Federal Almanya uzun süredir siyasi ve ekonomik anlamda pek çok sorun yaşıyordu. Hükümet ise bu sorunların üstesinden gelmekte çok başarısız, uyumsuz ve çalışamıyordu.
Ukrayna savaşı ve bu savaşın getirdiği ekonomik yük, hükümetin eleştirilmesinin en büyük nedenlerinden birisiydi.
Savaşın finansmanı ve savaştan gelenlerin maddi olarak desteklenmesi Alman ekonomisini çok zorluyordu.
Almanlar, Amerika Birleşik Devletlerinden sonra Ukrayna’ya en çok maddi destek sağlayan ikinci ülke.
Savaşın başladığı Şubat 2022 tarihinden beri, Almanya’nın Ukrayna’ya yaptığı direk yardımlar 10 milyar Euro’yu geçmiş durumda, diğer yan yardımlarla beraber 17 milyar Euro’yu buluyor.
Almanya’nın ve batılı ülkelerin savaş konusunda ciddi bir politika üretememesi ve Almanların AB içinde liderlik üstlenememesi bu hükümet için eksilerdi.
Sonuç olarak hükümet ortağı Hür demokratlar hükümeti bırakarak erken seçimin yolunu açtılar.
Federal Almanya’nın uzun süredir yürüttüğü Rusya politikası, Ukrayna savaşı dolayısıyla çöktü ve yerine yeni bir politika üretemedi veyahut ta koyamadı.
Ruslardan aldığı ucuz enerji kesilince Alman ekonomisi duraklamaya girerek, Amerikan ekonomisi için pazar oldu. Mevcut hükümet Amerikan yörüngesine girerek gerek ekonomi gerek dış politikada kendi politikasını maalesef oluşturamadı.
Almanya 23.02.2025 tarihinde erken seçime giderek geleceğini belirlemeye çalışacak fakat işleri hiç de kolay değil.
Amerikan politikası Almanlar için kâbus olmuş gibi.
Bilhassa Trump’ın geri gelmesi çok büyük endişelere yol açmış gözüküyor.
Bilhassa Araba sanayine getirilmesi düşünülen gümrük vergisi, çok büyük endişelere yol açmış görünüyor, çünkü Alman sanayinin motoru görevini gören, Araba sanayinde yüz binlerce insan çalışıyor.
Almanlar ikinci dünya savaşından sonraki en büyük tarihi sınavla karşı karşıyalar ve böyle bir ortamda seçime gidiyorlar.
Ve bu seçimin sonuçları herkesi endişelendiriyor.
Amerika artık Almanya’yı gözden çıkarmış ve Almanya’sız bir politika geliştirmiş gibi?
Federal Şansölye Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’i telefonla arayarak yeni bir arayış ve politika belirlemeye çalışıyor. Görünen o ki AB ve Almanların, Ukrayna politikası çıkmaza girmiş görünüyor.
Almanya seçime gidiyor fakat, seçimlerden daha tehlikeli ve önemli olan, halkın demokrasiden hiç memnun olmaması.
Son yapılan kamuoyu araştırmalarında halk arasında otoriterlik ve aşırı sağcı eğilimlerin arttığını gösteriyor.
Aşırı sağ eğilimlerin artmasıyla beraber göçmenlere ve yabancılara karşı bakış açısı çok farklılaştı. 2022’de yapılan bir araştırmada yabancılara düşmanca bakış açısı %12,6 olurken, bu oran şimdi %19,3’e kadar yükselmiş görünüyor.
Göçmenlere karşı ırkçılık sadece doğu eyaletlerinde değil, batı eyaletlerinde de yükseliş trendine girdiğini gösteriyor.
Aşırı sağcıların hedefinde ise en büyük düşman olarak İslam ve Müslümanlar görünüyor, en çok yabancı düşmanı eğilimler aşırı sağ parti AfD’de.
Siyasi partilerin konumları ise istikrarsız birlik partileri (CDU/ CSU) kamuoyu araştırmalarında önde gözükmesine rağmen kiminle koalisyon kuracağına karar veremiyor çünkü, büyük bir ihtimalle Hür demokratlar yüzde beş barajını aşamayacak gibi.
CSU Genel Başkanı ve Bayern Eyaleti Başbakanı Markus Söder ise Yeşillerle ortak koalisyona karşı çıkıyor ve büyük koalisyon taraftarı, SPD ile hükümet kurulmasından yana.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) kendi içerisinde tartışmalarla bir türlü huzura kavuşamadı, geleceğin parti lideri gözüyle bakılan karizmatik Eski Genel Sekreter Kevin Kühnert görevi bırakarak partiyi zor duruma düşürdü.
Yine parti içerisinde başbakan adaylığı konusunda tartışmaların olması ise Başbakan Olaf Scholz için güç kaybına neden oldu.
Yeşiller Partisi eyalet seçimlerindeki başarısızlığı ve federal seçimlerde olası bir hezimeti önlemek için eş genel başkanları değiştirdi.
AfD ve BSW partileri ise kamuoyu yoklamalarında yükselişlerimi devam ettiriyorlar.
Önümüzdeki sene yapılacak olan federal seçimlerde Türkler ve Müslümanlar, ne kadar etkili olabilirler?
83 milyon nüfusa sahip Almanya’da, Müslümanların sayısı 5,3 veya 5,6 milyon arası ve bunların 3 milyonu Alman vatandaşı.
Bu oran azımsanmayacak bir sayı değil, eğer Türkler ve Müslümanlar birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederlerse bu seçimde çok etkili olabilirler.
Son seçimlerde görüldü ki, çok az bir sayıyla, çok iyi sonuçlar alınabiliyor. Almanya’daki Türkler kendi içlerinde, bir dayanışma içerisine girerek seçimlerde başarılı olmak istiyorlarsa, ortak bir liste etrafında birleşerek halkın da desteğini alarak tarih yazabilirler.
Son yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde göçmenlerin kurduğu siyasi partiler ne yazık ki başarılı olamadılar.
Dava Partisi ve BİG Partisi ayrı ayrı seçimlere girmesi sebebiyle oyların bölünmesi sonucu başarılı olamadılar.
Türk toplumunun artık siyasi bölünmelere tahammülü yok, neticede bölünme lüksümüz yok.
Türkler Almanya’daki siyasi platformda, nasıl bir yol izleyeceklerini artık karar vermelidirler, kendi ayakları üzerinde mi duracaklar yoksa Alman siyasi partiler içerisinde mi bir yol almaya çalışacaklar? Türk toplumunun önünde giden insanlar bu konuda artık bir karara varmalıdırlar.
Almanya’daki STK’lar Türk toplumunun temsilcileri olarak siyasi oluşumlara sıcak bakmıyorlar fakat diğer taraftan, Türkiye’deki siyasi katılıma girmek ve orada aktif yer almak için çok hevesliler gerek alenen ve gerekse gizli sürekli Türkiye’deki siyasi partilerle irtibat halindeler.
Halbuki burada yaşayan beş milyonluk bir kitlenin hak ve talepleri göz ardı edilemez, onları yönlendirme, onları siyasi katılıma teşvik etmeye, onlara önderlik edecek insanlara destek olmak, onların görevi olmalıdır.
Sonuç olarak Almanya tarihi bir seçime gidiyor ve bizler bu tarihi seçimde nerede duracağız veya nerede olacağız?
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Westfalya'da 14.09.2025 tarihinde, yani bu pazar günü yerel seçimler yapılacak, Kuzey Ren-Westfalya eyaletindeki belediye, şehir ve ilçelerinde halk temsilcileri yeniden seçilecek. 14 Eylül'de 23 büyük şehir ve 31 kırsal bölge de dahil olmak üzere 396 belediyede seçimle birlikte, en önemli siyasi makamlara atamalar hakkında kararlar alınacak. Yakl...
Angele Merkel liderliğindeki federal hükümet 10 sene önce mülteciler ve sığınmacılar ile ilgili söylediği (“Wir schaffen das”) yani biz başarırız sözü söyleyeli 10 sene olmuş. Bu sözü söyleyeli on sene olmuş fakat bugün Almanya neyi konuşuyor, mülteciler için daha fazla "düzen ve kontrolü" savunuyor. Dahası daha fazla insanları sınır dışı edelim diyorlar ve yeni düzenlemeler getiriyorlar. ...
Federal Almanya’da ırkçılık her geçen gün mevzi kazanmaya devam ediyor, öyleki devletin her kademesinde, kamuda, poliste, federal orduda yani devletin güvenlik birimlerinin her kademesinde. Öyle ki, ırkçı parti AfD’nin oy oranı kamuoyu araştırmalarında yüzde %30’a dayanmış durumda. Son yıllarda federal orduda (Bundeswehr) aşırı sağcı olayların sayısı artmış durumda: 2024 yılında aşırı sağ...
Türk vatandaşları 1960’lı yıllarında ekonomik sebeplerden dolayı Avrupa’ya işçi göçü vererek, ekonomik sıkıntılardan kurtulmak istemiştir. Sene 2025 ve Türkiye’de ekonomik sıkıntılar devam ediyor, tabi bunun çok sebepleri ve gerekçeleri vardır fakat bu her ülke için geçerlidir. Türk ekonomisi son yirmi yılda katettiği yolu, seksen yılda yapamamıştır acaba neden? Ülkemiz Avrupa’nın başardı...
Rusya uluslararası hukuku ihlal ettiğinde, Ukrayna için daha fazla silah diyorlar. İsrail ihlal ettiğinde, yine İsraile silah tedarik etmeye devam ediyorlar çünkü "kirli işleri onlar için Avrupa yapıyor". ABD bütün bu kuralları ihlal ettiğinde ise, buna güç diyorlar. Avrupa ve ABD’nin yalanlarına artık kimse inanmıyor. Çifte standartlar dayanılmaz hale gelmiş durumda. Kıta Avrupa’sının ve...
Orta Doğu’da, İsrail istediği herhangi bir ülkeyi kafasına göre bombalıyor ve tehdit ediyor. Uluslararası hukukun hiçbir önleme ve caydırıcı gücü kalmamış ve İsrail tarafından yok edilmiş durumda. Birleşmiş milletler veya dünyanın gelişmiş medeni ülkeleri, insan hakları ihlalleri ile ilgili bütün değerleri görmezlikten gelerek İsrail’in işlediği bütün suçlara göz yumuyor. Birleşmiş Mille...
Almanya’daki Türk toplumu siyasi olarak iki tercih ile karşı karşıya, ya Alman siyasi partilerinde siyaset yapacaklar veyahut ta, kendi imkanlarıyla siyaset sahnesinde yer alacaklar. Alman partilerinde politika yapmak için belirli zorluklar ve kriterler var ve Almanların bu kriterleri ile çok sıkı bir disipline tabi tutuluyorsunuz. Parti kararları bazen sizin dini, kültür ve kimliklerinizle...
Gurbetçi, kendi ülkesi dışında bir ülkede ikamet eden kişidir ve gurbete çıkan ve oralarda çalışan, geçimini aile ocağından uzakta, gurbette kazanan kimseye denir. Gurbetin bir sınırı ve zamanı vardır, bir kimse veya bir topluluk 60 sene başka bir ülkede yaşıyor ve orada yerleşik hale gelmişse artık o topluluk gurbetçi statüsünden çıkmıştır. Avrupa’da yaşayan Türkler gurbetçi değil ve kendil...
Devşirmeler Osmanlı'da fethedilen bölgelerdeki Hristiyan ailelerin çocuklarının 1/5 ini alarak onları yeteneklerine göre yetiştirilenlere verilen isim. Dönmeler ise Müslüman olmuş gibi görünmelerine rağmen, gizlice Yahudi inançlarını ve Kabalisttik öğretileri sürdürenlere denir. Türkiye’de son zamanlarda İslami değerlere ve Müslümanlara hakaret edenlerin medyada çok yer alması nasıl izah ed...
Uzun zamandır hiçbir üst düzey Alman politikacı, İsrail'in yaptığı "kirli iş" hakkındaki açıklamasıyla Merz kadar tartışma yaratmadı. Alman dış politikasının stratejik yönünde temel bir şey mi değişiyor. Sivil insanların öldürüldüğü göz önüne alındığında, demokrasi ve insan hakları konusunda batının samimi olmadığı ortaya çıkıyor. Uluslararası hukuk bir kenara atılıyor, birleşmiş milletl...
Kurban Bayramı’nı ata yurdu Mogolistan’da geçirdim, daha önce sekiz sene önce Rusya üzerinden Moğolistan’a gitmiştim. Kazak Türklerinin yoğun yaşadığı Bayan Ülgii şehrinde kalmış daha ileri gitmemiştim. Rusya’dan Moğolistan’a giderken özerk bölge olan Altay’dan geçerken, Altay Türklerine misafir olmuştum. Çok çileli, yorgun ve yorucu bir yolculuğum olmuştu. Bu sefer başkent Ulaan ...
Türkiye’de toplanan sosyalist enternasyonal toplantısı, ülkücüler arasında yeni bir tartışmayı ateşledi. Sosyalist Enternasyonal, çoğunlukla sosyal demokrat siyasi partilerden ve emek örgütlerinden oluşan, demokratik sosyalizmi kurmayı amaçlayan siyasi partilerin uluslararası siyasi örgütüdür. Sosyal demokrasi, sosyalizm içinde siyasi ve ekonomik demokrasiyi ve sosyalizme ulaşmaya yönelik ka...
Yurt dışında yaşayan Türklerin sayısı 7,5 milyon, bunun yaklaşık 6,5 milyonu Avrupa’da yaşıyor. Almanya’da ise Türk kökenli vatandaşlarının sayısı 3 milyon civarında. Avrupa’da yaşayan insanlarımızın çok çeşitli sorunları bulunmaktadır, bu sorunların çözümü için gerek Almanya tarafından ve gerekse Türkiye tarafından çözülmeyi bekliyor. Yine Avrupa’da Türkler tarafından kurulmuş sivil to...
Tarihçiler tarafından Hz. Ömer tarihteki en güçlü ve en etkili Müslüman liderlerden biri olarak görülür. Türklerin İslam ile tanışmasından sonra Hz. Ömer gibi adalet timsali olma yolunda lider arayışları hep ola gelmiştir. Türklerin tarihine baktığımızda dünyayı etkileyen en etkili liderleri İslam ile şereflen insanlar arasından çıkmıştır. Sultan Baybars, Sultan Alparslan, Timur, Osman B...
Peki bir Almanın hayali nasıl olacak? Alman devletinin ideolojisi vatandaşlarının tam bir itaat ile kendine bağlı olması ve talep edildiğinde buna uyması olarak görülmektedir. Devletler ve İktidardakiler toplumu kendi düşünce ve görüşlerine göre şekillendirmek isterler ve başka hiçbir düşünceye kolay, kolay izin vermezler. Alman toplumunun ideolojik olarak iyi yıkandığını düşünüyorum, öz...