Dünyada 2 milyara yakın Müslüman yaşadığı söyleniyor, Müslümanların ağırlıklı olarak yaşadığı kıtalar Asya ve Afrika.
Kıta Avrupası’nda yaşayan Müslümanların sayısı oldukça az fakat buradaki Müslümanlar diğer dinlerle irtibatları, iletişimleri, sosyal yaşamları, kültürleri ile çok işli, dışlılar ve birbirine çok yakınlar.
60 senedir Avrupa’da yaşayan Müslümanların bu yakınlaşmadan ne kadar etkilendiklerini veya ne kadar etkilediklerini analiz edebiliyor muyuz?
Müslüman denince Avrupalının aklına nasıl bir Müslüman kimliği ve profili çıkıyor.
Özellikle son yıllarda bazı Müslüman gruplar şiddet tuzağına düşüp (ya da düşürülüp) doğrudan insan varlığını hedef alan eylemlere giriştiler.
Sokaklarda Müslümanlara bakılıp da korku yaşanılıyorsa, neyi nasıl yapmalıyız?
Komşularımız bizden emin değil ve onlara güven veremiyorsak kendimizi sorgulamamız gerekiyor diye düşünüyorum.
Avrupalının aldığı eğitim, yaşadığı kültür ve çevresi ile zaten İslam’a iyi bakılmıyordu, doğduğundan beri İslam’ın ve Müslüman dünyanın imajını karalamak isteyenlere Müslümanlar kendi elleriyle imkân ve fırsat veriyorlar.
Filistin’de öldürülen Müslümanların intikamını almak için sokaklarda masum insanlara saldırmak ne demek.
İslam hoşgörüsünü anlamayan radikal insanlar, burada yaşayan Müslümanların hayatını daha da zorlaştırıyorlar.
Türkler çok köklü bir kültürden, çok etnik yapılı bir toplumdan geliyorlar asırlar boyu farklı inançlarla ve kültürle beraber yaşamışlar.
Yaşarken kendi kurumlarını oluşturmuşlar. Örneğin: Gaziyan-i Rûm, Abdalân-ı Rûm, Baciyan-i Rûm, Ahiyân-ı Rûm, Diyâr-ı Rûm adı altında müesseseler kurmuşlar.
Avrupa’daki Türklerin kurumlarına baktığımızda inancımızdan çok uzak işlerle uğraşıyoruz ve atalarımızı örnek almıyoruz.
İslami kuruluşlar hakkında yazı yazmak gerçekten çok zor, hayatın gerçeğinden çok uzaklar, sanki başka gezegende yaşıyorlar.
Yapılan saldırılar ile ilgili Alman kamuoyunu aydınlatma ve yetkililerle iletişim yok.
Rahmet dinini her gün terör ile anılmasına seyirci kalıyorlar.
Adını İslam koydukları teşkilatlar İslam’ı ve Müslümanları savunmaktan acizler.
İslam’ın evrenselliğini görmek için Müslüman olan ülkelere bakmak yeterli.
Asya ülkelerine baktığımızda Müslüman nüfusun büyük ekseriyeti Endonezya, Malezya gibi ülkeler oluşturuyor.
Bu insanlar nasıl Müslüman olduğunu bilmemiz gerekir, onların Müslüman oluşlarındaki sırrı bulur ve hayatımıza tatbik edersek aynı şeyi Avrupa’da tekrar yapabiliriz.
Mesela dünyanın en fazla Müslüman nüfusu Endonezya’da İslamlaşma bir savaş vesilesiyle olmamış, oraya hiçbir Müslüman ordusu gitmemiş.
Gidenler kim biliyor musunuz?
Allah deyince kalbi titreyen dervişler ve tüccarlar.
İşte bu sebeple bugün harp etmeden de yapabileceğimiz işler var.
Yeter ki biz ruhu İslam’ı, ruhu Kur’an-ı ve ruhu Muhammet’i Müslümanların kalbinde işleyelim ve yaşayalım.
Osmanlı’ya derviş devlet diyorlarmış, bugün Avrupa’da yaşayan Müslümanların İslam hayatı ne kadar derviş misali ve ne kadar İslam’ı yaşıyoruz.
Müslümanlar konuşuyor, konuşuyor fakat konuştuklarını hayatta tatbik etmiyor, bize artık konuşan değil hayatıyla örnek olan insanlar gerekiyor.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Almanya’nın Hamburg şehrinden, Türkiye’ye tatile giden Böcek Ailesi İstanbul’da zehirlenerek öldü ve yok oldu. Böcek Ailesinin ölümü, Avrupa’da yaşayan Türk’leri derinden etkiledi. Kim bu zehirlenme olayının sorumlusu? Hotel mi, sokak satıcılarımı, lokantamı, görevini yapmayan doktorlar mı, denetim yapmayan kamu görevlileri mi, kim, kim? Pek çok soru yanıt bekliyor. Ben cevabının b...
Bizi biz yapan etkenlerin başında içinden çıktığımız milletin, dini, dili, kültürü, örfü, gelenek ve görenekleridir ve annemizin, babamızın ve ailelerimizin bize verdiği eğitimdir. Hiçbir millet ve hiçbir topluluk varlıklarını, kimliklerini yukarıda saydığım değerlerden uzak yaşayamaz, şayet eğer o değerlerden uzak yaşarsa, o kimse veya topluluk artık kendi kimliği ile anılmaz, farklı bir kültü...
Federal Almanya’nın bugününü anlatmak için dününü iyi bilmek gerekiyor. Bilhassa bugünkü Almanya’yı anlatmak gerçekten çok zor, bir ülke bu kadar sürede nasıl değişir. Dünün Almanya’sında, Politika, Eğitim, Sağlık, Bürokrasi hizmetleri eşit şekilde dağıtılıyordu, insanlar bu hizmetlerden çok memnundu. Bürokrasi, Kurallar ve Kaideleriyle dünyada örnek bir ülkeydi, Almanya ekonomik mucize...
Hiç kimse cinsiyet, köken, dil, inanç, ten rengi, cinsel yönelim veya fiziksel bir engeli nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılmamalıdır. Almanya Temel Yasasının 3. Maddesi, 3.fıkrası. Özel okul açma hakkı güvence altındadır. Kamu okullarının yerine geçmek üzere özel okullar, devletin izniyle kurulurlar ve eyalet yasalarına tabiidirler. Eğitim hedefleri, donatım ve öğretim kadrosunun bilimsel ...
Almanya’daki Türk toplumunun geleceği ile ilgili geçen hafta yazdığımın yazının devamı olarak, bu hafta Türk toplumu hangi kimlikle varlığını sürdürebilir olacaktır. Türk toplumunun örgütlenmesi dini kurumlar, kültürel dernekler, spor kulüpleri, ticari şirketler ve siyasi/sosyal örgütlenmeler olarak öne çıkar. Bunların içerisinde en aktif ve halkla iç içe olan ise dini kurumlardır, yani Tü...
Altmış küsür senedir batı Avrupa’da yaşayan Türk toplumunun geleceği ile ilgili gerek Türk devletinde gerekse Türk STK’larda herhangi bir öngörü veya stratejik bir çalışma bulunmamaktadır. Türk toplumunun gelecek 50 yıl veya 100 yıl sonra nerede olacağı veya hangi kimlikle varlığını sürdüreceği belirsiz. Varlığını ve kimliğini başka medeniyetin temsilcilerine emanet etmek, yani kendi kader...
Gazze Şeridi'ndeki savaş belki de sona erdi. Ancak bundan sonra ne olacağı, bu savaşta kimin kazanan, kimin kaybeden olduğu sorusunun cevabı belirsiz görünüyor. Çünkü İsrail hiçbir zaman barış yolunda samimi olmadı. Farklı cevaplar arasında şunlar yer alıyor: Benjamin Netanyahu, Donald Trump'ın onu savaşı bitirmeye zorlaması nedeniyle savaşı kaybettiğini söylüyorlar, kanaatimce bu doğru d...
Almanya’da Türklerin ve Müslümanların kurduğu yüzlerce dernek, vakıf ve cemaat var. Bu teşkilatların çoğunluğu, kendi çevrelerine hitap ediyorlar ve faaliyetlerini kendi mahallelerinde yapıyorlar. Birlikte hareket edebilmek ve aynı hedefe yürüyebilmek için gerekli olan birliktelikten çok uzaklar, yani güç birliği içerisinde değiller. Tabii böyle olunca hem ekonomik, hemide siyasi olarak g...
Müslüman bir insanın herhangi bir zümreye veya guruba bağlanması, katılması hususunda hürdür yani kendi iradesidir. Kimse bu tercihe karışamaz ve karışmamalıdır. Ancak bağlandığı gurubun veya cemaatin sınırlarını çizdiği dairenin kendisi için kutsal olduğunu inanıp, diğer gurupları iman dairesi dışında görürse bu çok tehlikelidir. Özellikle son zamanlarda gençler arasında, diğer, Müslüman...
Hafta sonu yapılan, Kuzey Ren Westfalya Eyalet yerel seçimleri beklenildiği gibi sonuçlandı. Yerel seçimlerde muhafazakâr CDU en güçlü parti olmaya devam ediyor. Fakat aşırı sağcı olan AfD partisi, 2020'deki seçim sonuçlarının daha fazla oy alarak oylarını üç katına çıkardı. Yani ırkçı popülist AfD partisi artık Batı'da da çok güçlendi. Yeşiller partisi ise önemli ölçüde zayıfladı. ...
Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Westfalya'da 14.09.2025 tarihinde, yani bu pazar günü yerel seçimler yapılacak, Kuzey Ren-Westfalya eyaletindeki belediye, şehir ve ilçelerinde halk temsilcileri yeniden seçilecek. 14 Eylül'de 23 büyük şehir ve 31 kırsal bölge de dahil olmak üzere 396 belediyede seçimle birlikte, en önemli siyasi makamlara atamalar hakkında kararlar alınacak. Yakl...
Angele Merkel liderliğindeki federal hükümet 10 sene önce mülteciler ve sığınmacılar ile ilgili söylediği (“Wir schaffen das”) yani biz başarırız sözü söyleyeli 10 sene olmuş. Bu sözü söyleyeli on sene olmuş fakat bugün Almanya neyi konuşuyor, mülteciler için daha fazla "düzen ve kontrolü" savunuyor. Dahası daha fazla insanları sınır dışı edelim diyorlar ve yeni düzenlemeler getiriyorlar. ...
Federal Almanya’da ırkçılık her geçen gün mevzi kazanmaya devam ediyor, öyleki devletin her kademesinde, kamuda, poliste, federal orduda yani devletin güvenlik birimlerinin her kademesinde. Öyle ki, ırkçı parti AfD’nin oy oranı kamuoyu araştırmalarında yüzde %30’a dayanmış durumda. Son yıllarda federal orduda (Bundeswehr) aşırı sağcı olayların sayısı artmış durumda: 2024 yılında aşırı sağ...
Türk vatandaşları 1960’lı yıllarında ekonomik sebeplerden dolayı Avrupa’ya işçi göçü vererek, ekonomik sıkıntılardan kurtulmak istemiştir. Sene 2025 ve Türkiye’de ekonomik sıkıntılar devam ediyor, tabi bunun çok sebepleri ve gerekçeleri vardır fakat bu her ülke için geçerlidir. Türk ekonomisi son yirmi yılda katettiği yolu, seksen yılda yapamamıştır acaba neden? Ülkemiz Avrupa’nın başardı...
Rusya uluslararası hukuku ihlal ettiğinde, Ukrayna için daha fazla silah diyorlar. İsrail ihlal ettiğinde, yine İsraile silah tedarik etmeye devam ediyorlar çünkü "kirli işleri onlar için Avrupa yapıyor". ABD bütün bu kuralları ihlal ettiğinde ise, buna güç diyorlar. Avrupa ve ABD’nin yalanlarına artık kimse inanmıyor. Çifte standartlar dayanılmaz hale gelmiş durumda. Kıta Avrupa’sının ve...