Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasından bir yıl sonra, diplomatik barış çabaları artmış durumda.
Her sene Münih şehrinde yapılan güvenlik konferansına katılan Çinli diplomat Wang Yi, Ukrayna için 12 maddelik bir barış planı açıkladı.
Batılı ülkeler sunulan barış planını müzakere edilmesi konusunda biraz kafaları karışık, çünkü kendi başlarına inisiyatif almaktan çekiniyorlar, daha doğrusu Amerika Birleşik Devletleri’nin tutumuna bakıyorlar.
Amerikan başkanı Joe Biden’nın sürpriz Ukrayna ziyareti ise kafaları biraz daha karıştırmış durumda.
ABD ise şimdilik barış planına sıcak bakmıyor ve Rusya’ya daha çok yaptırım yapılmasını istiyordu.
Savaştan en çok etkilenen batılı ülkeler, barış için adım atmaktan çok Amerika’nın baskısıyla daha çok silah yardımı yapıyorlar.
Medya’nın baskısı ve savaş şahinlerinin isteği doğrultusunda, Almanlar Ukrayna’ya Leopard 2 tankı göndermeye karar veriyordu.
Ukrayna ise barış için kendi başına karar alacak durumda değil, çünkü Ukrayna her şeyi ile Amerika ve batılı ülkelere teslim olmuş durumda. Yani, Ukrayna başkanı Zelensky ülkesi adına hareket edebilecek konumda değil.
Çin’in sunduğu barış planının barıştan çok ikili bir oyun olduğu ileri sürülüyor.
Bu planın arkasında strateji olarak Çin’in çıkarlarının uzun vadeli meşruiyet kazandırmak olduğu belirtiliyor çünkü, Çin hükümeti Avrupa ülkeleriyle iyi ilişkiler kurmaya çalışıyor.
Çin Ekonomisi Zayıf ve AB Önemli Bir Pazar
Barış konuşulmaya başlandı, fakat savaş taraftarlarını ikna etmek çok zor.
ABD silah sanayi ve lobileri, batılı ülkelere korkunç silahlar satıyorlar.
Almanya ise köşeye sıkışmış durumda, mevcut hükümet inisiyatif almaktan oldukça uzak.
Almanya’nın savaş şahinleri olarak öne çıkan hükümetin ortağı yeşiller partisi ise Ukrayna savaşının Amerikan istekleri doğrultusunda sonuçlanmasını istiyor.
Barış Taraftarı Değiller
Barış çabaları Almanya’nın önde gelen siyasetçileri ve düşünürleri arasında tartışılmaya başlandı. Özellikle Sahra Wagenknecht ve Alice Schwarzer gibi kişiler öncülük etmektedirler.
Bu ikilinin öncülük ettiği barış için imza kampanyası başlatıldı ve bir manifesto yayınlandı.
Ukrayna’ya silah göndermeyin ve Silah sevkiyatını durdurun, Putin ile görüşün, diyerek bir kampanya başlattılar.
Son olarak ta başkent Berlin’de barış için miting düzenlediler.
Bütün bu barış çabalara karşın, Ukrayna için barış ufukta gözükmüyor.
Avrupa’ya liderlik edecek veya barış için inisiyatif alacak ülke sıkıntısı çekiliyor.
Yaptırımlar uygulayarak ve silah satarak barış getiremezsiniz.
Savaş çıkmaz sokak, birinci ve ikinci dünya savaşının yıkımını yaşamış kıta Avrupası’nın bunu bilmemesi imkânsız.
Eğer Ukrayna’da barış sağlanamazsa, savaşın Avrupa’nın tümüne sıçrama riski var.
Atlantik ötesinden savaş seyretmek pek keyifli olabilir, çünkü ekonomi savaş ile canlanıyor, fakat aynı şey kıta Avrupası için söylenemez.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
30 Ekim 1961 Almanya-Türkiye arasında yapılan iş gücü anlaşması, Almanya`daki Türk toplumu açısından geriye dönüp bakıldığında pek başarılı sayılmaz. Almanya’ya ilk giden birinci nesil Türk işçileri misafir işçi olarak kayıtlara geçmişti, bu insanlar bir süre çalıştıktan sonra memleketlerine geri dönecekleri düşünülmüştü. Oysa bugün itibarıyla Almanya’daki Türk varlığı 60 yılını doldurmuş ve...
Almanların geçmişten beri bir devlet aklı olduğunu biliyoruz ve çok disiplinli bir millet. Devletin müsaade etmediği herhangi bir şeyi hayata geçirmek mümkün değildir çünkü olayların eksilerini ve artılarını hesap ederek davranırlar. Bütün siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, vakıflar, kiliseler, sendikalar, bürokrasi, spor kulüpleri devletin çizdiği çerçeve içerisinde hareket ederler...
Her şey 1961’de başladı, Sirkeci’den kalkan kara Tren Almanya’ya davul ve zurnayla uğurlanırken, gidenler geri dönmeyi düşünüyorlardı. Çalışıp para kazanıp döneceklerdi… Ancak zaman içerisinde Almanya’da başlayan misafirlik, Türkiye’de misafirliğe dönüştü. Fakat Almanya’ya giden insanlarımız, Almanya’da göçmen, Türkiye’de ise Almancı oldular. Bu insanlar 60 yıldır ortada, kime ve nere...
6 ile 9 Haziran tarihleri arasında Avrupa Parlamentosu seçimleri yapılacak, geçmişte Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılım çok düşük olmuştu ve Avrupa genelinde katılım oranı 2019’da 50.66% olmuştu. Almanya’da seçime katılım oranı ise 61.38% gerçekleşmişti. Almanya’daki Türkler, Avrupa Parlamentosu seçimlerine iki parti ile katılmak istiyorlar. Türklerin ağırlıklı olarak içerisinde ya...
Federal Almanya’da göçmenler bir arayış içerisindeler, göçmenler kendilerinin içerisinde yaşadıkları toplumda bir türlü kabul edilmediklerini inanıyorlar. Kabul görmeme ise açıkça bir gerçek gerek siyasi partilerde gerekse kamuda göçmenlerin nüfusuna baktığımızda ortaya çıkıyor. Kamuda ve siyasi partilerde göçmenler kendilerine yer bulamıyorlar. Göçmen kökenliler hak ettikleri konumda de...
Doğu Almanya’da gizli toplantı düzenleyen AfD partisi, ülkede yaşayan göçmenlerin kitlesel olarak sınır dışı edilmesinin görüşüldüğü anlaşılınca kıyamet koptu. Bomba etkisi yapan bu gelişme, aşırı sağın önde gelen isimlerinin ve üç CDU parti üyesinin de katıldığı belirtiliyor. “Vatandaş olmayanların toplu sürgünü planının” konuşulduğu bu toplantı sonrası kitlesel eylemler yapılıyor. Haberin...
Eğer bir aksilik olmazsa federal mecliste bu ay içerisinde çifte vatandaşlık oylanacak. Vatandaşlık yasası birçok tartışmayı beraberinde getiriyor, öncelikli olarak vatandaşlık verilecek insanlardan birçok şey talep ediliyor. Kadın erkek eşitliğine veya onların evliliğine karşı çıkanlara vatandaşlık verilmesi söz konusu olmayacak veyahut ta İsrail devletine karşı çıkanlar yani Antisemitizm (...
Trafik ışığı koalisyon hükümeti iktidara geldiği günden beri sürekli kan kaybediyor. Siyasi, ekonomik ve sosyal konularda bir türlü takım çalışması yapamayarak halkı çok zor durumda bırakıyor. Gerek Uluslararası ilişkiler gerekse Avrupa birliği içerisinde geçmiş hükümetlerin başarılı olduğu alanlarda çok pasif kalmakta ve bir çözüm üretebilmek için inisiyatif alamamaktadır. Kendi iç sorun...
Federal hükümet Alman vatandaşlık yasasına göreve geldiği ilk günden beri değiştirmek istiyordu ve bunun için vatandaşlık yasasını kamuoyuna açıklayarak tartışılmasını istedi. Birçok görüş dile getirildi gerek siyasi partiler gerekse sivil toplum kuruluşları bu konuda görüşlerini beyan ettiler. Hükümet Almanya’nın modern bir vatandaşlık yasasına ihtiyacı olduğunu, bunun la birlikte nitelikli...
Geçenlerde TRT Türk Aile programına katılarak Avrupa’da Türk Ailelerinin sorunları konuştuk, programda öne çıkan en önemli başlık aile içerisinde iletişimsizlik öne çıktı. Türk aileleri çocukları ile iletişim kurarken onlarla bir arkadaş veya bir dost gibi konuşamadığı ve böyle olunca farklı anlayışlar ortaya çıkıyor. Anlayış farklılığı olunca tabi sorunlarla ve sıkıntılarla baş edilemiyor. ...
Hristiyan Uygarlığı Batı medeniyetinin ufku, mekânı ve vizyonu hızla daralmaktadır aynı zamanda fikir, düşünce ve din özgürlüğü de buna paralel olarak rahatça yerine getirememektedir. Batı uygarlığının dünyamızda bugün insani duyguları daha önce görülmemiş bir şekilde sınıfta kalmıştır, artık evrensel haklar ve fikir hürriyeti kısıtlanmıştır öyle ki insanlık, ekonomik, sınıf savaşı, milliyet...
İki Almanya’nın birleşmesi ile doğu eyaletlerinde kurulan PDS partisi daha sonra Sol parti (die Linke) olarak yoluna devam ederek bugünlere geldi. Sol parti son günlerde kendi içerisinde sorunlar yaşamaya başladı, ilk olarak partinin kurucusu olan Oskar Lafontaine ile sorunlar yaşayan sol parti Oskar Lafontaine’nin partiden ayrılması ile de huzura kavuşamadı. Federal, eyalet ve yerel seçimle...
Dünya Filistin’deki soykırıma sesiz kalıyor ve seyrediyor, ne söylense fayda etmiyor. Soykırıma maruz kalmış bir kavim, kendisi soykırım yapıyor, masum insanları çocuk, bebek demeden katlediyor. Bu nasıl zulüm, bu nasıl bir intikam? Dünya anlamıyor, çünkü anlaması da mümkün değil. Tarih bilmeyen, geçmişi hatırlamayan bir ümmet, batıdan medet bekliyor. Batının ağzına bakarak, orad...
Artık İslam'ın Almanya'da başka bir evi daha var. (Der Islam bekam nun eine weitere Heimat in Deutschland.) Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier (VİKZ) İslam Kültür Merkezleri Derneği’nin 50. kuruluş yıldönümünde böyle konuşuyordu. Cumhurbaşkanın böyle bir ziyareti bizim için çok önemli ve anlamlı. Bilhassa AfD partisinin kamuoyu yoklamalarında ve araştırmalarında çok yüksek oranda...
İstanbul Fatih Belediyesi’nin ev sahipliğinde ve merkezi Almanya'nın Berlin şehrinde olan, Avrupalı Türklerin en geniş tabanlı inisiyatif grubuna sahip, European Tulips Club (ETC) e.V. Türk Düşünce Kuruluşu ve Erasmus destekleri ile İstanbul’da uluslararası göç çalıştayı yapıldı. Çalıştaya Avrupa’dan 20 kişilik uzmanlardan oluşan bir ekip ve Türkiye üniversitelerden 20 kişilik bir ekip katıldı....