2 2-26 Ekim 2025 tarihleri arasında şirin bir Osmanlı yurdu olan Kütahya ilimizde idik. Tarihi, doğası, iklimi, şahane mutfağı, eski kilimleri, sıcak kanlı-misafirperver insanları, dünyaca meşhur çinilerin yapıldığı ender toprağı ve muhteşem kaplıcaları ile görülmeye değer bir ilimiz. Tarih öncesinde çok çeşitli uygarlıklara mekân olmuş, Roma-Bizans, Selçuklu ve Osmanlıda önemli güzergâhlardan birisi olan bir ilimiz. Günümüzde de yeşilliği, farklı tadı ile üretilen tahıl ve meyve konusunda hala önemli. Çininin işlenmediği mekân kalmamış.
Taa Orta Asya’dan atalarımızın göçü ile gelen bütün güzel örf adetlerin yanında harika çini işçiliği de eşsizliğini Kütahya’da yaşamış. Tarihi antik Frig (Phrygia Gordion) Vadisi, kayalara oyulmuş muhteşem mekanlara sahip. Aizanoi Antik Kenti, Roma Döneminin mimarisi, içerisinde Zeus Tapınağı, 14.000, kişilik Stadyumu ve 20 bin kişilik tiyatro alanı ile pek çok tarihçi tarafından İkinci Efes olarak isimlendirilir. Bunun yanında Kütahya Çini Müzesi, aynı zamanda dünyada bu alanda açılmış ilk ve tek müze özelliğine sahip. Müzeye ev sahipliği yapan bina 1411 senesinde Yakup Çelebi tarafından yapılmış ve asırlar boyunca külliye-medrese olarak kullanılmış. Kütahya Kalesi, şehrin kurulduğu ilk yer olan Hisar Tepesinde bulunuyor.
Kütahya’nın en önemli dini mekânlarından Ulu cami, 1401’de Yıldırım Beyazıt zamanında yapılmış. Tarihi caminin içindeki dev sütunlar, dünyaca ünlü Aizanoi Antik Kentinden taşınmış. Macar Sokak’ta yer alan Lajos Kossuth Müzesine özel bir Türk Evi, ev sahipliği yapıyor. Müzeye adını veren Lajos Kossuth, 1850’lerde 2 sene bu evde sürgün yaşamış Macar liderlerindendir. Kütahya Arkeoloji Müzesi, 1314 senesinde Umur Bin Savcı tarafından inşa edilmiş uzun yıllar medrese olarak kullanılmış. Çinili Camii Şehrin en özel camilerindendir.
Mızık Çamı, Osmanlı Dönemi içerisinde anıt ağaç olarak yıllar boyunca korunmuş. Anlatılanlara göre Hayme Ana bu ağacın dallarına salıncak kurup, henüz bebek olan Osman Gazi’yi ninnileriyle uyuturmuş. Hayme Ana, ismine türbe yapılan ilk Türk annesi. Diriliş dizisinde görüldüğü gibi kimi kaynaklarda Devlet Ana olarak da bahsedilir ve eşi ölünce Kayı Boyuna uzun süre liderlik etmiştir. Mezarı yıllar sonra II. Abdülhamid döneminde bulunur ve Hayme Ananın adına türbe yapılır. Çarşamba köyünde her sene eylülde Hayme Anayı Anma Şenlikleri düzenleniyor. Tarihi Kütahya Konakları, Ahşap mimarinin en özel örneklerini sunar.
1973 senesinde yapılan Döner Gazino-Lokanta, özellikle şehri etkileyici bir manzara eşliğinde izlemek isteyen yerli ve yabancı ziyaretçilerin mutlaka uğradığı yerler arasında. Bir şeyler yer içerken Kütahya’yı panoramik bir şekilde izleyebilirsiniz. Dönerek hareket eden bu yapı, bir turunu, 45 dakikada tamamlıyor. Kütahya Saat Kulesi de 19. Yüzyıldan bugüne ulaşan eserlerden. Çinilerle kaplanmış Eski Hükümet Konağı çok güzel durmakta. 1500 yıllarında yapılan, Şengül Hamamı, şimdilerde Jeoloji Müzesi olarak hizmet veriyor. Eserlerini Seyahatnamesinde toplayan Evliya Çelebi, Kütahya’nın Zeryen mahallesinde yaşamış. Kütahya türbeler açısından çok zengin bir yer. Bu türbelerden biri de Dedebali Türbesidir.
Bazı kaynaklarda Mülayim Dede adıyla da geçer. Nitekim türbenin bulunduğu yerin adı Mülayim Tepe olarak bilinir. Muvakkithane, Rüstem Paşa Medresesi, Germiyan oğulları döneminde bu şehirde yaşamış bir ahi büyüğü olan Paşam Sultan Türbesi yanında, Dönenler cami de Anadolu’nun üçüncü Mevlevi hanesi iken camiye çevrilmiş güzel bir ecdat eseridir. Kütahya ve özellikle Yoncalı neredeyse 30 kaplıcaya ev sahipliği yapmakta. Biz de Yoncalı’da bulunan Gülümser Hatun kaplıcasında çok güzel bir zaman geçirdik. Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubat’ın kızı Gülümser Hatun, amansız cilt hastalığından buradaki su ile tedavi olduğu için Sultan buraya bir cami ve kaplıca-hamam yaptırmış olup hala ikisi de ayakta ve hizmet vermektedirler.
Osmanlının hâkim olduğu her coğrafyanın insana hizmet eder hale getirildiğini Kütahya’da da gördük. 23 Milyon km2 olan devletin her köşesinde bu eşsiz vizyonu-ufku görmekteyiz. Bugün 42 devlet Osmanlının bıraktığı medeniyet içinde yaşamakta. Rabbim mekanlarını cennet etsin ve bizleri onlara layık nesiller eylesin!
Dr. Bilal Doğan
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
2 2-26 Ekim 2025 tarihleri arasında şirin bir Osmanlı yurdu olan Kütahya ilimizde idik. Tarihi, doğası, iklimi, şahane mutfağı, eski kilimleri, sıcak kanlı-misafirperver insanları, dünyaca meşhur çinilerin yapıldığı ender toprağı ve muhteşem kaplıcaları ile görülmeye değer bir ilimiz. Tarih öncesinde çok çeşitli uygarlıklara mekân olmuş, Roma-Bizans, Selçuklu ve Osmanlıda önemli güzergâhlardan bir...
Bilindiği gibi Diyanet İşleri Başkanlığı her yıl ekim ayının ilk haftasını “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” olarak kutlamaktadır. Bu haftanın amacı; genç, yaşlı, kadın, erkek bütün nesillerimize camilerin, din görevlilerinin ve din hizmetinin önemini hatırlatmaktır. Cami ve mescit, Kur’an-ı Kerim ve hadislerde Müslümanların ibadet, eğitim, buluşma ve kaynaşma yerleri olarak anlatılır. İslam...
Efendim başta ifade etmeliyim ki, her ne kadar günümüz Müslümanlarının bir kısmı buna uygun davranmasa da bizim dinimiz ve geleneğimizde insanları; rengi, ırkı, cinsiyeti, inancı, ideolojisi, güzelliği ve çirkinliği, zenginliği ve fakirliği ile değerlendirmek yoktur. Bugün birçok konuda güzel geleneğimiz ve güzel dinimizin bu muhteşem bakışından maalesef uzaklaşmış durumdayız. Bizim görevimiz de b...
Sosyal medyada kısmen paylaştığım birkaç önemli konuyu kıymetli Kilim okuyucularımız için özetlemek istiyorum. Temmuz başlarında Bayraktarların turizm adası olarak işlettikleri tarihimizde çok önemli bir yeri olan İstanbul’a feribotla yaklaşık bir saat uzaklıkta Marmara denizi içinde bulunan Yassıada’ya günübirlik ziyarette bulunduk. Yassıada’nın adı 2013 yılında “Demokrasi ve özgürlükler ad...
Dr. Bilal Doğan’ın Kaleminden… 03-12 Haziran 2025 tarihleri arasında Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfının iş birliğinde organize edilen vekaletle kurban hizmetinde bulunmak üzere Afrika’ya, Fildişi Sahiline göreve gittik. Gidiş dönüş sadece uçak yolculuğumuz 30 saati buldu. Ve gerçekten cennet gibi bir ülkede acımasız Batının (Fransa, İngiltere, Belçika, Hollanda, Amerika, Por...
Kıymetli okurlarımız! Bu yıl hem Ramazan’ı hüzünlü geçirdik hem de Ramazan Bayramı’nı geçmiş yıllara göre buruk karşılıyoruz. Çünkü bir tarafta Gazze ve Filistin topraklarında terör devleti İsrail tarafından yapılan soykırım ve insanlık dışı zulüm hem de bütün dünyanın gözü önünde Amerika ve Batılı devletlerin de desteği ile en acımasız şekilde sürdürülmekte. Yine Doğu Türkistan’da yıllardır...
Kıymetli Okurlarım! İran gezimizin son bölümünde İsfahan’dayız. Buradaki. Nakşı Cihan Meydanı gerçekten harika iki katlı han yapısı şekli ile çevrili. Burası 3-4 camiye çıkmakta, 2 büyük çarşıya bitişik ki, çarşıların uzunluğu en az 2 km ve 4 adette caddeye bağlantısı bulunmakta. Alt çarşılarında her tür dükkân bulunup çok çeşitli muhteşem sanat icra edilmiş her tür turistik eser satılmakta ve ...
Gençlik, insan ömrünün en kıymetli hazinesi, hayat mevsiminin baharıdır. Kur’an’da Rum suresi, 54. ayette insanın üç evresi yani küçüklüğü, gençliği ve ihtiyarlığı anlatılırken gençlik yıllarının beden ve ruh olarak insanın en güçlü zamanı olduğu ifade edilir. Enbiya suresi, 51-70 ayetlerde Rabbimiz İbrahim peygamberin, Yusuf suresi; 24-35 ayetlerde Hz. Yusuf’un, Kasas suresi; 23-35 ayetlerd...
Kıymetli okurlarım! İzin sezonu çoktan açıldığı için güzel dinimizin önemli bir konusunu paylaşmak istedim. Seferilik. İslam fıkhında; belirli uzaklıkta bir yere gitmeye seferilik, bu yola çıkan kişiye misafir, (yolcu, seferi) yolcu olmayan kimseye de mukim denir. İnsanlar için sefer hali genelde meşakkatlidir ve kişinin yorgunluk ve bedensel sıkıntıla...
Bilindiği gibi din, insanların dünya ve ahiret mutluluğu için gönderilen ilahi kaynaklı kurallar bütünüdür. Bu kurallara mümkün olduğunca uyan müminler iki dünyada da huzurlu olurlar ki, bunu dinin sahibi Allah böyle buyurmaktadır. Bu kurallar iki kısma ayrılır; Emirler ve yasaklar. Emirler; Allah’ın yapmamızı istedikleri kuralla...
Kıymetli okurlarım! Bildiğiniz gibi Efendimizin dine davet yöntemini, metodunu araya başka yazılarım da girse daha önce iki yazı ile sizlerle paylaşmıştım. Bu yazıda bu konuyu bitireceğiz inşallah. Peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav) bildiğini ve inandığını başkalarına, çabası ve yaşantısında gösterirdi. Bu, kendi fikrimizi başkalarına aktarırken son derece inandırıc...
Kıymetli Okurlarım! Görevim dolayısıyla çok gezdim ve bir kaç defa Yunanistan’a da gittim. Yunanistan seyahatlerimizden en sonuncusunu 2016 yılı Kasım ayında bir grup olarak gerçekleştirmiştik. Grubumuz, 560 yıllık bir Kilise Okulu olan Tübingen üniversitesi misyoner hocaları ve Stuttgart’ın önemli Hıristiyan din adamları ile Müslüma...
İslam’da evlilik ve eş seçimi İnsanı yaratan Rabbimiz onun dünyadaki ihtiyaçlarını da bilmekteydi. Aynen bir makinayı ya da motoru yapan ustanın, o yaptığı aparatın ihtiyaçlarını bildiği gibi. Bu bakımdan bizim dünyadaki ihtiyaçlarımızdan birisi de evliliktir, bir eş ile hayatın acısını ve tatlısını paylaşmaktır. Onunla çocuk yapmak ve insan nesl...
Bizim bütün İslami temelimiz peygamberimize dayanmaktadır. Çünkü Kur’an’ın hayata uygulanışını da onun pratik hayattaki uygulamaları sayesinde öğrendik. Dolayısıyla Efendimizin Kur’an’a dayanan dine davet metodunun 2. Bölümünde de gerçekten güzel örneklere şahit olacağız...
Kur’an-ı Kerim ile ilgili yüzyıllardır her dil ve lehçede sayılamayacak kadar çok kitap yazıldı. Bütün ansiklopedilerin önemli maddesi oldu. Dergilerde, gazetelerde onun ile ilgili sayısız yazılar ortaya kondu. Yahudiler, Hıristiyanlar, Budistler, Hinduistler, Şintoistler, ilkel din inananları ve nihayetinde ateistler, Kur’an hakkında çok şeyler...