Gençlik, insan ömrünün en kıymetli hazinesi, hayat mevsiminin baharıdır.
Kur’an’da Rum suresi, 54. ayette insanın üç evresi yani küçüklüğü, gençliği ve ihtiyarlığı anlatılırken gençlik yıllarının beden ve ruh olarak insanın en güçlü zamanı olduğu ifade edilir.
Enbiya suresi, 51-70 ayetlerde Rabbimiz İbrahim peygamberin, Yusuf suresi; 24-35 ayetlerde Hz. Yusuf’un, Kasas suresi; 23-35 ayetlerde Musa (AS) ve Şuayip peygamberin kızlarının, Kehf suresi; 22-26 ayetlerde Tarsus’taki Ashabı Kehf’in ve nihayet Meryem suresi, 12-23 ayetlerde de Hz. İsa ve annesi Hz. Meryem’in örnek ve sade gençliğini anlatır bize ki, bunlardan ibret alalım diye.
Bütün bu ilahi güzellikleri örnek alan Efendimiz de çok güzel ve ahlaklı bir genç idi. Gençleri de çok severdi. Peygamberimiz gençlik yıllarında o ilkel dönemin adaletten yoksun, ahlaksız, hayat tarzından uzak durmuştur. Cahiliye putperestliğini benimsememiş, putlara yapılan törene katılmamış ve putlara kesilen hayvanın etinden de yememiştir.
Gençliğinde ticaretle uğraşmış aile servetini harcayan genç olmamıştır. Toplumsal olaylarda rol almış erdemli gençlik derneğine üye olmuş, Kâbe tamirinde çalışmış ve Hacer-ul Esvedin yerine konulmasında hakemlik yapmış ve Araplar arasında bitmek bilmeyen kabile savaşlarında barış elçisi olmuştur.
Gençliğinde uygunsuz eğlencelere katılmamıştır. Daha 22 yaşında iken en güvenilir genç unvanını almıştır. Dul, zengin ve güzel bir kadın olan Hz. Hatice ile bu güvenden dolayı ortak ticaret yapmıştır. Aslında bütün peygamberlerin ilk ve zor görevleri de hep gençlik yıllarında olmuştur.
Peygamberimizin yanında olan ilk Müslümanların çoğu da 30 yaş altı gençlerden oluşmakta idi.
Hz. Ali 10, Abdullah b. Ömer ve Ubeyde b. el-Cerrah 13, Ukbe b. Amir 14, Cabir b. Abdullah ve Zeyd b. Harise 15, Abdullah b. Mesud, Habbab b. Eret ve Zubeyr b. Avvam 16, Talha b. Ubeydullah, Abdurrahmn b. Avf, Erkam b. Ebi'l-Erkam, Sa'd b. Ebi Vakkas ve Esma bint Ebî Bekr 17, Muaz b. Cebel ve Musab b. Umeyr 18, Ebû Musa el-Eşari 19, Cafer b. Ebî Talip 22, Osman b. Huveyris, Osman b. Affan, Ebû Ubeyde, Ebû Hureyre ve Hz. Ömer 25-30 yaşlarındaydılar. Onunla savaşa gidenlerin çoğu da gençlerden oluşuyordu.
Efendimiz gençlere çok güvenir, onlarla önemli konuları istişare eder ve onlara makam ve görevler vererek sorumluluk üstlenmelerini sağlardı. Üsâme b. Zeydi, 19 yaşında Suriye ordusu başkomutanı yapmıştı.
Câfer b. Ebî Tâlib, Habeşistan’da Necâşî’nin huzurunda ‘Ey Hükümdar! Biz Cahil kavimdik; putlara tapar, ölü hayvan eti yer, fuhuş yapar, alkol alır, kumar oynardık. Akrabalık bağlarına uymaz komşumuza kötülük eder, güçlü zayıfı ezerdi.’ şeklindeki konuşmasıyla sözcülük yaptığında henüz 17 yaşında bir gençti. Ve Habeş kralını ikna etmiş Müslümanlara serbestlik almıştı.
Mekke zengini ve yakışıklısı genç Mus’ab b. Umeyr, Müslüman olup Peygamberimiz tarafından öğretmen yapıldığında 21 yaşındaydı. Uhudda da şehid düşmüştü. Peygamberimiz, Mekke fethinde 20’li yaşlarındaki Attâb bin Esîd’i Mekke’ye vali tayin etmişti ki, bu genç henüz o zaman Müslüman bile değildi.
Zeyd b. Sabit Tebükde ordu komutanı iken 20, Peygamberimiz öldüğünde Kur’an-ı toplama ve çoğaltma komisyonuna başkanlık ettiğinde de 21 yaşında bir delikanlıydı. Genç Selmani farisi Hendek savaşının en önemli komutanı olduğunda aynı yaşlardaydı. Dinin en önemli kaynağı Kuran ve sünneti bize genç sahabeler ulaştırmıştır. Peygamber vahiy kâtiplerini gençlerden seçmiştir. İslam’a davet mektuplarını gençlere yazdırmıştı. Gençleri yabancı dilleri öğrenmeye teşvik etmişti. Görüldüğü gibi İslâm, Peygamberimizin rehberliğinde ve genelde gençlerin heyecan ikliminde yayılmıştır. Efendimiz, ‘Gençlikte öğrenilen ilim taş üzerine yazılan yazı, yaşlılıkta öğrenilen ilim ise su üzerine yazılan yazı gibidir’ sözü ile de gençliğin önemini hadisinde bir defa daha ortaya koymuştur.
Gençlere müsamahalıydı. Zina izni isteyen genci; ‘birisi senin annenle, kız kardeşinle zina etse hoşuna gider mi gitmez değil mi’ diyerek onu ikna etmesi buna en açık örnektir. Bazı hadislerinde de gençlere tavsiyelerde de bulunmuştur. ‘Allah, gençliğin itaatle geçiren ve günahtan vaz geçen genci sever"
"Kıyamet günü Ömrünü nerede tükettiği, gençliğini nerede geçirdiği sorgusu önemlidir’
"İhtiyara ikramda bulunan gence, Allah ikram edecek kimseler hazırlar."
Bir büyüğümüz şöyle buyurur; Aslında bir milletin geleceğini önceden görmek, keramet değildir. O milletin gençlerinin enerjilerini nerde tükettiğine bakmak yeterlidir. Gençliğin hayat tarzı milletin geleceğini gösteren bir ayna gibidir. Eğer milletin gençleri, güçlerini iyilik yolunda harcıyorsa, o millet gelecek vad eder.
Muhammed İkbâl de diyor ki: ‘Bir milletin asıl sermayesi; para, gümüş, sanayi ve altın değil; imanlı sağlıklı, çalışkan ve çevik evlâtlarıdır’ Unutmayalım ki, bu güzelim İstanbul’u fetheden II. Mehmet Fatih de o zaman cihan imparatoru iken 21 yaşında idi. Bize düşen gençlik için top yekûn örnek bir birlikteliktir.
Ne demiş atalarımız. Bölünürsek yok oluruz, bölüşürsek tok oluruz.
Hoşça kalınız
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Kıymetli okurlarımız! Bu yıl hem Ramazan’ı hüzünlü geçirdik hem de Ramazan Bayramı’nı geçmiş yıllara göre buruk karşılıyoruz. Çünkü bir tarafta Gazze ve Filistin topraklarında terör devleti İsrail tarafından yapılan soykırım ve insanlık dışı zulüm hem de bütün dünyanın gözü önünde Amerika ve Batılı devletlerin de desteği ile en acımasız şekilde sürdürülmekte. Yine Doğu Türkistan’da yıllardır...
Kıymetli Okurlarım! İran gezimizin son bölümünde İsfahan’dayız. Buradaki. Nakşı Cihan Meydanı gerçekten harika iki katlı han yapısı şekli ile çevrili. Burası 3-4 camiye çıkmakta, 2 büyük çarşıya bitişik ki, çarşıların uzunluğu en az 2 km ve 4 adette caddeye bağlantısı bulunmakta. Alt çarşılarında her tür dükkân bulunup çok çeşitli muhteşem sanat icra edilmiş her tür turistik eser satılmakta ve ...
Gençlik, insan ömrünün en kıymetli hazinesi, hayat mevsiminin baharıdır. Kur’an’da Rum suresi, 54. ayette insanın üç evresi yani küçüklüğü, gençliği ve ihtiyarlığı anlatılırken gençlik yıllarının beden ve ruh olarak insanın en güçlü zamanı olduğu ifade edilir. Enbiya suresi, 51-70 ayetlerde Rabbimiz İbrahim peygamberin, Yusuf suresi; 24-35 ayetlerde Hz. Yusuf’un, Kasas suresi; 23-35 ayetlerd...
Kıymetli okurlarım! İzin sezonu çoktan açıldığı için güzel dinimizin önemli bir konusunu paylaşmak istedim. Seferilik. İslam fıkhında; belirli uzaklıkta bir yere gitmeye seferilik, bu yola çıkan kişiye misafir, (yolcu, seferi) yolcu olmayan kimseye de mukim denir. İnsanlar için sefer hali genelde meşakkatlidir ve kişinin yorgunluk ve bedensel sıkıntıla...
Bilindiği gibi din, insanların dünya ve ahiret mutluluğu için gönderilen ilahi kaynaklı kurallar bütünüdür. Bu kurallara mümkün olduğunca uyan müminler iki dünyada da huzurlu olurlar ki, bunu dinin sahibi Allah böyle buyurmaktadır. Bu kurallar iki kısma ayrılır; Emirler ve yasaklar. Emirler; Allah’ın yapmamızı istedikleri kuralla...
Kıymetli okurlarım! Bildiğiniz gibi Efendimizin dine davet yöntemini, metodunu araya başka yazılarım da girse daha önce iki yazı ile sizlerle paylaşmıştım. Bu yazıda bu konuyu bitireceğiz inşallah. Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav) bildiğini ve inandığını başkalarına, çabası ve yaşantısında gösterirdi. Bu, kendi fikrimizi başkalarına aktarırken son derece inandırıc...
Kıymetli Okurlarım! Görevim dolayısıyla çok gezdim ve bir kaç defa Yunanistan’a da gittim. Yunanistan seyahatlerimizden en sonuncusunu 2016 yılı Kasım ayında bir grup olarak gerçekleştirmiştik. Grubumuz, 560 yıllık bir Kilise Okulu olan Tübingen üniversitesi misyoner hocaları ve Stuttgart’ın önemli Hıristiyan din adamları ile Müslüma...
İslam’da evlilik ve eş seçimi İnsanı yaratan Rabbimiz onun dünyadaki ihtiyaçlarını da bilmekteydi. Aynen bir makinayı ya da motoru yapan ustanın, o yaptığı aparatın ihtiyaçlarını bildiği gibi. Bu bakımdan bizim dünyadaki ihtiyaçlarımızdan birisi de evliliktir, bir eş ile hayatın acısını ve tatlısını paylaşmaktır. Onunla çocuk yapmak ve insan nesl...
Bizim bütün İslami temelimiz peygamberimize dayanmaktadır. Çünkü Kur’an’ın hayata uygulanışını da onun pratik hayattaki uygulamaları sayesinde öğrendik. Dolayısıyla Efendimizin Kur’an’a dayanan dine davet metodunun 2. Bölümünde de gerçekten güzel örneklere şahit olacağız...
Kur’an-ı Kerim ile ilgili yüzyıllardır her dil ve lehçede sayılamayacak kadar çok kitap yazıldı. Bütün ansiklopedilerin önemli maddesi oldu. Dergilerde, gazetelerde onun ile ilgili sayısız yazılar ortaya kondu. Yahudiler, Hıristiyanlar, Budistler, Hinduistler, Şintoistler, ilkel din inananları ve nihayetinde ateistler, Kur’an hakkında çok şeyler...
İki asır önce bütün gücünü Osmanlıyı yıkmaya veren on bir büyük devletin yanında, günümüzün irili ufaklı nice Müslüman devletleri bunu başardıklarında geleceklerinin çok daha iyi olacağını sanıyorlardı. Hâlbuki çoğu batılı bu ülkelerin asıl amacı; İslam ve Müslümanları, bu iki değeri kendinde m...
Dostlarım! Bana inanın ki, asla önyargılı değilim. Her zamanki gibi aktaracaklarım insanlık tarihinin acı gerçeklerinden bir kesittir. Buna göre de dostumuzu ve düşmanımızı iyi seçmeliyiz. Batı medeniyet, Âdem’in oğullarından Kabil’in, İslam medeniyeti ise Habil’in devamıdır. İnsanlık tarihi bu iki karakterin ve bu iki medeniyetin ortaya koyd...
Biz Müslümanların en önemli yol göstericisi, Allah’ın sözü Kur’an-ı Kerim ve Efendimiz Muhammed Mustafa sav’ in sözü hadislerdir. Bu ikisine ters düşmeyen her türlü devlet kanunu, örf-adet ve gelenek kuralları da yol göstericimizdir. Milli ve dini eğitimimiz, ticaretimiz, sanatımız, siyasetimiz, bürokrasimiz, a...
Kıymetli okurlarım! Başlık belki size biraz abartılı gelebilir ancak gerçekten bize en büyük zararı veren Müslüman görünümlü İslam düşmanlarıdır. Bunlar ticarette, siyasette, bürokraside, cemaat ve tarikatta, daha nice dernek ve vakıflar içerisinde Müslüman gibi görünüp gerçekte dine ve onun güzel ...
Kıymetli okurlarım Kilim ekibi vesile oluyor biz de Allah’ın bize nasip ettiği doğru din bilgisini sizlerle paylaşıyoruz. Bundan da İlahi rıza ve sizin hayır duanızdan başka bir beklentimiz yoktur. Hiç bir gazete yazısından, radyo ve televizyon programından ücret almış ve beklemiş değiliz. Bu, zaman zaman böyle sanıldığı ve sorulduğu için mecburen ifade ettiğimiz bi...