Stres, günlük yaşantımızın bir parçası olarak sağlığımızı olumlu ya da olumsuz etkileyebilecek bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Stresten zarar ya da fayda görmek büyük ölçüde bizim elimizdedir. Kısa süreli Stres, yaşamın güçlükleriyle baş etme konusunda motivasyon ve güç kaynağı olarak hayati bir fonksiyon üstlenirken, kronikleşmesi durumunda bağışıklık sistemimizi büyük oranda çökertir ve bunun neticesinde nezleden kansere kadar aklımıza gelebilecek her türlü hastalığın fitilini ateşleyebilir. Stresten herkes aynı oranda etkilenmez stresin yıkıcı etkileri olayın kendisinden ziyade o olaya yüklediğimiz anlamla orantılıdır.
Stres sadece beden sağlığı ve psikolojik sağlımızın yanında günlük tutum ve davranışlarımızı da olumlu ya da olumsuz etkileyebilmektedir. Kısa süreli stres bizler için harekete geçirici ve motive edici bir güç olarak işlev görebilmektedir. Stresin düzeyi ve süresi arttıkça psikolojik, fiziksel ve davranışsal sorunlar görülebilmektedir.
Stresin başlıca belirtileri nelerdir?
Stresin kronikleşmesi durumunda, iştahsızlık ya da aşırı yemek yeme, kilo kaybı ve zayıflık yada kilo alma, kronik yorgunluk ve halsizlik, uykusuzluk, aşırı ya da düzensiz uyku, bitkinlik, sıkça görülen baş ağrıları, vücudun çeşitli yerlerinde ve eklemlerde ağrı, nefes darlığı, yüksek tansiyon, kalp çarpıntısı, aşırı hassasiyet, duygulanma, gözlerden yaş gelmesi, aşırı sigara ya da alkol kullanımı, normalin üstünde fiziksel ağrı ve acı çekme, enerji kaybı, terleme, titreme, alerji, mide bulantısı veya mide krampları, yüksek sese karşı aşırı duyarlılık, sıcak veya soğuk basması, korku ve endişe, aşırı tedirginlik, alınganlık, gerginlik, çabuk sinirlenme, geçimsizlik, yetersizlik, yersiz telaş yaşama, her şeyin boş olduğuna inanma, yaşamdan zevk almama, hasta olmaktan korkma ya da hasta olduğunu zannetme, yapılacak işleri unutma, olayları ve insanları hatırlayamama, bir işe uzun süreli odaklanamama, benlik saygısında azalma, karar vermede güçlük yaşama, bir işi başlatabilme yetersizliği, genellikle kötümser olma, kaygılı olma durumu, çökkünlük hali, olumsuzluklara odaklanma olarak sıralayabiliriz. Gördüğünüz gibi liste çok uzun.
Stresle başetme konusunda herkesin uyguladığı çözümler çok farklılık arz edebilir. Birçoğumuz sigara, alkol, madde alımı gibi kısa sürede rahatlatan ama uzun vadede daha büyük problemlere sebep olan zararlı alışkanlıkları çözüm olarak görebiliriz ya da stresle başetme yöntemlerini öğrenip stresi problemlerimizi çözmek için gerekli güç ve motivasyon kaynağı haline dönüştürebiliriz. Tabiri caizse krizi fırsata çevirmek tamamen bizim elimizde.
Dr. Arslan İpek
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Stres, günlük yaşantımızın bir parçası olarak sağlığımızı olumlu ya da olumsuz etkileyebilecek bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Stresten zarar ya da fayda görmek büyük ölçüde bizim elimizdedir. Kısa süreli Stres, yaşamın güçlükleriyle baş etme konusunda motivasyon ve güç kaynağı olarak hayati bir fonksiyon üstlenirken, kronikleşmesi durumunda bağışıklık sistemimizi büyük oranda çökertir ve...
Son yıllarda psikosomatik rahatsızlıklarda müthiş bir artışın varlığı inkâr edilemez bir gerçektir. Tüm duygularımız ‘’biliş’’ ‘lerimiz ya da düşüncelerimiz neticesinde oluşur. ‘’Biliş’’ olaylara bakışınız, algılarınız, zihinsel tutumlarınız ve inançlarınız demektir. Depresyonda olan birisi her şeyin kötü olduğuna ve öyle kalacağına inanır. Bu duygu kesinlikle mantıksızdır, ama o kadar gerçek g...
Uyku, insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından birisidir. Kronik uykusuzluğun, Alzheimer hastalığını tetiklediği, yaşlanmayı hızlandırdığı, öğrenmeyi ve belleği bozduğu, anksiyete ve çeşitli ruhsal bozukluklara sebep olduğu çeşitli bilimsel çalışmalarda ortaya konmuştur. Bir hafta boyunca 4 saatin altında uyuyan kişilerde savunma sisteminin %70 oranında zayıfladığı tespit edilmiştir. Uyku apnesi u...
Dünya sağlık örgütü verilerine göre dünyada her yıl 4 milyon insan sigaranın sebep olduğu hastalıklardan dolayı hayatını kaybetmektedir. Sigaranın sebep olduğu ölümler trafik, terör ve iş kazalarından kaynaklanan ölümlerin toplamından 5 kat daha fazladır. Sigara 4000 civarında zehirli madde içermektedir, sigara dumanı ile birlikte bu zehirleri de içimize çekeriz ve zamanla vücudumuzda birikerek...
Hem kendimizi ifade ederken hem de karşı tarafı dinlerken iletişimin temel kurallarını bilmek ve iletişim süreçleri içinde kullanmak son derece önemlidir. Aksi takdirde istenmeyen iletişim kazaları ve bunun doğurabileceği tatsız sonuçlara maruz kalmak kaçınılmaz olur. Maalesef toplum olarak dışa dönük bir davranış tarzımız vardır. El-âlem ne der? düşüncesi konuşma tarzımıza ve davranışlarımıza ...
Migren, tekrarlayan baş ağrısı atakları ile karakterize nörolojik bir hastalıktır. Tipik belirtiler arasında başın bir tarafında nabzı atan ağrılar, bulantı, ışık ve sese duyarlılık yer alır. Migrenin stres, uyku eksikliği, belirli yiyecekler veya hormon dalgalanmaları gibi çeşitli tetikleyicileri vardır. Migrenin şiddetine bağlı olarak tedavi çeşitlilik gösterebilir ve genellikle ilaçlar, gevşeme...
Bağ dokusu vücudumuzdaki en yaygın dokudur. Kemik, kas, damar, sinir gibi birçok dokunun birbirleri ile irtibatını ve bütünlüğünü sağlar ve ayrıca bütün hücresel besinler ve metabolik atıklar bağ dokusu içindeki hücreler arası boşluklarda taşınırlar. Baş dokusunu oluşturan hücreler ve lifler Hyaluronik asit sayesinde biyolojik ve nörolojik fonksiyonlarını rahatlıkla yerine getirirler. Hyaluroni...
Sedef hastalığı, ciltte kabarık Plaklar ve pullanmalarla seyreden kronik bir cilt hastalığıdır. Sedef hastalığı Genetik yatkınlığın yanında immunsistem yetersizliği, bazı ilaçların yan etkileri, aşırı alkol kullanımı, bağırsak floarasının bozulması gibi birçok faktörün tetikleyici olarak rol aldığı multifaktoriyel bir hastalıktır. En karakteristik belirtileri kırmızı lekeler, pullanmalar ve deri l...
Oruç tüm dinlerde ve pek çok kültürde uygulanagelen en önemli inanç ritüellerinden biridir. Kur’an-ı Kerim’de; “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı…” (Bakara, 2/183) şeklinde buyrulmaktadır. İbadet yönü ile maddi manevi şifa kaynağı olduğu bizce kesin olmakla beraber gelin orucun vücuttaki etkilerine birlikt...
Yapılan araştırmalar Vitamin D eksikliğinin toplumda %80 seviyelerinde olduğunu göstermektedir. Vitamin D ihtiyacını yiyecekler yolu ile karşılamak çok zordur, çünkü sadece birkaç yiyecekte örneğin yağlı balıklarda ve Avokadoda yüksek miktarda Vitamin D maddesi bulunmaktadır. Vitamin D güneş vitamini olarak bilinir. Toplum olarak günü...
Tedavi yaklaşımı olarak semptomlarla mücedele etmek yerine bu semptomların ve hastalıkların ortaya çıkmasına neden olan ana nedenlere odaklanmak gerekir. Bütüncül yaklaşıma göre hastalığın hangi uzmanlık dalı altında yattığı önemli değildir. Önemli olan bu hastalıklara sebebiyet veren ana neden veya nedenlerdir. Vücudumuzun ana tamir mekanizmalarına t...