NRW Eyaleti’nin Ruhr bölgesi Avrupa'nın en büyük metropol alanlarından biridir. Burada 53 şehirde 5,1 milyondan fazla insan yaşıyor. Kuzeyde Haltern'den güneyde Breckerfeld'e, batıda Xanten'den doğuda Hamm'a kadar olan bölge Alman sanayisinin kalbi.
Ruhr bölgesinin özel kılan şeyler başında sanayisi gelmektedir, özellikle Maden Ocakları ve Demir Çelik sektörü öne çıkmaktadır.
Fakat Ruh bölgesi sanayi cazibesini kaybetmiş gözüküyor.
Bu bölgede göçmenlerin sayısı da oldukça yüksek, %19,2 olarak gözüküyor. Göçmen rakamının içinde Türklerin sayısı ise %41’e tekabül ediyor yani 200 binin üzerinde Türk yaşıyor.
Ruhr bölgesi (Ruhrgebiet) ikinci dünya savaşında düşman uçaklarının hedefinde olan bir bölgeydi, çünkü büyük sanayi tesisleri bu bölgede bulunuyordu.
Biz Türkler olarak Ruhr bölgesini kendimize çok yakın hissediyoruz, çünkü Türkler bu bölgenin şehirlerinin bir parçası olmuş durumdalar.
Essen, Dortmund, Duisburg, Bochum, Gelsenkirchen gibi şehirler artık bizlerin şehri, yani yeni vatanımız.
Fakat ekonomik olarak çok zorlu bir süreçten geçiyoruz, bu bölge işçiler bölgesi ve geliri düşük insanların yaşadığı şehirler.
Belediyelerin gelirleri oldukça düşmüş durumda, sebebi ise sanayi tesislerinin kapanması veya başka ülkelere gitmeleri.
NRW eyaleti belediyelerinin borcu 86,3 milyar ve bunun çoğunluğu ise Ruhr bölgesi belediyelerinin borcu.
Tabi böyle olunca belediyeler sürekli borçlanmaya gidiyor ve zam yapıyorlar, su, elektrik, gaz, çöp vergisi gibi bütün alanlar yüksek zamdan payını alıyor.
Ruhr bölgesi eski cazibesini yitirmiş ve nüfus azalmış durumda, tekrar eski cazibesini kazanması için çok büyük yatırımların yapılması gerekiyor fakat mevcut ekonomik gidişatla bu mümkün görünmüyor.
Almanya’nın ekonomik durumu ve krizi en çok bu bölgeyi vurmuş gibi, çünkü Doğu’dan Batıya, Kuzey’den Güneye bütün şehirler vergi gelirleri düştüğü için asli hizmetleri yerine getirmez haldeler.
Son günlerde Ruhr bölgesindeki şehirlerde benim gözlemlediğim boş dükkanlar, bakımsız sokaklar, bozuk yollar, kapanan işletmeler velhasıl her yerde sıkıntılı bir durum.
Kiralık dükkân ilanları emlakçıların camekânlarını dolduruyor.
Bir şeyde dikkatimi çekmiyor değil, göçmenler şehirlerin belirli yerlerine yerleştiriliyorlar ve onlara belirli bir alanda yaşaması için çaba gösteriliyor gibi.
Türklerin ve Suriyeliler ikametgâh yerleri hep aynı mahalleler?
Suriyeliler çok kısa sürede iş hayatına ve ticaret hayatına atılarak başarı gösteriyorlar, dil sorununu çözmüşler.
Ruhr Havzası’nın yeni konukları olan Suriyeliler şehirlere biraz canlılık ve heyecan getirmiş gözüküyorlar.
Ruhr bölgesi tarihi bir kırılma yaşıyor, Madenleri kapanmış, Demir çelik tesisleri krizlerle mücadele ediyor, Nüfus azalıyor, Ekonomik kriz insanları çok zorluyor.
Ve dahası baş belası Irkçılık bütün bunların yanında toplumda yer bulmuş ve göçmenleri ve Türkleri tehdit ediyor.
Kendilerini Fenerbahçe, Galatasaraylı, Beşiktaşlı saymayıp Borussia Dortmund, Schalke 04, MSV Duisburg veya VfL Bochum taraftarları sayanlar Irkçılık belasına karşı nasıl baş edebilirler?
Ruhr Havzası’nda çiçekler tekrar açar mı bilmiyorum, fakat çok çetin ve zorlu yıllar göçmenleri bekliyor.
Tarih bize inşallah tekrar eski günleri yaşatmaz.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Hani bir söz vardır ya, “Devir Değişir, Ülkücünün Kaderi Değişmez”. Ne kadar acı değil mi? Ülkücünün yalnızlığı, ülkücünün sahipsizliği, ülkücünün kaderi mi? Anadolu’nun yağız evladı, sahipsiz mi bırakılacak!!! Avrupa’da Ülkücü hareket içerisinde olanlar, bölünmüşlüğün, ayrımlaşmanın acısını yüreklerinde hissediyorlar. Neden bu ayrılık, tabandaki ülkücüler bu soruyu soruyorlar, nede...
Geçen Hafta Avrupa’daki Ülkücü kuruluşların birleşmesi ile ilgili yazmıştım ve çok olumlu dönüşler oldu. Ülkücü camianın tabanında çok büyük bir beklenti olduğu görüldü ve birleşme için, birilerinin harekete geçme beklentisi oldukça yüksek. Eğer, bu beklenti karşılanmazsa tarihi bir fırsat kaçırılmış olur. Ülkücülük tarifinde bir eksiklik ve yanlışlık yok, öyleyse neden bu ayrılık? Müşt...
Davasının daha ileriye gitmesi ve daha başarılı olması için nefsini öteleyerek, davasını öne çıkaranlar Hakkın rızasına talip olan kişilerdir. Tabi ki bu da fedakârlık ile olur. Fedakârlık ise bir amaç uğruna gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey veya amaç için kendi istek ve ihtiyaçlarından, çıkarlarından vazgeçmek demektir. Avrupa’da birçok “Ülkücü” kökenli teşkilatlar bulunuyor...
Federal Seçimlerden sonra hükümet kurulma çalışmaları sürüyor fakat ekonomi için bir türlü çözüm bulunamıyor, CDU/CSU ve SPD tarafından planlanan devasa mali paket endişelere sebep oluyor. Sadece alt yapıları yenilemek için 500 milyar Euro’ya ihtiyaç var. Federal ordunun modernize için yine milyarlarca bütçe ayrılması gerekiyor. Ekonominin ayağa kaldırılması ve kalkınma hızı için yine ço...
Bütün İslam dünyasında mübarek Ramazan bu sene Gazze’deki katliam sebebiyle buruk karşılandı. Binlerce şehidimiz var, kardeşlerimizin ne kalacakları bir yerleri var ne de sağlıklı yaşam sürecekleri besinleri var, insani olmayan şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Yardımları bu sene Gazzeli kardeşlerimize gönderelim. Almanya’da ise mübarek Ramazan coşkusu camilerimiz etrafında ş...
Pazar günü yapılan seçimin sonuçları itibari ile tarihi bir kırılmaya işaret ediyor, çünkü parlamenter demokrasi kriz dönemlerinde krizden çıkmanın yolunu ve yeteneğini gösterebilecek sınavını verebilecek mi? Parlamenter demokrasinin işlevselliğine duyulan güvenin yeniden kazanılması için istikrarlı hükümete ihtiyaç var, fakat istikrar bulmak için gidilen seçimde istikrar sağlanması çok zor gör...
Hafta sonu Almanya’nın Münih kentinde Güvenlik Konferansı düzenlendi, geleneksel hale gelen Münih Güvenlik Konferansının ana gündemi, Ukrayna savaşının durumu ile ilgiliydi. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın Rusya ile Ukrayna savaşını Avrupalılar olmadan doğrudan müzakerelere başlama kararı, Avrupa devletleri arasında şaşkınlıkla karşılandı. Zavallı Avrupalılar Ukrayna sav...
Bazı insanlar vardır görmeden sevilir, ben Mustafa Yoldaş kardeşimi şahsen görmedim, onunla sosyal medyadan ve “WhatsApp” gurubumuzdan tanışıyoruz. Ben insanlar hakkında öyle övücü yazılarda yazmam. Şimdiye kadar 2 kişi hakkında yazdım, onlarda çok hayırlı hizmetler yapmışlardı, sağlam kişilikleri vardı. Hocam hayırlı hizmetler konusunda mücadele etmek için yola çıkmış ve bu yolda mücadeley...
23.02.2025 tarihinde “Federal Almanya’da” tarihi bir seçim yapılacak. Bu seçim sonuçları Avrupa’da bir kırılmamı meydana getirir veyahut da seçim Avrupa’nın ve Almanya’nın sonun başlangıcımı olur bilinmiyor fakat içerisinde çok şey barındırıyor. Kamuoyu yoklamalarında merkez partileri güven vermiyor ve küçük marjinal partiler daha avantajlı görünüyor, özellikle AfD partisi bu seçimin kaderi...
ABD devleti son 15 gündür fincan katırları gibi önüne geleni devirmeye çalışıyor. ABD’e Devletini filmlerdeki kovboylar gibi yönetiyorlar, ülkeleri tehdit ederek itaate zorluyorlar. Panama kanalını talep ediyor. Meksika’ya sınırından geçişlerden dolayı caza vermek istiyor. Kolombiya’ya sığınmacıları insani ve hukuki olmayan bir şekilde geri göndererek aşağılıyor. Danimarka’dan Grönl...
Federal mecliste ikinci dünya savaşında, Nazilerin devrilmesinden bu yana oluşan tabu yıkıldı. CDU/CSU partilerinin 29.01.2025 tarihinde meclise sunduğu 5 maddelik göçmenler planı, aşırı sağ parti AfD’nin desteği ile Federal meclisten geçti. Bu beş maddelik planda ne var: 1.CDU/CSU, partileri sığınmacıların Almanya sınırlarında kapsamlı bir şekilde reddedilmesini ve geri çevrilmesin...
NRW Eyaleti’nin Ruhr bölgesi Avrupa'nın en büyük metropol alanlarından biridir. Burada 53 şehirde 5,1 milyondan fazla insan yaşıyor. Kuzeyde Haltern'den güneyde Breckerfeld'e, batıda Xanten'den doğuda Hamm'a kadar olan bölge Alman sanayisinin kalbi. Ruhr bölgesinin özel kılan şeyler başında sanayisi gelmektedir, özellikle Maden Ocakları ve Demir Çelik sektörü öne çıkmaktadır. Fakat Ruh bölg...
Bugün Avrupa ve Almanya'daki Türk toplumu bütün kesimleri ile toplumsal hayatın farklı alanlarında görünür hale gelmeye başlamıştır. Siyasi kültürel dini tercihleri nedeniyle sürekli aşağılanan, ötekileştirilen negatif tartışmaların gündemi haline getirilen Türkler, gelecek için daha ne kadar temsilcisiz yaşayacaklar. Almanya'daki siyasi partilerin Türklere karşı tutumları ve onların sorunla...
Yurt dışında yaşayan 6,5 milyonu aşkın vatandaşımızın yaklaşık 5,5 milyonu Batı Avrupa ülkelerinde yerleşik olarak yaşamaktadır. Yine Türkiye’ye kesin dönüş yapmış olan 3 milyon kadar insanımızla birlikte düşünüldüğünde yaklaşık 9,5 milyonluk bir kitleyi ilgilendiren, geniş kapsamlı bir yurt dışı olgusunun varlığı ortaya çıkmaktadır. İnsanlarımızın çok çeşitli sorunları bulunmaktadır, bunlar...
Federal Almanya ikinci dünya savaşından sonraki en kritik seçime gidiyor. 3’lü koalisyonun dağılması ile seçimler 23.02.2025 tarihinde yapılacak. Bu seçim Almanya’nın ekonomik, sosyal ve siyasal istikrarsızlıklarına çözüm bulabilir mi yoksa dahada derinleştirir mi? bilinmiyor fakat, tarihi bir seçim olacağı kesin. Bu seçimin tarihi olmasının yanında, dış müdahalelerinde olması, bu seçimi...