Dengeli bir yaşam sürmek hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı korumak için önemlidir. Beslenme, uyku, egzersiz, sosyal ilişkiler gibi farklı alanlarda denge kurmak, yaşam kalitemizi artırır ve hastalıklara karşı dirençli olmamızı sağlar. Hayatımızın her alanında dengeyi sağlarsak hem bedensel hem de ruhsal olarak sağlığımızı korumuş oluruz. Gerek iş hayatını gerekse aile ve sosyal çevre ile olan ilişkilerini sağlıklı bir şekilde yönetebilme becerisine sahip olanlar başarı ve mutluluğun anahtarını eline almış olurlar. Birçoğumuz tek bir alanı hayatının merkezine koyar ve onunla var olmaya çalışırız. Hayatımızdaki alanlardan sadece birini merkeze konması diğer alanların ihmal edilmesi sonucunu doğurur. Sonuç olarak yaşanan bu dengesizlikler karşımıza bozulan ilişkiler, ailelerin dağılması, sosyal çevremizi kaybetmek ya da işimizi kaybetmek şeklinde karşımıza çıkabilir.
Herkes dengeli bir yaşam sürmek istediğini söylese de iş, özel hayat ve sosyal çevre arasında bir denge kurabilmek gerçekten zordur. Hayat o kadar hızlı ve o kadar çok boyutlu ki, bütün bunların hepsine yetişmek için gerçekten yüksek düzeyde bir farkındalık, ne istediğini bilmek, seçici olmak ve zamanı etkin kullanma becerisi gerektirir. Her şeyin fazlası yorar ve sonunda kayıplara yol açar. Ölçülü olmak ise seni güçlü kılar, hayatta tutar. Dengeli yaşam huzurun ve mutluluğun anahtarıdır. Herşeyın fazlası hayatımızın dengesini bozar. Örneğin...
◆ Eğer insanlara fazla güvenirsen ihanete uğrarsın.
◆ Çok seversen kendini kaybedersin.
◆ Beklentileri fazla yükseltirsen hayal kırıklığına uğrarsın.
◆ Fazla önem verirsen seni hafi fe alırlar.
◆ Çok yersen sağlığını, fazla harcarsan elindekileri kaybedersin.
◆ Hayatı gereğinden fazla sorgularsan bugünü yaşamakta zorlanırsın.
Her şeyin peşinden koşarsan odağını ve yolunu kaybedersin.
İçine sinmediği halde evet dersen: Sınırların ihlal edilir, istemediğin işleri yaparak zaman kaybedersin, enerjin gereksiz alanlarda tükenmeye başlar, özsaygını yitirmeye başlarsın, kendi elinizle kişisel sınırlarını ihlal etmiş olursunuz, iletişim becerin körelir, kaygılı bir duygu durumuna hapsolursun ve kendine yabancılaşırsın.
Hayatta mutluluğun ve başarının sırrı dengededir.
Dr. Arslan İpek
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Dengeli bir yaşam sürmek hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı korumak için önemlidir. Beslenme, uyku, egzersiz, sosyal ilişkiler gibi farklı alanlarda denge kurmak, yaşam kalitemizi artırır ve hastalıklara karşı dirençli olmamızı sağlar. Hayatımızın her alanında dengeyi sağlarsak hem bedensel hem de ruhsal olarak sağlığımızı korumuş oluruz. Gerek iş hayatını gerekse aile ve sosyal çevre ile ol...
Günümüzde maalesef bilinçsiz ilaç kullanımı ciddi bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle antibiyotik, ağrı kesici ve mide haplarının yanlış ve gereksiz kullanımı son derece yaygındır. Bugünkü yazımızda mide koruyucu ilaçları mercek altına alacağız. Mide hapları olarak bilinen ilaçlar, mide asidini azaltarak, mideyi asidik etkilerden koruyan ve Mide-Bağırsak hastalıklarında yaygın olar...
Kışın sona erdiği ve baharın başladığı dönemde genelde Halsizlik, yorgunluk, sabahları uyanamama, uyuşukluk ve sinirlilik halleri gibi semptomları yoğun olarak yaşarız. Bu durum Bahar yorgunluğu olarak adlandırılır. Bu durumun başlıca nedenleri arasında mevsimsel olarak değişen nem oranı ve mevsimsel geçişe bağlı olarak gelişen elektrik yükünün vücudumuzda artmış olmasını gösterebiliriz. Nem oranı...
Hayatımızı devam ettirebilmek için suya ne kadar ihtiyacımız varsa tuza da o kadar ihtiyacımız vardır. Su ve tuz olmadan asla yaşayamayız. Tuzun insan organizması üzerindeki olumlu etkisi her zaman suyla ilişkilidir, çünkü tuzun hem biyokimyasal hem de biyofiziksel etkileri, ancak suyla birleştiğinde ortaya çıkar. Bu sebepten dolayı su ve tuz insan yaşamının vazgeçilmezleridir. Toplumda yerleşmiş ...
Günlük beslenme; fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığın temelini oluşturur. Ancak modern yaşam koşulları, kötü beslenme alışkanlıkları ve besin değeri düşük gıdalar nedeniyle birçok insanda günlük vitaminler, mineraller, eser elementler, aminoasitler ve iyi yağ asitlerine duyulan ihtiyaç yeterli düzeyde sağlanamamaktadır. Günümüzde tüm hastalıkların yaklaşık yarısı yetersiz beslenmeden ve besin öğe...
Bağışıklık sisteminin sağlığımız açısından iki önemli fonksiyonu vardır. Bertaraftan, Vücudumuzu Virüsler, Bakteriler, Parazitler ve Toxinler gibi diş etkenlerin zararlarından korurken diğer yandan, mutasyona uğramış veya kanser hücreleri gibi içsel nedenlerden dolayı oluşan tehditleri bertaraf etmek için gerekli mekanizmaları harekete geçirir ve oluşan hasarı tamir ederek dengeyi yeniden sağlar. ...
Alerjik bir reaksiyonda bağışıklık sistemi aşırı aktiftir; aslında zararsız olan maddeleri düşman gibi algılar ve kendini buna göre savunur. Mikroimmünoterapi’nin amacı bağışıklık sistemine “iyi”yi “kötü”den ayırt etmeyi öğretmek ve dengeyi tekrar sağlamaktır. Mikroimmünoterapötikler’in içerdiği bağışıklık habercileri, alerji durumunda vücutta doğru bağışıklık tepkisinin oluşmasını sağlar: Mikr...
Stres, günlük yaşantımızın bir parçası olarak sağlığımızı olumlu ya da olumsuz etkileyebilecek bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Stresten zarar ya da fayda görmek büyük ölçüde bizim elimizdedir. Kısa süreli Stres, yaşamın güçlükleriyle baş etme konusunda motivasyon ve güç kaynağı olarak hayati bir fonksiyon üstlenirken, kronikleşmesi durumunda bağışıklık sistemimizi büyük oranda çökertir ve...
Son yıllarda psikosomatik rahatsızlıklarda müthiş bir artışın varlığı inkâr edilemez bir gerçektir. Tüm duygularımız ‘’biliş’’ ‘lerimiz ya da düşüncelerimiz neticesinde oluşur. ‘’Biliş’’ olaylara bakışınız, algılarınız, zihinsel tutumlarınız ve inançlarınız demektir. Depresyonda olan birisi her şeyin kötü olduğuna ve öyle kalacağına inanır. Bu duygu kesinlikle mantıksızdır, ama o kadar gerçek g...
Uyku, insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından birisidir. Kronik uykusuzluğun, Alzheimer hastalığını tetiklediği, yaşlanmayı hızlandırdığı, öğrenmeyi ve belleği bozduğu, anksiyete ve çeşitli ruhsal bozukluklara sebep olduğu çeşitli bilimsel çalışmalarda ortaya konmuştur. Bir hafta boyunca 4 saatin altında uyuyan kişilerde savunma sisteminin %70 oranında zayıfladığı tespit edilmiştir. Uyku apnesi u...
Dünya sağlık örgütü verilerine göre dünyada her yıl 4 milyon insan sigaranın sebep olduğu hastalıklardan dolayı hayatını kaybetmektedir. Sigaranın sebep olduğu ölümler trafik, terör ve iş kazalarından kaynaklanan ölümlerin toplamından 5 kat daha fazladır. Sigara 4000 civarında zehirli madde içermektedir, sigara dumanı ile birlikte bu zehirleri de içimize çekeriz ve zamanla vücudumuzda birikerek...
Hem kendimizi ifade ederken hem de karşı tarafı dinlerken iletişimin temel kurallarını bilmek ve iletişim süreçleri içinde kullanmak son derece önemlidir. Aksi takdirde istenmeyen iletişim kazaları ve bunun doğurabileceği tatsız sonuçlara maruz kalmak kaçınılmaz olur. Maalesef toplum olarak dışa dönük bir davranış tarzımız vardır. El-âlem ne der? düşüncesi konuşma tarzımıza ve davranışlarımıza ...
Migren, tekrarlayan baş ağrısı atakları ile karakterize nörolojik bir hastalıktır. Tipik belirtiler arasında başın bir tarafında nabzı atan ağrılar, bulantı, ışık ve sese duyarlılık yer alır. Migrenin stres, uyku eksikliği, belirli yiyecekler veya hormon dalgalanmaları gibi çeşitli tetikleyicileri vardır. Migrenin şiddetine bağlı olarak tedavi çeşitlilik gösterebilir ve genellikle ilaçlar, gevşeme...
Bağ dokusu vücudumuzdaki en yaygın dokudur. Kemik, kas, damar, sinir gibi birçok dokunun birbirleri ile irtibatını ve bütünlüğünü sağlar ve ayrıca bütün hücresel besinler ve metabolik atıklar bağ dokusu içindeki hücreler arası boşluklarda taşınırlar. Baş dokusunu oluşturan hücreler ve lifler Hyaluronik asit sayesinde biyolojik ve nörolojik fonksiyonlarını rahatlıkla yerine getirirler. Hyaluroni...
Sedef hastalığı, ciltte kabarık Plaklar ve pullanmalarla seyreden kronik bir cilt hastalığıdır. Sedef hastalığı Genetik yatkınlığın yanında immunsistem yetersizliği, bazı ilaçların yan etkileri, aşırı alkol kullanımı, bağırsak floarasının bozulması gibi birçok faktörün tetikleyici olarak rol aldığı multifaktoriyel bir hastalıktır. En karakteristik belirtileri kırmızı lekeler, pullanmalar ve deri l...