“Şurası muhakkak ki, bir toplum ne kadar birlik ve beraberlik içinde olursa o kadar güçlü, kuvvetli ve istikrarlı olur. Bölünmelere, nifaklarla, kendi içinde husumetlere yol açarsa kuvvet ve gücünü kaybeder” diyor, KİLİM Gazetesi yazarlarından Ramazan Özdemir.
Özdemir yazısına şöyle devam ediyor;
“Geçmiş yıllarda milli meselelerde ve temel haklar söz konusu olduğunda, Almanya Türk toplumu birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmiştir.
Bugün Almanya’daki Türk toplumu incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerle kendi aralarında ayrılıklara, bölünmelere gitmişlerdir.
Bunca sorunlarımız varken, bizleri asimile etmek isteyen güçlere karşı maalesef gereken birlik ve beraberliği gösteremiyoruz.
Bizim bu durumumuzu ifade edecek kelimeler bulamıyorum.
Dünyada, sosyal değişimin hızını artırdığı, hızlı ve dengesizliğin ileri boyutlara ulaştığı, ferdi ve toplumsal hayatın dejenere olduğu günümüzde daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var.
Bilgi ve teknolojinin insanlığın başını döndürdüğü dünyada, insan oğlu yalnızlığa mahkûm ediliyor.
Ailelerin parçalandığı ve genç nesillerin kendi iç dünyalarına kapandığı günümüzde, nasıl bir çıkış yolu bulunmalı?
Hayatımızın her yanını kuşatan bu tehlikelere karşı neler yapılmalı, toplumumuzun ve kültürümüzün en köklü müessesi olan aile için tehlike çanları çalmaktadır.
Almanya’da Türk ve Müslüman olarak yaşamak her geçen gün zorlaşmaktadır, beşinci altıncı nesile doğru gidiyoruz, fakat kurumlarımız ve müesseselerimizin alt yapıları yok ve hazırlıklı değiliz.
Alman devleti ve hükümetleri, Türk kimliğini ve kültürünü kabullenmek istemiyor ve bunu engellemek için çeşitli çarelere başvuruyor.
Üzülerek belirtmeliyim ki Almanya’daki STK’larda evcilleştirilmiş durumda asimile ve susturulma yukarıdan başlamış gözüküyor.
Herkes mevcut halinden ve durumundan memnun...
Sağlıklı bir iletişim ve diyalog kurulamamış, Almanlara karşı birlik ve beraberlik içerisinde hareket edilemiyor bir türlü.
Türk toplumu eski heyecanını ve enerjisini kaybetmek üzere, yarınlarda başımıza bir musibet veya herhangi bir olay geldiğinde, Türk toplumunu mobilize etmek ve bir araya getirmek mümkün olmayabilir.
STK’lar Almanya’daki gündemi takip etmekten ve toplumun ihtiyaçlarına cevap vermekten çoktan uzaklaşmış durumdalar, küçük ve lokal olaylardan kendilerini tatmin ediyorlar ve bunlarla mutlu oluyorlar.
Türk toplumunun temsilcileri doksanlı yıllardan da geriye düşmüş durumdalar.
Türk toplumunun temsilcileri geçmişte sorunlarla ilgili gerek Türk hükümeti gerekse Alman hükümetlerine sorunlarla ilgili raporlar hazırlarlar, verirler ve çözüm önerileri sunarlardı.
Geçmişte hükümetlere verilen onlarca dosya bulunmakta fakat, günümüzde ne bir dosya nede bir iletişim mevcut.
Geçenlerde bir eyalet başbakanı ile görüşmem olmuştu ve o eyalette de hatırı sayılı bir Türk toplumu yaşıyor, başbakana göçmen Türklerin meseleleri ile ilgili kendisine ‘bir rapor veya herhangi bir çalışma dosyayı verildi mi? diye sordum. ‘Hayır cevabını verdi.
Öyleyse nedir bu vurdumduymazlık, bizim sorunlarımızı kim çözecek?
Geçmişte sorumsuz Türk yetkilileri de buradaki Türk toplumunu düşünmeden konuşmalar yaptılar, bizleri sorunlar yumağının içinde bıraktılar ve geçmişte yapılan bu hataların faturasını bizler ödüyoruz.
Yarınlarda bizleri bekleyen tehlikenin farkına varacak maalesef STK’larımız yok.
Bizleri birlik ve beraberlik içerisinde hareket ettirecek yeni bir ruha ve inanca ihtiyacımız var. Ben bu gücü ve potansiyeli görüyorum, yeter ki yetişmiş insanlarımızın önü açılsın yoksa yarınlarda geç kalınmış olur”.
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Federal Almanya uzun süredir siyasi ve ekonomik anlamda pek çok sorun yaşıyordu. Hükümet ise bu sorunların üstesinden gelmekte çok başarısız, uyumsuz ve çalışamıyordu. Ukrayna savaşı ve bu savaşın getirdiği ekonomik yük, hükümetin eleştirilmesinin en büyük nedenlerinden birisiydi. Savaşın finansmanı ve savaştan gelenlerin maddi olarak desteklenmesi Alman ekonomisini çok zorluyordu. Alm...
Türkiye’de kamuda ve özel sektörde tasarruf yapılıyor bu sene bizim de belediye ile ortak programımız vardı ve Cumhurbaşkanlığı tasarruf genelgesi yayınlandı denilerek yemek kısmı iptal edildi. Yine Almanya’da kamuda ve özel işletmelerde tasarruf yapılıyor, benim çalıştığım işletmede su, yemek, kahve gibi şeyler artık çalışanlara verilmeyecek. Kendi evlerimizde mümkün oldukça idareli yani, ...
Tarihte Türkler sürekli göç etmişler, göç ettikleri yerlerde kısa sürede uyum sağlayarak o beldenin hâkimi konumuna yükselerek, güvenlik, adalet ve düzenin sağlanmasına yardımcı olmuşlardır. Günümüzde dünya çalkantılar içerisinde boğuşurken, Avrupa’da yaşayan Türkler yeni bir medeniyetin temsilcisi olabilirler mi? Türkler tarafından içinde yaşadıkları batı medeniyetine ve toplumuna karşı her...
Almanya’da ard arda yapılan Eyalet Parlamentosu seçimlerinde geleneksel partiler, seçimlerde ağır yenilgiye uğradılar, Hükümet partileri, SPD, Yeşilliler ve Hür Demokratlar hükümeti daha ne kadar dayanır bilinmiyor fakat her geçen gün durum dahada kötüleşiyor. Muhalefet partileri olan CDU ve Sol partileri de keza çok oy kaybettiler. Seçim sonuçları Almanya’nın geleceği açısından endişe ve...
Dünyada 2 milyara yakın Müslüman yaşadığı söyleniyor, Müslümanların ağırlıklı olarak yaşadığı kıtalar Asya ve Afrika. Kıta Avrupası’nda yaşayan Müslümanların sayısı oldukça az fakat buradaki Müslümanlar diğer dinlerle irtibatları, iletişimleri, sosyal yaşamları, kültürleri ile çok işli, dışlılar ve birbirine çok yakınlar. 60 senedir Avrupa’da yaşayan Müslümanların bu yakınlaşmadan ne kadar e...
Her geçen gün daha da karmaşıklaşan bir dünyada yaşıyoruz, değerler, kimlikler, kültürel ve inançlar artık gittikçe önemsizleşiyor. Türkiye’de insanlar kapitalizmin gerçek yüzü ile yeni yeni tanışmaya başlamışlar, metropol şehirlerden, en taşra köylere kadar vahşi kapitalizmin nimetlerini paylaşmak için bütün değerlerini feda ediyorlar. Halbuki dünya hayatı, her insanın ahireti için imtihan ...
Hamburg şehrinde bulunan İslam Merkezi, İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklandı. “Mavi Camii” olarak da bilinen İslam Merkezi’ne (IZH), “İran bağlantılı olduğu” gerekçesiyle yüzlerce polisin katılımıyla baskın düzenlendi. Baskının ardından merkezin faaliyetleri tümüyle yasaklandı. Merkez, 1953 yılında İranlı tüccarlar tarafından Mavi Camii’nin (İmam Ali Camii) Ayetullah Burucerdi'nin des...
2023 Meclis ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hükümet ve muhalefet yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik çeşitli vaatlerde bulunmuşlardı. Bu verilen vaatlerin hangisinin gerçekleştiğini bir göz atalım çünkü bir senesini dolduran hükümetin icraatını yurt dışında yaşayanlar olarak değerlendirmek bizim de hakkımız. Neticede bizler de oy kullandık, bu verilen vaatler çerçevesinde. ...
Her sene olduğu gibi bu senede Avrupa’da yaşayan Türkler okulların tatile girmesiyle memlekete yola çıktılar. 60 küsür senedir hiç bıkmadan, usanmadan anavatan Türkiye’ye izine gidiyorlar ve bunu sürekli tekrarlıyorlar. Sadece izine gitmiyorlar, ülkemizin ekonomisine de çok büyük katkı yaparak ekonomik destek sağlıyorlar. Bütün sıkıntılara, dışlanmalara, aldatılmalara rağmen ülke sevdasın...
Türklerin Avrupa’ya göçünün üzerinden 60 yıl geçmiş ve burada 4. nesil büyümüş. Büyüyen 4. nesil ve arkasından gelen 5. neslin bu coğrafyada asimile olup yok olacağı öngörülmüştü. Varlıklarını uzun süre kendi kimlikleri, kendi değerleri ve kültürleri ile yaşamaları mümkün değil diyorlardı. Okullarda Türkçe ana dil dersleri kaldırılmış, Türkçe öğretmenleri atanmamış, bazı okulların avlularınd...
Birinci ve ikinci Dünya Savaşını çıkaran Avrupa son günlerde yine savaş çığırtkanlığını çok seslendirmeye başladılar. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksander Vucic, 3, 4 ay sonra Avrupa’da bir savaşın çıkmasının büyük bir ihtimal içerisinde olduğunu söyledi Yine Macaristan Başbakanı Vicktor Orban, “Avrupa'yı savaşın eşiğinde görüyorum” dedi. Amerika’da önde siyasetçiler keza 3. dünya savaşını...
Almanya’da Türk toplumunun Avrupa parlamentosu seçimleri için sandık başına gitmeleri beklenenin çok altında oldu, halbuki bu seçimde herhangi bir seçim barajı bulunmuyordu. Burada yaşayan Türk seçmen sayısının 1,8 milyon olduğunu biliyoruz ve bunların sadece 200 binin oy kullanmak için sandığı gittiği görülüyor. Türkiye seçimleri için yoğun bir katılım sağlayan Türkler- Avrupa parlamentosu ...
Merkezi Köln’de olan İslam Toplumu Milli Görüş teşkilatları, Belçika’nın Hasselt şehrinde “kardeşlik ve dayanışma” adı altında 15.genel kurulunu yaptı. Genel kurulda aynı zamanda tüzük değişikliği de yapıldı. Kimsenin cesaret etmediği bir dönemde böylesi çok kalabalık bir genel kurul yapmak IGMG ruhunun çok canlı göstergesidir. 40 bin insanın katıldığı genel kurula dünyanın 43 ülkesinde...
Federal Almanya vatandaşlık yasasında değişiklik yaparak, yeni vatandaşlık yasasını meclisten geçirerek, gelecek ay yani Haziran ayının 27’sinde yürürlüğe girecek. Ülkede yaşayan göçmenler için tarihi bir dönem olacak, çünkü uzun yıllardır ülkede yaşayan göçmenlerin mücadelesi sonuca bağlanmış olacak. Yeni vatandaşlık yasası ile federal Almanya’da göçmenler bilhassa biz Türkler bu topraklard...
Altmış senedir içinde yaşadığımız ülke olan Almanya, inançlarıyla, kültürüyle, örf adet, dil ve kimliği ile yüzyıllardır barışık yaşıyor. Birinci ve ikinci dünya savaşı yaşamasına rağmen toplumsal fay hatları öyle keskin değil. Alman toplumunun dinamiklerini oluşturan değerler her kesimde kabul edilebilir bir ortak payda. Almanya’nın tarihinde 9 Kasım 1918 dönüm noktasıdır. Sosyal dem...