Bilindiği gibi Diyanet İşleri Başkanlığı her yıl ekim ayının ilk haftasını “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak kutlamaktadır. Bu haftanın amacı; genç, yaşlı, kadın, erkek bütün nesillerimize camilerin, din görevlilerinin ve din hizmetinin önemini hatırlatmaktır.
Cami ve mescit, Kur’an-ı Kerim ve hadislerde Müslümanların ibadet, eğitim, buluşma ve kaynaşma yerleri olarak anlatılır. İslam tarihinde içinde cuma namazı kılınan ve hutbe okunan büyük mescitlere “cami”, daha küçük ibadethanelere ise “mescit” denmiştir. Ülkemizde ise genellikle her ikisine de “cami” denilmektedir.
İslam dünyasında mescit denilince akla ilk olarak Kudüs’teki Mescid-i Aksa, Mekke’deki Mescid-i Haram (Kâbe) ve Medine’deki Mescid-i Nebevi gelir. Camiler ve mescitler, dinin öğretildiği ve yaşandığı yegâne yerlerdir; şehirlerin ve hayatın merkezinde yer alırlar.
Kur’an-ı Kerim’de, yeryüzünde mabed olarak inşa edilen ilk evin Kâbe olduğu belirtilir (Âl-i İmrân, 96). Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de kalbi mescitlere bağlı olan kimseleri, Yüce Rabbimizin kıyamet günü arşın gölgesinde gölgelendireceğini müjdelemiştir.
Camiler ve mescitler, İslam medeniyetinin mühürleri, birlik ve dirliğimizin en sağlam kaleleridir. Biz müminlerin her türlü benlik duygusundan arınıp kardeşlik duygusuyla buluştuğu kutlu mekânlardır. Camilerimizin varlığı bağımsızlığımızın göstergesidir; minareler tevhidin sembolü, ezanlar ise şehadetimizin temelidir. Mihraplar birliği, minberler iman ve ahlakı, kürsüler ise hakikatin sesini temsil eder.
Camilerimizin manevi mimarları, içinde din hizmeti yürüten kadın ve erkek din görevlileridir. Onlar, genç ihtiyar demeden camileri dolduracak cemaati yetiştirirler. Zira din görevlisi ve cemaati bulunan bir mabed manen mamurdur; en güzel şekilde yapılmış olsa da imamı ve cemaati olmayan cami manen virane sayılır.
Eğer Avrupa’da ilk nesilden itibaren fedakâr hocalarımız çalışıp camilerimizi kurmasalardı, nesillerimiz büyük oranda asimile olur, Müslüman kimliğini ve kültürünü kaybederdi. Nitekim camilerden uzak yaşayan birçok insanımızın sonu maalesef asimilasyonla sonuçlanmıştır.
Bu vesileyle dünyanın 145 ülkesinde din hizmeti sunan başta Diyanet görevlilerimiz olmak üzere bütün İslam âlemi hocalarına hayırlı görevler diliyorum. Yüce Rabbim, yurdumuzu ve yurtdışındaki vatandaşlarımızı camisiz, camilerimizi hocasız ve cemaatsiz, minarelerimizi de ezansız bırakmasın.
Dr. Bilal Doğan
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Bilindiği gibi Diyanet İşleri Başkanlığı her yıl ekim ayının ilk haftasını “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak kutlamaktadır. Bu haftanın amacı; genç, yaşlı, kadın, erkek bütün nesillerimize camilerin, din görevlilerinin ve din hizmetinin önemini hatırlatmaktır. Cami ve mescit, Kur’an-ı Kerim ve hadislerde Müslümanların ibadet, eğitim, buluşma ve kaynaşma yerleri olarak anlatılır. İslam...
Efendim başta ifade etmeliyim ki, her ne kadar günümüz Müslümanlarının bir kısmı buna uygun davranmasa da bizim dinimiz ve geleneğimizde insanları; rengi, ırkı, cinsiyeti, inancı, ideolojisi, güzelliği ve çirkinliği, zenginliği ve fakirliği ile değerlendirmek yoktur. Bugün birçok konuda güzel geleneğimiz ve güzel dinimizin bu muhteşem bakışından maalesef uzaklaşmış durumdayız. Bizim görevimiz de b...
Sosyal medyada kısmen paylaştığım birkaç önemli konuyu kıymetli Kilim okuyucularımız için özetlemek istiyorum. Temmuz başlarında Bayraktarların turizm adası olarak işlettikleri tarihimizde çok önemli bir yeri olan İstanbul’a feribotla yaklaşık bir saat uzaklıkta Marmara denizi içinde bulunan Yassıada’ya günübirlik ziyarette bulunduk. Yassıada’nın adı 2013 yılında “Demokrasi ve özgürlükler ad...
Dr. Bilal Doğan’ın Kaleminden… 03-12 Haziran 2025 tarihleri arasında Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfının iş birliğinde organize edilen vekaletle kurban hizmetinde bulunmak üzere Afrika’ya, Fildişi Sahiline göreve gittik. Gidiş dönüş sadece uçak yolculuğumuz 30 saati buldu. Ve gerçekten cennet gibi bir ülkede acımasız Batının (Fransa, İngiltere, Belçika, Hollanda, Amerika, Por...
Kıymetli okurlarımız! Bu yıl hem Ramazan’ı hüzünlü geçirdik hem de Ramazan Bayramı’nı geçmiş yıllara göre buruk karşılıyoruz. Çünkü bir tarafta Gazze ve Filistin topraklarında terör devleti İsrail tarafından yapılan soykırım ve insanlık dışı zulüm hem de bütün dünyanın gözü önünde Amerika ve Batılı devletlerin de desteği ile en acımasız şekilde sürdürülmekte. Yine Doğu Türkistan’da yıllardır...
Kıymetli Okurlarım! İran gezimizin son bölümünde İsfahan’dayız. Buradaki. Nakşı Cihan Meydanı gerçekten harika iki katlı han yapısı şekli ile çevrili. Burası 3-4 camiye çıkmakta, 2 büyük çarşıya bitişik ki, çarşıların uzunluğu en az 2 km ve 4 adette caddeye bağlantısı bulunmakta. Alt çarşılarında her tür dükkân bulunup çok çeşitli muhteşem sanat icra edilmiş her tür turistik eser satılmakta ve ...
Gençlik, insan ömrünün en kıymetli hazinesi, hayat mevsiminin baharıdır. Kur’an’da Rum suresi, 54. ayette insanın üç evresi yani küçüklüğü, gençliği ve ihtiyarlığı anlatılırken gençlik yıllarının beden ve ruh olarak insanın en güçlü zamanı olduğu ifade edilir. Enbiya suresi, 51-70 ayetlerde Rabbimiz İbrahim peygamberin, Yusuf suresi; 24-35 ayetlerde Hz. Yusuf’un, Kasas suresi; 23-35 ayetlerd...
Kıymetli okurlarım! İzin sezonu çoktan açıldığı için güzel dinimizin önemli bir konusunu paylaşmak istedim. Seferilik. İslam fıkhında; belirli uzaklıkta bir yere gitmeye seferilik, bu yola çıkan kişiye misafir, (yolcu, seferi) yolcu olmayan kimseye de mukim denir. İnsanlar için sefer hali genelde meşakkatlidir ve kişinin yorgunluk ve bedensel sıkıntıla...
Bilindiği gibi din, insanların dünya ve ahiret mutluluğu için gönderilen ilahi kaynaklı kurallar bütünüdür. Bu kurallara mümkün olduğunca uyan müminler iki dünyada da huzurlu olurlar ki, bunu dinin sahibi Allah böyle buyurmaktadır. Bu kurallar iki kısma ayrılır; Emirler ve yasaklar. Emirler; Allah’ın yapmamızı istedikleri kuralla...
Kıymetli okurlarım! Bildiğiniz gibi Efendimizin dine davet yöntemini, metodunu araya başka yazılarım da girse daha önce iki yazı ile sizlerle paylaşmıştım. Bu yazıda bu konuyu bitireceğiz inşallah. Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav) bildiğini ve inandığını başkalarına, çabası ve yaşantısında gösterirdi. Bu, kendi fikrimizi başkalarına aktarırken son derece inandırıc...
Kıymetli Okurlarım! Görevim dolayısıyla çok gezdim ve bir kaç defa Yunanistan’a da gittim. Yunanistan seyahatlerimizden en sonuncusunu 2016 yılı Kasım ayında bir grup olarak gerçekleştirmiştik. Grubumuz, 560 yıllık bir Kilise Okulu olan Tübingen üniversitesi misyoner hocaları ve Stuttgart’ın önemli Hıristiyan din adamları ile Müslüma...
İslam’da evlilik ve eş seçimi İnsanı yaratan Rabbimiz onun dünyadaki ihtiyaçlarını da bilmekteydi. Aynen bir makinayı ya da motoru yapan ustanın, o yaptığı aparatın ihtiyaçlarını bildiği gibi. Bu bakımdan bizim dünyadaki ihtiyaçlarımızdan birisi de evliliktir, bir eş ile hayatın acısını ve tatlısını paylaşmaktır. Onunla çocuk yapmak ve insan nesl...
Bizim bütün İslami temelimiz peygamberimize dayanmaktadır. Çünkü Kur’an’ın hayata uygulanışını da onun pratik hayattaki uygulamaları sayesinde öğrendik. Dolayısıyla Efendimizin Kur’an’a dayanan dine davet metodunun 2. Bölümünde de gerçekten güzel örneklere şahit olacağız...
Kur’an-ı Kerim ile ilgili yüzyıllardır her dil ve lehçede sayılamayacak kadar çok kitap yazıldı. Bütün ansiklopedilerin önemli maddesi oldu. Dergilerde, gazetelerde onun ile ilgili sayısız yazılar ortaya kondu. Yahudiler, Hıristiyanlar, Budistler, Hinduistler, Şintoistler, ilkel din inananları ve nihayetinde ateistler, Kur’an hakkında çok şeyler...
İki asır önce bütün gücünü Osmanlıyı yıkmaya veren on bir büyük devletin yanında, günümüzün irili ufaklı nice Müslüman devletleri bunu başardıklarında geleceklerinin çok daha iyi olacağını sanıyorlardı. Hâlbuki çoğu batılı bu ülkelerin asıl amacı; İslam ve Müslümanları, bu iki değeri kendinde m...