Sedef hastalığı, ciltte kabarık Plaklar ve pullanmalarla seyreden kronik bir cilt hastalığıdır. Sedef hastalığı Genetik yatkınlığın yanında immunsistem yetersizliği, bazı ilaçların yan etkileri, aşırı alkol kullanımı, bağırsak floarasının bozulması gibi birçok faktörün tetikleyici olarak rol aldığı multifaktoriyel bir hastalıktır. En karakteristik belirtileri kırmızı lekeler, pullanmalar ve deri lezyonlarının varlığıdır. Birçok çeşidi mevcuttur. Sedef hastalığının neden olduğu iltihaplanma vücuttaki diğer organ ve dokuları etkileyebilir. Sedef hastalığı olan kişilerde başka sağlık sorunları da yaşanabilir. Sedef hastalığı olan her üç kişiden birinde ayrıca sedef artritide gelişebilir. Sedef Artriti belirtileri, eklemlerde ve eklemleri çevreleyen bölgelerde şişlik, sertlik ve ağrıyı içerir. Semptomlar genellikle 15 ila 25 yaşları arasında başlar ancak herhangi bir yaşta da başlayabilir. Erkekler, kadınlar ve her ten rengindeki çocuklar sedef hastalığına yakalanabilir. Sedef hastalığının birçok çeşidi vardır.
Püstüler sedef hastalığı, pullu, pul pul deri lekeleri olan plaklar üzerinde irin dolu kabarcıklara neden olan bir tür sedef hastalığıdır. Püstüler sedef hastalığı ellerde ve ayaklarda yaygındır, ancak vücudunuzun herhangi bir yerinde oluşabilir. Sedef hastalığının kesin tedavisi yoktur, ancak şikayetlerin kontrol altına alınması mümkündür.
Eritrodermik sedef hastalığı, vücudunuzun çoğunda kırmızı döküntülerin oluşmasına neden olan nadir bir cilt rahatsızlığıdır. Döküntü yanığa benzer ve üşüme, ateş ve dehidrasyona neden olarak tehlikeli olabilir. Eritrodermik sedef hastalığı acil tıbbi müdahale gerektirir.
Gutat psoriasis, genellikle boyut olarak birkaç milimetre olup, bir santimetreden ufak olan oldukça küçük ve çok sayıda lezyonla nitelendirilir. Gutat psoriasis en çok çocuklarda, ergenlerde ve genç erişkinlerde görülür. Lezyonlar gövde üzerinde (hem önde ve karında hem de arkada), uzuvlarda ve bazen de yüzde ortaya çıkma eğilimindedir.
Plak sedef hastalığı, sedef hastalığının en yaygın şeklidir. Belirtileri plak olarak bilinen, pullarla kaplı kuru cilt lezyonlarıdır. Normalde dirseklerde, dizlerde, kafa derisinde ve sırtın alt kısmında görünürler, ancak vücudunuzun herhangi bir yerinde de görünebilirler. Plaklar kaşıntılı, ağrılı veya her ikisi birden olabilir.
İnserve (Ters) sedef hastalığı, vücut kıvrımlarında morumsu, kahverengi veya çevredeki deriden daha koyu lezyonlar olarak renkli ciltte görülür. Kafkas derisinde vücut kıvrımlarında parlak kırmızı lezyonlar şeklinde görünür. Pürüzsüz ve parlak görünebilir. Ters sedef hastalığı olan birçok insanda aynı anda vücudun başka bir yerinde başka bir sedef hastalığı türü de bulunur.
Tırnak sedef hastalığı, otoimmün bir durumdur. El ve ayak tırnaklarınızda renk değişikliği, çukurlaşma ve değişikliklere neden olur.
Sedef hastalığı sistemik bir hastalıktır ve bulaşıcı değildir. Krem, Sabun, Şampuan gibi tekil ürünlerle tedavisi imkânsızdır. Sedef tedavisi bütüncül bakış açısı ile ele alınmalı ve hastalığa sebep olan etkenlerle birlikte tedavi edilmelidir.
Sedef hastalarının dikkat etmesi gereken konuları şu şekilde özetleyebiliriz. Sedef hastaları: mümkün olduğunca kullandıkları şampuanlar ve sabunlar doğal olmalı, kimyasal katkı maddelerini içermemelidir, hazır gıdalardan ve fastfoodlardan uzak durulmalı, Alkol ve Sigara tüketiminden kesinlikle uzak durulmalı, Stresten mümkün olduğunca uzak durulmalı, kilo kontrolu sağlanmalı, yeterli su tüketimine dikkat edilmeli, ayrıca ağız ve diş sağlığına önem verilmeli ve en önemlisi bağışıklık sistemini güçlü tutmalıyız.
Dr. Arslan İpek
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Stres, günlük yaşantımızın bir parçası olarak sağlığımızı olumlu ya da olumsuz etkileyebilecek bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Stresten zarar ya da fayda görmek büyük ölçüde bizim elimizdedir. Kısa süreli Stres, yaşamın güçlükleriyle baş etme konusunda motivasyon ve güç kaynağı olarak hayati bir fonksiyon üstlenirken, kronikleşmesi durumunda bağışıklık sistemimizi büyük oranda çökertir ve...
Son yıllarda psikosomatik rahatsızlıklarda müthiş bir artışın varlığı inkâr edilemez bir gerçektir. Tüm duygularımız ‘’biliş’’ ‘lerimiz ya da düşüncelerimiz neticesinde oluşur. ‘’Biliş’’ olaylara bakışınız, algılarınız, zihinsel tutumlarınız ve inançlarınız demektir. Depresyonda olan birisi her şeyin kötü olduğuna ve öyle kalacağına inanır. Bu duygu kesinlikle mantıksızdır, ama o kadar gerçek g...
Uyku, insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından birisidir. Kronik uykusuzluğun, Alzheimer hastalığını tetiklediği, yaşlanmayı hızlandırdığı, öğrenmeyi ve belleği bozduğu, anksiyete ve çeşitli ruhsal bozukluklara sebep olduğu çeşitli bilimsel çalışmalarda ortaya konmuştur. Bir hafta boyunca 4 saatin altında uyuyan kişilerde savunma sisteminin %70 oranında zayıfladığı tespit edilmiştir. Uyku apnesi u...
Dünya sağlık örgütü verilerine göre dünyada her yıl 4 milyon insan sigaranın sebep olduğu hastalıklardan dolayı hayatını kaybetmektedir. Sigaranın sebep olduğu ölümler trafik, terör ve iş kazalarından kaynaklanan ölümlerin toplamından 5 kat daha fazladır. Sigara 4000 civarında zehirli madde içermektedir, sigara dumanı ile birlikte bu zehirleri de içimize çekeriz ve zamanla vücudumuzda birikerek...
Hem kendimizi ifade ederken hem de karşı tarafı dinlerken iletişimin temel kurallarını bilmek ve iletişim süreçleri içinde kullanmak son derece önemlidir. Aksi takdirde istenmeyen iletişim kazaları ve bunun doğurabileceği tatsız sonuçlara maruz kalmak kaçınılmaz olur. Maalesef toplum olarak dışa dönük bir davranış tarzımız vardır. El-âlem ne der? düşüncesi konuşma tarzımıza ve davranışlarımıza ...
Migren, tekrarlayan baş ağrısı atakları ile karakterize nörolojik bir hastalıktır. Tipik belirtiler arasında başın bir tarafında nabzı atan ağrılar, bulantı, ışık ve sese duyarlılık yer alır. Migrenin stres, uyku eksikliği, belirli yiyecekler veya hormon dalgalanmaları gibi çeşitli tetikleyicileri vardır. Migrenin şiddetine bağlı olarak tedavi çeşitlilik gösterebilir ve genellikle ilaçlar, gevşeme...
Bağ dokusu vücudumuzdaki en yaygın dokudur. Kemik, kas, damar, sinir gibi birçok dokunun birbirleri ile irtibatını ve bütünlüğünü sağlar ve ayrıca bütün hücresel besinler ve metabolik atıklar bağ dokusu içindeki hücreler arası boşluklarda taşınırlar. Baş dokusunu oluşturan hücreler ve lifler Hyaluronik asit sayesinde biyolojik ve nörolojik fonksiyonlarını rahatlıkla yerine getirirler. Hyaluroni...
Sedef hastalığı, ciltte kabarık Plaklar ve pullanmalarla seyreden kronik bir cilt hastalığıdır. Sedef hastalığı Genetik yatkınlığın yanında immunsistem yetersizliği, bazı ilaçların yan etkileri, aşırı alkol kullanımı, bağırsak floarasının bozulması gibi birçok faktörün tetikleyici olarak rol aldığı multifaktoriyel bir hastalıktır. En karakteristik belirtileri kırmızı lekeler, pullanmalar ve deri l...
Oruç tüm dinlerde ve pek çok kültürde uygulanagelen en önemli inanç ritüellerinden biridir. Kur’an-ı Kerim’de; “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı…” (Bakara, 2/183) şeklinde buyrulmaktadır. İbadet yönü ile maddi manevi şifa kaynağı olduğu bizce kesin olmakla beraber gelin orucun vücuttaki etkilerine birlikt...
Yapılan araştırmalar Vitamin D eksikliğinin toplumda %80 seviyelerinde olduğunu göstermektedir. Vitamin D ihtiyacını yiyecekler yolu ile karşılamak çok zordur, çünkü sadece birkaç yiyecekte örneğin yağlı balıklarda ve Avokadoda yüksek miktarda Vitamin D maddesi bulunmaktadır. Vitamin D güneş vitamini olarak bilinir. Toplum olarak günü...
Tedavi yaklaşımı olarak semptomlarla mücedele etmek yerine bu semptomların ve hastalıkların ortaya çıkmasına neden olan ana nedenlere odaklanmak gerekir. Bütüncül yaklaşıma göre hastalığın hangi uzmanlık dalı altında yattığı önemli değildir. Önemli olan bu hastalıklara sebebiyet veren ana neden veya nedenlerdir. Vücudumuzun ana tamir mekanizmalarına t...