Temmuz ayında kaleme aldığım yazının konusu “Yapay Zekâ İş Hayatında Nasıl Bir Değişim Getirecek?” idi ve daha çok genel anlamdaki gelişmelere ışık tutmak istemiştim. Ancak gelişmeler o kadar hızlı ilerliyor ki, bu ayki yazımı tekrar bu konu etrafında seçtim ve bu sefer iş ve akademik hayatında herkesin dilinde olan “Agentic AI” ile ilgili fikirlerimi paylaşmak istiyorum.
Öncelikle şunu soralım: Agentic AI nedir?
Agentic AI, kendi başına karar verebilen ve hedef odaklı çalışan özerk yapay zekâ sistemleridir. Geleneksel yapay zekadan farkı, sadece verilen komutlara tepki vermek yerine gelecekteki olayları öngörebilmesi, çevresiyle etkileşim kurması ve önceden belirlenen hedeflere ulaşmak için stratejik planlama yapabilmesidir. Agentic AI, çevresinden topladığı verileri analiz ederek en uygun eylem planını oluşturur, alternatif yollar arar ve koşullara göre uyum sağlar. Örneğin, finans sektöründe piyasa analizleri yaparak yatırım kararları alabilir veya müşteri hizmetlerinde gerçek zamanlı çözüm üretebilir. Bu sistemler, insan müdahalesi olmadan karmaşık problemleri çözme becerisine sahiptir.
İkinci soru: İnsanlar üzerindeki etkisi ne olacak?
İnsanlar üzerindeki etkisi çok geniş ve derin olacak; birçok sektörde otomasyondan operasyonel verimliliğe, müşteri deneyiminden finansal analizlere kadar büyük değişiklikler getirecek. Agentic AI, insanların rutin ve tekrarlayan işlerini devralarak onların daha stratejik, yaratıcı ve karmaşık işlere odaklanmasını sağlayacak. Ayrıca, birer takım arkadaşı gibi çalışarak toplantılara katılma, anlık veri analizleri yapma ve stratejiler önerme gibi işlevlerde de bulunacak.
Üçüncü soru: Hangi meslekler en çok etkilenecek?
Agentic AI iş gücünde özellikle tekrarlayan, veri odaklı ve dil işleme gerektiren meslekleri en çok etkileyecek. Bunlar arasında muhasebeciler, finansal analizciler, hukuk ve idari sekreterler, gazeteciler, mütercim-tercümanlar, anket araştırmacıları, metin düzelticileri ve zabıt katipleri gibi meslekler bulunuyor.
Yapay zekanın bu mesleklerdeki etkisi, rutin ve yapılandırılmış işleri otomatikleştirme, analiz ve raporlama süreçlerini hızlandırma ve karar destek mekanizmalarını güçlendirme yönünde olacak.
Dördüncü soru: Hangi meslekler Agentic AI ile birlikte daha değerli olacak?
Agentic AI ile birlikte daha değerli olacak meslekler genel olarak yaratıcı, stratejik, problem çözme ve insana özgü beceriler gerektiren alanlarda yoğunlaşacak. Örnek olarak şu meslekler daha değerli hale gelecek:
■ Strateji geliştirme, karar alma ve problem çözme odaklı roller
■ Yaratıcı işler ve inovasyon alanları
■ Sağlık sektöründe hasta bakımı ve teşhis süreçlerini yöneten meslekler
■ Siber güvenlik alanında tehdit analizi ve otomatik müdahale yapan uzmanlar.
Agentic AI, rutin işlerin otomasyonunu gerçekleştirirken insanlara daha yaratıcı ve stratejik görevler için alan açacağından bu becerilere sahip meslekler iş dünyasında değer kazanacak. Ayrıca, AI ile iş birliği yapabilen, onu yöneten ve optimize eden profesyoneller ön planda olacak. Agentic AI, bu mesleklerde verimliliği artırırken, aynı zamanda yeni iş tanımları ve dijital rolleri de oluşturarak iş gücünün evrimini hızlandıracaktır.
Son soru: Siz bu gelişmelere hazır mısınız?
Bunun cevabını herkes kendisi için vermeli.
Yaşar Mert
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Temmuz ayında kaleme aldığım yazının konusu “Yapay Zekâ İş Hayatında Nasıl Bir Değişim Getirecek?” idi ve daha çok genel anlamdaki gelişmelere ışık tutmak istemiştim. Ancak gelişmeler o kadar hızlı ilerliyor ki, bu ayki yazımı tekrar bu konu etrafında seçtim ve bu sefer iş ve akademik hayatında herkesin dilinde olan “Agentic AI” ile ilgili fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Öncelikle şunu soralım...
“Ich verstehe das nicht”, “Diese Politik hat nicht meine Unterstützung” veya “Das was dort passiert ist ein Völkermord” gibi ve buna benzeri söylemleri, komşularimizdan, iş yerlerinde, ve diger ortamlarda – resmi ortamlar hariç – hepimiz duyduk ve duyuyoruz. Bu söylemler Alman halkının ekseriyetinin Gazze’deki vahşete olan tepkisini dile getiriyor. Ne yazıkki bu ahlaki duruşu, siyasi ve devlet baz...
Dijital dönüşüm çağında artık neredeyse her alanda karşımıza çıkan yapay zekâ (YZ), iş dünyasında da köklü bir değişimin habercisi. Otomasyondan veri analizine, müşteri hizmetlerinden üretim süreçlerine kadar pek çok alanda yapay zekânın etkisi hissedilmeye başlandı. Ancak bu dönüşüm sadece teknolojik değil; iş yapış şekillerimizi, çalışan rollerini ve hatta iş dünyasının etik sınırlarını da yenid...
Aslında her şey güzel ilerliyordu; 10 yıldan uzun bir sürecin sonunda bu yılın Nisan ayında, DİTİB’in Heilbronn şehir merkezindeki yeni cami girişimi ve projesinin önü açıldı. Daha doğrusu açılmıştı. O tarihte ilgili veya ilgisiz birçok insanın merak ettiği, birçok iniş ve çıkışlarla dolu bir yolun sonucu olarak şunlar açıklanmıştı: Yaklaşık 10 yıl önce yapılması planlanan DİTİB Merkez Camii'ni...
Birçoğumuz, genci yaşlisi, delikanlısı çocuğu, kadını erkeği, çalışanı ve çalışmayanı, öğrencisi işçisi....hatta belki herkes Türkiye tatilini konuşuyor. Zira geçen yıl ancak çok az sayıda insanımızın Türkiye’ye gitmesiyle, halkımız iki yillik bir aradan sonra hasret gidermek için adeta gün sayıyor. Dolayısıyla, bend...
Devam eden korona salgını sürecinde hayatımızın birçok alanında yenilikler ve değişikliklerle tanıştık ve bunlara alıştık da. Olumlu olanı da var olduğu gibi olumsuz olanı da var. Daha önceleri olabildiğince az TV kullanan ben örneğin, salgın zamanında deyim yerindeyse dizi bağımlısı oldum. En belirgin etken belki evde daha fazla vakit geçirme zorunluluğu olsa bile, şa...
Aslında, topluma faydalı çalışmalar yapan insan, örgüt, şirket veya kuruluşların basın yoluyla güçlü bir şekilde tanıtılması ve anlatılması gerektiğine inanıyorum; çünkü bunlar insanlara örnek ve öncü oluyor; çünkü bunlar insanların düşünce ve hayatlarına olumlu bir yön verebiliyor. Bu anlamda son ha...
Bu seferki yazımı Yeşiller’den bayan Baerbock başbakan olur ve Yeşiller koalisyon ortaklarının büyük paydaşı olursa, Türk toplumu için nasıl bir durum gelişir sorusuna cevap vermek üzere yazacaktım – ancak son dakika gelişmelerinden dolayı konumu değiştirdim. Yine de şunu belirtmeden olmaz: Geçen yazımda öngördüğüm gibi, Analena Bae...
Hayır, yanlış okumadınız. Bu da nerden mi çıktı? Anna... kim? Başbakan Merkel değil mi? Anlatacağım. Ama önce şunu belirtmek istiyorum: Eyaletimizde yapılan 14 Mart seçimlerini geride bıraktık. Ve beklenildiği gibi, benim de öngördüğüm gibi, Yeşiller partisinin ve Winfried Kretschmann’ın başarısıyla sonuçlandı. Böylece, Kretschmann ...
Bilindiği gibi, Federal Almanya devletinde yasama ve temsiliyet üç basamaklı bir sistem üzerine kurulu: (1) Federal düzey, (2) Eyalet düzeyi ve (3) Yerel düzey. Federal düzeydeki siyaset ve aktörler daha fazla göz ününde bulunsada ve basın yayın tarafından daha çok konu edilse bile, bizleri asıl ilgilendiren eyalet ve yerel düzey...
Azınlıklar tarih boyunca çoğunluk toplumu tarafından empoze edilen şartlar dolayısıyla farklı zorluklar ve tahribatlar yaşamışlardır. Başarılı olan azınlık toplumları ise bu zorluklara rağmen kendilerine ait dil, kültür ve toplumsal varlıklarını sürdürebilmişlerdir. Örneğin Balkan Türklerinin anadil bilinç ve becerileri, 800 yıllık bir süreden sonra...
Geçen seferki yazımda Almanya ve Avrupa’ın Müslümanlar ile olan imtihanlarına kötü not vermiştim. Hal böyle olunca, çarenin ne olduğunu merak edenler oldu tabii. Yani, Müslümanlar ırkçılık, Islamofobi, aşırı milliyetçilik kıskacından nasıl çıkacak? Günah keçisi olmaktan nasıl kurtulacak? Ben bunları düş&uu...
Geçen seferki yazıma “Tepkisiz Türk toplumu ve Koronalı kış” başlığını atmıştım. Bu seferkinin de aynı çerçevede olduğunu görüyorsunuz. Ne yazık ki daha güzel konuları kaleme almak istesem de, gerçekleri ve gelişmeleri gözardı etmeyerek, öngördüğüm imkan veya zorluklara dikkat çekmeyi görev olara...
Geçen seferki yazımda, “yaklaşan seçimler ve gayri-siyasi Türk toplumu” başlığı altında, bizleri teslim değil de temsil eden insanların olmamasından yakınmıştım. Zira bu eksiklik bize çok pahalıya mal oluyor. Eski deyimi kullanacak olursam, daha mürekkebimin boyası kurumadan, ne kadar haklı olduğumu gösteren olaylar gelişti ve ne yazik ki geliş...
Almanların meşhur bir sözü vardır: “Nach dem Spiel ist vor dem Spiel” diye, yani maç sonrası bir sonraki maçın başlangıcı sayılır. Bunu siyaseten tercüme edecek olursak şöyle bir söz geliştirebiliriz “Her seçim sonrası, yeni bir seçimin başlangıcıdır”. Tabii ki seçimler arası olan süre, maç arası olan&n...