Almanya'da üçlü koalisyon hükümetinin dağılmasının ardından 23 Şubat'ta seçim yapılması kararı alındı. Berlin'de şimdi erken seçim hazırlıkları yapılıyor.
Ve seçim kampanyaları başladı.
İkinci dünya savaşından sonraki en önemli seçim olması bekleniyor, çünkü ilk defa kamuoyu yoklamalarında ırkçı bir parti ikinci sırada gözüküyor.
Bütün siyasi partiler Türkiye’nin AB üyesi olmasına karşı çıkıyorlar ve Türkiye ile iyi siyasi ve ekonomik ilişkilerin önemine vurgu yapılıyor ve bundan daha ileri gidilmesin istiyorlar.
Başbakan Scholz, Türkiye ilişkileri konusunda Türkiye'ye uzun bir aradan sonra silah ve askeri malzeme satışına onay verdi, Eurofighter savaş uçağı satışı için teknik görüşmelerin başlatılmasına da yeşil ışık yaktı.
CDU'nun Başbakan adayı Friedrich Merz Basına yaptığı açıklamalarda "AB'ye üyeliği dışında her seçeneği konuşmaya hazırız" diyen Merz, yakın siyasi ve ekonomik ilişkiler istediğini söylediği Türkiye ile AB arasında bir serbest ticaret alanı oluşturulması önerisini dile getirdi.
Merz, Türkiye'ye ev sahipliği yaptığı mülteciler için daha fazla mali destek verilmesini savunan, yeni bir Mülteci Mutabakatı'nın müzakere edilmesinden yana.
Yeşillerin Başbakan adayı Robert Habeck
Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP hükümetine, Türkiye demokrasisinde yol açtığı gerilemeye yönelik en sert eleştirileri yapan partiler arasında yer alıyor.
AfD partisinin Türkiye’ye bakışı ise “Otoriter İslamcı bir diktatörlüğün AB üyesi olabileceği fikri saçma" diyerek Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinin derhal sona erdirilmesi gerektiğini savunuyor.
AfD'nin son seçimlerdeki parti programında da "Türkiye kültürel olarak Avrupa'ya ait değil" ifadelerine yer verilmiş, "Türkiye'nin artan şekilde İslamlaşması endişeye sebep oluyor ve aynı zamanda bu ülkenin Avrupa ve Batılı değerler topluluğundan uzaklaştığını gösteriyor" görüşü yer almıştı.
FDP'nin adayı Christian Lindner 2016 yılında, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye'de yaşanan gelişmeleri eleştiren Lindner, Erdoğan'ın hukuk devleti ve demokraside gerilemeye yol açan adımlarını "1933'te Nasyonal Sosyalistlerin zulüm önlemlerine" benzetmişti. Linder, "Reichstag yangınından sonra 1933'te olduğu gibi yukarıdan bir devlet darbesi yaşıyoruz: Erdoğan sadece kendi şahsına özel otoriter bir rejim inşa ediyor" ifadelerini kullanmıştı.
BSW adayı Sahra Wagenknecht, Erdoğan'ın politikalarını, özellikle de Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yönelik askeri operasyonlarını eleştiren, Türkiye'ye silah satışlarının durdurulması gerektiğini savunan çok sayıda açıklamaları bulunuyor.
Sol Parti adayı Jan van Aken, 2016 yılında PKK'nın terör listesinden çıkartılması yönünde çağrı yapan milletvekillerinden.
Sol Parti, son seçimlerdeki seçim programında Mülteci Mutabakatı’nın sonlandırılması ve "Erdoğan rejimi gibi uluslararası hukuku yok sayan rejimlere silah satışının durdurulması" gerektiğine dikkat çekmişti. Ayrıca Türk hükümetinin AİHM kararlarını uygulaması, demokratik muhalefete baskıyı da sonlandırması gerektiği vurgulanmıştı.
Alman devleti ve siyaseti Türkiye konusunda hemen hemen aynı düşüncede.
• Peki Almanya’daki Türk toplumu ve STK’lar seçimlere nasıl bakıyor bu konuda fikir birliği ve işbirliği var mı?
• Göçmenleri temsil edecek insanlar siyasi partilerde yeterli sayıda yer alacaklar mı veya onların sesi olacak siyasi oluşumlar ne durumda?
• DAVA ve BİG partileri işbirliği yapacaklar mı? veya STK’lar bütün siyasi oluşumların dışında mı kalacaklar?
• Türk ve göçmenler yine sahipsiz mi bırakılacak?
Çifte vatandaşlık yasası yürürlüğe girdi fakat sıkıntı devam ediyor çünkü randevu çok geç veriyorlar.
• İslam dinin statüsü belirsiz.
• Irkçılık ve dışlanmışlık devam ediyor.
• Dil sorunu çözüme kavuşturulmadı.
• STK’lar nasıl temsil edilecek bu konuda kendi haklarını aramaktan geri duruyorlar.
Daha birçok sorun ortada duruyor fakat çözüm için kim veya kimler inisiyatif alacak bilinmiyor.
Diğer bir konuda Türklerin seçime katılımları, maalesef yeterli değil, seçime çok az katılım sağlıyoruz.
Buradan tekrar bir çağrı yapıyorum, Türk derneklerine bölgelerindeki adayları davet ederek siyasi partilerden taleplerini dile getirsinler.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Hani bir söz vardır ya, “Devir Değişir, Ülkücünün Kaderi Değişmez”. Ne kadar acı değil mi? Ülkücünün yalnızlığı, ülkücünün sahipsizliği, ülkücünün kaderi mi? Anadolu’nun yağız evladı, sahipsiz mi bırakılacak!!! Avrupa’da Ülkücü hareket içerisinde olanlar, bölünmüşlüğün, ayrımlaşmanın acısını yüreklerinde hissediyorlar. Neden bu ayrılık, tabandaki ülkücüler bu soruyu soruyorlar, nede...
Geçen Hafta Avrupa’daki Ülkücü kuruluşların birleşmesi ile ilgili yazmıştım ve çok olumlu dönüşler oldu. Ülkücü camianın tabanında çok büyük bir beklenti olduğu görüldü ve birleşme için, birilerinin harekete geçme beklentisi oldukça yüksek. Eğer, bu beklenti karşılanmazsa tarihi bir fırsat kaçırılmış olur. Ülkücülük tarifinde bir eksiklik ve yanlışlık yok, öyleyse neden bu ayrılık? Müşt...
Davasının daha ileriye gitmesi ve daha başarılı olması için nefsini öteleyerek, davasını öne çıkaranlar Hakkın rızasına talip olan kişilerdir. Tabi ki bu da fedakârlık ile olur. Fedakârlık ise bir amaç uğruna gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey veya amaç için kendi istek ve ihtiyaçlarından, çıkarlarından vazgeçmek demektir. Avrupa’da birçok “Ülkücü” kökenli teşkilatlar bulunuyor...
Federal Seçimlerden sonra hükümet kurulma çalışmaları sürüyor fakat ekonomi için bir türlü çözüm bulunamıyor, CDU/CSU ve SPD tarafından planlanan devasa mali paket endişelere sebep oluyor. Sadece alt yapıları yenilemek için 500 milyar Euro’ya ihtiyaç var. Federal ordunun modernize için yine milyarlarca bütçe ayrılması gerekiyor. Ekonominin ayağa kaldırılması ve kalkınma hızı için yine ço...
Bütün İslam dünyasında mübarek Ramazan bu sene Gazze’deki katliam sebebiyle buruk karşılandı. Binlerce şehidimiz var, kardeşlerimizin ne kalacakları bir yerleri var ne de sağlıklı yaşam sürecekleri besinleri var, insani olmayan şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Yardımları bu sene Gazzeli kardeşlerimize gönderelim. Almanya’da ise mübarek Ramazan coşkusu camilerimiz etrafında ş...
Pazar günü yapılan seçimin sonuçları itibari ile tarihi bir kırılmaya işaret ediyor, çünkü parlamenter demokrasi kriz dönemlerinde krizden çıkmanın yolunu ve yeteneğini gösterebilecek sınavını verebilecek mi? Parlamenter demokrasinin işlevselliğine duyulan güvenin yeniden kazanılması için istikrarlı hükümete ihtiyaç var, fakat istikrar bulmak için gidilen seçimde istikrar sağlanması çok zor gör...
Hafta sonu Almanya’nın Münih kentinde Güvenlik Konferansı düzenlendi, geleneksel hale gelen Münih Güvenlik Konferansının ana gündemi, Ukrayna savaşının durumu ile ilgiliydi. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın Rusya ile Ukrayna savaşını Avrupalılar olmadan doğrudan müzakerelere başlama kararı, Avrupa devletleri arasında şaşkınlıkla karşılandı. Zavallı Avrupalılar Ukrayna sav...
Bazı insanlar vardır görmeden sevilir, ben Mustafa Yoldaş kardeşimi şahsen görmedim, onunla sosyal medyadan ve “WhatsApp” gurubumuzdan tanışıyoruz. Ben insanlar hakkında öyle övücü yazılarda yazmam. Şimdiye kadar 2 kişi hakkında yazdım, onlarda çok hayırlı hizmetler yapmışlardı, sağlam kişilikleri vardı. Hocam hayırlı hizmetler konusunda mücadele etmek için yola çıkmış ve bu yolda mücadeley...
23.02.2025 tarihinde “Federal Almanya’da” tarihi bir seçim yapılacak. Bu seçim sonuçları Avrupa’da bir kırılmamı meydana getirir veyahut da seçim Avrupa’nın ve Almanya’nın sonun başlangıcımı olur bilinmiyor fakat içerisinde çok şey barındırıyor. Kamuoyu yoklamalarında merkez partileri güven vermiyor ve küçük marjinal partiler daha avantajlı görünüyor, özellikle AfD partisi bu seçimin kaderi...
ABD devleti son 15 gündür fincan katırları gibi önüne geleni devirmeye çalışıyor. ABD’e Devletini filmlerdeki kovboylar gibi yönetiyorlar, ülkeleri tehdit ederek itaate zorluyorlar. Panama kanalını talep ediyor. Meksika’ya sınırından geçişlerden dolayı caza vermek istiyor. Kolombiya’ya sığınmacıları insani ve hukuki olmayan bir şekilde geri göndererek aşağılıyor. Danimarka’dan Grönl...
Federal mecliste ikinci dünya savaşında, Nazilerin devrilmesinden bu yana oluşan tabu yıkıldı. CDU/CSU partilerinin 29.01.2025 tarihinde meclise sunduğu 5 maddelik göçmenler planı, aşırı sağ parti AfD’nin desteği ile Federal meclisten geçti. Bu beş maddelik planda ne var: 1.CDU/CSU, partileri sığınmacıların Almanya sınırlarında kapsamlı bir şekilde reddedilmesini ve geri çevrilmesin...
NRW Eyaleti’nin Ruhr bölgesi Avrupa'nın en büyük metropol alanlarından biridir. Burada 53 şehirde 5,1 milyondan fazla insan yaşıyor. Kuzeyde Haltern'den güneyde Breckerfeld'e, batıda Xanten'den doğuda Hamm'a kadar olan bölge Alman sanayisinin kalbi. Ruhr bölgesinin özel kılan şeyler başında sanayisi gelmektedir, özellikle Maden Ocakları ve Demir Çelik sektörü öne çıkmaktadır. Fakat Ruh bölg...
Bugün Avrupa ve Almanya'daki Türk toplumu bütün kesimleri ile toplumsal hayatın farklı alanlarında görünür hale gelmeye başlamıştır. Siyasi kültürel dini tercihleri nedeniyle sürekli aşağılanan, ötekileştirilen negatif tartışmaların gündemi haline getirilen Türkler, gelecek için daha ne kadar temsilcisiz yaşayacaklar. Almanya'daki siyasi partilerin Türklere karşı tutumları ve onların sorunla...
Yurt dışında yaşayan 6,5 milyonu aşkın vatandaşımızın yaklaşık 5,5 milyonu Batı Avrupa ülkelerinde yerleşik olarak yaşamaktadır. Yine Türkiye’ye kesin dönüş yapmış olan 3 milyon kadar insanımızla birlikte düşünüldüğünde yaklaşık 9,5 milyonluk bir kitleyi ilgilendiren, geniş kapsamlı bir yurt dışı olgusunun varlığı ortaya çıkmaktadır. İnsanlarımızın çok çeşitli sorunları bulunmaktadır, bunlar...
Federal Almanya ikinci dünya savaşından sonraki en kritik seçime gidiyor. 3’lü koalisyonun dağılması ile seçimler 23.02.2025 tarihinde yapılacak. Bu seçim Almanya’nın ekonomik, sosyal ve siyasal istikrarsızlıklarına çözüm bulabilir mi yoksa dahada derinleştirir mi? bilinmiyor fakat, tarihi bir seçim olacağı kesin. Bu seçimin tarihi olmasının yanında, dış müdahalelerinde olması, bu seçimi...