• 12 Eylül 2020
• 2948

Ruh sağlığı ihmale gelmez

Psikolog Diler Özyurt ile özellikle Kaygı, obsesif kompulsif bozukluk ve depresyon konularında konuştuk. Diler Özyurt, Kilim okurları için sorularımızı yanıtladı.

İstanbul’daki yakınlarımızdan adını duyduğumuz Uzman Klinik Psikolog Diler Özyurt’un Korona Virüs tedbirleri kapsamında on-line terapi vermeye başladığını öğrenmemiz üzerine siz değerli okuyucularımız için kendisiyle görüştük. Özellikle Kaygı (anksiyete), obsesif kompulsif bozukluk ve depresyon konularında adını duyuran Özyurt, sizler için sorularımızı yanıtladı: 

*Merhaba, mesleğinizle ilgili olarak adınızı duyuyoruz fakat okuyucularımız için kendinizi tanıtır mısınız?
- Merhaba. Bildiğiniz üzere uzman klinik psikoloğum, yetişkinlere psikoterapi uygulamakta, mesleğimle ilgili araştırma ve projelerle uğraşmakta ve üniversitelerde psikoloji alanında ders vermekteyim ve ayrıca psikoloji doktora eğitimime tez aşamasında devam etmekteyim.

* Sizi özellikle kaygı, takıntı bozuklukları ve depresyon terapilerinizden tanıyoruz, bu alanlara yönelmeniz nasıl gerçekleşti?
- Aslında eğitim sürecinde böyle bir ayrışma yoktur, üniversitelerin yönelimlerine göre bir eğitim alınır, yetişkin/ çocuk-ergen çalışmaları hususunda ayrım olabilir. Ben yetişkinlerle çalışıyorum, özellikle kaygı ya da diğer saydığınız bozukluklardan şikayeti olanlarla ilgili bir seçimim yok, her konudan başvuranlar oluyor fakat eski danışanlarımın tavsiyeleri üzerine benzer şikayete sahip olanların gelmesiyle bu konularda sayıca bir çoğunluk görünüyor.

* Üniversitelerin yönelimleri dediniz, bunu açar mısınız, siz hangi yönelime göre eğitim aldınız?
- Üniversite ve dışarıdan aldığım eğitimler Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT) yönelimindedir. BDT etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış, hakkında çok sayıda araştırma bulunan, yapılandırılmış bir tekniktir. Burada danışanlarımıza iki uzman olarak yol alacağımızı söyleriz. Yani psikoterapist kendi alanında uzmansa danışan da kendi derdiyle ilgili uzmandır ve bu iş birliği için kimsenin zorlaması olmadan, kendi isteğiyle gelmiş olması çok önemlidir. Bilişsel ve davranışçı tekniklerin bir arada kullanıldığı, olumsuz düşüncelerin yerine olumluların konması, bakış açımızın değişimi, işlevsel olmayan düşünceler ve stratejiler yerine uyumlularının öğrenilmesi vb. bilişsel değişikliklerin sağlandığı; sistematik duyarsızlaştırma, maruz bırakma vb. davranışçı tekniklerin de kullanıldığı etkili bir modeldir. 

* Sizi bulmuşken kaygı bozukluğu hakkında merak edilenleri sormamak olmaz. Her endişeli insan kaygı bozukluğu yaşıyordur denebilir mi? Endişeli birini görünce tedavi edilmesi gerektiğini düşünmek gerekir mi?
- Genel bir cevap vermek doğru olmaz, kişinin yaşadığı öykü bilinmeden durumun bir bozukluk olup olmadığı anlaşılmaz. Örneğin kişi karşıdan karşıya geçerken kırmızı ışıkta durmayan bir araçtan son anda kurtulmuş olabilir ve hâlâ bununla ilgili olarak fizyolojik tepkileri devam ediyordur, bunun anormal bir davranış olduğu söylenemez. Sorun olabilecek kaygıyı anlamada durum ile oransız, ya da ortada bir sebep yokken kaygı duyma, bunu kontrol edememe ve tekrar yaşanacağından korkma gibi faktörler önemlidir. Bizim için kritik nokta için “kaygının duruma oranı, süresi, işlevselliğe etkisi” diyebiliriz. 

* En çok zorlanılan vak’alar nelerdir, sizin bu konuda bir anınız var mı? 
-Uzun süre çeşitli kaygılarla ya da takıntılarla kendisi ve çevresi için olumsuzluklar yaşamış, senelerce fobisi olan vb. bireylerdeki durum kemikleşmiş olabilir ya da intihar düşünceleri olan bireyler her iki taraf için zor olarak görülür bunlara katılıyorum ama sanırım bizler için en zoru kendi isteğiyle terapiye gelmemiş olan danışanlardır, bunu ilk görüşmede sorarız, ben bu şekildeki bireylere kendilerini hazır hissettikleri zaman gelmelerini söyleyerek erteleme teklif ediyorum.  Anı sordunuz, her danışan bir anı, hepsiyle olan yolculuğum benim için önemli ve öğreticidir.

* Peki zorluklara rağmen terapi yapmaya devam etmenizi sağlayan nedir?
- Gözlerdeki pırıltı! Şunu açıkça belirtmeliyim ki her yeni danışanda içimdeki bir parça, sanki ilk kez terapi yapacakmışım duygusu yaşıyor, amatör ruhu kaybetmemek dedikleri bu olsa gerek. Zor görünen, kemikleşmiş ya da (kişisel mahremiyet açısından çok net söyleyemesem de) hareket imkanınız kısıtlı gibi görünen vak’alar aslında öyle çıkmayabilir ya da gerçekten öyle olsa bile bir süre sonra taşlar yerinden oynayıp düzene girecektir. İşte beni motive eden kısım burada başlıyor, birlikte aldığımız yolun sonunda danışanın gözündeki pırıltıyı görmek müthiş bir duygu.

* Son olarak, yurt dışındaki vatandaşlarımız da sizden on-line yardım alabilir mi?
- Herkesin çok sağlıklı olmasını dilerim ama küçük küçük törpülenmesi gereken sıkıntıların olması çok normaldir; yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza yardımcı olabileceğim bir konu olursa elbette elimden geleni yapar ya da gerekli yerlere yönlendiririm.

* Bize vakit ayırdığınız ve verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederiz.
- Ben teşekkür ederim, herkese sağlıklı günler dilerim.

Diler Özyurt
Uzm. Klinik Psikolog Doktorant

Tel: +90 532 365 33 81
dilerozyurt@hotmail.com

Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!

• 1