Her geçen gün daha da karmaşıklaşan bir dünyada yaşıyoruz, değerler, kimlikler, kültürel ve inançlar artık gittikçe önemsizleşiyor.
Türkiye’de insanlar kapitalizmin gerçek yüzü ile yeni yeni tanışmaya başlamışlar, metropol şehirlerden, en taşra köylere kadar vahşi kapitalizmin nimetlerini paylaşmak için bütün değerlerini feda ediyorlar.
Halbuki dünya hayatı, her insanın ahireti için imtihan olduğu geçici bir alemdir. Para ile imtihan ise en çetin alanlardan biridir.
Benim gözlemlediğim kadarı ile insanların zenginleştikçe para hırsı ve mülk edinme arzuları müthiş yani korkunç derecede tercihleri olmuş.
Para bütün insani ve ahlaki değerlerin önüne geçmiş durumda.
Tabii ki Müslümanlar zengin olacak, olmalıdır. İslam zengin olmaya karşı değildir, hatta onu teşvik edicidir. Fakat bu zenginlik farklı şekilde kullanılırsa kişiye ve topluma zarar veriyorsa, bu nimetler kişiyi bütün değerleri unutturursa işte tehlike orada başlar.
Ülkemizdeki insanların kapitalist düzenin çarkları arasında kendini yitirmesi ve kapitalist düzene ayak uydurmak için bütün değerlerini feda etmesi gelecek için çok büyük tehlike.
Dünyasını adalet, doğruluk, dürüstlük ve inancı üzerine kurmak yerine sadece ve sadece maddi kazanım üzere kuruyor olması hem dünyasını huzursuz ediyor hem de ahiretini mahvediyor.
İnsanlar öyle bir noktaya doğru gidiyorlar ki her şeyden fedakârlık yapabilirsin, ailede, kültüründen, ahlaktan yani seni sen yapan bütün değerlerden fakat kapitalist düzenin nimetlerinden yoksun olamazsın.
Ülkemizdeki insanların aklı ve duyguları içgüdüleri esir edilmiş gözüküyor.
Bazen böylesi durumları izah etmekte çok zorlanıyorum nasıl bir dil kullanmalıyım diyerek düşünüyorum.
Toplumun önünde giden feraset sahibi kanat önderleri sadece konuşuyor ikaz ediyor fakat onlarda kapitalist sisteminin nimetlerinden faydalanmak için yarışıyorlar.
Kapitalizmin çarkı onları da esir almış.
Artık insanlara söz yetmiyor, söz bitmiş, örnek alınması gerekiyor fakat kimi örnek alacaklar?
Müslümanların hem modernliğe hem de demokrasiye veya kapitalizme bakışları çok sağlıklı değil.
Bugünün İslam dünyasında asıl sorun maddi varlıkların karşısında örnek bir davranış sergileyememiş olmamalarıdır.
Türkiye’deki eğitim sisteminin insanlara kazandırdığı bir şey yok, ahlaksızlık, sözüne sadık kalmak, dürüstlük, ahlaki davranış, adil olma, hak yememe, gibi kavramlar sadece kâğıt üzerinde, hayatın içerisinde bunları göremiyorsunuz.
Öyle bir çark var ki, içine giren herkesi yutuyor ve boğuluyorsunuz.
Para ve maddiyat her şeyin üzerinde.
Türk insanının kapitalizm ile imtihanı şimdilik kapitalist sistemin üstünlüğü ile sonuçlanmış.
Sadettin Ökten kapitalizm ile Müslümanları tarif ederken şöyle diyor: “Türkiye'deki insanlar kapitalizmi, moderniteyi yeni tanıdılar”.
Çok hoşlarına gitti.
Gitmeyecek gibi de değil yani.
Şimdi de onun türbülansı devam ediyor.
Hem Müslüman kalalım hem de modernist, kapitalist olalım diyorlar.
Bu olmayacak.
Bu olmaz.
Bugünün dünyasında Müslümanlar, ne alternatif bir siyasi düşünce yönetimi teklifi sunabildiler, ne de ekonomik bir reçete verebildiler.
Kapitalizmin canavarlaşan, vahşileşen yönetimleri ile kendilerini dünyaya bıraktılar ve sonuçları ise çok acı olacak gibi görünüyor.
Müslümanların kapitalizm ile imtihanı bizi biz yapan değerlerin yenilgisi ile sonuçlanırsa, dünyayı ve Türk milletini iyi şeyler beklemiyor.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Dünyada 2 milyara yakın Müslüman yaşadığı söyleniyor, Müslümanların ağırlıklı olarak yaşadığı kıtalar Asya ve Afrika. Kıta Avrupası’nda yaşayan Müslümanların sayısı oldukça az fakat buradaki Müslümanlar diğer dinlerle irtibatları, iletişimleri, sosyal yaşamları, kültürleri ile çok işli, dışlılar ve birbirine çok yakınlar. 60 senedir Avrupa’da yaşayan Müslümanların bu yakınlaşmadan ne kadar e...
Her geçen gün daha da karmaşıklaşan bir dünyada yaşıyoruz, değerler, kimlikler, kültürel ve inançlar artık gittikçe önemsizleşiyor. Türkiye’de insanlar kapitalizmin gerçek yüzü ile yeni yeni tanışmaya başlamışlar, metropol şehirlerden, en taşra köylere kadar vahşi kapitalizmin nimetlerini paylaşmak için bütün değerlerini feda ediyorlar. Halbuki dünya hayatı, her insanın ahireti için imtihan ...
Hamburg şehrinde bulunan İslam Merkezi, İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklandı. “Mavi Camii” olarak da bilinen İslam Merkezi’ne (IZH), “İran bağlantılı olduğu” gerekçesiyle yüzlerce polisin katılımıyla baskın düzenlendi. Baskının ardından merkezin faaliyetleri tümüyle yasaklandı. Merkez, 1953 yılında İranlı tüccarlar tarafından Mavi Camii’nin (İmam Ali Camii) Ayetullah Burucerdi'nin des...
2023 Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hükümet ve muhalefet yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik çeşitli vaatlerde bulunmuşlardı. Bu verilen vaatlerin hangisinin gerçekleştiğini bir göz atalım çünkü bir senesini dolduran hükümetin icraatını yurt dışında yaşayanlar olarak değerlendirmek bizim de hakkımız. Neticede bizler de oy kullandık, bu verilen vaatler çerçevesinde. ...
Her sene olduğu gibi bu senede Avrupa’da yaşayan Türkler okulların tatile girmesiyle memlekete yola çıktılar. 60 küsür senedir hiç bıkmadan, usanmadan anavatan Türkiye’ye izine gidiyorlar ve bunu sürekli tekrarlıyorlar. Sadece izine gitmiyorlar, ülkemizin ekonomisine de çok büyük katkı yaparak ekonomik destek sağlıyorlar. Bütün sıkıntılara, dışlanmalara, aldatılmalara rağmen ülke sevdasın...
Türklerin Avrupa’ya göçünün üzerinden 60 yıl geçmiş ve burada 4. nesil büyümüş. Büyüyen 4. nesil ve arkasından gelen 5. neslin bu coğrafyada asimile olup yok olacağı öngörülmüştü. Varlıklarını uzun süre kendi kimlikleri, kendi değerleri ve kültürleri ile yaşamaları mümkün değil diyorlardı. Okullarda Türkçe ana dil dersleri kaldırılmış, Türkçe öğretmenleri atanmamış, bazı okulların avlularınd...
Birinci ve ikinci Dünya Savaşını çıkaran Avrupa son günlerde yine savaş çığırtkanlığını çok seslendirmeye başladılar. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksander Vucic, 3, 4 ay sonra Avrupa’da bir savaşın çıkmasının büyük bir ihtimal içerisinde olduğunu söyledi Yine Macaristan Başbakanı Vicktor Orban, “Avrupa'yı savaşın eşiğinde görüyorum” dedi. Amerika’da önde siyasetçiler keza 3. dünya savaşını...
Almanya’da Türk toplumunun Avrupa parlamentosu seçimleri için sandık başına gitmeleri beklenenin çok altında oldu, halbuki bu seçimde herhangi bir seçim barajı bulunmuyordu. Burada yaşayan Türk seçmen sayısının 1,8 milyon olduğunu biliyoruz ve bunların sadece 200 binin oy kullanmak için sandığı gittiği görülüyor. Türkiye seçimleri için yoğun bir katılım sağlayan Türkler- Avrupa parlamentosu ...
Merkezi Köln’de olan İslam Toplumu Milli Görüş teşkilatları, Belçika’nın Hasselt şehrinde “kardeşlik ve dayanışma” adı altında 15.genel kurulunu yaptı. Genel kurulda aynı zamanda tüzük değişikliği de yapıldı. Kimsenin cesaret etmediği bir dönemde böylesi çok kalabalık bir genel kurul yapmak IGMG ruhunun çok canlı göstergesidir. 40 bin insanın katıldığı genel kurula dünyanın 43 ülkesinde...
Federal Almanya vatandaşlık yasasında değişiklik yaparak, yeni vatandaşlık yasasını meclisten geçirerek, gelecek ay yani Haziran ayının 27’sinde yürürlüğe girecek. Ülkede yaşayan göçmenler için tarihi bir dönem olacak, çünkü uzun yıllardır ülkede yaşayan göçmenlerin mücadelesi sonuca bağlanmış olacak. Yeni vatandaşlık yasası ile federal Almanya’da göçmenler bilhassa biz Türkler bu topraklard...
Altmış senedir içinde yaşadığımız ülke olan Almanya, inançlarıyla, kültürüyle, örf adet, dil ve kimliği ile yüzyıllardır barışık yaşıyor. Birinci ve ikinci dünya savaşı yaşamasına rağmen toplumsal fay hatları öyle keskin değil. Alman toplumunun dinamiklerini oluşturan değerler her kesimde kabul edilebilir bir ortak payda. Almanya’nın tarihinde 9 Kasım 1918 dönüm noktasıdır. Sosyal dem...
Dünyada son yıllarda, kıtalar arasından tutunda, ülkeler arasında bir göç hareketliliği yaşanıyor. Örneğin; ABD ile Meksika’yı ayıran 3 bin 200 kilometrelik sınırda, her gün ortalama bir insan hayatını kaybediyor. Gözetleme kuleleri, dikenli teller, termal kameralar ve tuzaklarla dolu sınırdan her şeye rağmen geçmek isteyenler, bu seferde sınır muhafızları veya Teksas polisinin kurşunlarına hed...
Türkiye’de devletin harcamaları için bugünlerde tasarruf tedbirleri alınmaya çalışılıyor. Kamu harcamaları devletin bütçesi için önemli bir yer tutuyor. İsrafın ve kayırmacılığın zirve yaptığı ülkemizde tasarruf tedbirleri ile hedefine ulaşabilir mi? Geçmişten günümüze kadar yaşadığımız ve gördüğümüz tecrübelerden yola çıkarsak çok zor. Ülkemizde en tepeden, en alttaki bürokratlara kad...
Almanların geçmişten beri bir devlet aklı olduğunu biliyoruz ve çok disiplinli bir millet. Devletin müsaade etmediği herhangi bir şeyi hayata geçirmek mümkün değildir çünkü olayların eksilerini ve artılarını hesap ederek davranırlar. Bütün siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, vakıflar, kiliseler, sendikalar, bürokrasi, spor kulüpleri devletin çizdiği çerçeve içerisinde hareket ederler....
30 Ekim 1961 Almanya-Türkiye arasında yapılan iş gücü anlaşması, Almanya`daki Türk toplumu açısından geriye dönüp bakıldığında pek başarılı sayılmaz. Almanya’ya ilk giden birinci nesil Türk işçileri misafir işçi olarak kayıtlara geçmişti, bu insanlar bir süre çalıştıktan sonra memleketlerine geri dönecekleri düşünülmüştü. Oysa bugün itibarıyla Almanya’daki Türk varlığı 60 yılını doldurmuş ve...