Federal Almanya’nın Temel Kanununda, Yahudi aleyhtarı eylem ve beyanların yasak olduğunu açıkça belirtmektedir. Buna rağmen, hala anti-Semitizm var.
Özellikle neo-Nazi çevrelerde, Yahudi karşıtı sloganlar duvarlara yazılıyor veya yapıştırılıyor, aradan 80 sene geçmesine rağmen bitmeyen bir kin ve intikam duygusu hala yaşatılıyor ve Yahudi mezarlarına saygısızlık ediliyor, mezarlara zarar veriliyor ve failler bir türlü yakalanamıyor.
Yahudiler farklı gelenekleri olan, farklı giyinişleri ve kendi dillerini kullanmaya çalışan ve kendi inançları olan dini bir gurup.Almanya’da çok az Yahudi olması bile bir şey ifade etmiyor ve yine saldırılara maruz kalıyorlar.
Yahudilere yapılan saldırılar bütün hızıyla devam ederken, bu saldırılara burada yaşayan Müslümanlar da maruz kalmaya başladı.
2020 yılında 1000 civarında Müslümanlara yönelik saldırı yapıldı, bu saldırlar daha çok ibadet yerlerine yapılarak korku salındı.
2021 yılının son aylarında ise yine Müslümanların ibadet yerleri olan camilere saldırlar artarak devam etti.
Bazı camilerin kapısına domuz kafası asmalar, caminin oto parkındaki arabaları yakmak veya camiye ateşli saldırı yapılarak yakmaya çalışmak gibi.
2022 yılının ilk günü Iserlohn şehrinde Müslümanların mezarlığına yapılan saldırı hepimizi dehşete düşürdü.
30 civarında mezara zarar verilerek, mezar taşları kırıldı.
Artık Müslümanların mezarlarına da tahammül edemiyorlar, aynı Yahudilere yaptıkları gibi.
Bizler bu ülkede ömrümüzün tümünü geçirmesine karşın bir türlü kabul görülmüyoruz.
Yasalara bağlıyız, şiddet ile hiç bir ilişkimiz yok, çalışıyor vergimizi veriyoruz, bütün bunları yerine getirmemize rağmen hedef olmaktan kurtulamıyoruz.
Bizlerin bu ülkeye yaptığı katkı ve bu ülkenin bir parçası olmamız bir şey ifade etmiyor.
Bugün binalara, mezarlara zarar verenler, yarınlarda diğer etnik köken ve inanç sahiplerine zarar vermeyeceğini nasıl güvenebiliriz.
Güvenlik kuvvetleri her olayı ciddi şekilde araştırmalıdır. Geçmişte NSU olayında görüldü ki, eğer önlemler alınmazsa olaylar farklı seyredebiliyor.
Almayanın bir ırkçılık sorunu var, eğer ciddi bir şekilde ırkçılıkla mücadele edilmezse, çok daha büyük sorunlarla karşılaşabiliriz.
Avrupa’nın orta yerinde ırkçılık her türlü şekilde kendini gösteriyor ve toplum bu konuda duyarsız kalıyorsa tehlike kapımızdadır.
Dün Yahudiler günah keçisiydi, bugün ise Müslümanlar.
Irkçılık günlük hayatın bir parçası olmaya başladı ve kendini her yerde gösteriyor, bazen sözlü bir saldırı, bazen hareketlerle bazen de şiddetle kendini gösteriyor.
Birileri bizleri istemiyor olabilir fakat burası bizim vatanımızdır, ayrılmaya veya gitmeye hiç niyetimiz yok.
Devlet bir an önce bu suçluları bulup yargı önüne çıkarmalıdır.
Sivil toplum kuruluşları bu olayların takipçisi olmalıdır. Derhal eyalet içişleri bakanından randevu talep edilerek, bu olayın aydınlatılması istemelidirler.
Mezarlara varacak kadar saldırganlaşan bu zihniyeti ortaya çıkarmalıdır, bunlar organize bir şekilde yapılan bir saldırımı yoksa kişisel bir saldırımı.
Alman devletinden bunun üstüne gitmesini bekliyoruz.
İktidarda olan sol ağırlıklı hükümet, inşallah bunu yapanları bulur ve yargıya teslim eder.
Hükümet konuşmakla veya popülist politikalarla değil icraatla kendini göstermelidir.
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Almanya’nın Hamburg şehrinden, Türkiye’ye tatile giden Böcek Ailesi İstanbul’da zehirlenerek öldü ve yok oldu. Böcek Ailesinin ölümü, Avrupa’da yaşayan Türk’leri derinden etkiledi. Kim bu zehirlenme olayının sorumlusu? Hotel mi, sokak satıcılarımı, lokantamı, görevini yapmayan doktorlar mı, denetim yapmayan kamu görevlileri mi, kim, kim? Pek çok soru yanıt bekliyor. Ben cevabının b...
Bizi biz yapan etkenlerin başında içinden çıktığımız milletin, dini, dili, kültürü, örfü, gelenek ve görenekleridir ve annemizin, babamızın ve ailelerimizin bize verdiği eğitimdir. Hiçbir millet ve hiçbir topluluk varlıklarını, kimliklerini yukarıda saydığım değerlerden uzak yaşayamaz, şayet eğer o değerlerden uzak yaşarsa, o kimse veya topluluk artık kendi kimliği ile anılmaz, farklı bir kültü...
Federal Almanya’nın bugününü anlatmak için dününü iyi bilmek gerekiyor. Bilhassa bugünkü Almanya’yı anlatmak gerçekten çok zor, bir ülke bu kadar sürede nasıl değişir. Dünün Almanya’sında, Politika, Eğitim, Sağlık, Bürokrasi hizmetleri eşit şekilde dağıtılıyordu, insanlar bu hizmetlerden çok memnundu. Bürokrasi, Kurallar ve Kaideleriyle dünyada örnek bir ülkeydi, Almanya ekonomik mucize...
Hiç kimse cinsiyet, köken, dil, inanç, ten rengi, cinsel yönelim veya fiziksel bir engeli nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılmamalıdır. Almanya Temel Yasasının 3. Maddesi, 3.fıkrası. Özel okul açma hakkı güvence altındadır. Kamu okullarının yerine geçmek üzere özel okullar, devletin izniyle kurulurlar ve eyalet yasalarına tabiidirler. Eğitim hedefleri, donatım ve öğretim kadrosunun bilimsel ...
Almanya’daki Türk toplumunun geleceği ile ilgili geçen hafta yazdığımın yazının devamı olarak, bu hafta Türk toplumu hangi kimlikle varlığını sürdürebilir olacaktır. Türk toplumunun örgütlenmesi dini kurumlar, kültürel dernekler, spor kulüpleri, ticari şirketler ve siyasi/sosyal örgütlenmeler olarak öne çıkar. Bunların içerisinde en aktif ve halkla iç içe olan ise dini kurumlardır, yani Tü...
Altmış küsür senedir batı Avrupa’da yaşayan Türk toplumunun geleceği ile ilgili gerek Türk devletinde gerekse Türk STK’larda herhangi bir öngörü veya stratejik bir çalışma bulunmamaktadır. Türk toplumunun gelecek 50 yıl veya 100 yıl sonra nerede olacağı veya hangi kimlikle varlığını sürdüreceği belirsiz. Varlığını ve kimliğini başka medeniyetin temsilcilerine emanet etmek, yani kendi kader...
Gazze Şeridi'ndeki savaş belki de sona erdi. Ancak bundan sonra ne olacağı, bu savaşta kimin kazanan, kimin kaybeden olduğu sorusunun cevabı belirsiz görünüyor. Çünkü İsrail hiçbir zaman barış yolunda samimi olmadı. Farklı cevaplar arasında şunlar yer alıyor: Benjamin Netanyahu, Donald Trump'ın onu savaşı bitirmeye zorlaması nedeniyle savaşı kaybettiğini söylüyorlar, kanaatimce bu doğru d...
Almanya’da Türklerin ve Müslümanların kurduğu yüzlerce dernek, vakıf ve cemaat var. Bu teşkilatların çoğunluğu, kendi çevrelerine hitap ediyorlar ve faaliyetlerini kendi mahallelerinde yapıyorlar. Birlikte hareket edebilmek ve aynı hedefe yürüyebilmek için gerekli olan birliktelikten çok uzaklar, yani güç birliği içerisinde değiller. Tabii böyle olunca hem ekonomik, hemide siyasi olarak g...
Müslüman bir insanın herhangi bir zümreye veya guruba bağlanması, katılması hususunda hürdür yani kendi iradesidir. Kimse bu tercihe karışamaz ve karışmamalıdır. Ancak bağlandığı gurubun veya cemaatin sınırlarını çizdiği dairenin kendisi için kutsal olduğunu inanıp, diğer gurupları iman dairesi dışında görürse bu çok tehlikelidir. Özellikle son zamanlarda gençler arasında, diğer, Müslüman...
Hafta sonu yapılan, Kuzey Ren Westfalya Eyalet yerel seçimleri beklenildiği gibi sonuçlandı. Yerel seçimlerde muhafazakâr CDU en güçlü parti olmaya devam ediyor. Fakat aşırı sağcı olan AfD partisi, 2020'deki seçim sonuçlarının daha fazla oy alarak oylarını üç katına çıkardı. Yani ırkçı popülist AfD partisi artık Batı'da da çok güçlendi. Yeşiller partisi ise önemli ölçüde zayıfladı. ...
Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Westfalya'da 14.09.2025 tarihinde, yani bu pazar günü yerel seçimler yapılacak, Kuzey Ren-Westfalya eyaletindeki belediye, şehir ve ilçelerinde halk temsilcileri yeniden seçilecek. 14 Eylül'de 23 büyük şehir ve 31 kırsal bölge de dahil olmak üzere 396 belediyede seçimle birlikte, en önemli siyasi makamlara atamalar hakkında kararlar alınacak. Yakl...
Angele Merkel liderliğindeki federal hükümet 10 sene önce mülteciler ve sığınmacılar ile ilgili söylediği (“Wir schaffen das”) yani biz başarırız sözü söyleyeli 10 sene olmuş. Bu sözü söyleyeli on sene olmuş fakat bugün Almanya neyi konuşuyor, mülteciler için daha fazla "düzen ve kontrolü" savunuyor. Dahası daha fazla insanları sınır dışı edelim diyorlar ve yeni düzenlemeler getiriyorlar. ...
Federal Almanya’da ırkçılık her geçen gün mevzi kazanmaya devam ediyor, öyleki devletin her kademesinde, kamuda, poliste, federal orduda yani devletin güvenlik birimlerinin her kademesinde. Öyle ki, ırkçı parti AfD’nin oy oranı kamuoyu araştırmalarında yüzde %30’a dayanmış durumda. Son yıllarda federal orduda (Bundeswehr) aşırı sağcı olayların sayısı artmış durumda: 2024 yılında aşırı sağ...
Türk vatandaşları 1960’lı yıllarında ekonomik sebeplerden dolayı Avrupa’ya işçi göçü vererek, ekonomik sıkıntılardan kurtulmak istemiştir. Sene 2025 ve Türkiye’de ekonomik sıkıntılar devam ediyor, tabi bunun çok sebepleri ve gerekçeleri vardır fakat bu her ülke için geçerlidir. Türk ekonomisi son yirmi yılda katettiği yolu, seksen yılda yapamamıştır acaba neden? Ülkemiz Avrupa’nın başardı...
Rusya uluslararası hukuku ihlal ettiğinde, Ukrayna için daha fazla silah diyorlar. İsrail ihlal ettiğinde, yine İsraile silah tedarik etmeye devam ediyorlar çünkü "kirli işleri onlar için Avrupa yapıyor". ABD bütün bu kuralları ihlal ettiğinde ise, buna güç diyorlar. Avrupa ve ABD’nin yalanlarına artık kimse inanmıyor. Çifte standartlar dayanılmaz hale gelmiş durumda. Kıta Avrupa’sının ve...