Bizim bütün İslami temelimiz peygamberimize dayanmaktadır. Çünkü Kur’an’ın hayata uygulanışını da onun pratik hayattaki uygulamaları sayesinde öğrendik. Dolayısıyla Efendimizin Kur’an’a dayanan dine davet metodunun 2. Bölümünde de gerçekten güzel örneklere şahit olacağız. Hz. Muhammed Sav’ın dine davetinde yumuşak ve mantıklı bir dil kullandığı görülür. Yumuşak ve düşük sesle, tane tane konuşur, bundan da samimiyeti anlaşılırdı. Önce Kur'an-ı okur, sonra mana verir ve okuduğu yerin içerdiği hükmü dile getirir sonra da İslam’a davet ederek sohbeti bitirirdi. Bu bakımdan kullandığı mantıkta etkili olurdu.
Bir gün Fezâre oğullarından birisi çocuğunun zenci doğduğunu, karısından şüphe ettiğini söyledi. Karısı ise asla başkası ile birlikte olmadım dedi. Şimdiki gibi DNA testi de yok ve durum sıkıntılıydı. Peygamberimiz adama develerini sordu ve renklerini de tek tek saydırdı. Bunun üzerine adama bu kadar farklı renkte deve oluyorsa insan da olur. Soyunda zenci vardır dedi ve adamın saymaya başlamasıyla birkaç göbek öncesinde bir dedesinin zenci olduğu anlaşılmıştı. Efendimiz dine davetinde sabırlı, kanaatkâr ve merhametliydi. Taife İslam’a davet için gittiğinde taşlanıp kanlar içinde kaldığında ve Uhud savaşında dişi kırılıp yanağı yara içinde iken Cebrail’in gelip te istersen şu iki dağı bir, birine kavuşturup onları helâk edeyim teklifine, sabır ve merhametle şöyle cevap vermiştir: ‘Hayır onlar doğruyu bilmiyorlar. Bilseler, bunu bana yapmazlar. Allah’ım sen onlara doğruyu göster.’ Ali İmran suresi 159. ayetin de Allah, Efendimizin bu halini ‘Sen yumuşak sözlü ve merhametli olmasaydın onlar etrafından dağılır giderlerdi’ ifadesiyle ortaya koymuştur.
Peygamberimiz bugünkü birçok uygulamanın aksine kolaylaştırarak dine davet ederdi.
" Kolaylaştırınız zorlaştırmayınız, müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz” hadisi bunun en önemli göstergesidir. Bunun yanında cemaatle namazda acele davranılmasını emretmesi, Cuma namazında gelip hutbeye çıkıp ezandan sonra hutbesini okuyup 2 rekât farzı kıldırıp gitmesi bize örnektir. Hatta Ebu Zerr, imamlığında namazı uzun tutunca ona kızmış ve ‘Vallahi seni tanımasam bu adam insanları dinden soğutmak için kasıtlı yapıyor derdim’ diyerek onu uyarmıştır. Peygamberimiz dine davetinde mal-mülk- makam ve dünyalık düşünmezdi. Mekkeliler onu dine davetten vazgeçirmek için birçok yöntem denemişler hatta bir defasında Mekke’nin liderliğini, en güzel kadınlarını ve istediği kadar para teklifini dahi yapmışlardı. Ancak O, yüce insan bunları geri çevirdiği gibi ‘bir elime Ay’ı bir elime Güneş’i verseniz de bundan vazgeçmem’ demiştir. Efendimizin dine davette tedrici yani basamak basamak, stufe stufe, schrit schrit metodu da çok önemliydi. O, her konuda olduğu gibi bunu da Kur’an’dan almıştı. Nitekim Kur’an-ı kerim 23 yılda inmiştir. Hâlbuki Allah (c.c.) isteseydi 1 saniyede indirirdi. İçki 4 ayette yasak edilmiş ve 4 safha geçmiştir. İsteseydi Allah ilk ayette yasak ederdi. (Bakınız; Nahl-67, Bakara-219, Nisa-43 ve Maide-92.) Peygamberimiz de bu metodu çokça kullanmıştır. Mekke’nin fethinde kimseyi öldürmeden ve esir almadan yaptığı toleranslı davranışı, Taiften gelen heyete dini kurallara uyma konusunda zaman tanıması da bu bakımdan çok önemlidir. Zira daha sonrasında hem tüm Taifliler hem de bütün Mekkeliler kendi istekleriyle Müslüman olmuşladır. Şurası önemlidir, Taiften gelen heyet peygambere inandıklarını ancak içki-zina-kumar ve lat putunun yıkılmaması ile vergi ve askerlik konusunda ayrıcalık istemişlerdir. Peygamberimiz onlara olmaz dememiş. Bir müddet düşünün biz de düşünelim demiş bu arada da tebliğciler göndermiştir. Bir müddet sonra gelen Taif heyeti ise sadece vergi ve askerlikten muafiyet istemişler, diğerlerini kabul etmişlerdir. Peygamberimiz Taifliler’e "lat putunu biz buradan adam gönderir yıktırırız. Şayet, bir felaket gelecekse bu şahıslara gelir size gelmez" diyerek tedrici yöntemini kullanmıştır. Zira Taiflilerin inancına göre, Lat putunu yıkanının başı belaya girerdi. Bu durum başarılı olmuş ki, bir müddet sonrada vergi memuru da istemişler ve askerliğe de razı olmuşlardır. Devam edeceğiz inşallah.
Hoşça kalın
Dr. Bilal Doğan
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Kıymetli okurlarımız! Bu yıl hem Ramazan’ı hüzünlü geçirdik hem de Ramazan Bayramı’nı geçmiş yıllara göre buruk karşılıyoruz. Çünkü bir tarafta Gazze ve Filistin topraklarında terör devleti İsrail tarafından yapılan soykırım ve insanlık dışı zulüm hem de bütün dünyanın gözü önünde Amerika ve Batılı devletlerin de desteği ile en acımasız şekilde sürdürülmekte. Yine Doğu Türkistan’da yıllardır...
Kıymetli Okurlarım! İran gezimizin son bölümünde İsfahan’dayız. Buradaki. Nakşı Cihan Meydanı gerçekten harika iki katlı han yapısı şekli ile çevrili. Burası 3-4 camiye çıkmakta, 2 büyük çarşıya bitişik ki, çarşıların uzunluğu en az 2 km ve 4 adette caddeye bağlantısı bulunmakta. Alt çarşılarında her tür dükkân bulunup çok çeşitli muhteşem sanat icra edilmiş her tür turistik eser satılmakta ve ...
Gençlik, insan ömrünün en kıymetli hazinesi, hayat mevsiminin baharıdır. Kur’an’da Rum suresi, 54. ayette insanın üç evresi yani küçüklüğü, gençliği ve ihtiyarlığı anlatılırken gençlik yıllarının beden ve ruh olarak insanın en güçlü zamanı olduğu ifade edilir. Enbiya suresi, 51-70 ayetlerde Rabbimiz İbrahim peygamberin, Yusuf suresi; 24-35 ayetlerde Hz. Yusuf’un, Kasas suresi; 23-35 ayetlerd...
Kıymetli okurlarım! İzin sezonu çoktan açıldığı için güzel dinimizin önemli bir konusunu paylaşmak istedim. Seferilik. İslam fıkhında; belirli uzaklıkta bir yere gitmeye seferilik, bu yola çıkan kişiye misafir, (yolcu, seferi) yolcu olmayan kimseye de mukim denir. İnsanlar için sefer hali genelde meşakkatlidir ve kişinin yorgunluk ve bedensel sıkıntıla...
Bilindiği gibi din, insanların dünya ve ahiret mutluluğu için gönderilen ilahi kaynaklı kurallar bütünüdür. Bu kurallara mümkün olduğunca uyan müminler iki dünyada da huzurlu olurlar ki, bunu dinin sahibi Allah böyle buyurmaktadır. Bu kurallar iki kısma ayrılır; Emirler ve yasaklar. Emirler; Allah’ın yapmamızı istedikleri kuralla...
Kıymetli okurlarım! Bildiğiniz gibi Efendimizin dine davet yöntemini, metodunu araya başka yazılarım da girse daha önce iki yazı ile sizlerle paylaşmıştım. Bu yazıda bu konuyu bitireceğiz inşallah. Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav) bildiğini ve inandığını başkalarına, çabası ve yaşantısında gösterirdi. Bu, kendi fikrimizi başkalarına aktarırken son derece inandırıc...
Kıymetli Okurlarım! Görevim dolayısıyla çok gezdim ve bir kaç defa Yunanistan’a da gittim. Yunanistan seyahatlerimizden en sonuncusunu 2016 yılı Kasım ayında bir grup olarak gerçekleştirmiştik. Grubumuz, 560 yıllık bir Kilise Okulu olan Tübingen üniversitesi misyoner hocaları ve Stuttgart’ın önemli Hıristiyan din adamları ile Müslüma...
İslam’da evlilik ve eş seçimi İnsanı yaratan Rabbimiz onun dünyadaki ihtiyaçlarını da bilmekteydi. Aynen bir makinayı ya da motoru yapan ustanın, o yaptığı aparatın ihtiyaçlarını bildiği gibi. Bu bakımdan bizim dünyadaki ihtiyaçlarımızdan birisi de evliliktir, bir eş ile hayatın acısını ve tatlısını paylaşmaktır. Onunla çocuk yapmak ve insan nesl...
Bizim bütün İslami temelimiz peygamberimize dayanmaktadır. Çünkü Kur’an’ın hayata uygulanışını da onun pratik hayattaki uygulamaları sayesinde öğrendik. Dolayısıyla Efendimizin Kur’an’a dayanan dine davet metodunun 2. Bölümünde de gerçekten güzel örneklere şahit olacağız...
Kur’an-ı Kerim ile ilgili yüzyıllardır her dil ve lehçede sayılamayacak kadar çok kitap yazıldı. Bütün ansiklopedilerin önemli maddesi oldu. Dergilerde, gazetelerde onun ile ilgili sayısız yazılar ortaya kondu. Yahudiler, Hıristiyanlar, Budistler, Hinduistler, Şintoistler, ilkel din inananları ve nihayetinde ateistler, Kur’an hakkında çok şeyler...
İki asır önce bütün gücünü Osmanlıyı yıkmaya veren on bir büyük devletin yanında, günümüzün irili ufaklı nice Müslüman devletleri bunu başardıklarında geleceklerinin çok daha iyi olacağını sanıyorlardı. Hâlbuki çoğu batılı bu ülkelerin asıl amacı; İslam ve Müslümanları, bu iki değeri kendinde m...
Dostlarım! Bana inanın ki, asla önyargılı değilim. Her zamanki gibi aktaracaklarım insanlık tarihinin acı gerçeklerinden bir kesittir. Buna göre de dostumuzu ve düşmanımızı iyi seçmeliyiz. Batı medeniyet, Âdem’in oğullarından Kabil’in, İslam medeniyeti ise Habil’in devamıdır. İnsanlık tarihi bu iki karakterin ve bu iki medeniyetin ortaya koyd...
Biz Müslümanların en önemli yol göstericisi, Allah’ın sözü Kur’an-ı Kerim ve Efendimiz Muhammed Mustafa sav’ in sözü hadislerdir. Bu ikisine ters düşmeyen her türlü devlet kanunu, örf-adet ve gelenek kuralları da yol göstericimizdir. Milli ve dini eğitimimiz, ticaretimiz, sanatımız, siyasetimiz, bürokrasimiz, a...
Kıymetli okurlarım! Başlık belki size biraz abartılı gelebilir ancak gerçekten bize en büyük zararı veren Müslüman görünümlü İslam düşmanlarıdır. Bunlar ticarette, siyasette, bürokraside, cemaat ve tarikatta, daha nice dernek ve vakıflar içerisinde Müslüman gibi görünüp gerçekte dine ve onun güzel ...
Kıymetli okurlarım Kilim ekibi vesile oluyor biz de Allah’ın bize nasip ettiği doğru din bilgisini sizlerle paylaşıyoruz. Bundan da İlahi rıza ve sizin hayır duanızdan başka bir beklentimiz yoktur. Hiç bir gazete yazısından, radyo ve televizyon programından ücret almış ve beklemiş değiliz. Bu, zaman zaman böyle sanıldığı ve sorulduğu için mecburen ifade ettiğimiz bi...