Günümüz insanı sıkışık şehir trafiğinden artık bıkmış bir hale geldiği için, toplu taşıma, ulaşım altyapısı ve “araç paylaşım konseptlerini” birleştiren, yenilikçi teknolojiler ve sezgisel uygulamalara sahip, akıllı “mobilite” (hareketlilik) çözümleri geliştirmekte. Son yıllarda daha “yeşil” ve daha ekonomik ulaşım çözeltilerine olan uluslararası ilgi arttığından, “paylaşılan hareketlilik” (İngilizce “shared mobility”) fikrinin çok revaç bir konu olması bizleri şaşırtmamalı. Ulaşım sektörünün bu yeni piyasası hızlı gelişimini kuşkusuz mobil teknolojilerdeki inovasyonlara ve yeni iş modellerinin oluşmasını sağlayan akıllı dijital uygulamalara borçlu!
Tarih boyunca devrimsel ulaşım yenilikler, girişimci ruha sahip, mucitler tarafından hayata geçirildi. Richard Trevithick, Henry Ford ve Gottlieb Daimler bu alana son 200 yılda damgasını vuran birkaç meşhur öncülerden. Modern zamanın, günümüz mobilite “kahramanı” tartışmasız Amerikan Tesla şirketler CEO´su Elon Musk. Her bir vizyonerin icadı sonucunda toplumsal hayat, yaşam kalitesi ve ticaret adına yeni fırsatlar doğdu. Toplumsal kullanım ve geliştirmeye açık dijital imkanlar sayesinde, günümüzde artık yenilikçi proje gelişimi, büyük maddi güce sahip şirketlere saklı bir olanak olmaktan çıktı. Örneğin Berlin, Singapur, Pekin ve Londra gibi bazı geleceğe odaklı belediyeler, kentsel ulaşımı iyileştirecek “paylaşılır mobilite” uygulamaları yazılımına ciddi teşvik bütçeleri ayırmakta. Yani bu şehirlerin bireyleri “araç paylaşımı” veya “toplu taşıma” alanlarında konsept geliştirme ve istisnai fikrini gerçekleştirme fırsatına sahip!
“Paylaşılır mobilite” konseptini genel hatlarıyla izah etmek istiyorum. Bu bağlamda iki farklı modelden bahsedebiliriz. İlk formunda bir otomobili kira usulü, aynı anda birkaç kişi ortaklaşa kullanarak, birlikte yolculuk yapıyorsa; buna “yolculuk paylaşımı” (İngilizce “ride-sharing”) diyoruz. İkinci şeklinde ise, aynı aracı birkaç şahıs yine kira usulü paylaşır, ancak farklı zamanlarda kullanır. Bu modeli ´de; “araç paylaşımı” (İngilizce “car-sharing”) olarak tanımlıyoruz. Çok sayıda belediye ve şirketin paylaşıma sunduğu araçlar; otomobil, motosiklet, elektronik mobilet ve hatta bisiklet cinsinden oluşmakta.
Söz konusu iş modelinin temel işleyiş şekli aslında çok basit: Örneğin paylaşılan otomobilin dakika bazlı ücretlendirilmesi söz konusu, yani müşteri piyasada aracın kullanım dakikasına ortalama 20 ila 30 Cent arası bir fiyat öder. Ancak henüz hiçbir şirket bu yeni iş modelinden çok para kazanamadı. Sadece piyasaya yeni sürülen e-mobiletler, nispeten hızlı şekilde kâr elde etmeye müsait olduğu söylenmekte. Zira bahsettiğim elektronik mobiletlerin tedarik maliyeti otomobille kıyaslandığında daha düşük. Dolayısıyla kendini daha kısa sürede amortize etmekte. “Paylaşılır mobilite” baslığı altında kaleme aldığım yeni ulaşımsal, toplumsal ve ekonomik oluşumu mümkün kılan özünde yine akıllı, dijital uygulamalar! Bugün dünya’nın birçok kentinde karşılaşabileceğimiz “otomobil paylaşım” senaryosunu gözümüzün önünde canlandıralım. Size en yakın noktadaki uygun aracı belirledikten sonra, rezervasyon işlemini görüyorsunuz. Otomobile vardığınızda, kapı kilidini anahtarsız (torpido gözünde) açıp, içine giriyorsunuz. Yolculuğunuz sona erdiğinde gayet pratik bir şekilde, ödemeyi yapıyorsunuz. Çok kaba hatlarıyla tarif ettiğim bu (ve daha fazla) fonksiyonu cep telefonunuzda bulunan tek bir uygulamayla (App) halletmeniz mümkün!
Gelişimine belediye ve bireylerin dahil olduğu, gelecekte büyük ekonomik potansiyele sahip “paylaşılır mobilite” iş modeli doğal olarak otomotiv sektörü devlerinin iştahını kabarttı.
Bu gelecek vadeden trendi kaçırmamak adına, mesela Mercedes ve BMW şirketleri, 7500 araçlık bir filoya sahip, “Share-Now” adında ortak bir oluşumda birleşti. Diğer bir Alman otomobil devi VW,
“We Share” marka ismini verdiği “paylaşım” şirketinde 1500 otomobil mevcut. Almanya demir yollarının “efendisi” Deutsche Bahn, araç paylaşım yarışına 4500 adet vasıtayla (otomobil, e-mobilet ve bisiklet) dahil oldu. Yapılan pazar analizlerine göre “Y-Kuşağı”, yani 1980-1999 arası doğanlar, ezber bozan tüketici davranışlarına sahip. Bu zümreyi tanımlayan önemli slogan ise İngilizcede “sharing is the new owning” yani kişisel edinmelerin (otomobil, mülk, vs.) yerine - kolektif paylaşımlara ciddi bir eğilim söz konusu.
Esen kal güzel insanım
Mikayil Baydaroğlu
Soru ve görüşleriniz için: baydaroglu@metopia.org
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Basit Ingilizce tabiriyle “3D Printing”, yani “3 Boyutlu Baskı” teknolojisi, her gecen yıl endüstriyel üretim sektöründe daha fazla şirketin ilgisini çekmekte. Daha doğru Ingilizce terim olan “Additive Manufacturing” uygulayımbilimin Türkçe karşılığı “Eklemeli İmalat” olarak literatürde yerini perçin...
“Yapay Zekâ”! Sindirilmesi çok zor bir kavram. İnsanoğlu açısından bir “lanet” mi yoksa bir “nimet” mi, henüz muamma. Çok sayıda uzmana göre, insanlık tarihinde yeni bir çağın başlangıcının habercisi. Dönem vizyoneri Elon Musk’a göre ise, gelecekteki final gelişim seviyesinde; atom bombasından ço...
Çin Halk Cumhuriyeti, vatandaşının yaşamlarının her alanındaki davranışlarını daha iyi kontrol edebilme adına, birkaç yıldan beri bir sistem inşa etmekte. “Sosyal Kredi Sistemi” ismini verdikleri dijital tertibat, insanların sosyal hayattaki hareket ve davranışları izleyip, kaydetmekte. Sırf sosyal davranışlarıyla yetinmeyip, nüfusun aynı zamanda ödeme davranışı...
Tarih kitaplarından öğrendiğimiz kadarıyla, 2700 yıl mazide, ilk madeni parayı, Anadolu’da da yaşam sürmüş, Lidyalılar bastı. Yine kayıtlara göre, ilk kâğıt para milattan sonra 800´lü yıllarda Çin´de ortaya çıktı. Günümüz 21. yüzyıl başlangıcında ise, fiziki para gün geçtikçe miladını doldurmakta....
Son birkaç on yıldan beri dünyamız radikal ve süregelen değişim içinde: küreselleşme ve dijitalleşme hayatımızın ayrılmaz ve aynı zamanda vazgeçilemez parçaları haline geldi. Tünel sonundaki ışığın en ufak parıltısından dahi henüz çok uzağız. Sahip olduğu ve beraberinde getirdiği tüm bileşenleriyle birlikte, tüm bu gelişmeler du...
Dünya çok yüksek bir hızla, sürekli değişmekte. Bir yanda devrimsel dijital dönüşümler, dijital bozulma (İngilizce “disruption”) sonucu oluşan yenilikçi iş modelleri, diğer yanda dur durak bilmeyen küreselleşme, artan sosyal medya kullanımı ve çalışanların değişen değer sistemi. 21. yüzyıl dünyamız çok di...
Günümüz insanı sıkışık şehir trafiğinden artık bıkmış bir hale geldiği için, toplu taşıma, ulaşım altyapısı ve “araç paylaşım konseptlerini” birleştiren, yenilikçi teknolojiler ve sezgisel uygulamalara sahip, akıllı “mobilite” (hareketlilik) çözümleri geliştirmekte. Son yıllarda daha “yeşil” ve daha ekonomik u...
Geleceğin şehirleri daha sürdürülebilir, daha güvenli ve daha akıllı olacak. Topyekün ağa (yani internete) bağlı “akıllı şehir” (ingilizce “smart city”) fikri çevre kirliliği, trafik yoğunluğu ve kentleşme gibi mevcut toplumsal sorunlara çok yönlü çözümler sunmakta. Şubat ayı makalemde detaylı ele aldığım &ld...
Siz değerli okurlarımı en samimi duygularla selamlıyorum. Bu yazımda otonom, yani sürücüsüz araç teknolojisinin güncel gelişim seviyesi, teknik özellikleri ve ileriye dönük kullanabilirliği hakkında ayrıntılı bir inceleme yaptım. “Otonom yolculuk” terimini genellikle insan sürücü (şöför) müdahalesi olm...