Ebeveynler çocuklarından ne ister, ne bekler? Genellikle çok büyük şeyler değil, öncelikle sağlıklı mutlu olmaları, kendi ayakları üzerinde durabilmeleri, vatana millete ve ailesine hayırlı evlat olmaları yani çocuklarımız eğitim görsün diye emek vermemiz ve maddi kaynak ayırmamızın nedeni kendimize değil onlara ve topluma fayda sağlamak.
Aileler bazen zorluk yaşasa da evlatlarının eğitimi için türlü fedakarlıklar yapmakta olup bunu hiç sorun etmezler fakat… İşte sorunun başladığı yer burası… Fakat gençler eğitim konusunda isteksiz olunca iki taraf için de zorluk çıkabilir.
Çocuklar gençler açısından. Ailelerinin kendilerini anlamadığını, kendilerine güvenilmediğini düşünmeleri gençleri üzer. Aileler ise çocuklarının kendi ayakları üzerinde duramayacağından endişelenerek üzülürler.
Bu tür durumlarda öncelikle başvurulacak yöntemlerden biri “motivasyon sağlamaktır”. Yani çocuk ya da gencin bir amaca yönelmesini sağlamak, bir amaç için harekete geçmeye teşvik etmek. Hepimiz gün içinde pek çok zor işle uğraşırız, kimimiz çok erken saatte kalkıp yorucu işlere gider, kimimiz tüm hafta sonunu evin tadilatıyla geçirir veya gelirimizin bir kısmını hiç düşünmeden ihtiyaç sahipleriyle paylaşırız… Neden? Çünkü işe gidince maaş günü ödememizi alır, evin tadilatını yapınca daha rahat/ güvenli ya da düzenli bir alana kavuşuruz, gelirimizi paylaşınca yardım etmenin rahatlığını yaşarız… yani sonunda bir kazancımız olunca zorluk ve fedakarlıklarda bulunmaya istekli oluruz.
Çocuk ve gençlerin motivasyonunda da durum böyledir, onlara ceza verme, sert tavırlar sergileme yerine derslerine eğilmenin gelecekte kendilerine katacağı güzelliklere değinmek önemlidir. Bu önemli bir şey olmakla birlikte uzak gelecekle ilgili olması nedeniyle yanına bir de “yakın geleceğe” ilişkin ilavede bulunmak motivasyon çabasını daha da güçlendirir. Mesela ara tatile kadar sıkı çalışınca yaşayacağı iç rahatlığını hayal etmesini teşvik edebilirsiniz, yani büyük masraflara girerek pahalı hediyeler gibi ödüller şart değil)) ve son bir adım da bunları yapabilecek yeterlikte olduğuna inanması. Kendinin beceremeyeceğini düşünen kişi ne okul zamanı sıkı çalışırsa tatilde rahatlayacağı günlerin hayalini kurar ne de gelecekte güzel bir mesleğe sahip olduğunun… Kendini yetersiz, başarısız olduğunu düşünen kişi bu hayallere ulaşamayacağını düşünür ve motive olması mümkün olmaz. Bu nedenle çocuklarımıza, gençlerimize daha önceden başarmış oldukları şeyleri hatırlatmak, kendilerinin isteyince nasıl üstesinden gelebildiklerini hatırlatmak çok önemlidir. Sağlıklı günler dilerim
Uzman Klinik Psikolog
Dr. Diler ÖZYURT
Soru ve görüşleriniz için; WhatsApp 0090 532 365 33 81
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Merhabalar, bu yazıyı sizlerden gelen sorular üzerine oluşturdum. Bazı okuyucularım tatile gitmek için bir yandan sevindiklerini ama bir yandan bazı kaygıları olduğunu, ne zaman memlekete gidecek olsalar yola çıkmadan önce hastalandıklarını yazmışlar. Öncelikle çok güzel anılar biriktireceğiniz keyifli bir tatil dilerim. Geçmişte, tam da memleketi özlemişken, oralara gitme heyecanıyla ya da ...
Yeni tanıştığımız birini düşünün, yeni iş arkadaşı, yeni taşınan komşu vb. İlk görüşten sonra zihnimizde onunla ilgili bir fikir oluştururuz; sıcakkanlı/mesafeli, eğlenceli biri, ağırbaşlı biri gibi düşüncelerimiz olur, elbette zamanla tanıdıkça, yeni davranışlarına da tanık oldukça bu düşüncelerimiz desteklenir ya da farklılaşır. Bunu çoğumuz yapıyor olabiliriz ve düşündüğümüzde bu şekilde davran...
Ebeveynler çocuklarından ne ister, ne bekler? Genellikle çok büyük şeyler değil, öncelikle sağlıklı mutlu olmaları, kendi ayakları üzerinde durabilmeleri, vatana millete ve ailesine hayırlı evlat olmaları yani çocuklarımız eğitim görsün diye emek vermemiz ve maddi kaynak ayırmamızın nedeni kendimize değil onlara ve topluma fayda sağlamak. Aileler bazen zorluk yaşasa da evlatlarının eğitimi için...
Son zamanlarda İstanbul’da hayli popüler olan bir stand-up etkinliğinden söz ederek başlamak istiyorum. Gün içinde, trafikte ve ya bazı başka durumlarda başından geçen bazı gözlemlerini esprili bir dille anlatan kişi yani stand-upçımız sayın Gökben HIZLI SAYAR, alanında oldukça başarılı bir psikiyatri profesörü, üniversitede eğiticilik ve yöneticilik görevlerinde bulunmuş, ünlü olmaya ihtiyacı olm...
Sevgili okuyucularımız, sizlerden gelen soru ve öneriler hem ilginizden dolayı mutlu olmamızı sağlıyor hem de daha önemlisi sizler için gerekli konulara odaklanmamıza yardımcı oluyor. Yine sizlerin taleplerinize yönelik hazırladığım bir yazıyla beraberiz, bu güne kadar kendimiz sıkıntı yaşadığımızda dikkat etmemiz gereken öncüller, kullanabileceğimiz kü&cc...
Pandemide ne yazık ki 1 yılı doldurduk, tez zamanda düzelmesini dileyerek bu yazımızda yeni hayat düzenimizin getirdiği bedensel, ruhsal, ekonomik sıkıntılar dışında diğer bir sorun olan artan kilolardan bahsedeceğiz. Kilo alımı estetik kaygılar kadar tıbbi nedenlerle de problem olabilen bir durumdur. Biz ruh sağlığı uzmanları için bazı psikolojik sorunların göstergesi ola...
Baştan belirtmeliyim ki burada sözü edilen keyifsizlik, çökkünlük (depresyon) kriterlerini karşılayacak düzeyde ve sürede bir keyif almama durumu olup, uygun uyaranlara verilen kısa süreli tepkiler değildir. Olmamasını dilemekle birlikte hayatta irili ufaklı bazı zorluklar yaşamanın kaçınılmaz olduğunu bilmekteyiz, bu tür durumlarla oranlı...
Eskiden “böyle bir hastalık olacak ve evden çıkamayacaksınız” deseler inanmazdık ama ne yazık ki bir an önce bitmesini dilediğimiz Covid 19 süreci gelişti ve gerek yakınlarımızı kaybetmek gerek işlerimizin bozulması gibi çeşitli zararlar verdi (Kaybı olanlara sabır ve Merhum/Merhumelere Rahmet dilerim). Umuyoruz ki aşıların bulunması ve uygulanması s...
Eskiden “böyle bir hastalık olacak ve evden çıkamayacaksınız” deseler inanmazdık ama ne yazık ki bir an önce bitmesini dilediğimiz Covid 19 süreci gelişti ve gerek yakınlarımızı kaybetmek gerek işlerimizin bozulması gibi çeşitli zararlar verdi (Kaybı olanlara sabır ve Merhum/Merhumelere Rahmet dilerim). Umuyoruz ki aşıların bulunması ve uygulanması s...
Şarkı adı gibi, hattâ açıkça yazalım Mehmet Erdem’in “Acıyı Sevmek Olur mu” isimli şarkısından esinlenerek başladığım bu yazımda “kaygıyı sevmek, kaygılanmaktan memnun olmak” ile ilgili bazı görüşlere yer vereceğim. Normal şartlarda endişe korku uyandırmayacak bir olay/duruma aşırı korku ile tepki verme ya da yaşanan olay/durumla oran...
Bu yazımı siz sayın okuyucularımızdan WhatsApp yoluyla gelen sorular doğrultusunda önceki yazımızda değindiğim “uykusuzluk” konusuna ayırdım. Sizden gelen yorum/görüş ve sorular bizim için çok kıymetlidir, ilginiz için teşekkür ederim. Önceki yazımızdan hatırlayacağınız üzere “Yeterli süre ve kalitede uyku uyuyamıyor, uykuy...
En uzun süre uyumadan kalma rekoru 264 saat ile kırılmış olsa da günlük uykunun önemini hepimiz biliriz. Yeterli ve kaliteli uykudan mahrum olmak organizmanın virüs, enfeksiyon ve diğer toksik maddelere karşı savunmasında rol alan bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Uykusuzluğun beyin üzerindeki etkileri ise dikkat ve konsantrasyonun azalması gibi bilişsel fonksiyon...
Yeme kuşkusuz sağlığımız, vücut dengemiz için gerekli bir aktivitedir. Fakat aşırı yeme, yeme üzerinde kontrol sahibi olamama ya da kilo vermede başarısız olma gibi durumların hem fiziksel hem de duygusal açıdan yaşattığı zorluklar bulunur. Ayrıca, istendiği halde kilo verememenin ruhsal iyiliğimizi bozması yanında ruhsal sağlığımızda bir sorun olması nedeniyle de kilo alab...
Psikolog Diler Özyurt ile özellikle Kaygı, obsesif kompulsif bozukluk ve depresyon konularında konuştuk. Diler Özyurt, Kilim okurları için sorularımızı yanıtladı. İstanbul’daki yakınlarımızdan adını duyduğumuz Uzman Klinik Psikolog Diler Özyurt’un Korona Virüs tedbirleri kapsamında on-line terapi vermeye başladığını öğrenmemiz üzerine siz de...