Pazar günü yapılan seçimin sonuçları itibari ile tarihi bir kırılmaya işaret ediyor, çünkü parlamenter demokrasi kriz dönemlerinde krizden çıkmanın yolunu ve yeteneğini gösterebilecek sınavını verebilecek mi?
Parlamenter demokrasinin işlevselliğine duyulan güvenin yeniden kazanılması için istikrarlı hükümete ihtiyaç var, fakat istikrar bulmak için gidilen seçimde istikrar sağlanması çok zor görünüyor.
Olaf Scholz’un başarısız olmasının ardından yeni kurulacak hükümetin benzer şekilde, Friedrich Merz tarafından başarısız olursa, ırkçı parti AfD'nin hükümete katılımı gündeme gelecek.
Seçim sonuçları bize şunu gösterdi, Irkçılarla ve aşırı sağcılarla rekabete giren herkes eninde sonunda kaybediyor, Friedrich Merz ve partisi Federal Mecliste AfD ile ortak hareket etmesi kendisine ve partisine bir şey kazandırmadı.
Buna göre, göç politikası konusundaki kirli tartışmada kendisini en tutarlı biçimde AfD'ye karşı konumlandıran sol parti, bu seçimin diğer kazananı oldu.
Seçimin en büyük kazananı AfD partisi oldu. Beş kişiden biri bu partiye oy verdi ve şaşırtıcı olmayan bir şekilde parti özellikle Doğu'da çok güçlü bir şekilde federal parlamentoda temsil edilecek.
2025 federal seçimlerine yönelik seçim kampanyası sona erdi ancak Almanya'daki siyasi ortam hâlâ bölünmüş durumda.
Seçimde CDU partisi galip gelse de ırkçı AfD partisi Doğu'da büyük kazanımlar elde etti.
SPD partisi tarihi düşüşler yaşıyor ve bu düşüşü durduracak çözümü bulabilecek reçetesi yok gibi.
Alman siyaseti yani merkez partileri, ırkçı AfD partisi karşısında çaresizlik içerisindeler, geçmişte ırkçı partileri Alman siyaseti kendi içerisinde eriterek etkisizleştiriyordu artık bunu da başaramıyorlar.
Alman demokrasisi için: Asıl zorluk şimdi başlıyor
Batının ve Federal Almanya demokrasisinin çok iyi korunması gerekiyor, bilhassa bu dönemlerde, dünyanın daha belirsiz hale geldiği bir dönemde, istikrarlı bir Almanya'ya çok ihtiyaç var.
Seçime göçmenlerin etkisi ise, bu seçimlerde organize olmadan bağımsız bir şekilde sandığa gidenlerin sayısının yüksek olması sevindirici bir durum.
Diğer taraftan oylarını çok dikkatli kullandıkları ortaya çıkıyor, yukarıda belirttiğim gibi ırkçılığa karşı kendilerini sol partiler tarafında konumlandırdılar.
Alman vatandaşı Müslüman seçmenlerin çoğunluğu bu seçimde sol partileri tercih etti. Seçim araştırma grubunun ZDF adına yürüttüğü seçim günü anketine göre, Müslüman seçmenlerin oylarının yüzde %29'unu Sol Parti alırken, onu yüzde %28 ile SPD takip etti. Bunların arkasında Sahra Wagenknecht ittifakı (%16), CDU/CSU (%12), AfD (%6) ve Yeşiller (%4) yer aldı.
Bu sonuçlar yeni Federal Meclis'in oluşumuna da yansıyor. Müslüman milletvekillerinin sayısı 2021'e göre %38'den %28'e düşse de yüzde 4,4'lük payları artık toplumsal gerçekliğe eskisinden daha yakın.
SPD, Müslümanların en çok milletvekillerine (10) sahip olurken, onu Yeşiller (8) ve Sol Parti (7) takip ediyor.
CDU/CSU parlamentoya üç Müslüman temsilci gönderirken, AfD'nin seçilmiş Müslüman temsilcisi yok.
Türklerden ise federal meclise giren milletvekili sayısı ise 19.
◉ SPD 7
◉ Sol Parti 7
◉ CDU 2
◉ Yeşiller 2
◉ CSU 1
SPD:
Hakan Demir, Metin Hakverdi, Macit Karaahmetoğlu, Mahmut Özdemir, Aydan Özoğuz, Derya Türk-Nachbaur, Serdar Yüksel.
Sol Parti:
Gökay Akbulut, Ateş Gürpınar, Cem Hamit İnce, Cansın Köktürk, Ferat Koçak, Cansu Özdemir, Mirza Edis.
Yeşiller Partisi:
Ayşe Aşar, Filiz Polat.
CDU:
Serap Güler, Tijen Ataoğlu.
CSU:
Hülya Düber.
Eğer herhangi bir olumsuzluk olmazsa büyük bir ihtimalle CDU ve SPD ortak bir hükümet kuracaklar, bu hükümet başarılı olmak zorunda yoksa ileride yapılacak bir seçimde ırkçı parti AfD’nin Almanya’nın kaderinde söz sahibi olur ki, bu da batı demokrasinin çöküşü olur.
Bu seçimlere dışarıdan çok müdahale olundu özellikle ABD ve Rusya tarafından.
Batılı devletler ve Federal Almanya sürekli başka ülkelere müdahale ederken, bu sefer kendileri operasyona maruz kaldılar.
Etme bulma dünyası?
Son olarak biz Türkler seçime gerekli ilgi ve alakayı gösteremedik, vatandaşlarımızı seçime yönlendirmedik, bazı vatandaşlarımız son güne kadar kime oy vereceklerini bilmiyorlardı.
Bana yüzlerce telefon geldi, seçimlerle ilgili.
İnsanlarımız kendilerini ifade edecekleri bir düşünce kuruluşuna ihtiyaçları var.
Lobi faaliyetlerimiz hemen hemen hiç yok, halbuki çok az bir oyla, çok iyi bir netice alınabilir, bunu ABD’de Yahudi cemaatinde görüyoruz.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Hani bir söz vardır ya, “Devir Değişir, Ülkücünün Kaderi Değişmez”. Ne kadar acı değil mi? Ülkücünün yalnızlığı, ülkücünün sahipsizliği, ülkücünün kaderi mi? Anadolu’nun yağız evladı, sahipsiz mi bırakılacak!!! Avrupa’da Ülkücü hareket içerisinde olanlar, bölünmüşlüğün, ayrımlaşmanın acısını yüreklerinde hissediyorlar. Neden bu ayrılık, tabandaki ülkücüler bu soruyu soruyorlar, nede...
Geçen Hafta Avrupa’daki Ülkücü kuruluşların birleşmesi ile ilgili yazmıştım ve çok olumlu dönüşler oldu. Ülkücü camianın tabanında çok büyük bir beklenti olduğu görüldü ve birleşme için, birilerinin harekete geçme beklentisi oldukça yüksek. Eğer, bu beklenti karşılanmazsa tarihi bir fırsat kaçırılmış olur. Ülkücülük tarifinde bir eksiklik ve yanlışlık yok, öyleyse neden bu ayrılık? Müşt...
Davasının daha ileriye gitmesi ve daha başarılı olması için nefsini öteleyerek, davasını öne çıkaranlar Hakkın rızasına talip olan kişilerdir. Tabi ki bu da fedakârlık ile olur. Fedakârlık ise bir amaç uğruna gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey veya amaç için kendi istek ve ihtiyaçlarından, çıkarlarından vazgeçmek demektir. Avrupa’da birçok “Ülkücü” kökenli teşkilatlar bulunuyor...
Federal Seçimlerden sonra hükümet kurulma çalışmaları sürüyor fakat ekonomi için bir türlü çözüm bulunamıyor, CDU/CSU ve SPD tarafından planlanan devasa mali paket endişelere sebep oluyor. Sadece alt yapıları yenilemek için 500 milyar Euro’ya ihtiyaç var. Federal ordunun modernize için yine milyarlarca bütçe ayrılması gerekiyor. Ekonominin ayağa kaldırılması ve kalkınma hızı için yine ço...
Bütün İslam dünyasında mübarek Ramazan bu sene Gazze’deki katliam sebebiyle buruk karşılandı. Binlerce şehidimiz var, kardeşlerimizin ne kalacakları bir yerleri var ne de sağlıklı yaşam sürecekleri besinleri var, insani olmayan şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Yardımları bu sene Gazzeli kardeşlerimize gönderelim. Almanya’da ise mübarek Ramazan coşkusu camilerimiz etrafında ş...
Pazar günü yapılan seçimin sonuçları itibari ile tarihi bir kırılmaya işaret ediyor, çünkü parlamenter demokrasi kriz dönemlerinde krizden çıkmanın yolunu ve yeteneğini gösterebilecek sınavını verebilecek mi? Parlamenter demokrasinin işlevselliğine duyulan güvenin yeniden kazanılması için istikrarlı hükümete ihtiyaç var, fakat istikrar bulmak için gidilen seçimde istikrar sağlanması çok zor gör...
Hafta sonu Almanya’nın Münih kentinde Güvenlik Konferansı düzenlendi, geleneksel hale gelen Münih Güvenlik Konferansının ana gündemi, Ukrayna savaşının durumu ile ilgiliydi. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın Rusya ile Ukrayna savaşını Avrupalılar olmadan doğrudan müzakerelere başlama kararı, Avrupa devletleri arasında şaşkınlıkla karşılandı. Zavallı Avrupalılar Ukrayna sav...
Bazı insanlar vardır görmeden sevilir, ben Mustafa Yoldaş kardeşimi şahsen görmedim, onunla sosyal medyadan ve “WhatsApp” gurubumuzdan tanışıyoruz. Ben insanlar hakkında öyle övücü yazılarda yazmam. Şimdiye kadar 2 kişi hakkında yazdım, onlarda çok hayırlı hizmetler yapmışlardı, sağlam kişilikleri vardı. Hocam hayırlı hizmetler konusunda mücadele etmek için yola çıkmış ve bu yolda mücadeley...
23.02.2025 tarihinde “Federal Almanya’da” tarihi bir seçim yapılacak. Bu seçim sonuçları Avrupa’da bir kırılmamı meydana getirir veyahut da seçim Avrupa’nın ve Almanya’nın sonun başlangıcımı olur bilinmiyor fakat içerisinde çok şey barındırıyor. Kamuoyu yoklamalarında merkez partileri güven vermiyor ve küçük marjinal partiler daha avantajlı görünüyor, özellikle AfD partisi bu seçimin kaderi...
ABD devleti son 15 gündür fincan katırları gibi önüne geleni devirmeye çalışıyor. ABD’e Devletini filmlerdeki kovboylar gibi yönetiyorlar, ülkeleri tehdit ederek itaate zorluyorlar. Panama kanalını talep ediyor. Meksika’ya sınırından geçişlerden dolayı caza vermek istiyor. Kolombiya’ya sığınmacıları insani ve hukuki olmayan bir şekilde geri göndererek aşağılıyor. Danimarka’dan Grönl...
Federal mecliste ikinci dünya savaşında, Nazilerin devrilmesinden bu yana oluşan tabu yıkıldı. CDU/CSU partilerinin 29.01.2025 tarihinde meclise sunduğu 5 maddelik göçmenler planı, aşırı sağ parti AfD’nin desteği ile Federal meclisten geçti. Bu beş maddelik planda ne var: 1.CDU/CSU, partileri sığınmacıların Almanya sınırlarında kapsamlı bir şekilde reddedilmesini ve geri çevrilmesin...
NRW Eyaleti’nin Ruhr bölgesi Avrupa'nın en büyük metropol alanlarından biridir. Burada 53 şehirde 5,1 milyondan fazla insan yaşıyor. Kuzeyde Haltern'den güneyde Breckerfeld'e, batıda Xanten'den doğuda Hamm'a kadar olan bölge Alman sanayisinin kalbi. Ruhr bölgesinin özel kılan şeyler başında sanayisi gelmektedir, özellikle Maden Ocakları ve Demir Çelik sektörü öne çıkmaktadır. Fakat Ruh bölg...
Bugün Avrupa ve Almanya'daki Türk toplumu bütün kesimleri ile toplumsal hayatın farklı alanlarında görünür hale gelmeye başlamıştır. Siyasi kültürel dini tercihleri nedeniyle sürekli aşağılanan, ötekileştirilen negatif tartışmaların gündemi haline getirilen Türkler, gelecek için daha ne kadar temsilcisiz yaşayacaklar. Almanya'daki siyasi partilerin Türklere karşı tutumları ve onların sorunla...
Yurt dışında yaşayan 6,5 milyonu aşkın vatandaşımızın yaklaşık 5,5 milyonu Batı Avrupa ülkelerinde yerleşik olarak yaşamaktadır. Yine Türkiye’ye kesin dönüş yapmış olan 3 milyon kadar insanımızla birlikte düşünüldüğünde yaklaşık 9,5 milyonluk bir kitleyi ilgilendiren, geniş kapsamlı bir yurt dışı olgusunun varlığı ortaya çıkmaktadır. İnsanlarımızın çok çeşitli sorunları bulunmaktadır, bunlar...
Federal Almanya ikinci dünya savaşından sonraki en kritik seçime gidiyor. 3’lü koalisyonun dağılması ile seçimler 23.02.2025 tarihinde yapılacak. Bu seçim Almanya’nın ekonomik, sosyal ve siyasal istikrarsızlıklarına çözüm bulabilir mi yoksa dahada derinleştirir mi? bilinmiyor fakat, tarihi bir seçim olacağı kesin. Bu seçimin tarihi olmasının yanında, dış müdahalelerinde olması, bu seçimi...