Baştan belirtmeliyim ki burada sözü edilen keyifsizlik, çökkünlük (depresyon) kriterlerini karşılayacak düzeyde ve sürede bir keyif almama durumu olup, uygun uyaranlara verilen kısa süreli tepkiler değildir. Olmamasını dilemekle birlikte hayatta irili ufaklı bazı zorluklar yaşamanın kaçınılmaz olduğunu bilmekteyiz, bu tür durumlarla oranlı şekilde üzüntülü, endişeli vb. duygulanımda olmak normalken böyle duygudurumların süre ya da miktar olarak oransız olması bir sorun işareti olabilir. Fakat çeşitli depresyon türlerinden biri olan “A Tipik Depresyon”da bu belirtiler genelde bildiğimiz şekilde yaşanmaz ve bu nedenle gözden kaçabilir, dolayısıyla tedavi arayışına girilmeyebilir, öyleyse genelde depresyon deyince aklımıza gelen “Majör Depresyon” dışında “A Tipik Depresyonu” da tanımak, ruh sağlığı uzmanlarına daha erken başvurup tedavi alabilmek için önemlidir.
DSM 5 Tanı Kitapçığının kriterlerine göre en az 2 hafta süren bazı semptomlar vardır ve bunların bir kısmı toplum tarafından iyi bilinir ve kendilerinde ya da yakınlarından birinde gözlemlendiğinde depresif durumları düşünüp gerekli sağlık birimlerine başvururlar. Meselâ neşeli bir aile yemeğinde yüzü gülmeyen ve son zamanlarda bu keyifsizliği pek çok ortamda gözlemlenen kişi için, diyet yapmadığı halde kısa zamanda çok kilo verdiğini, iştahının kapandığını, uyumakta zorluk çektiğini, alıştığından çok daha erken uyandığını söyleyen, enerjisiz, isteksiz olduğundan şikayet eden yakınlarımız ya da kendimiz için aklımıza gelenler genellikle Majör Depresyon kriterlerinin bir kısmıdır.
Yemek yeme davranışı birçok toplumda, özellikle de bizim gibi misafirperver bir toplumda hemen fark edilen bir gösterge olabilir. Yemeğiyle oynadığını gördüğümüz, en sevdiği yemeği bile yemeyen aile ferdine, ikram ettiğimiz favori tatlısını reddeden yakın arkadaşımıza, çok sevdiği halde sarmaya/ böreğe… dokunmamış olan bir yakınımıza önce “diyet mi yapıyorsun” deyip yapmadığını ve son zamanlarda iştahsız olduğunu öğrenince “bir derdin mi var?” dendiğini duymuş olanlarımız vardır. Peki ya iştahı yerindeyse, kilo almışsa? Herkesin neşeli olduğu bir ortamda o da neşeliyse? Uykuları azalmamış aksine uykuya eğilim artmışsa… Keyfi yerinde midir? Olmayabilir, A Tipik Depresyon adı verilen durumlarda kişi depresyondadır fakat genelde bilinenlerin aksine iştah ve uykunun artması gözlemlenir, kendi içinde depresif duygudurum vardır fakat o anki duygulanımı çevre koşullarına uyumlu olabilir, neşeli uyaranlara bir miktar eşlik edebilir ve bu onun sıkıntı yaşamadığı anlamına gelmez.
Semptomlar bunlarla sınırlı olmamakla birlikte tanı koymak psikiyatri hekimlerinin işi olduğu ve bir tanıdan şüphelenip endişelenmemek adına diğer kriterlere değinmemeyi uygun bulmamaktayım. Önemli olan kısım depresyonun yalnızca keyifsizlik, iştahsızlık, uyku azalması gibi ortaya çıkmadığı; duruma göre neşeli olabilme, iştahın dikkat çekecek kadar artması, uykuda geçen sürenin uzaması şeklinde de olabileceğine dikkat edilmesi ve bu tür depresyonların gözden kaçırılmamasıdır. Unutmayın ki ne kadar erken fark edilir ve tedaviye başlanırsa o kadar iyi sonuç alınacaktır.
Sağlıklı günler dilerim.
Uzman Klinik Psikolog Diler ÖZYURT
Soru ve görüşleriniz için:
WhatsApp-Telegram 0090 532 365 33 81,
dilerozyurt@hotmail.com
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Merhabalar, bu yazıyı sizlerden gelen sorular üzerine oluşturdum. Bazı okuyucularım tatile gitmek için bir yandan sevindiklerini ama bir yandan bazı kaygıları olduğunu, ne zaman memlekete gidecek olsalar yola çıkmadan önce hastalandıklarını yazmışlar. Öncelikle çok güzel anılar biriktireceğiniz keyifli bir tatil dilerim. Geçmişte, tam da memleketi özlemişken, oralara gitme heyecanıyla ya da ...
Yeni tanıştığımız birini düşünün, yeni iş arkadaşı, yeni taşınan komşu vb. İlk görüşten sonra zihnimizde onunla ilgili bir fikir oluştururuz; sıcakkanlı/mesafeli, eğlenceli biri, ağırbaşlı biri gibi düşüncelerimiz olur, elbette zamanla tanıdıkça, yeni davranışlarına da tanık oldukça bu düşüncelerimiz desteklenir ya da farklılaşır. Bunu çoğumuz yapıyor olabiliriz ve düşündüğümüzde bu şekilde davran...
Ebeveynler çocuklarından ne ister, ne bekler? Genellikle çok büyük şeyler değil, öncelikle sağlıklı mutlu olmaları, kendi ayakları üzerinde durabilmeleri, vatana millete ve ailesine hayırlı evlat olmaları yani çocuklarımız eğitim görsün diye emek vermemiz ve maddi kaynak ayırmamızın nedeni kendimize değil onlara ve topluma fayda sağlamak. Aileler bazen zorluk yaşasa da evlatlarının eğitimi için...
Son zamanlarda İstanbul’da hayli popüler olan bir stand-up etkinliğinden söz ederek başlamak istiyorum. Gün içinde, trafikte ve ya bazı başka durumlarda başından geçen bazı gözlemlerini esprili bir dille anlatan kişi yani stand-upçımız sayın Gökben HIZLI SAYAR, alanında oldukça başarılı bir psikiyatri profesörü, üniversitede eğiticilik ve yöneticilik görevlerinde bulunmuş, ünlü olmaya ihtiyacı olm...
Sevgili okuyucularımız, sizlerden gelen soru ve öneriler hem ilginizden dolayı mutlu olmamızı sağlıyor hem de daha önemlisi sizler için gerekli konulara odaklanmamıza yardımcı oluyor. Yine sizlerin taleplerinize yönelik hazırladığım bir yazıyla beraberiz, bu güne kadar kendimiz sıkıntı yaşadığımızda dikkat etmemiz gereken öncüller, kullanabileceğimiz kü&cc...
Pandemide ne yazık ki 1 yılı doldurduk, tez zamanda düzelmesini dileyerek bu yazımızda yeni hayat düzenimizin getirdiği bedensel, ruhsal, ekonomik sıkıntılar dışında diğer bir sorun olan artan kilolardan bahsedeceğiz. Kilo alımı estetik kaygılar kadar tıbbi nedenlerle de problem olabilen bir durumdur. Biz ruh sağlığı uzmanları için bazı psikolojik sorunların göstergesi ola...
Baştan belirtmeliyim ki burada sözü edilen keyifsizlik, çökkünlük (depresyon) kriterlerini karşılayacak düzeyde ve sürede bir keyif almama durumu olup, uygun uyaranlara verilen kısa süreli tepkiler değildir. Olmamasını dilemekle birlikte hayatta irili ufaklı bazı zorluklar yaşamanın kaçınılmaz olduğunu bilmekteyiz, bu tür durumlarla oranlı...
Eskiden “böyle bir hastalık olacak ve evden çıkamayacaksınız” deseler inanmazdık ama ne yazık ki bir an önce bitmesini dilediğimiz Covid 19 süreci gelişti ve gerek yakınlarımızı kaybetmek gerek işlerimizin bozulması gibi çeşitli zararlar verdi (Kaybı olanlara sabır ve Merhum/Merhumelere Rahmet dilerim). Umuyoruz ki aşıların bulunması ve uygulanması s...
Eskiden “böyle bir hastalık olacak ve evden çıkamayacaksınız” deseler inanmazdık ama ne yazık ki bir an önce bitmesini dilediğimiz Covid 19 süreci gelişti ve gerek yakınlarımızı kaybetmek gerek işlerimizin bozulması gibi çeşitli zararlar verdi (Kaybı olanlara sabır ve Merhum/Merhumelere Rahmet dilerim). Umuyoruz ki aşıların bulunması ve uygulanması s...
Şarkı adı gibi, hattâ açıkça yazalım Mehmet Erdem’in “Acıyı Sevmek Olur mu” isimli şarkısından esinlenerek başladığım bu yazımda “kaygıyı sevmek, kaygılanmaktan memnun olmak” ile ilgili bazı görüşlere yer vereceğim. Normal şartlarda endişe korku uyandırmayacak bir olay/duruma aşırı korku ile tepki verme ya da yaşanan olay/durumla oran...
Bu yazımı siz sayın okuyucularımızdan WhatsApp yoluyla gelen sorular doğrultusunda önceki yazımızda değindiğim “uykusuzluk” konusuna ayırdım. Sizden gelen yorum/görüş ve sorular bizim için çok kıymetlidir, ilginiz için teşekkür ederim. Önceki yazımızdan hatırlayacağınız üzere “Yeterli süre ve kalitede uyku uyuyamıyor, uykuy...
En uzun süre uyumadan kalma rekoru 264 saat ile kırılmış olsa da günlük uykunun önemini hepimiz biliriz. Yeterli ve kaliteli uykudan mahrum olmak organizmanın virüs, enfeksiyon ve diğer toksik maddelere karşı savunmasında rol alan bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Uykusuzluğun beyin üzerindeki etkileri ise dikkat ve konsantrasyonun azalması gibi bilişsel fonksiyon...
Yeme kuşkusuz sağlığımız, vücut dengemiz için gerekli bir aktivitedir. Fakat aşırı yeme, yeme üzerinde kontrol sahibi olamama ya da kilo vermede başarısız olma gibi durumların hem fiziksel hem de duygusal açıdan yaşattığı zorluklar bulunur. Ayrıca, istendiği halde kilo verememenin ruhsal iyiliğimizi bozması yanında ruhsal sağlığımızda bir sorun olması nedeniyle de kilo alab...
Psikolog Diler Özyurt ile özellikle Kaygı, obsesif kompulsif bozukluk ve depresyon konularında konuştuk. Diler Özyurt, Kilim okurları için sorularımızı yanıtladı. İstanbul’daki yakınlarımızdan adını duyduğumuz Uzman Klinik Psikolog Diler Özyurt’un Korona Virüs tedbirleri kapsamında on-line terapi vermeye başladığını öğrenmemiz üzerine siz de...