Ortadoğu dediğimiz coğrafyada tarihi olaylar yaşanıyor, bu coğrafya Osmanlı imparatorluğu dönemi dışında sürekli savaşların ve katliamların merkezi olmuş.
Peygamberlerin yaşadığı, dinlerin merkezi olarak tarihte yerini almış, insanlığın geleceğini belirlemiş bir coğrafya.
Haçlı seferleri bu topraklar için yapılmıştır.
Bu topraklarda yaşayan insanlar her zaman bir bedel ödemiştir.
Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar bu topraklar için kanlı savaşlar yaparak milyonlarca insan ölmüştür.
Peki bu savaşlar neden ve niçin yapılmıştır?
Kılıçlar, silahlar, bombalar, zehirli gazlar ve nice bilinen, bilinmeyen insan hayatını sonlandıran silahlar burada kullanılarak katliamlar, zulümler, etnik ve dini temizlik uygulanmıştır.
İhanetler bu toprakların vazgeçilmez parolası olmuştur.
Bütün bu katliamlar, ihanetler, savaşlar tek bir şey için yapılmıştır; kutsal şehir “Kudüs” için. Çünkü bu şehir, üç ilahi din için vazgeçilmez bir konumdadır.
Kim ne derse desin “Kudüs” her üç ilahi din için çok önemli.
Yapılan bütün savaşlar din için yapılmış ve yapılmaktadır.
Kudüs’ de petrol yok, Gaz yok, doğal bir zenginlik yok. Fakat burada din var Hz. İsa var, Hz. Muhammed var, Hz. Musa var, burayı da önemli kılan işte bunlardır.
Filistin’de, Kudüs’te Hz. İbrahim, Hz. Yakup, Hz. Davut ve Hz. Süleyman (as) başta olmak üzere birçok peygamberin ayak izini taşıdığını görürüz.
Öyleyse bu şehir nasıl elde tutulur veya tarihte nasıl elde tutulmuş?
Müslümanlar için Kudüs tarihi Hz. Ömer ile başlıyor, nereye kadar Haçlıların 1099 Kudüs’ü ele geçirmesi ile son buluyor, Selahaddin Eyyubi Kudüs’ü Haçlılardan tekrar alarak 1187’de İslam beldesi yapıyor.
Kudüs’ü 1516’da Osmanlıların hakimiyetine geçiyor, ne zamana kadar 1917 yılına kadar yani Osmanlılar 400 yıl Kudüs-ü Şerif’i idare ediyorlar.
Kudüs’ü elde tutmak öyle kolay değildir.
Peki bu şehir nasıl elde tutulur Kudüs’ü elde tutmak için birçok şehirde ele geçirmek gerekir.
Öncelikli olarak Şam şehrini ele geçirmeniz, sonra Halep, Antakya, Beyrut ve Musul şehrini ele geçirmeniz ve buraları kontrol etmeniz önem arz ediyor, yoksa eğer bu bölgeler sizde değilse uzun bir süre bu topraklarda ve coğrafyada varlığınızı sürdürmezsiniz.
Osmanlılar işte bütün bu şehirleri elde tutarak 400 sene barış ve huzurlu bir şekilde idare etmişlerdir.
Şu unutulmamalıdır, Müslümanlar için Kudüs’ün üç kahramanı vardır, Hz. Ömer, Selahaddin Eyyubi ve Yavuz Sultan Selim.
Kudüs için menkıbeler, kıyamet alametleri veya daha değişik hikayeler anlatılar bütün bunları bir kenara iterek, Kudüs için biz ne yapıyoruz gökten bir melek gelerek Kudüs’ü bize hediye etmez.
Kudüs’ü ele geçirenler Müslümanlar hariç, diğer dinler hiçbir zaman hoşgörülü davranmamıştır.
Müslümanlar Kudüs’ün tarihini bilmeden geleceklerini inşa etmeleri mümkün değil.
Atlantik ötesinden gelerek Kudüs işgalini destekleyenler, sakın bana dünyalık bir menfaat için geldiklerini söylemesinler.
Kudüs yolu Şam’dan geçtiği kadar Müslümanların kafalarından da geçmediği zaman huzur bulamayız.
Fakat unutulmamalıdır bugün çok zayıf gibi gözüken İslam dünyası, kendi içerisinden bir kahraman çıkararak Kudüs yolunu açacağına bütün kalbimle inanıyorum.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Almanya’nın Hamburg şehrinden, Türkiye’ye tatile giden Böcek Ailesi İstanbul’da zehirlenerek öldü ve yok oldu. Böcek Ailesinin ölümü, Avrupa’da yaşayan Türk’leri derinden etkiledi. Kim bu zehirlenme olayının sorumlusu? Hotel mi, sokak satıcılarımı, lokantamı, görevini yapmayan doktorlar mı, denetim yapmayan kamu görevlileri mi, kim, kim? Pek çok soru yanıt bekliyor. Ben cevabının b...
Bizi biz yapan etkenlerin başında içinden çıktığımız milletin, dini, dili, kültürü, örfü, gelenek ve görenekleridir ve annemizin, babamızın ve ailelerimizin bize verdiği eğitimdir. Hiçbir millet ve hiçbir topluluk varlıklarını, kimliklerini yukarıda saydığım değerlerden uzak yaşayamaz, şayet eğer o değerlerden uzak yaşarsa, o kimse veya topluluk artık kendi kimliği ile anılmaz, farklı bir kültü...
Federal Almanya’nın bugününü anlatmak için dününü iyi bilmek gerekiyor. Bilhassa bugünkü Almanya’yı anlatmak gerçekten çok zor, bir ülke bu kadar sürede nasıl değişir. Dünün Almanya’sında, Politika, Eğitim, Sağlık, Bürokrasi hizmetleri eşit şekilde dağıtılıyordu, insanlar bu hizmetlerden çok memnundu. Bürokrasi, Kurallar ve Kaideleriyle dünyada örnek bir ülkeydi, Almanya ekonomik mucize...
Hiç kimse cinsiyet, köken, dil, inanç, ten rengi, cinsel yönelim veya fiziksel bir engeli nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılmamalıdır. Almanya Temel Yasasının 3. Maddesi, 3.fıkrası. Özel okul açma hakkı güvence altındadır. Kamu okullarının yerine geçmek üzere özel okullar, devletin izniyle kurulurlar ve eyalet yasalarına tabiidirler. Eğitim hedefleri, donatım ve öğretim kadrosunun bilimsel ...
Almanya’daki Türk toplumunun geleceği ile ilgili geçen hafta yazdığımın yazının devamı olarak, bu hafta Türk toplumu hangi kimlikle varlığını sürdürebilir olacaktır. Türk toplumunun örgütlenmesi dini kurumlar, kültürel dernekler, spor kulüpleri, ticari şirketler ve siyasi/sosyal örgütlenmeler olarak öne çıkar. Bunların içerisinde en aktif ve halkla iç içe olan ise dini kurumlardır, yani Tü...
Altmış küsür senedir batı Avrupa’da yaşayan Türk toplumunun geleceği ile ilgili gerek Türk devletinde gerekse Türk STK’larda herhangi bir öngörü veya stratejik bir çalışma bulunmamaktadır. Türk toplumunun gelecek 50 yıl veya 100 yıl sonra nerede olacağı veya hangi kimlikle varlığını sürdüreceği belirsiz. Varlığını ve kimliğini başka medeniyetin temsilcilerine emanet etmek, yani kendi kader...
Gazze Şeridi'ndeki savaş belki de sona erdi. Ancak bundan sonra ne olacağı, bu savaşta kimin kazanan, kimin kaybeden olduğu sorusunun cevabı belirsiz görünüyor. Çünkü İsrail hiçbir zaman barış yolunda samimi olmadı. Farklı cevaplar arasında şunlar yer alıyor: Benjamin Netanyahu, Donald Trump'ın onu savaşı bitirmeye zorlaması nedeniyle savaşı kaybettiğini söylüyorlar, kanaatimce bu doğru d...
Almanya’da Türklerin ve Müslümanların kurduğu yüzlerce dernek, vakıf ve cemaat var. Bu teşkilatların çoğunluğu, kendi çevrelerine hitap ediyorlar ve faaliyetlerini kendi mahallelerinde yapıyorlar. Birlikte hareket edebilmek ve aynı hedefe yürüyebilmek için gerekli olan birliktelikten çok uzaklar, yani güç birliği içerisinde değiller. Tabii böyle olunca hem ekonomik, hemide siyasi olarak g...
Müslüman bir insanın herhangi bir zümreye veya guruba bağlanması, katılması hususunda hürdür yani kendi iradesidir. Kimse bu tercihe karışamaz ve karışmamalıdır. Ancak bağlandığı gurubun veya cemaatin sınırlarını çizdiği dairenin kendisi için kutsal olduğunu inanıp, diğer gurupları iman dairesi dışında görürse bu çok tehlikelidir. Özellikle son zamanlarda gençler arasında, diğer, Müslüman...
Hafta sonu yapılan, Kuzey Ren Westfalya Eyalet yerel seçimleri beklenildiği gibi sonuçlandı. Yerel seçimlerde muhafazakâr CDU en güçlü parti olmaya devam ediyor. Fakat aşırı sağcı olan AfD partisi, 2020'deki seçim sonuçlarının daha fazla oy alarak oylarını üç katına çıkardı. Yani ırkçı popülist AfD partisi artık Batı'da da çok güçlendi. Yeşiller partisi ise önemli ölçüde zayıfladı. ...
Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Westfalya'da 14.09.2025 tarihinde, yani bu pazar günü yerel seçimler yapılacak, Kuzey Ren-Westfalya eyaletindeki belediye, şehir ve ilçelerinde halk temsilcileri yeniden seçilecek. 14 Eylül'de 23 büyük şehir ve 31 kırsal bölge de dahil olmak üzere 396 belediyede seçimle birlikte, en önemli siyasi makamlara atamalar hakkında kararlar alınacak. Yakl...
Angele Merkel liderliğindeki federal hükümet 10 sene önce mülteciler ve sığınmacılar ile ilgili söylediği (“Wir schaffen das”) yani biz başarırız sözü söyleyeli 10 sene olmuş. Bu sözü söyleyeli on sene olmuş fakat bugün Almanya neyi konuşuyor, mülteciler için daha fazla "düzen ve kontrolü" savunuyor. Dahası daha fazla insanları sınır dışı edelim diyorlar ve yeni düzenlemeler getiriyorlar. ...
Federal Almanya’da ırkçılık her geçen gün mevzi kazanmaya devam ediyor, öyleki devletin her kademesinde, kamuda, poliste, federal orduda yani devletin güvenlik birimlerinin her kademesinde. Öyle ki, ırkçı parti AfD’nin oy oranı kamuoyu araştırmalarında yüzde %30’a dayanmış durumda. Son yıllarda federal orduda (Bundeswehr) aşırı sağcı olayların sayısı artmış durumda: 2024 yılında aşırı sağ...
Türk vatandaşları 1960’lı yıllarında ekonomik sebeplerden dolayı Avrupa’ya işçi göçü vererek, ekonomik sıkıntılardan kurtulmak istemiştir. Sene 2025 ve Türkiye’de ekonomik sıkıntılar devam ediyor, tabi bunun çok sebepleri ve gerekçeleri vardır fakat bu her ülke için geçerlidir. Türk ekonomisi son yirmi yılda katettiği yolu, seksen yılda yapamamıştır acaba neden? Ülkemiz Avrupa’nın başardı...
Rusya uluslararası hukuku ihlal ettiğinde, Ukrayna için daha fazla silah diyorlar. İsrail ihlal ettiğinde, yine İsraile silah tedarik etmeye devam ediyorlar çünkü "kirli işleri onlar için Avrupa yapıyor". ABD bütün bu kuralları ihlal ettiğinde ise, buna güç diyorlar. Avrupa ve ABD’nin yalanlarına artık kimse inanmıyor. Çifte standartlar dayanılmaz hale gelmiş durumda. Kıta Avrupa’sının ve...