Hiç kimse cinsiyet, köken, dil, inanç, ten rengi, cinsel yönelim veya fiziksel bir engeli nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılmamalıdır.
Almanya Temel Yasasının 3. Maddesi, 3.fıkrası.
Özel okul açma hakkı güvence altındadır. Kamu okullarının yerine geçmek üzere özel okullar, devletin izniyle kurulurlar ve eyalet yasalarına tabiidirler. Eğitim hedefleri, donatım ve öğretim kadrosunun bilimsel yöntemlerle yetiştirilmesi bakımından kamu okullarından geri kalmadıkça ve öğrencilerin anne ve babalarının varlık durumlarına göre ayıklanmasına yol açmadıkça, özel okullar açılmasına izin verilir. Öğretmenlerin ekonomik ve yasal durumlarının yeterli derecede güvencesi sağlanmadıkça, izin verilmez.
Özel bir ilkokul açılmasına ancak, eğitim idaresince, bunda özel bir pedagojik yarar bulunduğunun kabul edilmesi veya velilerin başvurusu üzerine, bölge okulu, dini veya dünyevi mezhep okulu olarak kurulmak istenip bu çeşit bir okul o belediye ile köy sınırları içinde bulunmuyorsa, izin verilebilir.
Alman Temel Yasasının 7.Maddesi.4.ve 5.fıkrası
Almanya’daki Türk toplumunun geleceği, eğitim kurumları olmadan varlıklarını sürdürmesi oldukça çok zor.
Yani her şeyin başı eğitimden geçiyor.
Yasalar özel okullara izin vermesine rağmen bu konuda hiçbir adım atılmaması olacak şey değil.
Federal Almanya’nın temel yasasında bu konuda açıkça maddeler olmasına rağmen bu konuda mücadele edilmemesi ve zorlayıcı adımlar atılmaması, Türk toplumunun geleceği açısından çok büyük kayıp.
Almanya’daki Türk toplumunu temsil eden sivil toplum kuruluşları altyapı ve maddi yetersizliklerden dolayı bazı hizmetlerin yerine getirmekte sıkıntılar yaşıyorlar ve Alman devletinden yeterli maddi kaynak alamamaktadırlar, buna rağmen yaşanılan bu temel sorunun çözümü yanında sivil toplum kuruluşların eğitim konusunda ciddi bir şekilde adım atmamaları, Türk toplumunun geleceği açısından çok büyük sorun teşkil etmektedir.
Özellikle şunun altını çizmek gerekir ki Almanya’daki sivil toplum kuruluşları sosyal, kültür ve inanç alanında önemli çalışmaları bulunmasına karşın eğitim konusunda dikkat çekici bir çalışmayı henüz yapamamışlardır.
Federal Almanya’daki Türk sivil toplum örgütleri değerlerini, inançlarını, kültürlerini, korumak içim maalesef bir arada hareket etmek gibi bir politikaları yok ve herkes kendi çıkarları ve doğruları adına hareket ediyorlar.
Diğer taraftan Alman devleti uyumdan çok asimilasyon politikaları gütmektedir, iki dilli eğitimden hiç bir şekilde bahsetmemektedir fakat İngilizce veya Fransızca dilleri için oldukça hoşgörülü olurken, Türkçe konusunda hiç taviz vermeyerek nerdeyse okul bahçelerinde bile Türkçeye yasak getirmeye çalışmaktadırlar.
Yerel siyasetçiler oldukça hoşgörülü olurlarken, federal düzeydeki politikacılar bilhassa Türkler ve Müslümanlar hakkında oldukça sert politikalar gütme taraftarıdırlar. Bunun sebepleri biraz da bizde görünüyor özellikle seçim dönemlerinde birlikte hareket etmeyerek, siyasi katılım sağlayamıyoruz.
Alman hükümeti, başkalarına tanıdığı hakları, olanakları, Türklere ve Müslümanlara vermemezlik edemez.
Yasalar ve kanunlar burada yaşayan herkes için geçerlidir.
Türk STK’larının Alman devletine yönelik çözüm odaklı politikaları teklif etmesi gerektiğini düşünüyorum ve bu konuda daha kapsamlı ve ciddi çalışmalar yapılması konusunda politikalar üretmesi gerekir yani baskı grupları oluşturarak aktif hale getirilmesi gerekmektedir.
Diğer bir konuda Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün konsolosluklarında eğitim ataşelikleri bulunmaktadır, bu ataşelikler Türk toplumunun eğitim konusunda önüne çıkacak problemleri çözme noktasında onlara yardımcı olabilirler, yani bir eğitim haritası belirleyerek, Almanya’daki Türk toplumunun geleceğini belirlemede bir farkındalık ortaya koyabilirler.
Şunun altını özellikle çizmek istiyorum, Almanya Türk toplumunun geleceği gerçekten tehlike altındadır, eğer ciddi bir şekilde bir adım atılmazsa yarınlarda Türk toplumunun asimile bir şekilde varlığını sürdüreceğini görmemek için kahin olmaya gerek yok.
Almanya Türk toplumunun geleceği eğitimden geçmektedir, toplumumuzun kimliğini, kültürünü ve varlığını yaşatılmak isteniyorsa eğitimden başka alternatif yok.
Önümüzde örnek bir toplum resmi var, Yahudiler varlıklarını eğitimle yaşatıyorlar ve sürdürüyorlar.
Almanya’da Yahudilerin birçok eyalette eğitim kurumları olduğunu biliyoruz.
Yahudiler için Devlet okullarında ve Yahudilerin cemaatlerinde din dersi verilmektedir.
Yahudi ilkokulları Münih'te (1967'den beri), Frankfurt am Main’de (1966' dan beri), Hamburg’da (2002 ve 2005 yılları arasında, 2007 yılından beri), Berlin (1986'dan beri), Köln (2002'den beri) ve Düsseldorf'ta (1993'ten beri) vardır.
Bu okullar devlet tarafından tanınmıştır ve giderlerinin % 90'1 devlet tarafından karşılanmaktadır. Bütün okullara aynı zamanda Yahudi olmayan öğrenciler de kabul edildiğinden, dinler arası ilişkiler ve öğrenme süreçleri için potansiyel bir mekândır. Okullarda İbranice, Yahudi Dini ve Kitabi Mukaddese Giriş dersleri verilmektedir, dini konular diğer branşların içine yerleştirilmektedir. Okullar Yahudi bayram-ve tatil takvimine uymaktadır?
Yine Berlin’de Yahudi Lisesi bulunmaktadır.
Yahudiler farklı bir toplum onların ayrılacakları vardır diyerek mücadeleden vazgeçen kuruluşlar var, bu bir gerekçe olamaz, mücadele edilmeden hiçbir şey elde edilemez, eğer böyle düşünürseniz siz mücadeleyi baştan kaybetmiş olursunuz.
STK’ların maddi kaynak konusunda çok büyük problemleri bulunmaktadır fakat diğer taraftan milyonlarca ceza ödemektedirler işlerini yasalara ve kurallara göre yapmadıkları için.
Kendi maddi kaynaklarını çok gereksiz ve lüzumsuz yerlere harcayarak, Türk toplumunun geleceğini tehlikeye atmaktadırlar.
Son olarak Almanya'da 5.3 ila 5.6 milyon arasında Müslüman yaşamaktadır ve bu da toplam nüfusun yaklaşık %6.4 ile %6.7'sine tekabül eder. Müslümanların yaklaşık %45'i Türk kökenlidir. Diğer büyük gruplar ise Orta Doğu (%19.2), Güneydoğu Avrupa (%19.2), Orta Asya (%8.8) ve Kuzey Afrika (%7.6) kökenlidir.
Eğer eğitim için bir inisiyatif alınmazsa sadece Türk toplumunun geleceği tehlikeye atılmıyor aynı zamanda diğer Müslümanların gelecekleri tehlikeye atılmış oluyor, çünkü Almanya’daki Türk toplumu diğer ülkelerden gelen Müslümanların önderleri, liderleri konumunda.
Hami Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Almanya’nın Hamburg şehrinden, Türkiye’ye tatile giden Böcek Ailesi İstanbul’da zehirlenerek öldü ve yok oldu. Böcek Ailesinin ölümü, Avrupa’da yaşayan Türk’leri derinden etkiledi. Kim bu zehirlenme olayının sorumlusu? Hotel mi, sokak satıcılarımı, lokantamı, görevini yapmayan doktorlar mı, denetim yapmayan kamu görevlileri mi, kim, kim? Pek çok soru yanıt bekliyor. Ben cevabının b...
Bizi biz yapan etkenlerin başında içinden çıktığımız milletin, dini, dili, kültürü, örfü, gelenek ve görenekleridir ve annemizin, babamızın ve ailelerimizin bize verdiği eğitimdir. Hiçbir millet ve hiçbir topluluk varlıklarını, kimliklerini yukarıda saydığım değerlerden uzak yaşayamaz, şayet eğer o değerlerden uzak yaşarsa, o kimse veya topluluk artık kendi kimliği ile anılmaz, farklı bir kültü...
Federal Almanya’nın bugününü anlatmak için dününü iyi bilmek gerekiyor. Bilhassa bugünkü Almanya’yı anlatmak gerçekten çok zor, bir ülke bu kadar sürede nasıl değişir. Dünün Almanya’sında, Politika, Eğitim, Sağlık, Bürokrasi hizmetleri eşit şekilde dağıtılıyordu, insanlar bu hizmetlerden çok memnundu. Bürokrasi, Kurallar ve Kaideleriyle dünyada örnek bir ülkeydi, Almanya ekonomik mucize...
Hiç kimse cinsiyet, köken, dil, inanç, ten rengi, cinsel yönelim veya fiziksel bir engeli nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılmamalıdır. Almanya Temel Yasasının 3. Maddesi, 3.fıkrası. Özel okul açma hakkı güvence altındadır. Kamu okullarının yerine geçmek üzere özel okullar, devletin izniyle kurulurlar ve eyalet yasalarına tabiidirler. Eğitim hedefleri, donatım ve öğretim kadrosunun bilimsel ...
Almanya’daki Türk toplumunun geleceği ile ilgili geçen hafta yazdığımın yazının devamı olarak, bu hafta Türk toplumu hangi kimlikle varlığını sürdürebilir olacaktır. Türk toplumunun örgütlenmesi dini kurumlar, kültürel dernekler, spor kulüpleri, ticari şirketler ve siyasi/sosyal örgütlenmeler olarak öne çıkar. Bunların içerisinde en aktif ve halkla iç içe olan ise dini kurumlardır, yani Tü...
Altmış küsür senedir batı Avrupa’da yaşayan Türk toplumunun geleceği ile ilgili gerek Türk devletinde gerekse Türk STK’larda herhangi bir öngörü veya stratejik bir çalışma bulunmamaktadır. Türk toplumunun gelecek 50 yıl veya 100 yıl sonra nerede olacağı veya hangi kimlikle varlığını sürdüreceği belirsiz. Varlığını ve kimliğini başka medeniyetin temsilcilerine emanet etmek, yani kendi kader...
Gazze Şeridi'ndeki savaş belki de sona erdi. Ancak bundan sonra ne olacağı, bu savaşta kimin kazanan, kimin kaybeden olduğu sorusunun cevabı belirsiz görünüyor. Çünkü İsrail hiçbir zaman barış yolunda samimi olmadı. Farklı cevaplar arasında şunlar yer alıyor: Benjamin Netanyahu, Donald Trump'ın onu savaşı bitirmeye zorlaması nedeniyle savaşı kaybettiğini söylüyorlar, kanaatimce bu doğru d...
Almanya’da Türklerin ve Müslümanların kurduğu yüzlerce dernek, vakıf ve cemaat var. Bu teşkilatların çoğunluğu, kendi çevrelerine hitap ediyorlar ve faaliyetlerini kendi mahallelerinde yapıyorlar. Birlikte hareket edebilmek ve aynı hedefe yürüyebilmek için gerekli olan birliktelikten çok uzaklar, yani güç birliği içerisinde değiller. Tabii böyle olunca hem ekonomik, hemide siyasi olarak g...
Müslüman bir insanın herhangi bir zümreye veya guruba bağlanması, katılması hususunda hürdür yani kendi iradesidir. Kimse bu tercihe karışamaz ve karışmamalıdır. Ancak bağlandığı gurubun veya cemaatin sınırlarını çizdiği dairenin kendisi için kutsal olduğunu inanıp, diğer gurupları iman dairesi dışında görürse bu çok tehlikelidir. Özellikle son zamanlarda gençler arasında, diğer, Müslüman...
Hafta sonu yapılan, Kuzey Ren Westfalya Eyalet yerel seçimleri beklenildiği gibi sonuçlandı. Yerel seçimlerde muhafazakâr CDU en güçlü parti olmaya devam ediyor. Fakat aşırı sağcı olan AfD partisi, 2020'deki seçim sonuçlarının daha fazla oy alarak oylarını üç katına çıkardı. Yani ırkçı popülist AfD partisi artık Batı'da da çok güçlendi. Yeşiller partisi ise önemli ölçüde zayıfladı. ...
Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Westfalya'da 14.09.2025 tarihinde, yani bu pazar günü yerel seçimler yapılacak, Kuzey Ren-Westfalya eyaletindeki belediye, şehir ve ilçelerinde halk temsilcileri yeniden seçilecek. 14 Eylül'de 23 büyük şehir ve 31 kırsal bölge de dahil olmak üzere 396 belediyede seçimle birlikte, en önemli siyasi makamlara atamalar hakkında kararlar alınacak. Yakl...
Angele Merkel liderliğindeki federal hükümet 10 sene önce mülteciler ve sığınmacılar ile ilgili söylediği (“Wir schaffen das”) yani biz başarırız sözü söyleyeli 10 sene olmuş. Bu sözü söyleyeli on sene olmuş fakat bugün Almanya neyi konuşuyor, mülteciler için daha fazla "düzen ve kontrolü" savunuyor. Dahası daha fazla insanları sınır dışı edelim diyorlar ve yeni düzenlemeler getiriyorlar. ...
Federal Almanya’da ırkçılık her geçen gün mevzi kazanmaya devam ediyor, öyleki devletin her kademesinde, kamuda, poliste, federal orduda yani devletin güvenlik birimlerinin her kademesinde. Öyle ki, ırkçı parti AfD’nin oy oranı kamuoyu araştırmalarında yüzde %30’a dayanmış durumda. Son yıllarda federal orduda (Bundeswehr) aşırı sağcı olayların sayısı artmış durumda: 2024 yılında aşırı sağ...
Türk vatandaşları 1960’lı yıllarında ekonomik sebeplerden dolayı Avrupa’ya işçi göçü vererek, ekonomik sıkıntılardan kurtulmak istemiştir. Sene 2025 ve Türkiye’de ekonomik sıkıntılar devam ediyor, tabi bunun çok sebepleri ve gerekçeleri vardır fakat bu her ülke için geçerlidir. Türk ekonomisi son yirmi yılda katettiği yolu, seksen yılda yapamamıştır acaba neden? Ülkemiz Avrupa’nın başardı...
Rusya uluslararası hukuku ihlal ettiğinde, Ukrayna için daha fazla silah diyorlar. İsrail ihlal ettiğinde, yine İsraile silah tedarik etmeye devam ediyorlar çünkü "kirli işleri onlar için Avrupa yapıyor". ABD bütün bu kuralları ihlal ettiğinde ise, buna güç diyorlar. Avrupa ve ABD’nin yalanlarına artık kimse inanmıyor. Çifte standartlar dayanılmaz hale gelmiş durumda. Kıta Avrupa’sının ve...