Kitaplar, bizlere bilgelik kapılarını açan eşsiz birer hazinedir. Ancak bir kitabı okumak, yalnızca sayfaları çevirip bitirmek değildir; asıl mesele, o kitapta bulduğunuz fikirleri, bilgileri ve hatta hikâyeleri hayatınıza taşıyabilmektir. Bu yazımda, “okuduklarınızı unutmamanız için” rehber niteliğinde yedi altın kuraldan bahsedeceğim.
1. Amacınızı Belirleyin
Her kitabın size sunacağı bir şey vardır, ama her okurun o kitaptan beklentisi farklıdır. Kitabı okumadan önce kendinize şu soruyu sorun: Bu kitaptan ne öğrenmek istiyorum? Net bir amaç, dikkatli bir okumanın ilk adımıdır. Amacınızı belirlemek, kitabın sizin için daha anlamlı olmasını sağlar.
2. Not Tutmayı Alışkanlık Edinin
Okuduklarınızı unutmanın en hızlı yolu, onları yalnızca zihninizde tutmaya çalışmaktır. Önemli bulduğunuz fikirleri bir kenara not almak, hem bilgiyi daha iyi anlamanızı sağlar hem de geri dönüp tekrar etmenizi kolaylaştırır. Dijital uygulamalardan, renkli kalemlerle tuttuğunuz fiziksel notlara kadar size uygun bir yöntem seçin.
3. Kitabı Kendi Cümlelerinizle Yeniden Anlatın
Bir fikri gerçekten kavradığınızı anlamanın en iyi yolu, onu başkasına anlatmaktır. Kitapta okuduğunuz bir bölümü ya da dikkatinizi çeken bir fikri, sanki karşınızda biri varmış gibi kendi cümlelerinizle ifade edin. Bu hem hafızanızı güçlendirecek hem de kitabı sindirmenize yardımcı olacaktır.
4. Özdeşleşin ve Uygulayın
Okuduklarınızı unutmanın en büyük sebeplerinden biri, onları hayatınıza entegre etmemektir. Özellikle eğitici ya da kurgu dışı kitaplar okuyorsanız, öğrendiklerinizi günlük hayatınızda nasıl uygulayabileceğinizi düşünün. Bu uygulamalar, bilgiyi sizin bir parçanız haline getirir.
5. Kitap Üzerinde Düşünün ve Paylaşın
Bir kitabı bitirir bitirmez yeni bir kitaba başlamadan önce, birkaç gün boyunca okuduğunuz kitabı sindirmek için kendinize zaman tanıyın. Kitabın ana fikirlerini gözden geçirin, yazarıyla “tartışın” ve kitabın size kattıklarını zihninizde harmanlayın. Ayrıca, bu düşünme sürecini paylaşarak zenginleştirebilirsiniz. Kitap hakkında başkalarıyla konuşmak, düşüncelerinizi derinleştirir ve farklı bakış açıları kazanmanızı sağlar.
Kitap kulüplerine katılmak da harika bir yöntemdir! İster yüz yüze bir topluluğa dâhil olun ister sanal bir ortamda bir gruba katılın, kitaplar üzerine tartışmak okuma deneyiminizi daha keyifli ve akılda kalıcı hale getirir. Fikirlerinizi paylaşırken, kitaptan aldığınız bilgileri daha iyi sindirdiğinizi ve unutmadığınızı göreceksiniz.
6. Tekrar Edin
Hafıza, tekrarlarla güçlenir. Özellikle sizi etkileyen bölümleri veya alıntıları belirli aralıklarla yeniden okuyun. Kitapta altını çizdiğiniz satırlara dönmek ya da tuttuğunuz notları gözden geçirmek, o bilgileri zihninizde canlı tutar.
7. Bağlantılar Kurun
Bilgiyi anlamanın ve hatırlamanın en etkili yollarından biri, onu diğer bilgilerle ilişkilendirmektir. Okuduğunuz kitabı başka kitaplarla, izlediğiniz filmlerle veya kendi hayatınızla bağdaştırın. Kurduğunuz her bağlantı, kitabın zihninizde daha uzun süre yer etmesini sağlar.
Sonuç olarak:
Kitap okumak, zihnimizi ve ruhumuzu besleyen bir eylemdir. Ancak okuduklarımızı unutmak, bu çabayı boşa çıkarabilir. Yukarıdaki yedi kuralı uygulayarak, okuma deneyiminizi daha anlamlı ve kalıcı hale getirebilirsiniz. Unutmayın, asıl mesele çok kitap okumak değil; okuduklarınızı hayatınıza katmaktır.
Ve bu yıl için son söz: Siz değerli okurlarıma sağlık, huzur, mutluluk ve tabii beraberinde kitaplarla dolu nice nice güzel yıllar diliyorum…
Hümeyra Kaya
www.humeyrakaya.net
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Koskoca bir takvimi daha bitirdik. Ne umutlarla başlamıştık. Yaşlı dünyamız 365 gün 6 saatlik yolculuğunu tamamlarken acısıyla tatlısıyla, umut ettiklerimiz ve beklemediklerimizle geçen bir takvim yılı. Bir yılı daha geride bırakırken, şimdi yine, yeni, yeniden yepyeni bir yılın ilk gününde yeni bir yolculuğun kapısını aralıyoruz. Önümüze 365 günlük bir takvim daha konuldu. Bu takvimde, şu anda...
Kitaplar, bizlere bilgelik kapılarını açan eşsiz birer hazinedir. Ancak bir kitabı okumak, yalnızca sayfaları çevirip bitirmek değildir; asıl mesele, o kitapta bulduğunuz fikirleri, bilgileri ve hatta hikâyeleri hayatınıza taşıyabilmektir. Bu yazımda, “okuduklarınızı unutmamanız için” rehber niteliğinde yedi altın kuraldan bahsedeceğim. 1. Amacınızı Belirleyin Her kitabın size sunacağı bir ...
Günümüzde toplumların en sancılı yaralarından biri, vicdanın ve ahlakın göz göre göre yitiriliyor oluşudur. Bir zamanlar bizi biz yapan bu değerler, artık bir hazine gibi koruduğumuz değil, git gide uzaklaştığımız kavramlar haline geldi. Ahlak ve vicdan, bir zamanlar insan olmanın omurgasıydı. Oysa şimdilerde, çıkar ilişkileri arasında un ufak edilen, anlamını yitirmiş birer "eski zaman kalıntısı"...
Dünyanın en büyük yayıncılık etkinliği olan Frankfurt Kitap Fuarı yaklaşıyor. Kitap dünyasındaki yeniliklerin ve edebi trendlerin kalbinin attığı yer olarak bilinen ve yüzlerce ülkeden yayıncıyı, yazarı ve okurlarını bir araya getiren bu fuar, şüphesiz kitaplara olan ilginin küresel ölçekteki gücünü gösteren dev bir organizasyon. Ayrıca okuma kültürünü yaygınlaştırmak ve bilgi paylaşımını artırmak...
Bir milleti millet yapan ve onu diğer milletlerden ayrı tutan en büyük unsur kültürüdür. Toplumları ayakta tutan, onları bir tutkal gibi birbirine bağlayan milli ve kültürel değerler bu nedenle çok önemlidir. Zira bu değerler, bir milletin kimliğini, geçmişini ve geleceğini belirleyen temel taşlardır. Türk milleti olarak bizim de kendimize özgü milli ve kültürel değerlerimiz vardır. Bu değerler...
Herkese merhaba, Yeni başlangıçlar iyidir. Biten bir şeyin ardından üzülmemek başlayacak olan yeniliklere sevinmek, yeniliğe açık olmak ve ânın tadını çıkartmak gerek. Tatilin başlamasıyla birlikte birçok kişi dinlenmek, seyahat etmek ve keyifli vakit geçirmek için planlar yapıyor. Ancak, tatil dönemlerini sadece yatıp dinlenmek ya da gezip tatil beldelerini dolaşmak, aile ziyareti yapmakla ...
Kartal, ıssız bir yerde yavrusunu eğitiyormuş. Yavru kartal birçok şeyi öğrenmiş ama aklına bir soru takılmış. Annesine: “Zirvede olduğumu nasıl anlarım?” diye sormuş. Annesi: “Bir gün yalnız kalırsan, zirvede olduğunu anlarsın; çünkü zirve daima ıssızdır.” demiş. Hayat boşa harcanmayacak kadar kısa, tadını ç...
Hayatınız boyunca, bir yere ait olmadığınızı hissettiniz mi hiç? Her gün yürüdüğünüz yola, caddeye, sokağa, önünde oturup çayınızı kahvenizi yudumladığınız kafeye, çalışmaya gittiğiniz iş yerine, her gün yüz yüze baktığınız insanlara yabancı! Sanki oralardan hiç geçmemiş, o insanlarla hiç tanışm...
Gözetim olgusu, insanlığın var olduğu ilk günden beri zaman içinde çeşitli değişikliklere uğrayarak toplum dinamikleriyle birlikte farklı biçimlere dönüşmüş ve hayatımızın en önemli meselelerinden biri olmuştur. Bir hapishane düşünün, ortada bir gözetleme kulesi, içinde bir gözetleyici ve kulenin etrafında ar...
Koronavirüs, bir yılı aşkın bir süredir hayatımızın ortasına gelip oturan davetsiz bir misafir gibi bizi dört duvar arasına sıkıştırırken, aynı zamanda tüm yaşam rutinimizi de değiştirdi. Biz yetişkinler bile sürece uyum sağlamakta zorluk çekiyorken çocukların birden bire değişen bu şartlara uyum sağlaması da zor oldu, olmaya da devam ediyor. Ş&u...
Katil aramızda! Bir romancı olarak “Karanlık sisli bir gecenin alacasına saklanmış bir katil, elinde cinayet aletiyle kedi gibi sessiz ve derinden ilerliyordu…” diye başlayan şaibeli bir cümleyle giriş yapıp sizi bir maceranın içine çekiyor olabilirdim şimdi ama bu defa amacım bu değil. Bu defa bir hikâye ya da romanın içine gizlenmiş katili ya...
Milli Şairimiz Mehmet Akif’in tam bir asır önce “Korkma!” diye seslenerek başladığı manzumeyi, bugün hâlâ aynı iştiyakla aynı onur ve gururla okumanın hazzıyla Millî Marşımızın 100. Yaşını kutlayarak başlamak istiyorum satırlarıma. O muhteşem dizelerin sahibi Mehmet Akif Ersoy’un deyişiyle “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı ya...
Sıkı, sımsıkı tutun yüreğinizi, o giderse, sizden geriye boş bir beden kalacak çünkü! Bilmem yanlış mı düşünüyorum ama sadece ruhunu değil, yüreğini, vicdanını ve tüm benliğini yitirmiş akıl tutulmalarının yaşandığı bir zaman diliminden geçiyoruz. Bizi biz yapan, insanı insan kılan vasıflardan arınmış tarla bekçisi korkuluklara dön...
Hümeyra Kaya/ Eğitimci-Yazar Sanal dünyanın toplumsal hayatımızın bir parçası olduğu gerçeğiyle yüzleşeli çok oldu. İnternet ve sosyal medya, insanlar arasında zaman ve mekân sınırlılıklarını kaldırdı. Ama içinde bulunduğumuz bu küresel salgın dönemi çok daha farklı misyon yükledi sosyal medyaya. Yüz yüze gö...
Gözümüz hep dışarıyı gördüğünden midir bilinmez, dünyanın en kolay işidir kendi dışımızdakileri suçlamak. İnsanoğlunun en kör noktalarından biridir belki de bu. Öyle ya, kendimize aynadan başka bir yerde bakmayı beceremiyorsak sahte bir yansımanın parlak ışığı gerçekleri görmemize engel olabilir. Belki de gerçek sebebi budur ha...