Bugün Avrupa ve Almanya'daki Türk toplumu bütün kesimleri ile toplumsal hayatın farklı alanlarında görünür hale gelmeye başlamıştır.
Siyasi kültürel dini tercihleri nedeniyle sürekli aşağılanan, ötekileştirilen negatif tartışmaların gündemi haline getirilen Türkler, gelecek için daha ne kadar temsilcisiz yaşayacaklar.
Almanya'daki siyasi partilerin Türklere karşı tutumları ve onların sorunlarının farkında olmadıkları ya da ciddiye almadıklarına işaret etmektedir.
Diğer taraftan Alman siyasi partileri Türk kökenli siyasetçilerin bir kesimini ön plana çıkararak, Türk kökenli Alman vatandaşlarına ancak bu sınırlı siyaset yapabileceklerinin mesajını veriyorlar.
Avrupa’da ve Almanya’da yaşayan Türklerin demokratik haklar konusunda siyasi deneyimlerini olmadıklarını biliyoruz fakat bu demek, haklarını kullanmaz manasına gelmez ve gelmemelidir.
Muhafazakâr dindar kesimin Almanya'da siyasete ilgi duymaması en büyük sorun olarak gözüküyor, dahası bu kesimin siyasete katılımı engellenmekte ve seçilecek yerlerden aday olmaları engellenmektedir.
Yine bu insanlar ötekileştirilmekte ve dışlanmaktadır. Böyle bir politikanın demokratik standartlar açısından kabul edilmesi ve sürdürülmesi kabul edilemez ve bu nereye kadar sürdürülebilir ki.
Almanya’daki Türklerin en büyük sorunu, kendilerini temsil edebilecek kurum ve kuruluşlarının olmaması.
Mevcut kuruluşların amaç ve gayeleri daha çok dini alanla ilgili çalışmalar yapmak.
Dini alanın ise çerçevesi çok dar alan olarak çizilmesi ve belirlenmesi, gecekondu vari ve varoşlar semtlerinde sıkışmış ve şehirlerin merkezine taşınamamış olması en büyük eksiklik.
Siyasi kurumlar olmadan, siyasi alanda başarılı olmak mümkün değil, öyleyse kurumlar yapılanırken siyasi alanı öncelikli öne çıkarmak, Türkler için çok önem arz ediyor.
Tabi siyasi kurum yanında siyasi kişilikte çok önemli, neticede siyaseti yapan insan ve bu insan içinden geldiği toplumu temsil etmek için yetenek ve kabiliyete sahip olması gerekir diye düşünüyorum.
Azınlıkların veya dini gurupların haklarını almak ve onları devlet karşısında temsil etmek için çok güçlü siyasi kurumlar ve güçlü kişilikler olması lazım.
Görülüyor ki Avrupa’da ve Almanya’daki Türk toplumu her ikisinden de yoksunlar.
Türk toplumunun geleceğini inşa etmek, varlıklarını kimliklerini korumak ve yaşatmak isteniyorsa, siyasi alanda kurumlaşmak ve siyaseti yapacak insanlar yetiştirmek gerekmektedir.
Maalesef bugünün kurumları ile bunu yapmak mümkün değil.
Birçok sorun bununla ilgili önümüzde engel olarak duruyor;
1. Birincisi Alman siyaseti bizi çok iyi oyalıyor ve kontrol ediyor
2. Türk toplumu çok bölünmüş ve çok parçalı.
3. Almanya’daki siyasi alana bir türlü odaklanamıyoruz
4. Türkiye siyaseti çok etkili ve Türk toplumunu, Türkiye siyasetine yönlendiriyor ve başarılı oluyor.
5. Siyasi lobi faaliyetlerimiz yok, Avrupa birliğinin başkenti Brüksel ve Berlin’de herhangi bir temsilcimiz bile yok.
Altmış yıllık göç tarihimiz, siyasi, kültürel, dini ve insan yetiştirme alanlarında maalesef başarılı olamıyor.
Uzun süre böyle varlığımızı sürdürmek ve yaşamak çok zor.
Bugün ferdi olarak başarılı gözüküyor olsak bile kurum olarak bunu yapamazsak ileride çok büyük sıkıntılarla karşılaşabiliriz.
Almanya’daki Türk vatandaşlarının meselelerini, sorunlarını siyasi alana taşıyacak kurumlara ve siyasi önderlere ihtiyaç var, bunun çabası, gayreti olanlara destek olmak zorunlu, yoksa yarınlarda Türkleri çok zor günler bekliyor.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Hani bir söz vardır ya, “Devir Değişir, Ülkücünün Kaderi Değişmez”. Ne kadar acı değil mi? Ülkücünün yalnızlığı, ülkücünün sahipsizliği, ülkücünün kaderi mi? Anadolu’nun yağız evladı, sahipsiz mi bırakılacak!!! Avrupa’da Ülkücü hareket içerisinde olanlar, bölünmüşlüğün, ayrımlaşmanın acısını yüreklerinde hissediyorlar. Neden bu ayrılık, tabandaki ülkücüler bu soruyu soruyorlar, nede...
Geçen Hafta Avrupa’daki Ülkücü kuruluşların birleşmesi ile ilgili yazmıştım ve çok olumlu dönüşler oldu. Ülkücü camianın tabanında çok büyük bir beklenti olduğu görüldü ve birleşme için, birilerinin harekete geçme beklentisi oldukça yüksek. Eğer, bu beklenti karşılanmazsa tarihi bir fırsat kaçırılmış olur. Ülkücülük tarifinde bir eksiklik ve yanlışlık yok, öyleyse neden bu ayrılık? Müşt...
Davasının daha ileriye gitmesi ve daha başarılı olması için nefsini öteleyerek, davasını öne çıkaranlar Hakkın rızasına talip olan kişilerdir. Tabi ki bu da fedakârlık ile olur. Fedakârlık ise bir amaç uğruna gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey veya amaç için kendi istek ve ihtiyaçlarından, çıkarlarından vazgeçmek demektir. Avrupa’da birçok “Ülkücü” kökenli teşkilatlar bulunuyor...
Federal Seçimlerden sonra hükümet kurulma çalışmaları sürüyor fakat ekonomi için bir türlü çözüm bulunamıyor, CDU/CSU ve SPD tarafından planlanan devasa mali paket endişelere sebep oluyor. Sadece alt yapıları yenilemek için 500 milyar Euro’ya ihtiyaç var. Federal ordunun modernize için yine milyarlarca bütçe ayrılması gerekiyor. Ekonominin ayağa kaldırılması ve kalkınma hızı için yine ço...
Bütün İslam dünyasında mübarek Ramazan bu sene Gazze’deki katliam sebebiyle buruk karşılandı. Binlerce şehidimiz var, kardeşlerimizin ne kalacakları bir yerleri var ne de sağlıklı yaşam sürecekleri besinleri var, insani olmayan şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Yardımları bu sene Gazzeli kardeşlerimize gönderelim. Almanya’da ise mübarek Ramazan coşkusu camilerimiz etrafında ş...
Pazar günü yapılan seçimin sonuçları itibari ile tarihi bir kırılmaya işaret ediyor, çünkü parlamenter demokrasi kriz dönemlerinde krizden çıkmanın yolunu ve yeteneğini gösterebilecek sınavını verebilecek mi? Parlamenter demokrasinin işlevselliğine duyulan güvenin yeniden kazanılması için istikrarlı hükümete ihtiyaç var, fakat istikrar bulmak için gidilen seçimde istikrar sağlanması çok zor gör...
Hafta sonu Almanya’nın Münih kentinde Güvenlik Konferansı düzenlendi, geleneksel hale gelen Münih Güvenlik Konferansının ana gündemi, Ukrayna savaşının durumu ile ilgiliydi. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın Rusya ile Ukrayna savaşını Avrupalılar olmadan doğrudan müzakerelere başlama kararı, Avrupa devletleri arasında şaşkınlıkla karşılandı. Zavallı Avrupalılar Ukrayna sav...
Bazı insanlar vardır görmeden sevilir, ben Mustafa Yoldaş kardeşimi şahsen görmedim, onunla sosyal medyadan ve “WhatsApp” gurubumuzdan tanışıyoruz. Ben insanlar hakkında öyle övücü yazılarda yazmam. Şimdiye kadar 2 kişi hakkında yazdım, onlarda çok hayırlı hizmetler yapmışlardı, sağlam kişilikleri vardı. Hocam hayırlı hizmetler konusunda mücadele etmek için yola çıkmış ve bu yolda mücadeley...
23.02.2025 tarihinde “Federal Almanya’da” tarihi bir seçim yapılacak. Bu seçim sonuçları Avrupa’da bir kırılmamı meydana getirir veyahut da seçim Avrupa’nın ve Almanya’nın sonun başlangıcımı olur bilinmiyor fakat içerisinde çok şey barındırıyor. Kamuoyu yoklamalarında merkez partileri güven vermiyor ve küçük marjinal partiler daha avantajlı görünüyor, özellikle AfD partisi bu seçimin kaderi...
ABD devleti son 15 gündür fincan katırları gibi önüne geleni devirmeye çalışıyor. ABD’e Devletini filmlerdeki kovboylar gibi yönetiyorlar, ülkeleri tehdit ederek itaate zorluyorlar. Panama kanalını talep ediyor. Meksika’ya sınırından geçişlerden dolayı caza vermek istiyor. Kolombiya’ya sığınmacıları insani ve hukuki olmayan bir şekilde geri göndererek aşağılıyor. Danimarka’dan Grönl...
Federal mecliste ikinci dünya savaşında, Nazilerin devrilmesinden bu yana oluşan tabu yıkıldı. CDU/CSU partilerinin 29.01.2025 tarihinde meclise sunduğu 5 maddelik göçmenler planı, aşırı sağ parti AfD’nin desteği ile Federal meclisten geçti. Bu beş maddelik planda ne var: 1.CDU/CSU, partileri sığınmacıların Almanya sınırlarında kapsamlı bir şekilde reddedilmesini ve geri çevrilmesin...
NRW Eyaleti’nin Ruhr bölgesi Avrupa'nın en büyük metropol alanlarından biridir. Burada 53 şehirde 5,1 milyondan fazla insan yaşıyor. Kuzeyde Haltern'den güneyde Breckerfeld'e, batıda Xanten'den doğuda Hamm'a kadar olan bölge Alman sanayisinin kalbi. Ruhr bölgesinin özel kılan şeyler başında sanayisi gelmektedir, özellikle Maden Ocakları ve Demir Çelik sektörü öne çıkmaktadır. Fakat Ruh bölg...
Bugün Avrupa ve Almanya'daki Türk toplumu bütün kesimleri ile toplumsal hayatın farklı alanlarında görünür hale gelmeye başlamıştır. Siyasi kültürel dini tercihleri nedeniyle sürekli aşağılanan, ötekileştirilen negatif tartışmaların gündemi haline getirilen Türkler, gelecek için daha ne kadar temsilcisiz yaşayacaklar. Almanya'daki siyasi partilerin Türklere karşı tutumları ve onların sorunla...
Yurt dışında yaşayan 6,5 milyonu aşkın vatandaşımızın yaklaşık 5,5 milyonu Batı Avrupa ülkelerinde yerleşik olarak yaşamaktadır. Yine Türkiye’ye kesin dönüş yapmış olan 3 milyon kadar insanımızla birlikte düşünüldüğünde yaklaşık 9,5 milyonluk bir kitleyi ilgilendiren, geniş kapsamlı bir yurt dışı olgusunun varlığı ortaya çıkmaktadır. İnsanlarımızın çok çeşitli sorunları bulunmaktadır, bunlar...
Federal Almanya ikinci dünya savaşından sonraki en kritik seçime gidiyor. 3’lü koalisyonun dağılması ile seçimler 23.02.2025 tarihinde yapılacak. Bu seçim Almanya’nın ekonomik, sosyal ve siyasal istikrarsızlıklarına çözüm bulabilir mi yoksa dahada derinleştirir mi? bilinmiyor fakat, tarihi bir seçim olacağı kesin. Bu seçimin tarihi olmasının yanında, dış müdahalelerinde olması, bu seçimi...