Ramazan Özdemir
Meşhur Bertelsmann Vakfı bir çok konuda araştırmalar yapmakta ve bu araştırmalarla bir çok konuyu aydınlatmakta. Son yaptığı araştırmada orta gelir gurubunun yoksulluk riskinin çok arttığı belirtiliyor.
Vakıf, 1995-2018 yılları arasını kapsayan araştırmasına göre Alman nüfusunda orta tabakanın payı 6 puan düşerek yüzde 64'e gerilediğini dikkat çekti.
"Orta tabaka çatırdıyor mu?" başlığı ile sonuçları kamuoyuyla paylaşılan araştırma, 1995-2018 yıllarını kapsıyor ve korona krizinin etkileri de incelenmiş.
Araştırma orta tabakayı gelir temelinde tanımlıyor.
Buna göre yalnız yaşayan ve 2018 itibarı ile 1500 ile 4 bin euro aylık net geliri olan, ya da iki çocuğu olan ve 3 bin ila 8 bin euro geliri olan çiftler orta tabakaya dahil sayılıyor.
Yine Hans Böckler Vakfı'na bağlı Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü'nün (WSI) yaptığı kapsamlı araştırmaya göre, Almanya'da yoksullaşma 2010'larda başladı.
Almanya'da bağışlarla finanse edilen ve ihtiyaç sahiplerine bedava yemek dağıtan kuruluşlara başvuranların sayısı 2 milyonu geçmiş durumda.
Federal İstatistik Dairesi verilerine göre milyonlarca insan evini yeterli bir şekilde ısıtamıyor. 2021 yılında yoksulluk tehdidi altındaki kişi sayısı 13 milyon olarak kaydedildi. Bu sayı, nüfusun yüzde 15,8'i anlamına geliyor.
Yoksulluk yanında, yine yoksulluğa bağlı olarak vatandaşların kurumlara olan güveninin ve aynı zamanda demokrasinin temellerinin sarsıldığı ifade ediliyor.
Creditreform adlı kuruluş ise, önümüzdeki yıl yeni bir borç dalgası yaşanacağından yola çıkarak, Almanya’nın borç atlasında aşırı borçlu hane sayısının 2022 yılında yaklaşık 5,9 milyon iken, 2023'te durumun daha da kötüleşeceği ve borçlu hane sayısının 6,5 milyona çıkabileceği tahminine yer verdi.
Göçmen kökenli yabancılar, göçmen kökenli Almanlara göre yoksulluktan daha sık etkilenmektedir. Kendileri göç etmiş insanlar da, Almanya'da doğmuş göçmen kökenli insanlara göre daha fazla yoksulluk riski altındadır.
Biz göçmenleri ilgilendiren tarafı ise tabiki bizler Alman toplumundan ayrı düşünülemez. Çünkü yerleşik olarak beraber yaşıyoruz.
Daha az gelir, daha az yaşam alanı, daha az eğitim; Türklerin yaşam koşulları çok zorlaşmış durumda.
Para olarak, ortalama bir Alman hanesine 2596 euro girerken, buna karşılık göçmen ailenin hanesine 1482 euro girdiği belirtiliyor. Türk kökenli ailelerin hanelerine giren para, Alman hane halklarının neredeyse iki katı düşük.
Almanya'da ortalama bir hane 1,9 kişiden oluşmakta ve kişi başına 59 metrekare yaşam alanı ile yaşarken, Türkler de ise kişi başına düşen yaşam alanı 32 metrekare ile ortalama 3,2 kişiden oluşmaktadır. Ancak, Türk hanelerinin hesaplanan aylık kira giderleri aylık 530 euro ile ortalamanın üzerinde.
Bunun kısmen farklı yaş yapılarıyla ilgisi var; Ortalama olarak, göçmenler nüfusun geri kalanından daha genç ve orantılı olarak daha fazla çocukları var, bu da evlerin ve dairelerin büyüklüğünü etkiliyor. Ancak raporda başka açıklamalar da görülüyor; Birçok göçmenin büyük şehirlerde yaşaması, 'uygun fiyatlı ve uygun konutlara erişimin zorlaşması' faktör olarak gözüküyor.
Bununla birlikte, pek çok Türk'ün kötü yaşam koşullarının bir açıklaması ise eğitim düzeyidir. Yalnızca bir zamanlar misafir işçi olarak gelen ilk göçmen kuşağın değil, aynı zamanda onların torunlarının da burada doğmuş olması. Bugünün 17 ila 45 yaşındaki Türk kökenlileri arasında en fazla yüzde 40'ı ortaokulu bitirmiş, yüzde 51'i okuldan ayrıldıktan sonra mesleki yeterlilik elde edememiştir.
Rapor, uçurumun nedeni olarak 'kurumsal ayrımcılık' ve paralel toplumların ortaya çıkışı için bilimsel bir terim olan 'sosyal ve etnik ayrımcılık' görüyor.
Bu uçurumun sonuçları işgücü piyasasında görülüyor; Türk kökenli kadınların yalnızca yüzde 17'si ve erkeklerin yüzde 56'sı tam zamanlı çalışırken, birçoğu da vasıfsız işçi olarak çalışıyor. Tüm göçmenler için ortalama olarak, kadınların yüzde 27'si ve erkeklerin yüzde 67'si tam zamanlı çalışıyor. Nüfusun geri kalanının yüzde 37'si kadın ve yüzde 70'i erkektir. Genellikle akademik bir eğitimin gerekli olduğu yöneticilik pozisyonlarına çok az sayıda Türk'ün girebildiği doğrudur. Bununla birlikte, aynı zamanda orantısız şekilde yüksek bir oran olan yüzde 14'lük bir oran vasıflı işçi veya usta zanaatkar olarak çalışmaktadır.
Göçmenler bilhassa Türkler ekonominin kötüye gitmesinden en çok etkilen guruptanız. Dayanışma, siyasi, sosyal ve kültürel manada çok zayıf bir yönümüz var.
Tafel derneklerinin önünde yardım bekleyen göçmen gurupların içerisinde Türklerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Bilhassa çocuklar ve gençler ekonomik gidişattan en çok etkileniyorlar.
Kendi aramızda dayanışma ruhunu daha çok güçlendirerek sosyal dayanışma sağlamalıyız.
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Federal Almanya uzun süredir siyasi ve ekonomik anlamda pek çok sorun yaşıyordu. Hükümet ise bu sorunların üstesinden gelmekte çok başarısız, uyumsuz ve çalışamıyordu. Ukrayna savaşı ve bu savaşın getirdiği ekonomik yük, hükümetin eleştirilmesinin en büyük nedenlerinden birisiydi. Savaşın finansmanı ve savaştan gelenlerin maddi olarak desteklenmesi Alman ekonomisini çok zorluyordu. Alm...
Türkiye’de kamuda ve özel sektörde tasarruf yapılıyor bu sene bizim de belediye ile ortak programımız vardı ve Cumhurbaşkanlığı tasarruf genelgesi yayınlandı denilerek yemek kısmı iptal edildi. Yine Almanya’da kamuda ve özel işletmelerde tasarruf yapılıyor, benim çalıştığım işletmede su, yemek, kahve gibi şeyler artık çalışanlara verilmeyecek. Kendi evlerimizde mümkün oldukça idareli yani, ...
Tarihte Türkler sürekli göç etmişler, göç ettikleri yerlerde kısa sürede uyum sağlayarak o beldenin hâkimi konumuna yükselerek, güvenlik, adalet ve düzenin sağlanmasına yardımcı olmuşlardır. Günümüzde dünya çalkantılar içerisinde boğuşurken, Avrupa’da yaşayan Türkler yeni bir medeniyetin temsilcisi olabilirler mi? Türkler tarafından içinde yaşadıkları batı medeniyetine ve toplumuna karşı her...
Almanya’da ard arda yapılan Eyalet Parlamentosu seçimlerinde geleneksel partiler, seçimlerde ağır yenilgiye uğradılar, Hükümet partileri, SPD, Yeşilliler ve Hür Demokratlar hükümeti daha ne kadar dayanır bilinmiyor fakat her geçen gün durum dahada kötüleşiyor. Muhalefet partileri olan CDU ve Sol partileri de keza çok oy kaybettiler. Seçim sonuçları Almanya’nın geleceği açısından endişe ve...
Dünyada 2 milyara yakın Müslüman yaşadığı söyleniyor, Müslümanların ağırlıklı olarak yaşadığı kıtalar Asya ve Afrika. Kıta Avrupası’nda yaşayan Müslümanların sayısı oldukça az fakat buradaki Müslümanlar diğer dinlerle irtibatları, iletişimleri, sosyal yaşamları, kültürleri ile çok işli, dışlılar ve birbirine çok yakınlar. 60 senedir Avrupa’da yaşayan Müslümanların bu yakınlaşmadan ne kadar e...
Her geçen gün daha da karmaşıklaşan bir dünyada yaşıyoruz, değerler, kimlikler, kültürel ve inançlar artık gittikçe önemsizleşiyor. Türkiye’de insanlar kapitalizmin gerçek yüzü ile yeni yeni tanışmaya başlamışlar, metropol şehirlerden, en taşra köylere kadar vahşi kapitalizmin nimetlerini paylaşmak için bütün değerlerini feda ediyorlar. Halbuki dünya hayatı, her insanın ahireti için imtihan ...
Hamburg şehrinde bulunan İslam Merkezi, İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklandı. “Mavi Camii” olarak da bilinen İslam Merkezi’ne (IZH), “İran bağlantılı olduğu” gerekçesiyle yüzlerce polisin katılımıyla baskın düzenlendi. Baskının ardından merkezin faaliyetleri tümüyle yasaklandı. Merkez, 1953 yılında İranlı tüccarlar tarafından Mavi Camii’nin (İmam Ali Camii) Ayetullah Burucerdi'nin des...
2023 Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hükümet ve muhalefet yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik çeşitli vaatlerde bulunmuşlardı. Bu verilen vaatlerin hangisinin gerçekleştiğini bir göz atalım çünkü bir senesini dolduran hükümetin icraatını yurt dışında yaşayanlar olarak değerlendirmek bizim de hakkımız. Neticede bizler de oy kullandık, bu verilen vaatler çerçevesinde. ...
Her sene olduğu gibi bu senede Avrupa’da yaşayan Türkler okulların tatile girmesiyle memlekete yola çıktılar. 60 küsür senedir hiç bıkmadan, usanmadan anavatan Türkiye’ye izine gidiyorlar ve bunu sürekli tekrarlıyorlar. Sadece izine gitmiyorlar, ülkemizin ekonomisine de çok büyük katkı yaparak ekonomik destek sağlıyorlar. Bütün sıkıntılara, dışlanmalara, aldatılmalara rağmen ülke sevdasın...
Türklerin Avrupa’ya göçünün üzerinden 60 yıl geçmiş ve burada 4. nesil büyümüş. Büyüyen 4. nesil ve arkasından gelen 5. neslin bu coğrafyada asimile olup yok olacağı öngörülmüştü. Varlıklarını uzun süre kendi kimlikleri, kendi değerleri ve kültürleri ile yaşamaları mümkün değil diyorlardı. Okullarda Türkçe ana dil dersleri kaldırılmış, Türkçe öğretmenleri atanmamış, bazı okulların avlularınd...
Birinci ve ikinci Dünya Savaşını çıkaran Avrupa son günlerde yine savaş çığırtkanlığını çok seslendirmeye başladılar. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksander Vucic, 3, 4 ay sonra Avrupa’da bir savaşın çıkmasının büyük bir ihtimal içerisinde olduğunu söyledi Yine Macaristan Başbakanı Vicktor Orban, “Avrupa'yı savaşın eşiğinde görüyorum” dedi. Amerika’da önde siyasetçiler keza 3. dünya savaşını...
Almanya’da Türk toplumunun Avrupa parlamentosu seçimleri için sandık başına gitmeleri beklenenin çok altında oldu, halbuki bu seçimde herhangi bir seçim barajı bulunmuyordu. Burada yaşayan Türk seçmen sayısının 1,8 milyon olduğunu biliyoruz ve bunların sadece 200 binin oy kullanmak için sandığı gittiği görülüyor. Türkiye seçimleri için yoğun bir katılım sağlayan Türkler- Avrupa parlamentosu ...
Merkezi Köln’de olan İslam Toplumu Milli Görüş teşkilatları, Belçika’nın Hasselt şehrinde “kardeşlik ve dayanışma” adı altında 15.genel kurulunu yaptı. Genel kurulda aynı zamanda tüzük değişikliği de yapıldı. Kimsenin cesaret etmediği bir dönemde böylesi çok kalabalık bir genel kurul yapmak IGMG ruhunun çok canlı göstergesidir. 40 bin insanın katıldığı genel kurula dünyanın 43 ülkesinde...
Federal Almanya vatandaşlık yasasında değişiklik yaparak, yeni vatandaşlık yasasını meclisten geçirerek, gelecek ay yani Haziran ayının 27’sinde yürürlüğe girecek. Ülkede yaşayan göçmenler için tarihi bir dönem olacak, çünkü uzun yıllardır ülkede yaşayan göçmenlerin mücadelesi sonuca bağlanmış olacak. Yeni vatandaşlık yasası ile federal Almanya’da göçmenler bilhassa biz Türkler bu topraklard...
Altmış senedir içinde yaşadığımız ülke olan Almanya, inançlarıyla, kültürüyle, örf adet, dil ve kimliği ile yüzyıllardır barışık yaşıyor. Birinci ve ikinci dünya savaşı yaşamasına rağmen toplumsal fay hatları öyle keskin değil. Alman toplumunun dinamiklerini oluşturan değerler her kesimde kabul edilebilir bir ortak payda. Almanya’nın tarihinde 9 Kasım 1918 dönüm noktasıdır. Sosyal dem...