Yurt dışında yaşayan Türklerin sayısı 7,5 milyon, bunun yaklaşık 6,5 milyonu Avrupa’da yaşıyor.
Almanya’da ise Türk kökenli vatandaşlarının sayısı 3 milyon civarında.
Avrupa’da yaşayan insanlarımızın çok çeşitli sorunları bulunmaktadır, bu sorunların çözümü için gerek Almanya tarafından ve gerekse Türkiye tarafından çözülmeyi bekliyor.
Yine Avrupa’da Türkler tarafından kurulmuş sivil toplum kuruluşları bulunmakta, insanlarımıza yardımcı olmak için.
İnsanlarımızın günlük yaşamında sürekli STK’larla iletişimi var, cami, dernek, spor kulüpleri gibi.
Bunların içerisinde camilerin yeri bir başka, Almanya’da cami sayısı 2750, camiler bizim olmazsa olmazlarımızdan.
Yurt dışında bulunan camilerde 1558 din görevlisi hizmet veriyor.
Diğer taraftan Almanya’da 14 tane Türk konsolosluğu var.
Bütün bu STK’lar ve devlet kurumlarına rağmen insanlarımızın sorunları hakkında ciddi bir çalışma yapılmamaktadır.
STK’ların hizmetleri ile kuruluş amaçları arasında çok farklılıklar bulunmaktadır.
Amaçları arasında, Dini hizmetler, Uyum çalışmaları, kültürel faaliyetler, ayrıca üyelerini sosyal, toplumsal ve siyasal konularda temsil eder ve temel haklarının korunmasını savunur diye maddeler bulunmasına rağmen sosyal ve siyasi çalışmalar hemen hemen hiç yok.
Çok geniş bir hizmet amaçları olan kuruluşların, bugün hizmetlerine baktığımızda, çok dar alanda hizmetlerini sınırladıkları görülmektedir.
Sivil toplum kuruluşları hizmet alanı olarak yardımlar konusunu öne çıkararak, sadece insani yardımlar ile kendilerini sorumlu tutuyorlar.
Avrupa’daki Türk toplumu kendi iradesiyle hareket etmekte çok zorlanıyor, mevcut STK’lar insanlarımızın önünü açacakları yerde, onları kendi kontrolünde tutarak hür düşüncenin önünü tıkamaktadırlar.
Türkler ve Müslümanlar nasıl 17.yüzyılda aydınlanmayı kaçırmışlarsa, bugün de Avrupa’daki STK’lar çağdaş düşüncenin ve zamanın ruhunu kaçırmaktadırlar.
İnsanlarımızın ihtiyaçlarını karşılamaktan çok kendi teşkilat ihtiyaçlarını öncelemekte ve ona göre harekât etmektedirler.
Teşkilatlar dünyada gelişmelerden habersiz yaşayarak, modern dünyanın gittiği yeri görmeyerek direnmektedirler.
İnsana dönük hizmet maalesef yok, teşkilat merkezlerinde danışmanlık yapacak hiçbir eleman bulundurmamaktadırlar.
Aile danışmanlığı, kadın sığınma evi, ana okulları, eğitim kurumları, sosyal danışmanlık, yaşlılara yönelik hizmetler, sağlıklı bir din eğitimi, Türkçe dili gibi hizmetleri yapacak ne elemanları, ne de kurumları bulunmaktadır.
Gençlerimiz iki dünya arasında sıkışmış durumdalar, genç kuşak, modern dünyanın kültürü önünde savurulurken STK’lar eski düşünce etrafında dolanarak sorunları görmezlikten gelmektedirler.
İçinde yaşadıkları batı toplumlarının dinini, hayat felsefesini, kültürünü tanımadan bir hayat süren STK yöneticileri, nereye kadar insanlarımızı götürebilirler.
Söylenen her sözü veya eleştiriyi hakaret kabul eden, yazılan her yazıdan rahatsız olan bir STK’lar topluluğu ve karşımızda.
Türk toplumunun geleceğini okuyamayan ve onları geleceklerini inşa etmede sorumluluk taşımayan, STK’ları Türk ve Müslümanlar hak etmiyor.
Altmış küsür yıllık göç hikayemizi anlatacak ciddi bir çalışma bugüne kadar göremedik ne doğru düzgün bir belgesel ne de bir göç çalıştayı.
Akademik veya sosyal alanda hiçbir çalışmanın içinde değiller.
Ufak ve küçük hizmetlerle kendilerini tatmin etmeye çalışıyorlar.
STK’lar ve Avrupa Türkleri bu mevcut yapıları ile gelecek kuşaklara bir gelecek hazırlayacaklarını düşünmüyorum.
Bir nesilin geleceği tehlikede, onlara umut olacak, onları yarına hazırlayacak bir kurum bulunmamaktadır.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Devşirmeler Osmanlı'da fethedilen bölgelerdeki Hristiyan ailelerin çocuklarının 1/5 ini alarak onları yeteneklerine göre yetiştirilenlere verilen isim. Dönmeler ise Müslüman olmuş gibi görünmelerine rağmen, gizlice Yahudi inançlarını ve Kabalisttik öğretileri sürdürenlere denir. Türkiye’de son zamanlarda İslami değerlere ve Müslümanlara hakaret edenlerin medyada çok yer alması nasıl izah ed...
Uzun zamandır hiçbir üst düzey Alman politikacı, İsrail'in yaptığı "kirli iş" hakkındaki açıklamasıyla Merz kadar tartışma yaratmadı. Alman dış politikasının stratejik yönünde temel bir şey mi değişiyor. Sivil insanların öldürüldüğü göz önüne alındığında, demokrasi ve insan hakları konusunda batının samimi olmadığı ortaya çıkıyor. Uluslararası hukuk bir kenara atılıyor, birleşmiş milletl...
Kurban Bayramı’nı ata yurdu Mogolistan’da geçirdim, daha önce sekiz sene önce Rusya üzerinden Moğolistan’a gitmiştim. Kazak Türklerinin yoğun yaşadığı Bayan Ülgii şehrinde kalmış daha ileri gitmemiştim. Rusya’dan Moğolistan’a giderken özerk bölge olan Altay’dan geçerken, Altay Türklerine misafir olmuştum. Çok çileli, yorgun ve yorucu bir yolculuğum olmuştu. Bu sefer başkent Ulaan ...
Türkiye’de toplanan sosyalist enternasyonal toplantısı, ülkücüler arasında yeni bir tartışmayı ateşledi. Sosyalist Enternasyonal, çoğunlukla sosyal demokrat siyasi partilerden ve emek örgütlerinden oluşan, demokratik sosyalizmi kurmayı amaçlayan siyasi partilerin uluslararası siyasi örgütüdür. Sosyal demokrasi, sosyalizm içinde siyasi ve ekonomik demokrasiyi ve sosyalizme ulaşmaya yönelik ka...
Yurt dışında yaşayan Türklerin sayısı 7,5 milyon, bunun yaklaşık 6,5 milyonu Avrupa’da yaşıyor. Almanya’da ise Türk kökenli vatandaşlarının sayısı 3 milyon civarında. Avrupa’da yaşayan insanlarımızın çok çeşitli sorunları bulunmaktadır, bu sorunların çözümü için gerek Almanya tarafından ve gerekse Türkiye tarafından çözülmeyi bekliyor. Yine Avrupa’da Türkler tarafından kurulmuş sivil to...
Tarihçiler tarafından Hz. Ömer tarihteki en güçlü ve en etkili Müslüman liderlerden biri olarak görülür. Türklerin İslam ile tanışmasından sonra Hz. Ömer gibi adalet timsali olma yolunda lider arayışları hep ola gelmiştir. Türklerin tarihine baktığımızda dünyayı etkileyen en etkili liderleri İslam ile şereflen insanlar arasından çıkmıştır. Sultan Baybars, Sultan Alparslan, Timur, Osman B...
Peki bir Almanın hayali nasıl olacak? Alman devletinin ideolojisi vatandaşlarının tam bir itaat ile kendine bağlı olması ve talep edildiğinde buna uyması olarak görülmektedir. Devletler ve İktidardakiler toplumu kendi düşünce ve görüşlerine göre şekillendirmek isterler ve başka hiçbir düşünceye kolay, kolay izin vermezler. Alman toplumunun ideolojik olarak iyi yıkandığını düşünüyorum, öz...
Dünyayı Alman ruhu yeniden iyileştirmeli. Avrupalılar ve Almanlar artık bağımsız bir dış politikaya hazır olmalılar. Almanya’da artık böyle şeyler duymak sıradanlaştı. CDU'nun "savunma uzmanı" Kiesewetter gibi çılgın birisi savaş için can atıyor. Kiesewetter'in, bilindiği gibi, savaşı Rusya'ya taşımak ve Moskova'daki bakanlıkları yıkmak ve bombalamak istediği biliniyor. Savaş delisi...
9 ve 10 Kasım 1938'de Almanya’da Nasyonal Sosyalistler Yahudi nüfusuna karşı bir dizi saldırılar başlattılar. Bu olaylarda, Yahudi dükkanları, sinagogları ve evlerinin tahrip edilmesi sonucu sokaklara saçılan kırık camlardan dolayı "Kristallnacht" (Kırık Cam Gecesi) adı verildi. “Kristalnacht” sırasında yaklaşık 30.000 Yahudi erkek toplanarak toplama kamplarına götürüldü. Daha sonra Alman...
Hani bir söz vardır ya, “Devir Değişir, Ülkücünün Kaderi Değişmez”. Ne kadar acı değil mi? Ülkücünün yalnızlığı, ülkücünün sahipsizliği, ülkücünün kaderi mi? Anadolu’nun yağız evladı, sahipsiz mi bırakılacak!!! Avrupa’da Ülkücü hareket içerisinde olanlar, bölünmüşlüğün, ayrımlaşmanın acısını yüreklerinde hissediyorlar. Neden bu ayrılık, tabandaki ülkücüler bu soruyu soruyorlar, nede...
Geçen Hafta Avrupa’daki Ülkücü kuruluşların birleşmesi ile ilgili yazmıştım ve çok olumlu dönüşler oldu. Ülkücü camianın tabanında çok büyük bir beklenti olduğu görüldü ve birleşme için, birilerinin harekete geçme beklentisi oldukça yüksek. Eğer, bu beklenti karşılanmazsa tarihi bir fırsat kaçırılmış olur. Ülkücülük tarifinde bir eksiklik ve yanlışlık yok, öyleyse neden bu ayrılık? Müşt...
Davasının daha ileriye gitmesi ve daha başarılı olması için nefsini öteleyerek, davasını öne çıkaranlar Hakkın rızasına talip olan kişilerdir. Tabi ki bu da fedakârlık ile olur. Fedakârlık ise bir amaç uğruna gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey veya amaç için kendi istek ve ihtiyaçlarından, çıkarlarından vazgeçmek demektir. Avrupa’da birçok “Ülkücü” kökenli teşkilatlar bulunuyor...
Federal Seçimlerden sonra hükümet kurulma çalışmaları sürüyor fakat ekonomi için bir türlü çözüm bulunamıyor, CDU/CSU ve SPD tarafından planlanan devasa mali paket endişelere sebep oluyor. Sadece alt yapıları yenilemek için 500 milyar Euro’ya ihtiyaç var. Federal ordunun modernize için yine milyarlarca bütçe ayrılması gerekiyor. Ekonominin ayağa kaldırılması ve kalkınma hızı için yine ço...
Bütün İslam dünyasında mübarek Ramazan bu sene Gazze’deki katliam sebebiyle buruk karşılandı. Binlerce şehidimiz var, kardeşlerimizin ne kalacakları bir yerleri var ne de sağlıklı yaşam sürecekleri besinleri var, insani olmayan şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Yardımları bu sene Gazzeli kardeşlerimize gönderelim. Almanya’da ise mübarek Ramazan coşkusu camilerimiz etrafında ş...
Pazar günü yapılan seçimin sonuçları itibari ile tarihi bir kırılmaya işaret ediyor, çünkü parlamenter demokrasi kriz dönemlerinde krizden çıkmanın yolunu ve yeteneğini gösterebilecek sınavını verebilecek mi? Parlamenter demokrasinin işlevselliğine duyulan güvenin yeniden kazanılması için istikrarlı hükümete ihtiyaç var, fakat istikrar bulmak için gidilen seçimde istikrar sağlanması çok zor gör...