Avrupa’da ve Türkiye’de vakıflar, dini kuruluşlar Ramazan ayında ve Kurban Bayramı’nda medyada olağanüstü bir çalışma içerisine girerek hayır çalışması yapıyorlar.
Televizyonlara, gazetelere zekât, fitre, kurban için verilen, yüzbinlerce paraları reklamlara harcıyorlar.
Reklamlarda sanki çok büyük bir iş çıkarıyorlar gibi bir algı yapılıyor.
Bu çalışmalara baktığımızda imrenmemek mümkün değil, gerçekten çok büyük bir emek harcıyorlar?
Eğer bu gayret ve çalışmaları diğer alanlarda yapsalar insanlarımızın birçok meselelerini ve sorunlarını çözüme kavuştururlar.
Din, dil, kültür, eğitim, uyum gibi sorunlar daha hızlı çözülebilir fakat bütün bu alanlarda baktığımızda maalesef sınıfta kalıyoruz.
Hakikatte 60 yıllık göç hikayemizin sorunları ortada duruyor.
Dini kurumlar ve kuruluşlar başlarını kuma gömerek, bizim sorunlarımızı görmezlikten geliyorlar.
Dini kuruluşlar çok farklı alanlarda hizmetleri yerine getirmeye çalışıyorlar, özellikle hac ibadeti ve kurban ibadeti konusunda çok marifetliler.
Avrupa’da hac farzını yerine getirmek isteyen bir Müslümandan talep edilen para miktarı en az 8 bin Euro.
Eğer bir aile yani bir kadın ve erkek Hac farzını yerine getirmek isterse 20 bin Euroyu gözden çıkarması gerekiyor.
Hac ibadeti zengin ibadeti diyerek geçiştirilemez.
Gerçekten bu para hac için gerekiyor mu, yoksa işin içinde rant var mı?
Bunun açıklamasını dini kuruluşlar şeffaf bir şekilde açıklamalıdırlar.
İnsanlarımızın huzurlu bir hac yapması elzemdir.
Kafalarda soru işareti kalmamalıdır.
Diğer taraftan İslami cemaatler kendileri hayır yapmaktan çok imtina ediyorlar, Avrupa’da okullardan başaralı bir şekilde mezun olmuş kaç öğrenciyi hac ibadeti için mükafatlandırarak, ödüllendirerek hacca götürdüler?
Bazı İslam ülkelerinin böyle bir uygulaması var fakat benim bildiğim kadarı İslami cemiyetlerin böyle bir hizmeti yok.
Yine kurban için talep edilen bir kurban bedeli parası 75 Euro ile 125 Euro arası.
Kurbanların büyük çoğunluğu fakir ülkelerde kesiliyor ve çok ucuz.
Ve her geçen gün yerden biter gibi yardım kuruluşları ortaya çıkıyor.
Dini hiçbir yönü olmayan derneklerde artık kurban kesimine yönelmiş durumdalar.
Acaba neden???
Küçük baş kurban için talep edilen para ortalama 100 Euro. Büyük baş için ise talep edilen para 350 Euro.
7 kişi büyük baş hayvana girerek kurban keserse kişi başına düşen miktar 50 Euro öyleyse neden 100 Euro isteniyor?
Asya’da ve Afrika’da kurban fiyatları oldukça düşük.
Almanya’daki kuruluşlar arasında kurban bedeli fiyatlarında çok farklılık bulunmaktadır. Aynı ülkede bir tanesi 75 Euroya kurban keserken, diğer kuruluş 125 Euroya kurban kesebilmektedir.
Bu farklı fiyat talepleri soru işaretlerine yol açmaktadır.
Bunun açıklamasını herhalde açıklarlar?
Hiçbir kurum ve kimse ne hac ibadetinin pahalılığını ne de kurban ibadetinin neden böyle pahalı olduğunu açıklamıyor.
İnsanların dini ibadetini suistimal etmenin vebalini nasıl taşırlar.
Haydi gelin bir özeleştiri yapalım ve birbirimizi suçlamayalım.
Hac ve kurbandan bir kâr kalıyor kuruluşlara. Tamam kalsın masraflar hesaplansın, fakat neden bu kadar farklılık oluyor acaba, bu gereklimi?
Acaba hac ve kurbandan kalan paralarla kuruluşları finanse etmesek te başka gelir kaynakları bulsak olmaz mı?
Derneklerin hizmet alanlarını insanlarımıza açsak, onların katılımını sağlasak, yani benimsetsek çok faydalı olur kanaatindeyim.
Ramazan ayında ve Kurban Bayramı yaklaşırken camilerde para konuşmaktan başka bir şey konuşulmuyor.
Kimseyi hayır yapmaktan geri bırakmayalım, fakat camilerde sadece hayır için para toplamaktan daha önemli konularda konuşulmalıdır.
Avrupa’daki Türk toplumunu tanımayan değerli hoca efendileri yardım yarışının içine sokarak ne elde edilecek? Onu da anlamış değilim.
İnsanlarımızın ibadetlerini kolaylaştırsak nasıl olur?
Bu konuda yazı yazmakta gerçekten çok zor. Çünkü aforoz edilme tehlikesi var.
Din ve ibadet alanlarında kalem oynatmak ve yazmak çok tehlikeli. Hani diyorlar ya “Allah ile aldatmak” böyle bir şey olsa gerek.
İnsanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı(lar) da sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın. (Fatır Suresi 5. Ayet)
Böyle bir yazıyı yazmaktaki niyetim; yarın hesap gününde, yani sorguda ben doğruları söyledim ve yazdım ya Rabbi demek için.
İbadetlerimiz üzerinden bizleri kuşatan bu ölçüsüz kuşatmayı biraz olsun açıklığa kavuşturmak.
Yardımlar konusu tamamen kontrolden çıkmış vaziyette.
Her gün cep telefonlarımıza yüzlerce mesaj düşüyor, ‘kurban bağışı yapın’ diyerek.
Sosyal medya ise tamamen kurban paylaşımları ile dolu.
Nedir bu kurban aşkı Allah aşkına?
Allah sonumuzu hayır eylesin.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Federal Almanya uzun süredir siyasi ve ekonomik anlamda pek çok sorun yaşıyordu. Hükümet ise bu sorunların üstesinden gelmekte çok başarısız, uyumsuz ve çalışamıyordu. Ukrayna savaşı ve bu savaşın getirdiği ekonomik yük, hükümetin eleştirilmesinin en büyük nedenlerinden birisiydi. Savaşın finansmanı ve savaştan gelenlerin maddi olarak desteklenmesi Alman ekonomisini çok zorluyordu. Alm...
Türkiye’de kamuda ve özel sektörde tasarruf yapılıyor bu sene bizim de belediye ile ortak programımız vardı ve Cumhurbaşkanlığı tasarruf genelgesi yayınlandı denilerek yemek kısmı iptal edildi. Yine Almanya’da kamuda ve özel işletmelerde tasarruf yapılıyor, benim çalıştığım işletmede su, yemek, kahve gibi şeyler artık çalışanlara verilmeyecek. Kendi evlerimizde mümkün oldukça idareli yani, ...
Tarihte Türkler sürekli göç etmişler, göç ettikleri yerlerde kısa sürede uyum sağlayarak o beldenin hâkimi konumuna yükselerek, güvenlik, adalet ve düzenin sağlanmasına yardımcı olmuşlardır. Günümüzde dünya çalkantılar içerisinde boğuşurken, Avrupa’da yaşayan Türkler yeni bir medeniyetin temsilcisi olabilirler mi? Türkler tarafından içinde yaşadıkları batı medeniyetine ve toplumuna karşı her...
Almanya’da ard arda yapılan Eyalet Parlamentosu seçimlerinde geleneksel partiler, seçimlerde ağır yenilgiye uğradılar, Hükümet partileri, SPD, Yeşilliler ve Hür Demokratlar hükümeti daha ne kadar dayanır bilinmiyor fakat her geçen gün durum dahada kötüleşiyor. Muhalefet partileri olan CDU ve Sol partileri de keza çok oy kaybettiler. Seçim sonuçları Almanya’nın geleceği açısından endişe ve...
Dünyada 2 milyara yakın Müslüman yaşadığı söyleniyor, Müslümanların ağırlıklı olarak yaşadığı kıtalar Asya ve Afrika. Kıta Avrupası’nda yaşayan Müslümanların sayısı oldukça az fakat buradaki Müslümanlar diğer dinlerle irtibatları, iletişimleri, sosyal yaşamları, kültürleri ile çok işli, dışlılar ve birbirine çok yakınlar. 60 senedir Avrupa’da yaşayan Müslümanların bu yakınlaşmadan ne kadar e...
Her geçen gün daha da karmaşıklaşan bir dünyada yaşıyoruz, değerler, kimlikler, kültürel ve inançlar artık gittikçe önemsizleşiyor. Türkiye’de insanlar kapitalizmin gerçek yüzü ile yeni yeni tanışmaya başlamışlar, metropol şehirlerden, en taşra köylere kadar vahşi kapitalizmin nimetlerini paylaşmak için bütün değerlerini feda ediyorlar. Halbuki dünya hayatı, her insanın ahireti için imtihan ...
Hamburg şehrinde bulunan İslam Merkezi, İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklandı. “Mavi Camii” olarak da bilinen İslam Merkezi’ne (IZH), “İran bağlantılı olduğu” gerekçesiyle yüzlerce polisin katılımıyla baskın düzenlendi. Baskının ardından merkezin faaliyetleri tümüyle yasaklandı. Merkez, 1953 yılında İranlı tüccarlar tarafından Mavi Camii’nin (İmam Ali Camii) Ayetullah Burucerdi'nin des...
2023 Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hükümet ve muhalefet yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik çeşitli vaatlerde bulunmuşlardı. Bu verilen vaatlerin hangisinin gerçekleştiğini bir göz atalım çünkü bir senesini dolduran hükümetin icraatını yurt dışında yaşayanlar olarak değerlendirmek bizim de hakkımız. Neticede bizler de oy kullandık, bu verilen vaatler çerçevesinde. ...
Her sene olduğu gibi bu senede Avrupa’da yaşayan Türkler okulların tatile girmesiyle memlekete yola çıktılar. 60 küsür senedir hiç bıkmadan, usanmadan anavatan Türkiye’ye izine gidiyorlar ve bunu sürekli tekrarlıyorlar. Sadece izine gitmiyorlar, ülkemizin ekonomisine de çok büyük katkı yaparak ekonomik destek sağlıyorlar. Bütün sıkıntılara, dışlanmalara, aldatılmalara rağmen ülke sevdasın...
Türklerin Avrupa’ya göçünün üzerinden 60 yıl geçmiş ve burada 4. nesil büyümüş. Büyüyen 4. nesil ve arkasından gelen 5. neslin bu coğrafyada asimile olup yok olacağı öngörülmüştü. Varlıklarını uzun süre kendi kimlikleri, kendi değerleri ve kültürleri ile yaşamaları mümkün değil diyorlardı. Okullarda Türkçe ana dil dersleri kaldırılmış, Türkçe öğretmenleri atanmamış, bazı okulların avlularınd...
Birinci ve ikinci Dünya Savaşını çıkaran Avrupa son günlerde yine savaş çığırtkanlığını çok seslendirmeye başladılar. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksander Vucic, 3, 4 ay sonra Avrupa’da bir savaşın çıkmasının büyük bir ihtimal içerisinde olduğunu söyledi Yine Macaristan Başbakanı Vicktor Orban, “Avrupa'yı savaşın eşiğinde görüyorum” dedi. Amerika’da önde siyasetçiler keza 3. dünya savaşını...
Almanya’da Türk toplumunun Avrupa parlamentosu seçimleri için sandık başına gitmeleri beklenenin çok altında oldu, halbuki bu seçimde herhangi bir seçim barajı bulunmuyordu. Burada yaşayan Türk seçmen sayısının 1,8 milyon olduğunu biliyoruz ve bunların sadece 200 binin oy kullanmak için sandığı gittiği görülüyor. Türkiye seçimleri için yoğun bir katılım sağlayan Türkler- Avrupa parlamentosu ...
Merkezi Köln’de olan İslam Toplumu Milli Görüş teşkilatları, Belçika’nın Hasselt şehrinde “kardeşlik ve dayanışma” adı altında 15.genel kurulunu yaptı. Genel kurulda aynı zamanda tüzük değişikliği de yapıldı. Kimsenin cesaret etmediği bir dönemde böylesi çok kalabalık bir genel kurul yapmak IGMG ruhunun çok canlı göstergesidir. 40 bin insanın katıldığı genel kurula dünyanın 43 ülkesinde...
Federal Almanya vatandaşlık yasasında değişiklik yaparak, yeni vatandaşlık yasasını meclisten geçirerek, gelecek ay yani Haziran ayının 27’sinde yürürlüğe girecek. Ülkede yaşayan göçmenler için tarihi bir dönem olacak, çünkü uzun yıllardır ülkede yaşayan göçmenlerin mücadelesi sonuca bağlanmış olacak. Yeni vatandaşlık yasası ile federal Almanya’da göçmenler bilhassa biz Türkler bu topraklard...
Altmış senedir içinde yaşadığımız ülke olan Almanya, inançlarıyla, kültürüyle, örf adet, dil ve kimliği ile yüzyıllardır barışık yaşıyor. Birinci ve ikinci dünya savaşı yaşamasına rağmen toplumsal fay hatları öyle keskin değil. Alman toplumunun dinamiklerini oluşturan değerler her kesimde kabul edilebilir bir ortak payda. Almanya’nın tarihinde 9 Kasım 1918 dönüm noktasıdır. Sosyal dem...