Hafta sonu Almanya’nın Münih kentinde Güvenlik Konferansı düzenlendi, geleneksel hale gelen Münih Güvenlik Konferansının ana gündemi, Ukrayna savaşının durumu ile ilgiliydi.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın Rusya ile Ukrayna savaşını Avrupalılar olmadan doğrudan müzakerelere başlama kararı, Avrupa devletleri arasında şaşkınlıkla karşılandı.
Zavallı Avrupalılar Ukrayna savaşına her türlü desteği verdiler fakat barış veya savaşı bitirme görüşmelerine katılmalarına izin verilmediğini anlamakta zorlanıyorlar.
Gerçek ise aslında Avrupa devletlerinin artık söyleyecek hiçbir şeyleri olmadığını hâlâ fark edemiyorlar olmaları?
AB ve ABD’nin Sovyetler birliği eski devlet başkanı Gorbaçov'a NATO'yu doğuya doğru genişletmeme sözü vermiş olduğunu çabuk unutarak eski doğu bloku devletlerini NATO ve AB’ye almaları zaten sorunluydu.
ABD’nin silah endüstrisi olaylara farklı baktı ve NATO'nun doğuya doğru genişlemesine destek verdi.
ABD’nin önde gelen stratejik uzmanları George Friedman, Zbigniew Brzeziński ve Henry Kissinger gibi politik düşünce üreten insanlarının, ABD'nin niyetinin Ukrayna'yı kendi etki alanına almak istediğini söylüyorlardı velhasıl biliniyordu.
ABD'li bazı politikacılar, ABD birliklerini ve füzelerini Ukrayna'ya yerleştirmeye yönelik herhangi bir girişimin savaşa yol açacağına defalarca işaret ettiler, ancak ABD, Rusya'yı Çin'in tarafına itmeme yönündeki jeostratejik çıkarlarını göz ardı ederek Ukrayna'yı silahlandırdı.
Ve ABD ve AB Ukrayna savaşını tetikleyen 2014 Maidan darbesini finanse ettiler.
Avrupa ülkeleri ABD’nin Ukrayna politikasını bir türlü anlayamadılar, ABD Ukrayna politikası menfaat ilişkisi üzerine inşa etmişti.
ABD gizli servisi önce Nordstream 1 ve Nordstream 2'den oluşan en önemli enerji boru hattını havaya uçurdu.
Avrupalılar, özellikle de Almanlar bugüne kadar en önemli enerji boru hattının havaya uçurulmasını, ABD'nin onları “haraca bağlama olarak göremediler halbuki Rus gazının yerini, çok pahalı olan ABD’den kırılmış gaz satın aldılar.
Diğer taraftan ABD silah endüstrisi Avrupa'dan gelen siparişlerden milyarlarca dolar kazandı.
Ve Alman teknolojisinin Rus hammaddeleriyle birleşmesini önleme hedefine uzun yıllardan sonra ulaşılmış olundu.
ABD’de tekrar seçilen Trump, çılgın Biden'ın aksine, ABD'nin Ukrayna savaşını ve İsrail'in Filistinlilere karşı savaşını finanse etmeye devam edemeyeceğini ve aynı zamanda ana rakibi Çin'i zayıflatmaya odaklanamayacağını anlayarak savaşa müdahale ederek sonlandırmak istiyor.
ABD'nin jeopolitik çıkarları doğrultusunda, “Önce Amerika”, ana rakibi Çin'e yoğunlaşabilmek için Ukrayna'daki savaşın sona ermesini ve Rusya ile ilişkilerin kademeli olarak normalleşmesini talep ediyor.
Avrupalılara ise sadece fatura çıkararak hesap ödemesini ve Ukrayna'nın yeniden inşasını finanse etmesine izin veriyor.
Avrupa’lıların artık hiçbir söz hakkı yok.
Avrupa ve ABD’de arasında Demokrasinin tanımı ve Ukrayna savaşı konusunda derin ayrılıklar bulunmaktadır.
Amerikan başkan yardımcısı Vance Münih Güvenlik Konferansındaki konuşmasında Avrupa’nın demokrasi anlayışını sorgulayarak aşırı sağ partilere engel olunmamasını istedi.
AB ülke liderleri Fransa devlet başkanı Emmanuel Macron’un çağrısı ile olağanüstü toplantılar fakat iyi bir sonuç ortaya çıkmadı.
Ne Ukrayna politikası ne Rusya politikası ne de Avrupa’nın güvenliği hususunda bir anlaşmaya varabildiler.
Avrupa ülkeleri yıllardır güvenliklerini ABD’ye emanet etmişlerdi bu güvenlik ABD için çok pahalı gelmeye başladı, aynı şekilde AB yeni bir güvenlik konsepti hazırlamak zorunda ve bu çok daha pahalı.
Avrupa ülkeleri çok büyük bir kırılmamın eşeğindeler, ABD ile artık beraber yol yürümeleri çok zor, AB dünya siyasetine müdahale edebilecek bir konumda değil.
Ne bir ortak Anayasaları ne de ortak bir Silahlı Kuvvetleri yok.
ABD tarafından bu kadar aşağılayıcı ve aciz durumda bırakılmaları içler acısı.
Başsız ve Lidersiz Avrupa geleceği pek parlak değil.
Bir tarafından ekonomik darboğaz, diğer taraftan Irkçılık belası sarmalanından bir türlü kurtulamıyor.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Westfalya'da 14.09.2025 tarihinde, yani bu pazar günü yerel seçimler yapılacak, Kuzey Ren-Westfalya eyaletindeki belediye, şehir ve ilçelerinde halk temsilcileri yeniden seçilecek. 14 Eylül'de 23 büyük şehir ve 31 kırsal bölge de dahil olmak üzere 396 belediyede seçimle birlikte, en önemli siyasi makamlara atamalar hakkında kararlar alınacak. Yakl...
Angele Merkel liderliğindeki federal hükümet 10 sene önce mülteciler ve sığınmacılar ile ilgili söylediği (“Wir schaffen das”) yani biz başarırız sözü söyleyeli 10 sene olmuş. Bu sözü söyleyeli on sene olmuş fakat bugün Almanya neyi konuşuyor, mülteciler için daha fazla "düzen ve kontrolü" savunuyor. Dahası daha fazla insanları sınır dışı edelim diyorlar ve yeni düzenlemeler getiriyorlar. ...
Federal Almanya’da ırkçılık her geçen gün mevzi kazanmaya devam ediyor, öyleki devletin her kademesinde, kamuda, poliste, federal orduda yani devletin güvenlik birimlerinin her kademesinde. Öyle ki, ırkçı parti AfD’nin oy oranı kamuoyu araştırmalarında yüzde %30’a dayanmış durumda. Son yıllarda federal orduda (Bundeswehr) aşırı sağcı olayların sayısı artmış durumda: 2024 yılında aşırı sağ...
Türk vatandaşları 1960’lı yıllarında ekonomik sebeplerden dolayı Avrupa’ya işçi göçü vererek, ekonomik sıkıntılardan kurtulmak istemiştir. Sene 2025 ve Türkiye’de ekonomik sıkıntılar devam ediyor, tabi bunun çok sebepleri ve gerekçeleri vardır fakat bu her ülke için geçerlidir. Türk ekonomisi son yirmi yılda katettiği yolu, seksen yılda yapamamıştır acaba neden? Ülkemiz Avrupa’nın başardı...
Rusya uluslararası hukuku ihlal ettiğinde, Ukrayna için daha fazla silah diyorlar. İsrail ihlal ettiğinde, yine İsraile silah tedarik etmeye devam ediyorlar çünkü "kirli işleri onlar için Avrupa yapıyor". ABD bütün bu kuralları ihlal ettiğinde ise, buna güç diyorlar. Avrupa ve ABD’nin yalanlarına artık kimse inanmıyor. Çifte standartlar dayanılmaz hale gelmiş durumda. Kıta Avrupa’sının ve...
Orta Doğu’da, İsrail istediği herhangi bir ülkeyi kafasına göre bombalıyor ve tehdit ediyor. Uluslararası hukukun hiçbir önleme ve caydırıcı gücü kalmamış ve İsrail tarafından yok edilmiş durumda. Birleşmiş milletler veya dünyanın gelişmiş medeni ülkeleri, insan hakları ihlalleri ile ilgili bütün değerleri görmezlikten gelerek İsrail’in işlediği bütün suçlara göz yumuyor. Birleşmiş Mille...
Almanya’daki Türk toplumu siyasi olarak iki tercih ile karşı karşıya, ya Alman siyasi partilerinde siyaset yapacaklar veyahut ta, kendi imkanlarıyla siyaset sahnesinde yer alacaklar. Alman partilerinde politika yapmak için belirli zorluklar ve kriterler var ve Almanların bu kriterleri ile çok sıkı bir disipline tabi tutuluyorsunuz. Parti kararları bazen sizin dini, kültür ve kimliklerinizle...
Gurbetçi, kendi ülkesi dışında bir ülkede ikamet eden kişidir ve gurbete çıkan ve oralarda çalışan, geçimini aile ocağından uzakta, gurbette kazanan kimseye denir. Gurbetin bir sınırı ve zamanı vardır, bir kimse veya bir topluluk 60 sene başka bir ülkede yaşıyor ve orada yerleşik hale gelmişse artık o topluluk gurbetçi statüsünden çıkmıştır. Avrupa’da yaşayan Türkler gurbetçi değil ve kendil...
Devşirmeler Osmanlı'da fethedilen bölgelerdeki Hristiyan ailelerin çocuklarının 1/5 ini alarak onları yeteneklerine göre yetiştirilenlere verilen isim. Dönmeler ise Müslüman olmuş gibi görünmelerine rağmen, gizlice Yahudi inançlarını ve Kabalisttik öğretileri sürdürenlere denir. Türkiye’de son zamanlarda İslami değerlere ve Müslümanlara hakaret edenlerin medyada çok yer alması nasıl izah ed...
Uzun zamandır hiçbir üst düzey Alman politikacı, İsrail'in yaptığı "kirli iş" hakkındaki açıklamasıyla Merz kadar tartışma yaratmadı. Alman dış politikasının stratejik yönünde temel bir şey mi değişiyor. Sivil insanların öldürüldüğü göz önüne alındığında, demokrasi ve insan hakları konusunda batının samimi olmadığı ortaya çıkıyor. Uluslararası hukuk bir kenara atılıyor, birleşmiş milletl...
Kurban Bayramı’nı ata yurdu Mogolistan’da geçirdim, daha önce sekiz sene önce Rusya üzerinden Moğolistan’a gitmiştim. Kazak Türklerinin yoğun yaşadığı Bayan Ülgii şehrinde kalmış daha ileri gitmemiştim. Rusya’dan Moğolistan’a giderken özerk bölge olan Altay’dan geçerken, Altay Türklerine misafir olmuştum. Çok çileli, yorgun ve yorucu bir yolculuğum olmuştu. Bu sefer başkent Ulaan ...
Türkiye’de toplanan sosyalist enternasyonal toplantısı, ülkücüler arasında yeni bir tartışmayı ateşledi. Sosyalist Enternasyonal, çoğunlukla sosyal demokrat siyasi partilerden ve emek örgütlerinden oluşan, demokratik sosyalizmi kurmayı amaçlayan siyasi partilerin uluslararası siyasi örgütüdür. Sosyal demokrasi, sosyalizm içinde siyasi ve ekonomik demokrasiyi ve sosyalizme ulaşmaya yönelik ka...
Yurt dışında yaşayan Türklerin sayısı 7,5 milyon, bunun yaklaşık 6,5 milyonu Avrupa’da yaşıyor. Almanya’da ise Türk kökenli vatandaşlarının sayısı 3 milyon civarında. Avrupa’da yaşayan insanlarımızın çok çeşitli sorunları bulunmaktadır, bu sorunların çözümü için gerek Almanya tarafından ve gerekse Türkiye tarafından çözülmeyi bekliyor. Yine Avrupa’da Türkler tarafından kurulmuş sivil to...
Tarihçiler tarafından Hz. Ömer tarihteki en güçlü ve en etkili Müslüman liderlerden biri olarak görülür. Türklerin İslam ile tanışmasından sonra Hz. Ömer gibi adalet timsali olma yolunda lider arayışları hep ola gelmiştir. Türklerin tarihine baktığımızda dünyayı etkileyen en etkili liderleri İslam ile şereflen insanlar arasından çıkmıştır. Sultan Baybars, Sultan Alparslan, Timur, Osman B...
Peki bir Almanın hayali nasıl olacak? Alman devletinin ideolojisi vatandaşlarının tam bir itaat ile kendine bağlı olması ve talep edildiğinde buna uyması olarak görülmektedir. Devletler ve İktidardakiler toplumu kendi düşünce ve görüşlerine göre şekillendirmek isterler ve başka hiçbir düşünceye kolay, kolay izin vermezler. Alman toplumunun ideolojik olarak iyi yıkandığını düşünüyorum, öz...