Türk vatandaşları 1960’lı yıllarında ekonomik sebeplerden dolayı Avrupa’ya işçi göçü vererek, ekonomik sıkıntılardan kurtulmak istemiştir.
Sene 2025 ve Türkiye’de ekonomik sıkıntılar devam ediyor, tabi bunun çok sebepleri ve gerekçeleri vardır fakat bu her ülke için geçerlidir.
Türk ekonomisi son yirmi yılda katettiği yolu, seksen yılda yapamamıştır acaba neden?
Ülkemiz Avrupa’nın başardığı ekonomik başarıyı neden başaramadı ve başaramıyor?
Daha dün komünist rejimden kurtulan Polonya, bugün ekonomik olarak bizi geride bırakarak, refah toplumu yolunda hızla ilerliyor.
2024 yılında Polonya'da kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla yaklaşık 24.810,4 ABD doları.
2025 yılında ise Polonya'da kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık 26.805,1 ABD doları olması tahmin edilmektedir.
Yine Polonya'da 2030'da öngörülen kişi başı milli gelir 36 bin Dolar.
AB ülkeleri içerisinde Polonya son yıllarda ekonomik büyümesi eşi benzeri görülmemiş düzeydedir. 1995 ile 2024 yılları arasında kişi başına düşen GSYİH %316,2 artarak Polonya'yı Avrupa Birliği'nin en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri haline gelmiştir.
Polonya’da her dört kişiye bir şirket düşüyor
30 yıldan uzun bir süredir ilk kez, Almanya'dan anavatanlarına dönen Polonyalıların sayısı, Almanya'dan dönen Polonyalıların sayısından fazla.
Polonya ekonomik büyüme, kolaylaştırılmış yönetim ve düşük vergilerle ekonomisi herkesi cezbediyor.
Türkiye bulunduğu coğrafya konum ve insan kaynakları ile çok avantajlı bir ülke fakat bir türlü ekonomik başarıyı yakalayamıyor.
Ticari kültür ve ahlaki kültür öyle kötüleşmiş ki her geçen gün insanlarımızdan bir şeyler alıp götürüyor.
Bozulmuş insan yapısıyla ne kadar başarılı olunur?
Çiftçi tarlasına mahsul ekmiş ve para etmediğini görerek traktörü ile şehrin merkezinde bedava dağıtıyor ve insanlar sıraya girerek bütün ürünü yarım saat içinde boşaltıyor, hiç kimsenin aklına en azından emeğinin karşılığı bir ücreti vermek gelmiyor?
Bedava dağıtılan Diyarbakır karpuzunun altı tanesini özürlü vatandaş, özürlü arabasına sığdıramıyor.
Ne oldu da biz bu hallere düştük; bunun ekonomik sıkıntıdan olduğu söylenemez.
Biz ahlaki değerleri kaybettik galiba.
Büyüğünden, küçüğüne kadar herkes çok para kazanmalarına rağmen vergi kaçırma derdinde, alışverişlerde fatura veya fiş kesilmiyor.
Ülkede zaten doğru düzgün bir mali denetlemede yok.
Ekonomi insan ile düzelir, fakat insan bozuksa nasıl düzelteceksin.
İki şehir arasında o kadar fiyat farkı var ki, insan hayretler içerisinde kalıyor, öyle ki yan yana iki esnaf arasında çok büyük fiyat farkı bulunuyor, şaşırmamak mümkün değil.
Dürüst ve Ahlaklı esnaf sayısı her geçen gün azalıyor.
Ahlaklı ve dürüst ticari hayatın olmadığı bir yerde ekonomik başarı gelmesi biraz zor.
Ekonomik olarak Polonya’nın başarısının en önemli sebepleri iyi bir ekonomi yönetimi, halkın iyi eğitilmesi, girişimcilik, çok sağlam ekonomi politikaların uygulanması.
Türkiye ekonomisi dövize endeksli yapısıyla yol yürümeye çalışıyor, insanlar maaşlarını ve ürünlerini hemen dövize çevirerek kendilerini koruma altına almaya çalışıyorlar.
Güven üzerine kurulmayan bir ekonomik yapı asla başarılı olamaz.
Ülkemizde dürüstlük ve güven aksiliği olduğu müddetçe ekonomik başarı gelmez.
Türk ekonomisi büyüyor, insanların refah seviyesi yükseliyor fakat ahlaki değerler buna paralel erozyona uğruyor.
Türkiye’nin ekonomik olarak çok katetmesi gereken yol var fakat mevcut insan yapısı ile bunu gerçekleştirmesi biraz çok zaman alacak gibi, çünkü kapitalist sistemin insana insan gibi davranmamasından dolayı çok şeyimizi kaybedeceğiz.
1960’lı yıllardaki gibi yine döviz peşinden koşuyoruz insanlarımızın refah seviyesini batı ülkelerindeki gibi yükseltemiyoruz.
Hem ekonomik, hem de ahlaki alanda yerimizde bocalıyoruz.
Hami Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Türk vatandaşları 1960’lı yıllarında ekonomik sebeplerden dolayı Avrupa’ya işçi göçü vererek, ekonomik sıkıntılardan kurtulmak istemiştir. Sene 2025 ve Türkiye’de ekonomik sıkıntılar devam ediyor, tabi bunun çok sebepleri ve gerekçeleri vardır fakat bu her ülke için geçerlidir. Türk ekonomisi son yirmi yılda katettiği yolu, seksen yılda yapamamıştır acaba neden? Ülkemiz Avrupa’nın başardı...
Rusya uluslararası hukuku ihlal ettiğinde, Ukrayna için daha fazla silah diyorlar. İsrail ihlal ettiğinde, yine İsraile silah tedarik etmeye devam ediyorlar çünkü "kirli işleri onlar için Avrupa yapıyor". ABD bütün bu kuralları ihlal ettiğinde ise, buna güç diyorlar. Avrupa ve ABD’nin yalanlarına artık kimse inanmıyor. Çifte standartlar dayanılmaz hale gelmiş durumda. Kıta Avrupa’sının ve...
Orta Doğu’da, İsrail istediği herhangi bir ülkeyi kafasına göre bombalıyor ve tehdit ediyor. Uluslararası hukukun hiçbir önleme ve caydırıcı gücü kalmamış ve İsrail tarafından yok edilmiş durumda. Birleşmiş milletler veya dünyanın gelişmiş medeni ülkeleri, insan hakları ihlalleri ile ilgili bütün değerleri görmezlikten gelerek İsrail’in işlediği bütün suçlara göz yumuyor. Birleşmiş Mille...
Almanya’daki Türk toplumu siyasi olarak iki tercih ile karşı karşıya, ya Alman siyasi partilerinde siyaset yapacaklar veyahut ta, kendi imkanlarıyla siyaset sahnesinde yer alacaklar. Alman partilerinde politika yapmak için belirli zorluklar ve kriterler var ve Almanların bu kriterleri ile çok sıkı bir disipline tabi tutuluyorsunuz. Parti kararları bazen sizin dini, kültür ve kimliklerinizle...
Gurbetçi, kendi ülkesi dışında bir ülkede ikamet eden kişidir ve gurbete çıkan ve oralarda çalışan, geçimini aile ocağından uzakta, gurbette kazanan kimseye denir. Gurbetin bir sınırı ve zamanı vardır, bir kimse veya bir topluluk 60 sene başka bir ülkede yaşıyor ve orada yerleşik hale gelmişse artık o topluluk gurbetçi statüsünden çıkmıştır. Avrupa’da yaşayan Türkler gurbetçi değil ve kendil...
Devşirmeler Osmanlı'da fethedilen bölgelerdeki Hristiyan ailelerin çocuklarının 1/5 ini alarak onları yeteneklerine göre yetiştirilenlere verilen isim. Dönmeler ise Müslüman olmuş gibi görünmelerine rağmen, gizlice Yahudi inançlarını ve Kabalisttik öğretileri sürdürenlere denir. Türkiye’de son zamanlarda İslami değerlere ve Müslümanlara hakaret edenlerin medyada çok yer alması nasıl izah ed...
Uzun zamandır hiçbir üst düzey Alman politikacı, İsrail'in yaptığı "kirli iş" hakkındaki açıklamasıyla Merz kadar tartışma yaratmadı. Alman dış politikasının stratejik yönünde temel bir şey mi değişiyor. Sivil insanların öldürüldüğü göz önüne alındığında, demokrasi ve insan hakları konusunda batının samimi olmadığı ortaya çıkıyor. Uluslararası hukuk bir kenara atılıyor, birleşmiş milletl...
Kurban Bayramı’nı ata yurdu Mogolistan’da geçirdim, daha önce sekiz sene önce Rusya üzerinden Moğolistan’a gitmiştim. Kazak Türklerinin yoğun yaşadığı Bayan Ülgii şehrinde kalmış daha ileri gitmemiştim. Rusya’dan Moğolistan’a giderken özerk bölge olan Altay’dan geçerken, Altay Türklerine misafir olmuştum. Çok çileli, yorgun ve yorucu bir yolculuğum olmuştu. Bu sefer başkent Ulaan ...
Türkiye’de toplanan sosyalist enternasyonal toplantısı, ülkücüler arasında yeni bir tartışmayı ateşledi. Sosyalist Enternasyonal, çoğunlukla sosyal demokrat siyasi partilerden ve emek örgütlerinden oluşan, demokratik sosyalizmi kurmayı amaçlayan siyasi partilerin uluslararası siyasi örgütüdür. Sosyal demokrasi, sosyalizm içinde siyasi ve ekonomik demokrasiyi ve sosyalizme ulaşmaya yönelik ka...
Yurt dışında yaşayan Türklerin sayısı 7,5 milyon, bunun yaklaşık 6,5 milyonu Avrupa’da yaşıyor. Almanya’da ise Türk kökenli vatandaşlarının sayısı 3 milyon civarında. Avrupa’da yaşayan insanlarımızın çok çeşitli sorunları bulunmaktadır, bu sorunların çözümü için gerek Almanya tarafından ve gerekse Türkiye tarafından çözülmeyi bekliyor. Yine Avrupa’da Türkler tarafından kurulmuş sivil to...
Tarihçiler tarafından Hz. Ömer tarihteki en güçlü ve en etkili Müslüman liderlerden biri olarak görülür. Türklerin İslam ile tanışmasından sonra Hz. Ömer gibi adalet timsali olma yolunda lider arayışları hep ola gelmiştir. Türklerin tarihine baktığımızda dünyayı etkileyen en etkili liderleri İslam ile şereflen insanlar arasından çıkmıştır. Sultan Baybars, Sultan Alparslan, Timur, Osman B...
Peki bir Almanın hayali nasıl olacak? Alman devletinin ideolojisi vatandaşlarının tam bir itaat ile kendine bağlı olması ve talep edildiğinde buna uyması olarak görülmektedir. Devletler ve İktidardakiler toplumu kendi düşünce ve görüşlerine göre şekillendirmek isterler ve başka hiçbir düşünceye kolay, kolay izin vermezler. Alman toplumunun ideolojik olarak iyi yıkandığını düşünüyorum, öz...
Dünyayı Alman ruhu yeniden iyileştirmeli. Avrupalılar ve Almanlar artık bağımsız bir dış politikaya hazır olmalılar. Almanya’da artık böyle şeyler duymak sıradanlaştı. CDU'nun "savunma uzmanı" Kiesewetter gibi çılgın birisi savaş için can atıyor. Kiesewetter'in, bilindiği gibi, savaşı Rusya'ya taşımak ve Moskova'daki bakanlıkları yıkmak ve bombalamak istediği biliniyor. Savaş delisi...
9 ve 10 Kasım 1938'de Almanya’da Nasyonal Sosyalistler Yahudi nüfusuna karşı bir dizi saldırılar başlattılar. Bu olaylarda, Yahudi dükkanları, sinagogları ve evlerinin tahrip edilmesi sonucu sokaklara saçılan kırık camlardan dolayı "Kristallnacht" (Kırık Cam Gecesi) adı verildi. “Kristalnacht” sırasında yaklaşık 30.000 Yahudi erkek toplanarak toplama kamplarına götürüldü. Daha sonra Alman...
Hani bir söz vardır ya, “Devir Değişir, Ülkücünün Kaderi Değişmez”. Ne kadar acı değil mi? Ülkücünün yalnızlığı, ülkücünün sahipsizliği, ülkücünün kaderi mi? Anadolu’nun yağız evladı, sahipsiz mi bırakılacak!!! Avrupa’da Ülkücü hareket içerisinde olanlar, bölünmüşlüğün, ayrımlaşmanın acısını yüreklerinde hissediyorlar. Neden bu ayrılık, tabandaki ülkücüler bu soruyu soruyorlar, nede...