Bilindiği gibi din, insanların dünya ve ahiret mutluluğu için gönderilen ilahi kaynaklı kurallar bütünüdür. Bu kurallara mümkün olduğunca uyan müminler iki dünyada da huzurlu olurlar ki, bunu dinin sahibi Allah böyle buyurmaktadır. Bu kurallar iki kısma ayrılır; Emirler ve yasaklar.
Emirler; Allah’ın yapmamızı istedikleri kurallardır. Örneğin, Namaz kılın, oruç tutun, zekât ve sadaka verin, insanlara iyi davranın, her işte adaletli olun. Doğaya ve hayvanlara saygılı olun vb. Yasaklar ise; Allah’ın yapmamamızı istediği kurallardır. Örnek, Savaş ve kendini koruma dışında adam öldürmeyin, alkol ve uyuşturucu kullanmayın, yalan söylemeyin, hırsızlık yapmayın, haram yemeyin, evli olmadan cinsel ilişkide bulunmayın vb.
Bu emirlerin ve yasakların dayanağı Kur’an ve Hadistir. Elbette ki bu kuralların, bu ikisine sağlam ve doğru bir şekilde dayandığının ispatlanması zorunludur. İşte böyle sağlam dayanaklı emirler ve yasaklar insanlığın sonuna yani ahirete kadar değişmeyen ilahi kurallardır. Din âlimleri sadece bu kuralları ve dayanaklarını doğru öğrenip insanları doğru din ile buluşturmak için eğitim alırlar ve bir kelime dahi kendi kanaatlerini katarak bu kuralları değiştiremezler, buna asla yetkileri de yoktur. Bunun aksine kendi kanaatlerini katarak Allah’ın kurallarını değiştirenler ebedi cehennemliktirler. Bunu yaptıklarında beraber dini de değiştirdikleri için insanlığa da kötü bir miras bırakarak ayrıca büyük vebale girmiş olmaktadırlar. Zira asırlardır ve günümüzde de dindarlar arasındaki ayrılıkların ve savaşların, milyonlarca ölümlerin ve yıkımların sebebi de; zaten bazı din adamlarının kendi kanaatlerini Allah ve Peygamberin dinine sokmuş ve onun gerçek yönünü değiştirmiş olmalarıdır.
Yahudilik ve Hıristiyanlıkta olan buydu. Ve maalesef zamanla güzel dinimiz İslamiyet’te de bilerek ya da bilmeyerek bu yanlışlıklara düşenler olmuştur. Bugün selefilik, vahhabilik, kadiyanilik, ahmedilik, Babilik, Bahailik, İsmaililik, Şiiliğin bazı kolları, Boko haram, Eş-Şabab, Daeş, Taliban, El-Kaide ve daha nice benzerlerinin dünyada İslam’ı yanlış öğretme, ötekileştirme, hemen insanları cehenneme götürme, terör estirme gibi uygulamaları, Kur’an ve Hadis kaynaklı gerçek dini kendilerince değiştirmelerinden kaynaklanmaktadır.
Bunun yanında gerçek dini anlayışımızda önemli bir yeri olan tarikat-tasavvuf, cemaat vb. oluşumların da, Kur’an ve Hadis dayanaklı dini, zaman zaman dünyalık arzuları için rayından çıkardıklarına maalesef şahit olmaktayız.
Gerçek şu ki; hem Kur’an ve Hadis kaynaklı dini kendilerine göre değiştirenlerin hem de bu ikisine ters düşen mezhep, cemaat, tarikat-tasavvuf ve dine kendi örflerini katma anlayışlarının İslam’a ve bütün insanlığa ciddi zarar verdiklerine yaşayarak şahit olmaktayız.
Bu çok genel, öz ve gerçek yöntem-usul bilgisidir. İleriki yazılarımızda bunların içeriğini de vereceğiz inşallah. Şimdiden Kurban bayramınızı kutlar, kurbanlarınızın kabul, dualarınızın makbul olmasını Allah cc’dan niyaz ederim.
Hoşça kalınız
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Kıymetli okurlarımız! Bu yıl hem Ramazan’ı hüzünlü geçirdik hem de Ramazan Bayramı’nı geçmiş yıllara göre buruk karşılıyoruz. Çünkü bir tarafta Gazze ve Filistin topraklarında terör devleti İsrail tarafından yapılan soykırım ve insanlık dışı zulüm hem de bütün dünyanın gözü önünde Amerika ve Batılı devletlerin de desteği ile en acımasız şekilde sürdürülmekte. Yine Doğu Türkistan’da yıllardır...
Kıymetli Okurlarım! İran gezimizin son bölümünde İsfahan’dayız. Buradaki. Nakşı Cihan Meydanı gerçekten harika iki katlı han yapısı şekli ile çevrili. Burası 3-4 camiye çıkmakta, 2 büyük çarşıya bitişik ki, çarşıların uzunluğu en az 2 km ve 4 adette caddeye bağlantısı bulunmakta. Alt çarşılarında her tür dükkân bulunup çok çeşitli muhteşem sanat icra edilmiş her tür turistik eser satılmakta ve ...
Gençlik, insan ömrünün en kıymetli hazinesi, hayat mevsiminin baharıdır. Kur’an’da Rum suresi, 54. ayette insanın üç evresi yani küçüklüğü, gençliği ve ihtiyarlığı anlatılırken gençlik yıllarının beden ve ruh olarak insanın en güçlü zamanı olduğu ifade edilir. Enbiya suresi, 51-70 ayetlerde Rabbimiz İbrahim peygamberin, Yusuf suresi; 24-35 ayetlerde Hz. Yusuf’un, Kasas suresi; 23-35 ayetlerd...
Kıymetli okurlarım! İzin sezonu çoktan açıldığı için güzel dinimizin önemli bir konusunu paylaşmak istedim. Seferilik. İslam fıkhında; belirli uzaklıkta bir yere gitmeye seferilik, bu yola çıkan kişiye misafir, (yolcu, seferi) yolcu olmayan kimseye de mukim denir. İnsanlar için sefer hali genelde meşakkatlidir ve kişinin yorgunluk ve bedensel sıkıntıla...
Bilindiği gibi din, insanların dünya ve ahiret mutluluğu için gönderilen ilahi kaynaklı kurallar bütünüdür. Bu kurallara mümkün olduğunca uyan müminler iki dünyada da huzurlu olurlar ki, bunu dinin sahibi Allah böyle buyurmaktadır. Bu kurallar iki kısma ayrılır; Emirler ve yasaklar. Emirler; Allah’ın yapmamızı istedikleri kuralla...
Kıymetli okurlarım! Bildiğiniz gibi Efendimizin dine davet yöntemini, metodunu araya başka yazılarım da girse daha önce iki yazı ile sizlerle paylaşmıştım. Bu yazıda bu konuyu bitireceğiz inşallah. Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav) bildiğini ve inandığını başkalarına, çabası ve yaşantısında gösterirdi. Bu, kendi fikrimizi başkalarına aktarırken son derece inandırıc...
Kıymetli Okurlarım! Görevim dolayısıyla çok gezdim ve bir kaç defa Yunanistan’a da gittim. Yunanistan seyahatlerimizden en sonuncusunu 2016 yılı Kasım ayında bir grup olarak gerçekleştirmiştik. Grubumuz, 560 yıllık bir Kilise Okulu olan Tübingen üniversitesi misyoner hocaları ve Stuttgart’ın önemli Hıristiyan din adamları ile Müslüma...
İslam’da evlilik ve eş seçimi İnsanı yaratan Rabbimiz onun dünyadaki ihtiyaçlarını da bilmekteydi. Aynen bir makinayı ya da motoru yapan ustanın, o yaptığı aparatın ihtiyaçlarını bildiği gibi. Bu bakımdan bizim dünyadaki ihtiyaçlarımızdan birisi de evliliktir, bir eş ile hayatın acısını ve tatlısını paylaşmaktır. Onunla çocuk yapmak ve insan nesl...
Bizim bütün İslami temelimiz peygamberimize dayanmaktadır. Çünkü Kur’an’ın hayata uygulanışını da onun pratik hayattaki uygulamaları sayesinde öğrendik. Dolayısıyla Efendimizin Kur’an’a dayanan dine davet metodunun 2. Bölümünde de gerçekten güzel örneklere şahit olacağız...
Kur’an-ı Kerim ile ilgili yüzyıllardır her dil ve lehçede sayılamayacak kadar çok kitap yazıldı. Bütün ansiklopedilerin önemli maddesi oldu. Dergilerde, gazetelerde onun ile ilgili sayısız yazılar ortaya kondu. Yahudiler, Hıristiyanlar, Budistler, Hinduistler, Şintoistler, ilkel din inananları ve nihayetinde ateistler, Kur’an hakkında çok şeyler...
İki asır önce bütün gücünü Osmanlıyı yıkmaya veren on bir büyük devletin yanında, günümüzün irili ufaklı nice Müslüman devletleri bunu başardıklarında geleceklerinin çok daha iyi olacağını sanıyorlardı. Hâlbuki çoğu batılı bu ülkelerin asıl amacı; İslam ve Müslümanları, bu iki değeri kendinde m...
Dostlarım! Bana inanın ki, asla önyargılı değilim. Her zamanki gibi aktaracaklarım insanlık tarihinin acı gerçeklerinden bir kesittir. Buna göre de dostumuzu ve düşmanımızı iyi seçmeliyiz. Batı medeniyet, Âdem’in oğullarından Kabil’in, İslam medeniyeti ise Habil’in devamıdır. İnsanlık tarihi bu iki karakterin ve bu iki medeniyetin ortaya koyd...
Biz Müslümanların en önemli yol göstericisi, Allah’ın sözü Kur’an-ı Kerim ve Efendimiz Muhammed Mustafa sav’ in sözü hadislerdir. Bu ikisine ters düşmeyen her türlü devlet kanunu, örf-adet ve gelenek kuralları da yol göstericimizdir. Milli ve dini eğitimimiz, ticaretimiz, sanatımız, siyasetimiz, bürokrasimiz, a...
Kıymetli okurlarım! Başlık belki size biraz abartılı gelebilir ancak gerçekten bize en büyük zararı veren Müslüman görünümlü İslam düşmanlarıdır. Bunlar ticarette, siyasette, bürokraside, cemaat ve tarikatta, daha nice dernek ve vakıflar içerisinde Müslüman gibi görünüp gerçekte dine ve onun güzel ...
Kıymetli okurlarım Kilim ekibi vesile oluyor biz de Allah’ın bize nasip ettiği doğru din bilgisini sizlerle paylaşıyoruz. Bundan da İlahi rıza ve sizin hayır duanızdan başka bir beklentimiz yoktur. Hiç bir gazete yazısından, radyo ve televizyon programından ücret almış ve beklemiş değiliz. Bu, zaman zaman böyle sanıldığı ve sorulduğu için mecburen ifade ettiğimiz bi...