Oruç tüm dinlerde ve pek çok kültürde uygulanagelen en önemli inanç ritüellerinden biridir.
Kur’an-ı Kerim’de; “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı…” (Bakara, 2/183) şeklinde buyrulmaktadır. İbadet yönü ile maddi manevi şifa kaynağı olduğu bizce kesin olmakla beraber gelin orucun vücuttaki etkilerine birlikte bakalım. Bilim dünyası oruç ve açlığın vücuda etkisini uzun süredir merakla araştırıyor. Bulunan sonuçlar ise müthiş!
Oruç tutarken vücudumuzda neler oluyor?
Oruç ile birlikte yıl boyunca yorulan ve yıpranan organlar dinlenme ve kendi kendini tamir etme imkanına kavuşuyor. Sonuç olarak: Açlıkta metabolizma dengeli çalışmaya başlıyor, vücutta yağ yakımı artıyor, kan kolesterol seviyesi düşerken kalp damar hastalığı rizikosu azalıyor, karaciğer yağlanması ve hasarında iyileşme oluyor, benzer şekilde kan şekeri ve insülin direncinde düşme görülüyor, şeker hastalığı ve obezitede olumlu etki yapıyor, kilo vermek kolaylaşıyor, sindirim sistemimiz ve problemleri rahatlıyor.
Oruç tutarken olumlu etkilenen organlardan biri de beynimizdir. Açlık hormonu olarak da bilinen Ghrelin salınımı artıyor. Bu hormon, beyin hücrelerinde yenilenme ve işlevlerinde artış sağlıyor, oruç ile öğrenme ve hafıza kapasitemiz artarken zihnimiz berraklaşıyor.
Orucun diğer önemli bir etkisi de yakın zamanda tespit edilen ‘otofaji” gerçekleştirmesidir. Otofaji (kendi kendini yeme) şeklinde çevrilse de aslında vücudun hasar görmüş hücrelerini tamir etmesi veya yok ederek yerine sağlıklı yeni hücreler oluşturmasıdır; yani oruç ile vücut kendini yeniliyor ve hastalık ve yaşlanmaya neden olan hücrelerden kurtuluyor. Tamamen hastalıklar ve yaşlanmadan korunduğumuz mucize bir işleyişle karşı karşıyayız. Vücut, tutulan oruç sayesinde yenileniyor, adeta gençleşiyor. Tüm bu etkileri ile oruç birçok kronik hastalığın, demans, parkinson gibi nörodegeneratif hastalıkların ve kanserin önlenmesinde ciddi bir rol oynuyor. “Oruç tutunuz ki, sıhhat bulasınız.” Hadis-i Şerifi yüzyıllar öncesinden Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafından söylenmiş müthiş bir tespittir. Vücudumuza olan tüm bu faydaları nedeniyle, oruç daha sağlıklı ve zinde bir yaşam sürmek ve yaşlanmayı geciktirmek için otoriteler tarafından tavsiye edilen bir tedavi metodu haline geldi. Hatta kanser, obezite, epilepsi tedavisinde de kullanılıyor.
Ramazan’da beslenme nasıl olmalı?
Ramazan ayında vücuttaki bu yenilenme ve iyileşme sağlıklı beslenme ile de desteklenmelidir. Bunun için bazı tüyolar verelim: İftarda hızlı ve çok yemek yemek midemizde fazla yüklenmeye sebep olur. O nedenle iftarda çorbayla başlanabilir. Çorba sonrası bir miktar ara vermek, sebze yemeği, salata ile devam etmek sindirim sistemimizin yorulmaması ve bağırsaklarımızın iyi çalışmasını sağlar. Tatlı isteğimizi meyve yönünde kullanabiliriz. Tabii ki bol su tüketmeliyiz. Yemek sonrasında ise namaz kılmak veya yürüyüş yapmanın sindirimin ve vücudun rahatlamasında faydası olacaktır.
Fazladan karbonhidrat tüketmek, gün içinde acıkmamıza neden olur. O nedenle sahurda mutlaka protein ve yağ ağırlıklı beslenelim. Örneğin; yumurta, biraz ceviz, çiğ badem veya fındık tüketebiliriz. Son bir tavsiye: Vücutta en uzun sürede emilen gıda hurmadır. Sahurda olmazsa olmazlarınızdan biri hurma olsun!
Oruç hangi durumlarda tutulmamalı?
Yaşlı, kronik hastalığı olup düzenli ilaç kullanma zorunluluğu olanlar, böbrek yetmezliği, diyabet veya kanser hastalığı ile mücadele edenler için oruç tutulması sakıncalı olabilir.
Mutlaka uzman doktor görüşü alınmalı. Bu durumlar haricinde her kez rahatlıkla oruç tutabilir. Sakın aç veya halsiz kalırım, hastalanırım diye korkmayın!
Unutmayın ki; oruç sağlıklı kalmamızın teminatıdır.
Sağlıklı günler
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Stres, günlük yaşantımızın bir parçası olarak sağlığımızı olumlu ya da olumsuz etkileyebilecek bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Stresten zarar ya da fayda görmek büyük ölçüde bizim elimizdedir. Kısa süreli Stres, yaşamın güçlükleriyle baş etme konusunda motivasyon ve güç kaynağı olarak hayati bir fonksiyon üstlenirken, kronikleşmesi durumunda bağışıklık sistemimizi büyük oranda çökertir ve...
Son yıllarda psikosomatik rahatsızlıklarda müthiş bir artışın varlığı inkâr edilemez bir gerçektir. Tüm duygularımız ‘’biliş’’ ‘lerimiz ya da düşüncelerimiz neticesinde oluşur. ‘’Biliş’’ olaylara bakışınız, algılarınız, zihinsel tutumlarınız ve inançlarınız demektir. Depresyonda olan birisi her şeyin kötü olduğuna ve öyle kalacağına inanır. Bu duygu kesinlikle mantıksızdır, ama o kadar gerçek g...
Uyku, insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından birisidir. Kronik uykusuzluğun, Alzheimer hastalığını tetiklediği, yaşlanmayı hızlandırdığı, öğrenmeyi ve belleği bozduğu, anksiyete ve çeşitli ruhsal bozukluklara sebep olduğu çeşitli bilimsel çalışmalarda ortaya konmuştur. Bir hafta boyunca 4 saatin altında uyuyan kişilerde savunma sisteminin %70 oranında zayıfladığı tespit edilmiştir. Uyku apnesi u...
Dünya sağlık örgütü verilerine göre dünyada her yıl 4 milyon insan sigaranın sebep olduğu hastalıklardan dolayı hayatını kaybetmektedir. Sigaranın sebep olduğu ölümler trafik, terör ve iş kazalarından kaynaklanan ölümlerin toplamından 5 kat daha fazladır. Sigara 4000 civarında zehirli madde içermektedir, sigara dumanı ile birlikte bu zehirleri de içimize çekeriz ve zamanla vücudumuzda birikerek...
Hem kendimizi ifade ederken hem de karşı tarafı dinlerken iletişimin temel kurallarını bilmek ve iletişim süreçleri içinde kullanmak son derece önemlidir. Aksi takdirde istenmeyen iletişim kazaları ve bunun doğurabileceği tatsız sonuçlara maruz kalmak kaçınılmaz olur. Maalesef toplum olarak dışa dönük bir davranış tarzımız vardır. El-âlem ne der? düşüncesi konuşma tarzımıza ve davranışlarımıza ...
Migren, tekrarlayan baş ağrısı atakları ile karakterize nörolojik bir hastalıktır. Tipik belirtiler arasında başın bir tarafında nabzı atan ağrılar, bulantı, ışık ve sese duyarlılık yer alır. Migrenin stres, uyku eksikliği, belirli yiyecekler veya hormon dalgalanmaları gibi çeşitli tetikleyicileri vardır. Migrenin şiddetine bağlı olarak tedavi çeşitlilik gösterebilir ve genellikle ilaçlar, gevşeme...
Bağ dokusu vücudumuzdaki en yaygın dokudur. Kemik, kas, damar, sinir gibi birçok dokunun birbirleri ile irtibatını ve bütünlüğünü sağlar ve ayrıca bütün hücresel besinler ve metabolik atıklar bağ dokusu içindeki hücreler arası boşluklarda taşınırlar. Baş dokusunu oluşturan hücreler ve lifler Hyaluronik asit sayesinde biyolojik ve nörolojik fonksiyonlarını rahatlıkla yerine getirirler. Hyaluroni...
Sedef hastalığı, ciltte kabarık Plaklar ve pullanmalarla seyreden kronik bir cilt hastalığıdır. Sedef hastalığı Genetik yatkınlığın yanında immunsistem yetersizliği, bazı ilaçların yan etkileri, aşırı alkol kullanımı, bağırsak floarasının bozulması gibi birçok faktörün tetikleyici olarak rol aldığı multifaktoriyel bir hastalıktır. En karakteristik belirtileri kırmızı lekeler, pullanmalar ve deri l...
Oruç tüm dinlerde ve pek çok kültürde uygulanagelen en önemli inanç ritüellerinden biridir. Kur’an-ı Kerim’de; “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı…” (Bakara, 2/183) şeklinde buyrulmaktadır. İbadet yönü ile maddi manevi şifa kaynağı olduğu bizce kesin olmakla beraber gelin orucun vücuttaki etkilerine birlikt...
Yapılan araştırmalar Vitamin D eksikliğinin toplumda %80 seviyelerinde olduğunu göstermektedir. Vitamin D ihtiyacını yiyecekler yolu ile karşılamak çok zordur, çünkü sadece birkaç yiyecekte örneğin yağlı balıklarda ve Avokadoda yüksek miktarda Vitamin D maddesi bulunmaktadır. Vitamin D güneş vitamini olarak bilinir. Toplum olarak günü...
Tedavi yaklaşımı olarak semptomlarla mücedele etmek yerine bu semptomların ve hastalıkların ortaya çıkmasına neden olan ana nedenlere odaklanmak gerekir. Bütüncül yaklaşıma göre hastalığın hangi uzmanlık dalı altında yattığı önemli değildir. Önemli olan bu hastalıklara sebebiyet veren ana neden veya nedenlerdir. Vücudumuzun ana tamir mekanizmalarına t...