Ramazan Özdemir
Avrupa’daki Türklerin altmış yıllık göç tarihi hakkında çok araştırmalar yapıldı ve yapılıyor fakat Türklerin bu göçü ile ilgili toplumda karşılık bulan ciddi bir çalışma yapılamadı.
Toplumun dışladığı bu insanlar en alttan başlayarak, bir yerlere gelmeye başladılar.
Kilim Gazetesi yazarlarından Ramazan Özdemir kaleme aldığı yazısında; “Ekonomik olarak iş insanları çıkardılar, akademisyenlerimiz var, bürokratlarımız devlette görev yapıyorlar, siyasetçilerimiz partilerde üst konumdalar, öyle ki, Alman istihbarat teşkilatının en üst kademesinde bulunuyorlar.
İşsizliğin kol gezdiği dönemlerde, Almanların en pis işlerini yapan bu insanlar hak ettikleri muameleyi bir türlü göremiyorlar. Almanca bilmeyen bu insanların çocukları artık Almanlara Almanca öğretiyorlar.
Günlük yaşamda ırkçılığa, ayrımcılığa, horlanmaya hâlâ maruz kalıyorlar, bütün bunlara nasıl katlanıyorlar kabullenmek anlaşılır gibi değil.
Almanya’da göçmen Türkler dilsiz, sahipsiz, hak arama konusunda yalnızlıkları oynuyorlar. Bu insanların haklarını arayacak herhangi bir kurumsal bir teşkilat yok. Gittikleri Alman yetkililer ise göstermelik davranış içerisindeler.
Göçmen Türkler, Ukrayna’dan gelenler kadar değer bulamadılar. Öyle ki, Suriyelilerin bile, daha iyi yaşam koşullarına sahip olduklarını biliyoruz.
Alman devleti ne yazık ki bu insanların kültür değerlerini ve kimliğini kabul etmek istemiyor. Gittikçe artan ırkçı saldırlar karşısında bu insanları savunacak herhangi bir kurum yok ve bu insanlar savunmasız, çaresiz.
Hayatlarını bu ülkenin kalkınması için harcadılar ve dürüstçe çalıştılar.
Almanya’nın yasalarına saygı duyarak yaşadılar ve vergilerini ödediler. Fakat göçmen Türkler ne haklarını arayabildiler, nede seslerini duyurabildiler. Ne kapitalistler ne marksistler, ne kiliseler ve sendikalar vahşi kapitalizmin pençesine düşen bu insanlara sahip çıkmayarak ezilen bu göçmen işçilere sahip çıkmayarak yalnız bıraktılar.
Batı medeniyeti veya batı uygarlığı, İslâm medeniyetine çok aşırı refleks gösterdiği gibi, İslâm medeniyetinden gelen bu insanlara da çok aşırı ve sert davrandı. Batı medeniyetinin liberalizm, eşitlik, özgürlük, hukukun üstünlüğü, demokrasi gibi kavramları bu insanlara çok görüldü.
450 milyon nüfusa sahip Avrupa Birliği içerisinde bu haklar göçmen Türklere verilmedi ve bu insanlar görmezlikten gelindi. Aynı şekilde içinden geldikleri ülkelerde bu insanları yeterli derecede sahiplenemediler.
AB ülkelerinde bir tehdit gibi algınlandılar, müslüman iş adamları fişlenerek tehdit edildi. Yine sivil toplum kuruluşları, cami cemaati mensupları ve dernekler baskı altına alınarak devre dışı bırakıldılar. Sürekli korku pompalanarak Müslüman nüfusun hızlı artığı işlendi ve yüzyılın sonunda Avrupa’nın Müslüman olacağı ifade edilerek halkın korkusu tetiklendi.
Günümüzde bu insanların kendileri ve kurumları baskı altındalar.
En alttakiler yalnızlıkları yaşıyorlar…
Almanya’da yaşayan Türk işçilerinin dramı geniş kamuoyuna duyurulamadı. En tehlikeli ve pis işleri yapan Türk işçileri ‘İş Pazarı’ndan’, ‘Köle Pazarı’na’ dönen vahşi katalizimin kurbanı oldular.
Birinci ve ikinci nesil çok büyük sağlık sorunları yaşıyorlar.
İnsan yerine bile konulmayan bu insanlar bugünlere kadar geldiler. Kâr ve zenginlik uğruna bu göçmenler cehennemi yaşadılar. Bütün bu olumsuzluklara rağmen artık göçmen işçiler farklı bir yaşama doğru yöneldiler ve bu insanlara yol gösterecek kurumlar gerekli. Yarınlarda bu insanların çektikleri sıkıntıları gelecek nesillerin çekmesini istemiyorsak, yeni bir yol veya yeni bir kurumlaşma elzemdir.
En alttan, en üste çıkmanın yollarını bulmalıyız.
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Federal hükümet Alman vatandaşlık yasasına göreve geldiği ilk günden beri değiştirmek istiyordu ve bunun için vatandaşlık yasasını kamuoyuna açıklayarak tartışılmasını istedi. Birçok görüş dile getirildi gerek siyasi partiler gerekse sivil toplum kuruluşları bu konuda görüşlerini beyan ettiler. Hükümet Almanya’nın modern bir vatandaşlık yasasına ihtiyacı olduğunu, bunun la birlikte nitelikli...
Geçenlerde TRT Türk Aile programına katılarak Avrupa’da Türk Ailelerinin sorunları konuştuk, programda öne çıkan en önemli başlık aile içerisinde iletişimsizlik öne çıktı. Türk aileleri çocukları ile iletişim kurarken onlarla bir arkadaş veya bir dost gibi konuşamadığı ve böyle olunca farklı anlayışlar ortaya çıkıyor. Anlayış farklılığı olunca tabi sorunlarla ve sıkıntılarla baş edilemiyor. ...
Hristiyan Uygarlığı Batı medeniyetinin ufku, mekânı ve vizyonu hızla daralmaktadır aynı zamanda fikir, düşünce ve din özgürlüğü de buna paralel olarak rahatça yerine getirememektedir. Batı uygarlığının dünyamızda bugün insani duyguları daha önce görülmemiş bir şekilde sınıfta kalmıştır, artık evrensel haklar ve fikir hürriyeti kısıtlanmıştır öyle ki insanlık, ekonomik, sınıf savaşı, milliyet...
İki Almanya’nın birleşmesi ile doğu eyaletlerinde kurulan PDS partisi daha sonra Sol parti (die Linke) olarak yoluna devam ederek bugünlere geldi. Sol parti son günlerde kendi içerisinde sorunlar yaşamaya başladı, ilk olarak partinin kurucusu olan Oskar Lafontaine ile sorunlar yaşayan sol parti Oskar Lafontaine’nin partiden ayrılması ile de huzura kavuşamadı. Federal, eyalet ve yerel seçimle...
Dünya Filistin’deki soykırıma sesiz kalıyor ve seyrediyor, ne söylense fayda etmiyor. Soykırıma maruz kalmış bir kavim, kendisi soykırım yapıyor, masum insanları çocuk, bebek demeden katlediyor. Bu nasıl zulüm, bu nasıl bir intikam? Dünya anlamıyor, çünkü anlaması da mümkün değil. Tarih bilmeyen, geçmişi hatırlamayan bir ümmet, batıdan medet bekliyor. Batının ağzına bakarak, orad...
Artık İslam'ın Almanya'da başka bir evi daha var. (Der Islam bekam nun eine weitere Heimat in Deutschland.) Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier (VİKZ) İslam Kültür Merkezleri Derneği’nin 50. kuruluş yıldönümünde böyle konuşuyordu. Cumhurbaşkanın böyle bir ziyareti bizim için çok önemli ve anlamlı. Bilhassa AfD partisinin kamuoyu yoklamalarında ve araştırmalarında çok yüksek oranda...
İstanbul Fatih Belediyesi’nin ev sahipliğinde ve merkezi Almanya'nın Berlin şehrinde olan, Avrupalı Türklerin en geniş tabanlı inisiyatif grubuna sahip, European Tulips Club (ETC) e.V. Türk Düşünce Kuruluşu ve Erasmus destekleri ile İstanbul’da uluslararası göç çalıştayı yapıldı. Çalıştaya Avrupa’dan 20 kişilik uzmanlardan oluşan bir ekip ve Türkiye üniversitelerden 20 kişilik bir ekip katıldı....
Avrupa ve Almanya’nın göç politikasına bakıldığında temel evrensel insan haklarından oldukça uzak görünmektedir. İnsanların sahip oldukları din, kültür değerleri göç politikasının içinde yer almamaktadır. Avrupa ülkeleri 15.yüzyıldan beri ilk önce sömürgecilik yaparak, işgal ettikleri ülkelerdeki insanları köleleştirdiler. Daha sonra ise insan fıtratından uzak muameleye ...
Almanya’da üçlü koalisyon hükümeti kurulduğundan beri ekonomik ve siyasi alanda gözle görülür bir başarı kamuoyuna yansımadı. Hükümet içerisindeki uyumsuzluk her alanda kendini gösteriyor fakat başka bir alternatif de olmadığı için şimdilik yalpalayarak yürüyor bu hükümet. Federal Şansölye’nin kamuoyundaki karşılığı ise hiç de iyi değil ve imajı bir türlü kabul görmüyor. Olaf Scholz...
Avrupa’daki teşkilatlar içerisinde kendini yenileyen birlik ve beraberliğini koruyan, İGMG teşkilatı hizmette de öncü bir kuruluş. İGMG teşkilatının altında birçok dernek bulunuyor ve bunlar insanlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda hizmetler sunmaktadır. Geçmişte adı Avrupa Millî Görüş Teşkilatları olan bu kuruluş, zamanın şartlarına göre kendini yenileyen ve zamanının ruhunu iyi...
50 ülke, bir buçuk milyar nüfus ve İslam ülkelerini temsil ettiğini söyleyen sayısız kuruluşlar. Trilyonlarca ve Milyarlarca paraya hükmeden devletler ve şirketler… Kurumlar, kuruluşlar, organizasyonlar, vakıflar, dernekler, cemaatler, tarikatlar, üniversiteler, fakülteler, ilahiyatçılar, zengin insanlar, fakir insanlar ve sayısını bilemediğimiz Müslümanlarla ilgili çalışmalar yapan bi...
İnsan cildine boya maddesiyle yapılan kalıcı şekil veya resim diye adlandırılan dövme günümüzde insanların en çok vücutlarına yaptırılan dövme hakkında yazı yazmak kolay olmasa gerek. Kaynaklar milattan önce insanların dövme yaptırdıklarını ortaya koyuyor. Daha çok ilkel toplumlarda bu adet çok yaygın olduğunu bilinmektedir çünkü açılan mumyalarda bu resimlere rastlanmaktadır. ...
Son aylarda yapılan bütün kamuya araştırmalarında ırkçı parti AfD yükselişte, öyle ki geçen hafta yapılan son kamuoyu araştırmasında bu parti ikinci sıraya yükselmiş durumda. Politik ve siyasi kurumlar AfD partisini nereye yerleştireceklerini ve nasıl tavır alacaklarını bilemiyorlar. Politik analiz yapanlar köşeye sıkışmış gözüküyorlar? Irkçı parti halk arasında çok büyük bir ...
Alman Ekonomisinin gidişatı herkesi endişelendiriyor, Alman halkının en büyük korkusu ise enflasyon. Son yapılan kamuoyu araştırması Almanların korkusunun birinci derecede enflasyon daha sonra yoksulluk ve sosyal eşitsizlik olarak ortaya çıktı. Ipsos adlı araştırma şirketi yaptığı kamuoyu araştırmasında halkın yüzde 42'sinin enflasyondan kaynaklanan fiyat artışlarının şu anda en ...
Öncelikle şunun altını bir çizelim, 83 milyon nüfusa sahip Almanya’nın içerdeki göçmen kökenli nüfusu 20 milyonun üzerinde. Genel nüfusa baktığımızda Almanya’nın yaş ortalaması oldukça yüksek. 1 yaşın altındakiler 0,74 1 ,5 arası 4,08 6,13 arası 6,32 14,17 arası 3,11 18,24 arası 2,44 21,24 arası 3,69 25,39 arası 16,11 40,59 arası 23 60,64 arası 6,2 65 yaş üst...