Her şey 1961’de başladı, Sirkeci’den kalkan kara Tren Almanya’ya davul ve zurnayla uğurlanırken, gidenler geri dönmeyi düşünüyorlardı.
Çalışıp para kazanıp döneceklerdi…
Ancak zaman içerisinde Almanya’da başlayan misafirlik, Türkiye’de misafirliğe dönüştü.
Fakat Almanya’ya giden insanlarımız, Almanya’da göçmen, Türkiye’de ise Almancı oldular.
Bu insanlar 60 yıldır ortada, kime ve nereye ait olduklarına, kültür, sosyal yaşam ve nerede olunması gerektiğine dair beklentileri belirsiz ve hiç bir yasal güvenceleri yok.
Sürekli kıytırık yasal düzenlemeler ile oyalanıyorlar.
Almanya’nın işgücü talebini karşılamak için bu insanlar sıkı bir sağlık kontrolünden geçmişlerdi.
Sağlık taramasında bu insanlara gayri insani davranışlarda bulunarak, bir odada çıplak şekilde toplu muayeneler yapılmıştır.
Binlerce, yüzlerce insan çıplak şekilde sıraya girerek seçilmeyi beklemişlerdir.
Çıplak oldukları için çok utanmışlardı, onların inançları ve duyguları yok sayılmıştır.
Çok sağlıklı gelen bu insanlar bugün çok sağlıksız bir şekilde yaşam sürdürmeye çalışıyorlar.
Acılarını içine gömerek iki ülke arasında mekik dokuyorlar.
Çiftli bir hayat sürdürüyorlar.
Dün Almanya’nın kalkınması için bedenlerini taşın altına koyan bu insanları, bugün kimse hatırlamıyor.
Sağlıklarını madenlerde, demir çelik ve en pis işlerde kaybedenler bugün yok sayılıyor.
Bugün de bu insanlara muamele yapılırken gayri insani davranışlar devam etmektedir.
Bir türlü bu insanlara nasıl hitap edeceklerini bilmiyorlar bazen “Gastarbeiter” konuk işçi, diye hitap ediliyor, bazen “Ausländischer Arbeitnehmer” yabancı işçi, bazen “Einwanderer” göçmen veyahut da “Ausländische Mitbürger” diyerek terim kullanılıyor.
Yerlilik, benimse ve kabul etme ne yazık ki kullanılmıyor.
Almanya Türkleri gerek Almanya’da gerekse Türkiye’de sürekli yanlış temsil edilmişlerdir.
Bu insanlara, “arada kalmış”, “yabancı, “Almancı”, “bozulmuş”, “muhafazakâr”, “radikal”, “milliyetçi” veya kayıp kuşak gibi terimler etiketlenmeler yapılmaktadır.
Her zorluk anında, depremde, döviz sıkıntısında veya bir felaket durumunda bu insanlar karşılıksız Türkiye’nin yanında yer alarak yardım ederek örnek bir dayanışma göstermişlerdir.
Her zorluk döneminde ülkesinin yanında yer alan Almanya Türkleri kendisinin zor duruma düştüğünde yanında kimseyi görememiştir.
Türkiye’ye kesin dönüş yaptığında veya uyum sorunu veya ekonomik sıkıntılar yaşadığında yalnız bırakılmıştır.
Sosyal ve kültürel sorunları için hiçbir kurumdan destek ve yardım alamamıştır.
Almanya’da yaşayan Türklerin problemlerini çözecek, onların sosyal, kültürel yaşamlarını ve dini problemlerini çözecek ciddi hiçbir çalışma bulunmamaktadır.
3 milyon Türk Almanya’da yaşıyor ve bunların yarısı Almanya doğumlu ve bu insanları temsil edecek herhangi bir kurum veya temsilcilik yok.
Gelecekleri nasıl olacak veya kimler bu insanların sözcüsü olacak belirsiz.
Eğer gerekli önlemler alınmazsa, bu insanların gelecekleri ve kimlikleri tehlike altında.
Aidiyet, kimlik, kültür, dil, din, sosyal yaşam gibi alanlarda bu insanlara yardımcı olacak kurumlara ihtiyaç var.
Mevcut ihtiyaçlarını kıytırık kurumlarla sürdürmek mümkün değil, acilen tedbirler alınması gerekiyor.
Alman devleti karşısında bu insanlar nasıl temsil edilecek ve onların haklarını kim savunacak?
Dün Almanca konuşamayan insanların çocukları bugün Türkçe konuşamıyor.
Türk toplumu bir değişim geçiriyor.
Bu değişimi sağlıklı yürütecek, yönetecek kurumlara ve müesseselere ihtiyaç bulunmaktadır.
Camilerde artık vaazlar Türkçe ve Almanca verilmektedir.
Elli sene veya yüz sene sonra nerede oluruz bunun endişesini ve tasasını taşıyan var mı?
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Westfalya'da 14.09.2025 tarihinde, yani bu pazar günü yerel seçimler yapılacak, Kuzey Ren-Westfalya eyaletindeki belediye, şehir ve ilçelerinde halk temsilcileri yeniden seçilecek. 14 Eylül'de 23 büyük şehir ve 31 kırsal bölge de dahil olmak üzere 396 belediyede seçimle birlikte, en önemli siyasi makamlara atamalar hakkında kararlar alınacak. Yakl...
Angele Merkel liderliğindeki federal hükümet 10 sene önce mülteciler ve sığınmacılar ile ilgili söylediği (“Wir schaffen das”) yani biz başarırız sözü söyleyeli 10 sene olmuş. Bu sözü söyleyeli on sene olmuş fakat bugün Almanya neyi konuşuyor, mülteciler için daha fazla "düzen ve kontrolü" savunuyor. Dahası daha fazla insanları sınır dışı edelim diyorlar ve yeni düzenlemeler getiriyorlar. ...
Federal Almanya’da ırkçılık her geçen gün mevzi kazanmaya devam ediyor, öyleki devletin her kademesinde, kamuda, poliste, federal orduda yani devletin güvenlik birimlerinin her kademesinde. Öyle ki, ırkçı parti AfD’nin oy oranı kamuoyu araştırmalarında yüzde %30’a dayanmış durumda. Son yıllarda federal orduda (Bundeswehr) aşırı sağcı olayların sayısı artmış durumda: 2024 yılında aşırı sağ...
Türk vatandaşları 1960’lı yıllarında ekonomik sebeplerden dolayı Avrupa’ya işçi göçü vererek, ekonomik sıkıntılardan kurtulmak istemiştir. Sene 2025 ve Türkiye’de ekonomik sıkıntılar devam ediyor, tabi bunun çok sebepleri ve gerekçeleri vardır fakat bu her ülke için geçerlidir. Türk ekonomisi son yirmi yılda katettiği yolu, seksen yılda yapamamıştır acaba neden? Ülkemiz Avrupa’nın başardı...
Rusya uluslararası hukuku ihlal ettiğinde, Ukrayna için daha fazla silah diyorlar. İsrail ihlal ettiğinde, yine İsraile silah tedarik etmeye devam ediyorlar çünkü "kirli işleri onlar için Avrupa yapıyor". ABD bütün bu kuralları ihlal ettiğinde ise, buna güç diyorlar. Avrupa ve ABD’nin yalanlarına artık kimse inanmıyor. Çifte standartlar dayanılmaz hale gelmiş durumda. Kıta Avrupa’sının ve...
Orta Doğu’da, İsrail istediği herhangi bir ülkeyi kafasına göre bombalıyor ve tehdit ediyor. Uluslararası hukukun hiçbir önleme ve caydırıcı gücü kalmamış ve İsrail tarafından yok edilmiş durumda. Birleşmiş milletler veya dünyanın gelişmiş medeni ülkeleri, insan hakları ihlalleri ile ilgili bütün değerleri görmezlikten gelerek İsrail’in işlediği bütün suçlara göz yumuyor. Birleşmiş Mille...
Almanya’daki Türk toplumu siyasi olarak iki tercih ile karşı karşıya, ya Alman siyasi partilerinde siyaset yapacaklar veyahut ta, kendi imkanlarıyla siyaset sahnesinde yer alacaklar. Alman partilerinde politika yapmak için belirli zorluklar ve kriterler var ve Almanların bu kriterleri ile çok sıkı bir disipline tabi tutuluyorsunuz. Parti kararları bazen sizin dini, kültür ve kimliklerinizle...
Gurbetçi, kendi ülkesi dışında bir ülkede ikamet eden kişidir ve gurbete çıkan ve oralarda çalışan, geçimini aile ocağından uzakta, gurbette kazanan kimseye denir. Gurbetin bir sınırı ve zamanı vardır, bir kimse veya bir topluluk 60 sene başka bir ülkede yaşıyor ve orada yerleşik hale gelmişse artık o topluluk gurbetçi statüsünden çıkmıştır. Avrupa’da yaşayan Türkler gurbetçi değil ve kendil...
Devşirmeler Osmanlı'da fethedilen bölgelerdeki Hristiyan ailelerin çocuklarının 1/5 ini alarak onları yeteneklerine göre yetiştirilenlere verilen isim. Dönmeler ise Müslüman olmuş gibi görünmelerine rağmen, gizlice Yahudi inançlarını ve Kabalisttik öğretileri sürdürenlere denir. Türkiye’de son zamanlarda İslami değerlere ve Müslümanlara hakaret edenlerin medyada çok yer alması nasıl izah ed...
Uzun zamandır hiçbir üst düzey Alman politikacı, İsrail'in yaptığı "kirli iş" hakkındaki açıklamasıyla Merz kadar tartışma yaratmadı. Alman dış politikasının stratejik yönünde temel bir şey mi değişiyor. Sivil insanların öldürüldüğü göz önüne alındığında, demokrasi ve insan hakları konusunda batının samimi olmadığı ortaya çıkıyor. Uluslararası hukuk bir kenara atılıyor, birleşmiş milletl...
Kurban Bayramı’nı ata yurdu Mogolistan’da geçirdim, daha önce sekiz sene önce Rusya üzerinden Moğolistan’a gitmiştim. Kazak Türklerinin yoğun yaşadığı Bayan Ülgii şehrinde kalmış daha ileri gitmemiştim. Rusya’dan Moğolistan’a giderken özerk bölge olan Altay’dan geçerken, Altay Türklerine misafir olmuştum. Çok çileli, yorgun ve yorucu bir yolculuğum olmuştu. Bu sefer başkent Ulaan ...
Türkiye’de toplanan sosyalist enternasyonal toplantısı, ülkücüler arasında yeni bir tartışmayı ateşledi. Sosyalist Enternasyonal, çoğunlukla sosyal demokrat siyasi partilerden ve emek örgütlerinden oluşan, demokratik sosyalizmi kurmayı amaçlayan siyasi partilerin uluslararası siyasi örgütüdür. Sosyal demokrasi, sosyalizm içinde siyasi ve ekonomik demokrasiyi ve sosyalizme ulaşmaya yönelik ka...
Yurt dışında yaşayan Türklerin sayısı 7,5 milyon, bunun yaklaşık 6,5 milyonu Avrupa’da yaşıyor. Almanya’da ise Türk kökenli vatandaşlarının sayısı 3 milyon civarında. Avrupa’da yaşayan insanlarımızın çok çeşitli sorunları bulunmaktadır, bu sorunların çözümü için gerek Almanya tarafından ve gerekse Türkiye tarafından çözülmeyi bekliyor. Yine Avrupa’da Türkler tarafından kurulmuş sivil to...
Tarihçiler tarafından Hz. Ömer tarihteki en güçlü ve en etkili Müslüman liderlerden biri olarak görülür. Türklerin İslam ile tanışmasından sonra Hz. Ömer gibi adalet timsali olma yolunda lider arayışları hep ola gelmiştir. Türklerin tarihine baktığımızda dünyayı etkileyen en etkili liderleri İslam ile şereflen insanlar arasından çıkmıştır. Sultan Baybars, Sultan Alparslan, Timur, Osman B...
Peki bir Almanın hayali nasıl olacak? Alman devletinin ideolojisi vatandaşlarının tam bir itaat ile kendine bağlı olması ve talep edildiğinde buna uyması olarak görülmektedir. Devletler ve İktidardakiler toplumu kendi düşünce ve görüşlerine göre şekillendirmek isterler ve başka hiçbir düşünceye kolay, kolay izin vermezler. Alman toplumunun ideolojik olarak iyi yıkandığını düşünüyorum, öz...