Efendim başta ifade etmeliyim ki, her ne kadar günümüz Müslümanlarının bir kısmı buna uygun davranmasa da bizim dinimiz ve geleneğimizde insanları; rengi, ırkı, cinsiyeti, inancı, ideolojisi, güzelliği ve çirkinliği, zenginliği ve fakirliği ile değerlendirmek yoktur. Bugün birçok konuda güzel geleneğimiz ve güzel dinimizin bu muhteşem bakışından maalesef uzaklaşmış durumdayız. Bizim görevimiz de benzeri konularda var olan Kur’an-Sünnet bakışını siz okurlarımıza aktartmaktır. Bir insan ateist, inançsız, farklı renk, ırk, millet ve cinsiyette olabilir. Ancak bizim inancımıza karışmadığı, ibadetimize engel olmadığı, kısacası işini, mesleğini iyi yapıp bizi kendisi gibi yaşamaya, inanıp düşünmeye, giyinmeye zorlamadığı sürece sorun yoktur. Peygamber Efendimiz zamanından günümüze tarih boyunca bu konuda gerek İslam aleminde ve gerekse ceddimiz Selçuklu ve Osmanlıda çokça örnek uygulama bulunmaktadır.
Belirtmeliyim ki, Açık İslam ve Müslüman düşmanları nettir, bellidir.
Siyonist düşünceli Yahudiler, Babtist düşünceli Amerika’da yaşayan Hıristiyan evangelistler ki, bunları Almanya’daki evangelistler ile karıştırmayalım. Onlar, Siyonist İsrail ile İslam ve Müslüman düşmanlığında Filistin örneğinde olduğu gibi ortaktırlar. Sapık Şiilik ve kolları ki, Zeydi’ye ve Caferiler buna dahil değildir. İngiliz İslam’ı olan Vahhabilik, kadiyanilik ve Ahmediyye. Amerikan İslam’ı olan içi değiştirilmiş Selefilik, daeş, eş-şebab, boko haram vb. yapılar. İşte bunlara karşı evvela kendi neslimizi doğru din bilgisi ile buluşturmamız gerekir. Sonra gençlerimize kabiliyetine uygun eğitim ve öğretimle çağın ilimleri verilmeli, doğru tarih ve kültürel bilgisi de önemli. Bu donanım, bütün neslimizi; aynen kışlık kıyafetin bedenimizi soğuk ve zararlarından koruduğu gibi her tür dış yabancı ve yıkıcı kültürel hücuma karşı koruyacaktır.
Gizli İslam ve Müslüman düşmanları ise; bizden görünen, Türk vatandaşı da olan, güzel ülkemizin bütün nimetlerinden yararlanan ve insanımızın sırtından zenginleyip Batılı ülkelere yatırım yapan, Gazze konusunda Amerika ve İsrail’i destekleyen kişi ve gruplardır. Bunlar; camiye, Kur’an kursuna ve imam hatipler ile ilahiyat fakültelerine hatta Diyanete de karşıdırlar. Bu tür kişi ve gruplar hep sinsi çalışırlar. Siyasetçi, hukukçu, gazeteci, televizyoncu, sinemacı, basın elemanı, sivil toplum örgütü üyesi, tarikat, cemaat, dernek ve vakıf çatısı altında bulunur ve bu meslekleri kullanırlar. Beş koldan İslam ve Müslüman hatta Türk ve Türkiye düşmanlığı yaparlar. Beş koldan derken; basını, televizyonu, sosyal medya ve interneti, siyasi makamı, bürokrasiyi, sanatı ve sanatçılığı, sinemayı kısacası her şeyi İslam ve Müslüman düşmanlığı için hem de her fırsatta kullanırlar. Kendileri çok açık giyinirlerken başörtüsüne, haşemalı yüzene, takkeli ve sakallıya, ibadet edene düşmandırlar. Dünyanın her yerine tatile gidip para harcarlar ama hacca, umreye gidenlere “Araplara para saçıyorlar” diyerek karşı çıkarlar. Bunlar, kendileri pek çocuk yapmadıkları ve sırf muhafazakarların çoğalmasından rahatsız oldukları için zamanla nüfusun artmasına da karşı çıkarlar. İslam ve Türk kültürüne ters ve zarar veren LGBT dahil ne varsa sahip çıkar ve bunları neslimize çok normal bir hürriyet gibi göstermeye çalışırlar. Bunlar, İslam ve Türkiye’nin açık düşmanlarından para, taktik, medya ve sosyal medya desteği de alarak hücum ederler. Burada özellikle Kur’an ve Sünnete uymayan bir kısım cemaat, tarikat ve vakıfların da İslam ve Müslümanlara hizmet ediyor görüntüsü ile holdingleşmeleri ve dini, dünyalık için kullanmaları da İslam ve Müslümanlara sadece zarar vermekle kalmayıp düşmanlıkta üretmekledirler. Bu tespiti lütfen yadırgamayalım. Bunlar, İslam ve Müslüman düşmanlarının değirmenine su taşıyan, İslam ve Müslümanların kötülenmesine malzeme veren zavallılardır. İslam’ı sadece şekilde gören, kendisinden başka Müslümanı aşağı gören, hatta İslam düşmanları ile gizli-açık ortak çalışan dini görünümlü bütün grup ve anlayışlar, İslam ve Müslümanlara zarar verdikleri için gizli İslam ve Müslüman düşmanıdırlar. Nitekim Gazze konusunda bazı Arap ülkelerinin tavırları ile ülkemizdeki bazı cemaatler, tarikatlar, holdingler ve siyasilerin tutumlarında bunları görmekteyiz. Bunun için de doğru din, tarih ve kültür bilgisi, dost ve düşmanı tam tanımamıza vesile olan en önemli etkendir. Çocuklarımızı, gençlerimizi ve insanlarımızı buna göre yetiştirmeli ve bilgilendirmeliyiz.
İzinizin hayırlı geçmiş olmasını umarak Rabbimizden hoş kalmanızı dilerim.
Dr. Bilal Doğan
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Efendim başta ifade etmeliyim ki, her ne kadar günümüz Müslümanlarının bir kısmı buna uygun davranmasa da bizim dinimiz ve geleneğimizde insanları; rengi, ırkı, cinsiyeti, inancı, ideolojisi, güzelliği ve çirkinliği, zenginliği ve fakirliği ile değerlendirmek yoktur. Bugün birçok konuda güzel geleneğimiz ve güzel dinimizin bu muhteşem bakışından maalesef uzaklaşmış durumdayız. Bizim görevimiz de b...
Sosyal medyada kısmen paylaştığım birkaç önemli konuyu kıymetli Kilim okuyucularımız için özetlemek istiyorum. Temmuz başlarında Bayraktarların turizm adası olarak işlettikleri tarihimizde çok önemli bir yeri olan İstanbul’a feribotla yaklaşık bir saat uzaklıkta Marmara denizi içinde bulunan Yassıada’ya günübirlik ziyarette bulunduk. Yassıada’nın adı 2013 yılında “Demokrasi ve özgürlükler ad...
Dr. Bilal Doğan’ın Kaleminden… 03-12 Haziran 2025 tarihleri arasında Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfının iş birliğinde organize edilen vekaletle kurban hizmetinde bulunmak üzere Afrika’ya, Fildişi Sahiline göreve gittik. Gidiş dönüş sadece uçak yolculuğumuz 30 saati buldu. Ve gerçekten cennet gibi bir ülkede acımasız Batının (Fransa, İngiltere, Belçika, Hollanda, Amerika, Por...
Kıymetli okurlarımız! Bu yıl hem Ramazan’ı hüzünlü geçirdik hem de Ramazan Bayramı’nı geçmiş yıllara göre buruk karşılıyoruz. Çünkü bir tarafta Gazze ve Filistin topraklarında terör devleti İsrail tarafından yapılan soykırım ve insanlık dışı zulüm hem de bütün dünyanın gözü önünde Amerika ve Batılı devletlerin de desteği ile en acımasız şekilde sürdürülmekte. Yine Doğu Türkistan’da yıllardır...
Kıymetli Okurlarım! İran gezimizin son bölümünde İsfahan’dayız. Buradaki. Nakşı Cihan Meydanı gerçekten harika iki katlı han yapısı şekli ile çevrili. Burası 3-4 camiye çıkmakta, 2 büyük çarşıya bitişik ki, çarşıların uzunluğu en az 2 km ve 4 adette caddeye bağlantısı bulunmakta. Alt çarşılarında her tür dükkân bulunup çok çeşitli muhteşem sanat icra edilmiş her tür turistik eser satılmakta ve ...
Gençlik, insan ömrünün en kıymetli hazinesi, hayat mevsiminin baharıdır. Kur’an’da Rum suresi, 54. ayette insanın üç evresi yani küçüklüğü, gençliği ve ihtiyarlığı anlatılırken gençlik yıllarının beden ve ruh olarak insanın en güçlü zamanı olduğu ifade edilir. Enbiya suresi, 51-70 ayetlerde Rabbimiz İbrahim peygamberin, Yusuf suresi; 24-35 ayetlerde Hz. Yusuf’un, Kasas suresi; 23-35 ayetlerd...
Kıymetli okurlarım! İzin sezonu çoktan açıldığı için güzel dinimizin önemli bir konusunu paylaşmak istedim. Seferilik. İslam fıkhında; belirli uzaklıkta bir yere gitmeye seferilik, bu yola çıkan kişiye misafir, (yolcu, seferi) yolcu olmayan kimseye de mukim denir. İnsanlar için sefer hali genelde meşakkatlidir ve kişinin yorgunluk ve bedensel sıkıntıla...
Bilindiği gibi din, insanların dünya ve ahiret mutluluğu için gönderilen ilahi kaynaklı kurallar bütünüdür. Bu kurallara mümkün olduğunca uyan müminler iki dünyada da huzurlu olurlar ki, bunu dinin sahibi Allah böyle buyurmaktadır. Bu kurallar iki kısma ayrılır; Emirler ve yasaklar. Emirler; Allah’ın yapmamızı istedikleri kuralla...
Kıymetli okurlarım! Bildiğiniz gibi Efendimizin dine davet yöntemini, metodunu araya başka yazılarım da girse daha önce iki yazı ile sizlerle paylaşmıştım. Bu yazıda bu konuyu bitireceğiz inşallah. Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav) bildiğini ve inandığını başkalarına, çabası ve yaşantısında gösterirdi. Bu, kendi fikrimizi başkalarına aktarırken son derece inandırıc...
Kıymetli Okurlarım! Görevim dolayısıyla çok gezdim ve bir kaç defa Yunanistan’a da gittim. Yunanistan seyahatlerimizden en sonuncusunu 2016 yılı Kasım ayında bir grup olarak gerçekleştirmiştik. Grubumuz, 560 yıllık bir Kilise Okulu olan Tübingen üniversitesi misyoner hocaları ve Stuttgart’ın önemli Hıristiyan din adamları ile Müslüma...
İslam’da evlilik ve eş seçimi İnsanı yaratan Rabbimiz onun dünyadaki ihtiyaçlarını da bilmekteydi. Aynen bir makinayı ya da motoru yapan ustanın, o yaptığı aparatın ihtiyaçlarını bildiği gibi. Bu bakımdan bizim dünyadaki ihtiyaçlarımızdan birisi de evliliktir, bir eş ile hayatın acısını ve tatlısını paylaşmaktır. Onunla çocuk yapmak ve insan nesl...
Bizim bütün İslami temelimiz peygamberimize dayanmaktadır. Çünkü Kur’an’ın hayata uygulanışını da onun pratik hayattaki uygulamaları sayesinde öğrendik. Dolayısıyla Efendimizin Kur’an’a dayanan dine davet metodunun 2. Bölümünde de gerçekten güzel örneklere şahit olacağız...
Kur’an-ı Kerim ile ilgili yüzyıllardır her dil ve lehçede sayılamayacak kadar çok kitap yazıldı. Bütün ansiklopedilerin önemli maddesi oldu. Dergilerde, gazetelerde onun ile ilgili sayısız yazılar ortaya kondu. Yahudiler, Hıristiyanlar, Budistler, Hinduistler, Şintoistler, ilkel din inananları ve nihayetinde ateistler, Kur’an hakkında çok şeyler...
İki asır önce bütün gücünü Osmanlıyı yıkmaya veren on bir büyük devletin yanında, günümüzün irili ufaklı nice Müslüman devletleri bunu başardıklarında geleceklerinin çok daha iyi olacağını sanıyorlardı. Hâlbuki çoğu batılı bu ülkelerin asıl amacı; İslam ve Müslümanları, bu iki değeri kendinde m...
Dostlarım! Bana inanın ki, asla önyargılı değilim. Her zamanki gibi aktaracaklarım insanlık tarihinin acı gerçeklerinden bir kesittir. Buna göre de dostumuzu ve düşmanımızı iyi seçmeliyiz. Batı medeniyet, Âdem’in oğullarından Kabil’in, İslam medeniyeti ise Habil’in devamıdır. İnsanlık tarihi bu iki karakterin ve bu iki medeniyetin ortaya koyd...