Dünyada son yıllarda, kıtalar arasından tutunda, ülkeler arasında bir göç hareketliliği yaşanıyor.
Örneğin; ABD ile Meksika’yı ayıran 3 bin 200 kilometrelik sınırda, her gün ortalama bir insan hayatını kaybediyor. Gözetleme kuleleri, dikenli teller, termal kameralar ve tuzaklarla dolu sınırdan her şeye rağmen geçmek isteyenler, bu seferde sınır muhafızları veya Teksas polisinin kurşunlarına hedef oluyorlar.
Keza Afrika’dan Avrupa’ya gelmeye çalışan mülteciler ve sığınmacıların Akdeniz’de boğulmaları rutin haber oluyor. Akdeniz bir mezarlık olmuş durumda.
Savaşlar, kıtlık, kuraklık, sanayileşme, kentleşme, işsizlik, eğitim, fakirlik gibi etkenler, şehirlerin ve ülkelerin boşalmasına önlemez hale gelmiştir yani göçün sebeplerini saymakla bitiremeyiz.
Göç eden insanların dramı ve başlarına gelen felaket hiç kimsenin umurunda değil.
Son yıllarda, göçmenler ile ilgili korkunç olaylar anlatılıyor.
Avrupa’ya gelen insanların, her biri kayıt altına alınır ve bölgelere göre dağıtılır.
Adres bilgileri devletin kurumları tarafından bilinir ve o insanlar gözetim altındadırlar.
Kayıtsız yaşamak mümkün değildir.
Eğer 18 yaşının altındaysanız ve ülkenizden aileniz olmadan kaçtıysanız, Almanya’da “Refakatsiz Çocuk Mülteci” (unbegleiteter minderjähriger Flüchtling-UMF) olarak kaydedilirsiniz. Belki yolda ailenizi kaybettiğiniz için ya da ülkenizi tek başınıza terk ettiğiniz için refakatsiz olarak geldiniz. Refakatsiz çocuk mülteciler, yetişkin mülteciler veya ebeveynleriyle birlikte Almanya'ya gelen çocuklara göre farklı kurallara tabi tutulurlar.
Refakatsiz reşit olmayan mülteciler, Almanya'ya geldiklerinde Gençlik Dairesi tarafından gözetim altına alınırlar. Bu, sizin yerleştirileceğiniz yerden ve sonraki işlemlerden Gençlik Dairesinin sorumlu olduğu anlamına gelir. İlk olarak sorun ayıklama prosedürü (“Clearingverfahren”) olarak bilinen işlem gerçekleşir. Yanınızda kimlik kartınız veya kimlik yerine geçecek başka bir belgeniz yoksa, yaşınız bir yaş değerlendirmesi sonucu belirlenir. Bu tıbbi raporlar yoluyla yapılabilir. Yaş değerlendirmesi sonucu reşit yaşta olduğunuz belirlenirse, yetişkin mültecilerin gitmesi gereken bir varış merkezine, yönlendirilirsiniz.
Öte yandan, reşit olmadığınız belgelerle belirlenir veya kanıtlanırsa, öncelikle Almanya'da veya Avrupa'da birlikte yaşayabileceğiniz ve yaşamak isteyebileceğiniz akrabalarınız olup olmadığı kontrol edilecektir. Aksi takdirde, sizden sorumlu Gençlik Dairesine yönlendirilirsiniz.
Yerleştirileceğiniz yer, ilk geldiğiniz şehirde veya Almanya'nın başka bir şehrinde olabilir. Gençlik Dairesindeki personel, kalacağınız yerle (bakıcı bir ailenin yanında mı yoksa çocuk ve gençler için kurulmuş bir tesiste mi kalacağınıza karar verir), diğer ihtiyaçlarınızla (okul, eğitim, oturma durumu vb.) ve sizin için sorumlu bir koruyucu bulmakla ilgilenir.
Devletin insanlara verdiği hizmetleri kayıtlı olmayanlar çok zor alır.
Bilhassa güvenlik söz konusuysa dahada ciddi tedbirler alınır.
Böyle bir sistem bulunurken nasıl olurda, Avrupa’da 51,433 çocuk kayıp olur.
Almanya’da ise kayıp çocuk sayısı 2005’tir.
Bu kayıp çocuklar mülteci çocukları.
“Lost Avrupa” adlı kuruluş 2021 yılından sonra kayıp çocuklar ile ilgili rakamların iki kattan fazla artığını belirtti.
Kayıp çocukların büyük bir çoğunluğu İslam ülkelerinden gelen, Müslüman ailelerin çocukları.
Bu çocuklarla ilgili herhangi bir bilgi ve belge gözükmüyor.
Korkunç bir durum var ortada ve hiçbir muhatap yok.
Almanya’da yine Türk ailelerinden alınan çocuklarla ilgili gerçek manada istatistik bir bilgi bulunmamaktadır
Kayıp çocukların takipçisi hiçbir kurum yok.
Sahipsiz bir topluluk ve hakkını arayacak herhangi bir kurum yok.
Kayık çocuklarla ilgili ne bir çalıştay ne de herhangi bir çalışma yapılmış değil.
Her olayda olduğu gibi bir vurdumduymazlık söz konusu.
Allah akıbetimizi hayırlı eylesin.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Almanya’nın Hamburg şehrinden, Türkiye’ye tatile giden Böcek Ailesi İstanbul’da zehirlenerek öldü ve yok oldu. Böcek Ailesinin ölümü, Avrupa’da yaşayan Türk’leri derinden etkiledi. Kim bu zehirlenme olayının sorumlusu? Hotel mi, sokak satıcılarımı, lokantamı, görevini yapmayan doktorlar mı, denetim yapmayan kamu görevlileri mi, kim, kim? Pek çok soru yanıt bekliyor. Ben cevabının b...
Bizi biz yapan etkenlerin başında içinden çıktığımız milletin, dini, dili, kültürü, örfü, gelenek ve görenekleridir ve annemizin, babamızın ve ailelerimizin bize verdiği eğitimdir. Hiçbir millet ve hiçbir topluluk varlıklarını, kimliklerini yukarıda saydığım değerlerden uzak yaşayamaz, şayet eğer o değerlerden uzak yaşarsa, o kimse veya topluluk artık kendi kimliği ile anılmaz, farklı bir kültü...
Federal Almanya’nın bugününü anlatmak için dününü iyi bilmek gerekiyor. Bilhassa bugünkü Almanya’yı anlatmak gerçekten çok zor, bir ülke bu kadar sürede nasıl değişir. Dünün Almanya’sında, Politika, Eğitim, Sağlık, Bürokrasi hizmetleri eşit şekilde dağıtılıyordu, insanlar bu hizmetlerden çok memnundu. Bürokrasi, Kurallar ve Kaideleriyle dünyada örnek bir ülkeydi, Almanya ekonomik mucize...
Hiç kimse cinsiyet, köken, dil, inanç, ten rengi, cinsel yönelim veya fiziksel bir engeli nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılmamalıdır. Almanya Temel Yasasının 3. Maddesi, 3.fıkrası. Özel okul açma hakkı güvence altındadır. Kamu okullarının yerine geçmek üzere özel okullar, devletin izniyle kurulurlar ve eyalet yasalarına tabiidirler. Eğitim hedefleri, donatım ve öğretim kadrosunun bilimsel ...
Almanya’daki Türk toplumunun geleceği ile ilgili geçen hafta yazdığımın yazının devamı olarak, bu hafta Türk toplumu hangi kimlikle varlığını sürdürebilir olacaktır. Türk toplumunun örgütlenmesi dini kurumlar, kültürel dernekler, spor kulüpleri, ticari şirketler ve siyasi/sosyal örgütlenmeler olarak öne çıkar. Bunların içerisinde en aktif ve halkla iç içe olan ise dini kurumlardır, yani Tü...
Altmış küsür senedir batı Avrupa’da yaşayan Türk toplumunun geleceği ile ilgili gerek Türk devletinde gerekse Türk STK’larda herhangi bir öngörü veya stratejik bir çalışma bulunmamaktadır. Türk toplumunun gelecek 50 yıl veya 100 yıl sonra nerede olacağı veya hangi kimlikle varlığını sürdüreceği belirsiz. Varlığını ve kimliğini başka medeniyetin temsilcilerine emanet etmek, yani kendi kader...
Gazze Şeridi'ndeki savaş belki de sona erdi. Ancak bundan sonra ne olacağı, bu savaşta kimin kazanan, kimin kaybeden olduğu sorusunun cevabı belirsiz görünüyor. Çünkü İsrail hiçbir zaman barış yolunda samimi olmadı. Farklı cevaplar arasında şunlar yer alıyor: Benjamin Netanyahu, Donald Trump'ın onu savaşı bitirmeye zorlaması nedeniyle savaşı kaybettiğini söylüyorlar, kanaatimce bu doğru d...
Almanya’da Türklerin ve Müslümanların kurduğu yüzlerce dernek, vakıf ve cemaat var. Bu teşkilatların çoğunluğu, kendi çevrelerine hitap ediyorlar ve faaliyetlerini kendi mahallelerinde yapıyorlar. Birlikte hareket edebilmek ve aynı hedefe yürüyebilmek için gerekli olan birliktelikten çok uzaklar, yani güç birliği içerisinde değiller. Tabii böyle olunca hem ekonomik, hemide siyasi olarak g...
Müslüman bir insanın herhangi bir zümreye veya guruba bağlanması, katılması hususunda hürdür yani kendi iradesidir. Kimse bu tercihe karışamaz ve karışmamalıdır. Ancak bağlandığı gurubun veya cemaatin sınırlarını çizdiği dairenin kendisi için kutsal olduğunu inanıp, diğer gurupları iman dairesi dışında görürse bu çok tehlikelidir. Özellikle son zamanlarda gençler arasında, diğer, Müslüman...
Hafta sonu yapılan, Kuzey Ren Westfalya Eyalet yerel seçimleri beklenildiği gibi sonuçlandı. Yerel seçimlerde muhafazakâr CDU en güçlü parti olmaya devam ediyor. Fakat aşırı sağcı olan AfD partisi, 2020'deki seçim sonuçlarının daha fazla oy alarak oylarını üç katına çıkardı. Yani ırkçı popülist AfD partisi artık Batı'da da çok güçlendi. Yeşiller partisi ise önemli ölçüde zayıfladı. ...
Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Westfalya'da 14.09.2025 tarihinde, yani bu pazar günü yerel seçimler yapılacak, Kuzey Ren-Westfalya eyaletindeki belediye, şehir ve ilçelerinde halk temsilcileri yeniden seçilecek. 14 Eylül'de 23 büyük şehir ve 31 kırsal bölge de dahil olmak üzere 396 belediyede seçimle birlikte, en önemli siyasi makamlara atamalar hakkında kararlar alınacak. Yakl...
Angele Merkel liderliğindeki federal hükümet 10 sene önce mülteciler ve sığınmacılar ile ilgili söylediği (“Wir schaffen das”) yani biz başarırız sözü söyleyeli 10 sene olmuş. Bu sözü söyleyeli on sene olmuş fakat bugün Almanya neyi konuşuyor, mülteciler için daha fazla "düzen ve kontrolü" savunuyor. Dahası daha fazla insanları sınır dışı edelim diyorlar ve yeni düzenlemeler getiriyorlar. ...
Federal Almanya’da ırkçılık her geçen gün mevzi kazanmaya devam ediyor, öyleki devletin her kademesinde, kamuda, poliste, federal orduda yani devletin güvenlik birimlerinin her kademesinde. Öyle ki, ırkçı parti AfD’nin oy oranı kamuoyu araştırmalarında yüzde %30’a dayanmış durumda. Son yıllarda federal orduda (Bundeswehr) aşırı sağcı olayların sayısı artmış durumda: 2024 yılında aşırı sağ...
Türk vatandaşları 1960’lı yıllarında ekonomik sebeplerden dolayı Avrupa’ya işçi göçü vererek, ekonomik sıkıntılardan kurtulmak istemiştir. Sene 2025 ve Türkiye’de ekonomik sıkıntılar devam ediyor, tabi bunun çok sebepleri ve gerekçeleri vardır fakat bu her ülke için geçerlidir. Türk ekonomisi son yirmi yılda katettiği yolu, seksen yılda yapamamıştır acaba neden? Ülkemiz Avrupa’nın başardı...
Rusya uluslararası hukuku ihlal ettiğinde, Ukrayna için daha fazla silah diyorlar. İsrail ihlal ettiğinde, yine İsraile silah tedarik etmeye devam ediyorlar çünkü "kirli işleri onlar için Avrupa yapıyor". ABD bütün bu kuralları ihlal ettiğinde ise, buna güç diyorlar. Avrupa ve ABD’nin yalanlarına artık kimse inanmıyor. Çifte standartlar dayanılmaz hale gelmiş durumda. Kıta Avrupa’sının ve...