Almanya Federal Hükümeti, kendi içerisinde kriz çıktığında çözüm bulmak için koalisyon komisyonu kurarak, krizden çıkmaya çalışırlar.
Üçlü koalisyon hükümeti, bu günlerde krizle boğuşuyor ve bir türlü krizi aşamıyorlar.
Hükümet ortakları 20 saat süren toplantısına rağmen anlaşamadı.
Siyasi ve politik çevreler, hükümet için sonun başlangıcı yaşandığını söylüyorlar.
Her sene başlarında hükümet ortakları bir araya gelerek durum değerlendirmesi yaparlar.
Bu sene başında da üçlü koalisyon hükümeti bir durum değerlendirmesi yapmışlardı.
Öyle ki, kriz çok derin, bu hafta hükümet ortakları tekrar bir araya gelerek krizi çözmeye çalıştılar fakat ortak bir karar alamadan ayrıldılar.
Kriz daha çok ekonomi ile ilgili fakat hükümet içerisinde Yeşiller ile Hür Demokratlar arasında güven ve uyum sorunu yaşanıyor.
Özellikle maliye bakanı Lindner ile ekonomi bakanı Habeck arasında çevre duyarlılığı konusunda bir anlaşmazlık var.
Çevre ile ilgili olarak çok ilerleme olmadığını, daha doğrusu yavaşlatıldığını dile getiriyor, ekonomi ve çevre bakanı.
Hür Demokratlar ise federal bütçenin giderek daralan kapsamına işaret ederek: borcu sınırlamak ve vatandaşlar ve ekonomi üzerindeki yeni yüklerden kaçınmak istiyor.
Hükümetin büyük partisi SPD ise büyük ölçüde anlaşmazlığın dışında kalarak seyirci durumunda ve bu da Başbakan Scholz'un liderlik gücü hakkında soru işaretlerine yol açıyor.
Koalisyon içerisinde son zamanlarda bazı konularda giderek daha da sert tartışmalar yaşanıyor, özellikle- petrol ve gazla ısıtma sistemlerinin değiştirilmesi gibi.
2024'ten itibaren eğer mümkünse, yalnızca en az yüzde 65 yenilenebilir enerji ile çalışan yeni ısıtma sistemleri kurulması planlanıyordu. Fakat bu geleneksel mazotlu ve gazlı ısıtma sistemlerinin sonu anlamına geliyor ve birçok iş dalının sonuydu, Hür Demokratlar buna yanaşmıyorlar.
Diğer bir anlaşmazlık sorunu yine çocuklar için ayrılacak maddi destek, federal aile bakanı, çocuk yoksulluğuyla yeterince mücadele edilmediğini düşünüyor, zam istiyor ve on iki milyar avroya ihtiyaç olduğunu açıkladı.
Maliye Bakanı Christian Lindner ise koalisyon hükümetinin çocuk parasını yeni artırdığı için bir artışı zorunlu görmüyor.
Velhasıl, iktidardaki partilerin bütçe ile ilgili harcamalara gelince, üç partinin de farklı görüşleri var.
Koalisyon komisyonu bir türlü bu konuları çözemedi.
Hür demokratlar, mali disiplin konusunda ısrar ediyorlar.
Zayıf bir hükümet ile ilerlemek mümkün değil, sorunlarla baş etmekte çok zorlanıyorlar ve Başbakan Scholz liderlik etmekte ciddi sıkıntılar yaşıyor.
Diğer taraftan göçmenlerle ilgili olarak, hükümet programında yer almasına rağmen çifte vatandaşlık yasasında bir adım atılmadı.
Ukrayna krizi, daralan ekonomi, yükselen enflasyon, enerji krizi gibi problemler hükümetin içinden çıkması gereken sorunlar.
Zayıf bir koalisyon hükümeti Almanya’nın devasa, sorunları ile mücadele edebilir mi? bekleyip önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Federal hükümet Alman vatandaşlık yasasına göreve geldiği ilk günden beri değiştirmek istiyordu ve bunun için vatandaşlık yasasını kamuoyuna açıklayarak tartışılmasını istedi. Birçok görüş dile getirildi gerek siyasi partiler gerekse sivil toplum kuruluşları bu konuda görüşlerini beyan ettiler. Hükümet Almanya’nın modern bir vatandaşlık yasasına ihtiyacı olduğunu, bunun la birlikte nitelikli...
Geçenlerde TRT Türk Aile programına katılarak Avrupa’da Türk Ailelerinin sorunları konuştuk, programda öne çıkan en önemli başlık aile içerisinde iletişimsizlik öne çıktı. Türk aileleri çocukları ile iletişim kurarken onlarla bir arkadaş veya bir dost gibi konuşamadığı ve böyle olunca farklı anlayışlar ortaya çıkıyor. Anlayış farklılığı olunca tabi sorunlarla ve sıkıntılarla baş edilemiyor. ...
Hristiyan Uygarlığı Batı medeniyetinin ufku, mekânı ve vizyonu hızla daralmaktadır aynı zamanda fikir, düşünce ve din özgürlüğü de buna paralel olarak rahatça yerine getirememektedir. Batı uygarlığının dünyamızda bugün insani duyguları daha önce görülmemiş bir şekilde sınıfta kalmıştır, artık evrensel haklar ve fikir hürriyeti kısıtlanmıştır öyle ki insanlık, ekonomik, sınıf savaşı, milliyet...
İki Almanya’nın birleşmesi ile doğu eyaletlerinde kurulan PDS partisi daha sonra Sol parti (die Linke) olarak yoluna devam ederek bugünlere geldi. Sol parti son günlerde kendi içerisinde sorunlar yaşamaya başladı, ilk olarak partinin kurucusu olan Oskar Lafontaine ile sorunlar yaşayan sol parti Oskar Lafontaine’nin partiden ayrılması ile de huzura kavuşamadı. Federal, eyalet ve yerel seçimle...
Dünya Filistin’deki soykırıma sesiz kalıyor ve seyrediyor, ne söylense fayda etmiyor. Soykırıma maruz kalmış bir kavim, kendisi soykırım yapıyor, masum insanları çocuk, bebek demeden katlediyor. Bu nasıl zulüm, bu nasıl bir intikam? Dünya anlamıyor, çünkü anlaması da mümkün değil. Tarih bilmeyen, geçmişi hatırlamayan bir ümmet, batıdan medet bekliyor. Batının ağzına bakarak, orad...
Artık İslam'ın Almanya'da başka bir evi daha var. (Der Islam bekam nun eine weitere Heimat in Deutschland.) Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier (VİKZ) İslam Kültür Merkezleri Derneği’nin 50. kuruluş yıldönümünde böyle konuşuyordu. Cumhurbaşkanın böyle bir ziyareti bizim için çok önemli ve anlamlı. Bilhassa AfD partisinin kamuoyu yoklamalarında ve araştırmalarında çok yüksek oranda...
İstanbul Fatih Belediyesi’nin ev sahipliğinde ve merkezi Almanya'nın Berlin şehrinde olan, Avrupalı Türklerin en geniş tabanlı inisiyatif grubuna sahip, European Tulips Club (ETC) e.V. Türk Düşünce Kuruluşu ve Erasmus destekleri ile İstanbul’da uluslararası göç çalıştayı yapıldı. Çalıştaya Avrupa’dan 20 kişilik uzmanlardan oluşan bir ekip ve Türkiye üniversitelerden 20 kişilik bir ekip katıldı....
Avrupa ve Almanya’nın göç politikasına bakıldığında temel evrensel insan haklarından oldukça uzak görünmektedir. İnsanların sahip oldukları din, kültür değerleri göç politikasının içinde yer almamaktadır. Avrupa ülkeleri 15.yüzyıldan beri ilk önce sömürgecilik yaparak, işgal ettikleri ülkelerdeki insanları köleleştirdiler. Daha sonra ise insan fıtratından uzak muameleye ...
Almanya’da üçlü koalisyon hükümeti kurulduğundan beri ekonomik ve siyasi alanda gözle görülür bir başarı kamuoyuna yansımadı. Hükümet içerisindeki uyumsuzluk her alanda kendini gösteriyor fakat başka bir alternatif de olmadığı için şimdilik yalpalayarak yürüyor bu hükümet. Federal Şansölye’nin kamuoyundaki karşılığı ise hiç de iyi değil ve imajı bir türlü kabul görmüyor. Olaf Scholz...
Avrupa’daki teşkilatlar içerisinde kendini yenileyen birlik ve beraberliğini koruyan, İGMG teşkilatı hizmette de öncü bir kuruluş. İGMG teşkilatının altında birçok dernek bulunuyor ve bunlar insanlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda hizmetler sunmaktadır. Geçmişte adı Avrupa Millî Görüş Teşkilatları olan bu kuruluş, zamanın şartlarına göre kendini yenileyen ve zamanının ruhunu iyi...
50 ülke, bir buçuk milyar nüfus ve İslam ülkelerini temsil ettiğini söyleyen sayısız kuruluşlar. Trilyonlarca ve Milyarlarca paraya hükmeden devletler ve şirketler… Kurumlar, kuruluşlar, organizasyonlar, vakıflar, dernekler, cemaatler, tarikatlar, üniversiteler, fakülteler, ilahiyatçılar, zengin insanlar, fakir insanlar ve sayısını bilemediğimiz Müslümanlarla ilgili çalışmalar yapan bi...
İnsan cildine boya maddesiyle yapılan kalıcı şekil veya resim diye adlandırılan dövme günümüzde insanların en çok vücutlarına yaptırılan dövme hakkında yazı yazmak kolay olmasa gerek. Kaynaklar milattan önce insanların dövme yaptırdıklarını ortaya koyuyor. Daha çok ilkel toplumlarda bu adet çok yaygın olduğunu bilinmektedir çünkü açılan mumyalarda bu resimlere rastlanmaktadır. ...
Son aylarda yapılan bütün kamuya araştırmalarında ırkçı parti AfD yükselişte, öyle ki geçen hafta yapılan son kamuoyu araştırmasında bu parti ikinci sıraya yükselmiş durumda. Politik ve siyasi kurumlar AfD partisini nereye yerleştireceklerini ve nasıl tavır alacaklarını bilemiyorlar. Politik analiz yapanlar köşeye sıkışmış gözüküyorlar? Irkçı parti halk arasında çok büyük bir ...
Alman Ekonomisinin gidişatı herkesi endişelendiriyor, Alman halkının en büyük korkusu ise enflasyon. Son yapılan kamuoyu araştırması Almanların korkusunun birinci derecede enflasyon daha sonra yoksulluk ve sosyal eşitsizlik olarak ortaya çıktı. Ipsos adlı araştırma şirketi yaptığı kamuoyu araştırmasında halkın yüzde 42'sinin enflasyondan kaynaklanan fiyat artışlarının şu anda en ...
Öncelikle şunun altını bir çizelim, 83 milyon nüfusa sahip Almanya’nın içerdeki göçmen kökenli nüfusu 20 milyonun üzerinde. Genel nüfusa baktığımızda Almanya’nın yaş ortalaması oldukça yüksek. 1 yaşın altındakiler 0,74 1 ,5 arası 4,08 6,13 arası 6,32 14,17 arası 3,11 18,24 arası 2,44 21,24 arası 3,69 25,39 arası 16,11 40,59 arası 23 60,64 arası 6,2 65 yaş üst...