“Yapay Zekâ”! Sindirilmesi çok zor bir kavram. İnsanoğlu açısından bir “lanet” mi yoksa bir “nimet” mi, henüz muamma. Çok sayıda uzmana göre, insanlık tarihinde yeni bir çağın başlangıcının habercisi. Dönem vizyoneri Elon Musk’a göre ise, gelecekteki final gelişim seviyesinde; atom bombasından çok daha tehlikeli bir teknoloji.
Gerçek şu ki, son yıllarda “Yapay Zekâ” (İngilizce: “Artificial Intelligence”) gelişimi hakkında; bilimsel, ekonomik, sosyal ve politik düzeyde birçok tartışma (gündem) yaşanmakta. Çok geniş çaplı tanım ve faaliyet alanına sahip bu uygulamanın arkasında homojen bir teknolojinin gizli olduğu izlenimi hâkim olsa da -kazın ayağı kesinlikle öyle değil. Makalemin girişinde peşinen birkaç kilit mesaj paylaşmak istiyorum:
⦁ “Yapay Zekâ’nın” arkasında bir dizi farklı yöntem, süreç ve teknoloji vardır
⦁ Kullanıma hazır “Yapay Zekâ” uygulaması yoktur! Teknik donanımı (altyapıyı) edinebilirsiniz. Sonrasında “sisteminizi” eğitip, yetiştirmeniz gerekmektedir. Bu bağlamda sıklıkla “çocuk yetiştirme” analojisini kullanırım.
⦁ “Güçlü Yapay Zekâ”, teorisyenler tarafından türetilen- ütopya sınırında- bir çeşit; entellektüel akıl oyunudur ve teknik olanakların ötesindedir!
“Yapay Zekâ”, “Makine Öğrenimi” (İngilizce: “Machine Learning”) ve “Derin Öğrenme” (İngilizce: “Deep Learning”) terimleri genellikle (bilhassa denk geldiğim Türkçe kaynaklarda) eşanlamlı kullanılır ki, bu çok vahim bir yanlıştır ve beni ziyadesiyle üzmektedir. Kısaca tanımlamak isterim ki; “Derin Öğrenme”, “Makine Öğrenimi’nin” bir alt alanıdır. “Makine Öğrenimi” ise, buna karşın “Yapay Zekâ’nın” bir dalıdır… Sapla samanı birbirinden ayıralım öncelikle:
1. “Yapay Zekâ”: genel bir terimdir ve çeşitli sorunları (görevleri) çözmek için akıllı insan davranışını- kaba bir tabirle- taklit etmek (öykünmek) için makinelerin kullanılmasının yaklaşımını tanımlar.
2. “Makine Öğrenimi”: “Yapay Zekâ” elde etmek için pratikte kullanılan bir teknolojidir. Günümüz reel uygulamalarında yüksek bir teknik olgunluğa sahip.
3. “Derin Öğrenme”: “Makine Öğrenimi’nin” bir sonraki teknolojik evrim aşamasını tanımlar. Teknolojinin özünde “nöral ağlar” (İngilizce: “neural networks”) yani bir nevi yapay sinir ağları bulunur.
“Yapay Zekâ” neleri başarabilir? “Yapay Zekâ” sistemlerinin potansiyel kullanımları devasa boyuttadır ve günümüzde çoğu insan bunun farkında bile değildir. Gerçek şu ki, uzun vadede global ekonomide devrim yaratacak muazzam bir güce sahip. “Yapay Zekâ”, insanoğlunun asla kavrayamayacağı verilerden değerli bilgiler çıkarabilir. “Büyük Veri” kontekstinde çok yüksek hacim enformasyonun haricinde temeldeki örüntülerin çok karmaşık olduğu bir kurgudan bahsediyoruz.
“Yapay Zekâ” neleri başaramaz? “Yapay Zekâ” her derde derman, genel bir problem çözücü değildir. Daha doğrusu; henüz değil. Teknoloji güncel gelişme seviyesinde verileri çok iyi işleyebilmekte ve örüntüleri tanıyabilmekte. Fakat henüz ezbere işlediği bu verileri anlayamamakta ve yorumlayamamakta.
“Yapay Zekâ” ve insanlar: Pek çok yeni teknolojide olduğu gibi, “Yapay Zekâ’da” bazı toplumsal korku ve tereddüttü beraberinde getiriyor. Oxford Üniversitesi tarafından 2015 yılında yapılan referans bir araştırmaya göre, 2030 senesine kadar, ABD'deki genel istihdamın yüzde 47'sinin otomasyon nedeniyle risk altında olduğunu ve bunların önemli bir kısmının “Yapay Zekâ’dan” kaynaklandığı sonucunu vardı. Maalesef bu tür rakamlar ve anketler, bazı şiddet eylemlerine kadar varan korkuları uyandırıyor: Otonom sürüşe odaklanmış Google yan kuruluşu olan “Waymo”, test araçlarının birkaç kez bıçak ve taşlarla saldırıya uğradığını bildirdi örneğin.
Peki, “Yapay Zekâ” çalışan insanlar için bir tehdit mi? 2019 yılında Almanya’da gerçekleştirilen bir anket, muhtelif yorumlara ulaştı: Almanların yüzde 62'si “Yapay Zekâ’yı” öncelikle bir fırsat, yüzde 35'i tehlike olarak görmekte. Araştırmaya katılan şirket yöneticilerine göre ise, kadrolu personelin (bilhassa mavi yakaların), yüzde 42'si “Yapay Zekâ” teknolojisi karşısında ciddi çekincelere sahip!
Esen kal güzel insanım
Mikayil Baydaroğlu
Soru ve görüşleriniz için: baydaroglu@metopia.org
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Basit Ingilizce tabiriyle “3D Printing”, yani “3 Boyutlu Baskı” teknolojisi, her gecen yıl endüstriyel üretim sektöründe daha fazla şirketin ilgisini çekmekte. Daha doğru Ingilizce terim olan “Additive Manufacturing” uygulayımbilimin Türkçe karşılığı “Eklemeli İmalat” olarak literatürde yerini perçin...
“Yapay Zekâ”! Sindirilmesi çok zor bir kavram. İnsanoğlu açısından bir “lanet” mi yoksa bir “nimet” mi, henüz muamma. Çok sayıda uzmana göre, insanlık tarihinde yeni bir çağın başlangıcının habercisi. Dönem vizyoneri Elon Musk’a göre ise, gelecekteki final gelişim seviyesinde; atom bombasından ço...
Çin Halk Cumhuriyeti, vatandaşının yaşamlarının her alanındaki davranışlarını daha iyi kontrol edebilme adına, birkaç yıldan beri bir sistem inşa etmekte. “Sosyal Kredi Sistemi” ismini verdikleri dijital tertibat, insanların sosyal hayattaki hareket ve davranışları izleyip, kaydetmekte. Sırf sosyal davranışlarıyla yetinmeyip, nüfusun aynı zamanda ödeme davranışı...
Tarih kitaplarından öğrendiğimiz kadarıyla, 2700 yıl mazide, ilk madeni parayı, Anadolu’da da yaşam sürmüş, Lidyalılar bastı. Yine kayıtlara göre, ilk kâğıt para milattan sonra 800´lü yıllarda Çin´de ortaya çıktı. Günümüz 21. yüzyıl başlangıcında ise, fiziki para gün geçtikçe miladını doldurmakta....
Son birkaç on yıldan beri dünyamız radikal ve süregelen değişim içinde: küreselleşme ve dijitalleşme hayatımızın ayrılmaz ve aynı zamanda vazgeçilemez parçaları haline geldi. Tünel sonundaki ışığın en ufak parıltısından dahi henüz çok uzağız. Sahip olduğu ve beraberinde getirdiği tüm bileşenleriyle birlikte, tüm bu gelişmeler du...
Dünya çok yüksek bir hızla, sürekli değişmekte. Bir yanda devrimsel dijital dönüşümler, dijital bozulma (İngilizce “disruption”) sonucu oluşan yenilikçi iş modelleri, diğer yanda dur durak bilmeyen küreselleşme, artan sosyal medya kullanımı ve çalışanların değişen değer sistemi. 21. yüzyıl dünyamız çok di...
Günümüz insanı sıkışık şehir trafiğinden artık bıkmış bir hale geldiği için, toplu taşıma, ulaşım altyapısı ve “araç paylaşım konseptlerini” birleştiren, yenilikçi teknolojiler ve sezgisel uygulamalara sahip, akıllı “mobilite” (hareketlilik) çözümleri geliştirmekte. Son yıllarda daha “yeşil” ve daha ekonomik u...
Geleceğin şehirleri daha sürdürülebilir, daha güvenli ve daha akıllı olacak. Topyekün ağa (yani internete) bağlı “akıllı şehir” (ingilizce “smart city”) fikri çevre kirliliği, trafik yoğunluğu ve kentleşme gibi mevcut toplumsal sorunlara çok yönlü çözümler sunmakta. Şubat ayı makalemde detaylı ele aldığım &ld...
Siz değerli okurlarımı en samimi duygularla selamlıyorum. Bu yazımda otonom, yani sürücüsüz araç teknolojisinin güncel gelişim seviyesi, teknik özellikleri ve ileriye dönük kullanabilirliği hakkında ayrıntılı bir inceleme yaptım. “Otonom yolculuk” terimini genellikle insan sürücü (şöför) müdahalesi olm...