Son aylarda yapılan bütün kamuya araştırmalarında ırkçı parti AfD yükselişte, öyle ki geçen hafta yapılan son kamuoyu araştırmasında bu parti ikinci sıraya yükselmiş durumda.
Politik ve siyasi kurumlar AfD partisini nereye yerleştireceklerini ve nasıl tavır alacaklarını bilemiyorlar.
Politik analiz yapanlar köşeye sıkışmış gözüküyorlar?
Irkçı parti halk arasında çok büyük bir destek buluyor tabi böyle olunca halka karşı argümanları çok sağlam ve inandırıcı olması gerekiyor.
Doğu eyaletinde ilk defa bir belediye başkanlığını AfD partisinin seçimle kazanması halk tabanında bu partiye karşı bir yöneliş hızla yayılıyor. Özellikle doğu eyaletleri AfD partisine çok büyük sempati duyuyorlar.
Eski komünistler artık ırkçılık yapmaya başladılar ve bütün politik parametreler altüst olmuş görünüyor.
Geçmişte Almanya’nın en sağcı partisi CSU partisiydi bu parti kendinin sağında bir parti olmasını asla istemiyor ve daha aşırı sağdaki bir partiyi yaşatmıyordu, sağ kulvarı kendisinin doldurduğunu, daha aşırı bir partinin yaşamasına müsaade etmediğini sürekli dekara ediyordu.
Gelinen son durum ise bu partiye karşı mali yolsuzluk suçlamaları da yetersiz kalmış ve nasıl bir tavır takınılacağı konusunda çaresiz kalmış vaziyeteler.
Politik çevreler nasıl tavır takınacaklarını tartışırken CDU partisinin genel başkanı Friedrich Merz bu hafta bir açıklama yaparak yerel bazda AfD partisi ile ortak çalışabileceklerini kamuoyuna açıkladı.
Böyle bir açıklamayı kimse beklemiyordu öyle ki kendi partisinin içinden de çok tepkiler aldı ve hala tartışılıyor.
Bu açıklama ile AfD partisine karşı uzlaşmamı uzatılıyor yoksa gelecekte koalisyon için bir sinyal mi veriliyor.
Bu açıklama çok tehlikeli ve iyi hesaplanmamışsa gelecek siyaseti rehin alabilir.
Friedrich Merz kendisi de aşırı sağ yakın duran birisi fakat şimdiye kadar politik arenada partisini yukarılara bir türlü taşıyamadı.
Sürekli sağ kulvarda geziniyor ve aşırı sağdan oy alabilmek için partisinin genel sekreterini değiştirerek biraz daha sağ yakın olan birisini getirdi.
Almanya ekonomisinin kötüye gidişi ve enflasyonun önlemez yükselişi en çok ırkçı parti AfD’ye yarıyor.
Almanya’nın kalkınma hızı ise 2023'ün 1. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %2,0 gibi önemli bir artış kaydedildi.
Hizmet sektörlerindeki ekonomik performans çok heterojen bir şekilde gelişti, ancak genel olarak sanayide daha çok gerilerde kaldı ve zayıftı.
Enflasyon ise resmi rakamlarda % 6 üzerinde gösteriyor fakat halkın hissettiği daha çok yüksek.
Ekonomik gidişat Almanya’nın yönünü belirleyecek gibi gözüküyor.
Biz göçmenleri ise hükümet unutmuş durumda çifte vatandaşlık gibi vaatler rafa kaldırılmış bekliyor.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Dünyada son yıllarda, kıtalar arasından tutunda, ülkeler arasında bir göç hareketliliği yaşanıyor. Örneğin; ABD ile Meksika’yı ayıran 3 bin 200 kilometrelik sınırda, her gün ortalama bir insan hayatını kaybediyor. Gözetleme kuleleri, dikenli teller, termal kameralar ve tuzaklarla dolu sınırdan her şeye rağmen geçmek isteyenler, bu seferde sınır muhafızları veya Teksas polisinin kurşunlarına hed...
Türkiye’de devletin harcamaları için bugünlerde tasarruf tedbirleri alınmaya çalışılıyor. Kamu harcamaları devletin bütçesi için önemli bir yer tutuyor. İsrafın ve kayırmacılığın zirve yaptığı ülkemizde tasarruf tedbirleri ile hedefine ulaşabilir mi? Geçmişten günümüze kadar yaşadığımız ve gördüğümüz tecrübelerden yola çıkarsak çok zor. Ülkemizde en tepeden, en alttaki bürokratlara kad...
Almanların geçmişten beri bir devlet aklı olduğunu biliyoruz ve çok disiplinli bir millet. Devletin müsaade etmediği herhangi bir şeyi hayata geçirmek mümkün değildir çünkü olayların eksilerini ve artılarını hesap ederek davranırlar. Bütün siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, vakıflar, kiliseler, sendikalar, bürokrasi, spor kulüpleri devletin çizdiği çerçeve içerisinde hareket ederler....
30 Ekim 1961 Almanya-Türkiye arasında yapılan iş gücü anlaşması, Almanya`daki Türk toplumu açısından geriye dönüp bakıldığında pek başarılı sayılmaz. Almanya’ya ilk giden birinci nesil Türk işçileri misafir işçi olarak kayıtlara geçmişti, bu insanlar bir süre çalıştıktan sonra memleketlerine geri dönecekleri düşünülmüştü. Oysa bugün itibarıyla Almanya’daki Türk varlığı 60 yılını doldurmuş ve...
Almanların geçmişten beri bir devlet aklı olduğunu biliyoruz ve çok disiplinli bir millet. Devletin müsaade etmediği herhangi bir şeyi hayata geçirmek mümkün değildir çünkü olayların eksilerini ve artılarını hesap ederek davranırlar. Bütün siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, vakıflar, kiliseler, sendikalar, bürokrasi, spor kulüpleri devletin çizdiği çerçeve içerisinde hareket ederler...
Her şey 1961’de başladı, Sirkeci’den kalkan kara Tren Almanya’ya davul ve zurnayla uğurlanırken, gidenler geri dönmeyi düşünüyorlardı. Çalışıp para kazanıp döneceklerdi… Ancak zaman içerisinde Almanya’da başlayan misafirlik, Türkiye’de misafirliğe dönüştü. Fakat Almanya’ya giden insanlarımız, Almanya’da göçmen, Türkiye’de ise Almancı oldular. Bu insanlar 60 yıldır ortada, kime ve nere...
6 ile 9 Haziran tarihleri arasında Avrupa Parlamentosu seçimleri yapılacak, geçmişte Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılım çok düşük olmuştu ve Avrupa genelinde katılım oranı 2019’da 50.66% olmuştu. Almanya’da seçime katılım oranı ise 61.38% gerçekleşmişti. Almanya’daki Türkler, Avrupa Parlamentosu seçimlerine iki parti ile katılmak istiyorlar. Türklerin ağırlıklı olarak içerisinde ya...
Federal Almanya’da göçmenler bir arayış içerisindeler, göçmenler kendilerinin içerisinde yaşadıkları toplumda bir türlü kabul edilmediklerini inanıyorlar. Kabul görmeme ise açıkça bir gerçek gerek siyasi partilerde gerekse kamuda göçmenlerin nüfusuna baktığımızda ortaya çıkıyor. Kamuda ve siyasi partilerde göçmenler kendilerine yer bulamıyorlar. Göçmen kökenliler hak ettikleri konumda de...
Doğu Almanya’da gizli toplantı düzenleyen AfD partisi, ülkede yaşayan göçmenlerin kitlesel olarak sınır dışı edilmesinin görüşüldüğü anlaşılınca kıyamet koptu. Bomba etkisi yapan bu gelişme, aşırı sağın önde gelen isimlerinin ve üç CDU parti üyesinin de katıldığı belirtiliyor. “Vatandaş olmayanların toplu sürgünü planının” konuşulduğu bu toplantı sonrası kitlesel eylemler yapılıyor. Haberin...
Eğer bir aksilik olmazsa federal mecliste bu ay içerisinde çifte vatandaşlık oylanacak. Vatandaşlık yasası birçok tartışmayı beraberinde getiriyor, öncelikli olarak vatandaşlık verilecek insanlardan birçok şey talep ediliyor. Kadın erkek eşitliğine veya onların evliliğine karşı çıkanlara vatandaşlık verilmesi söz konusu olmayacak veyahut ta İsrail devletine karşı çıkanlar yani Antisemitizm (...
Trafik ışığı koalisyon hükümeti iktidara geldiği günden beri sürekli kan kaybediyor. Siyasi, ekonomik ve sosyal konularda bir türlü takım çalışması yapamayarak halkı çok zor durumda bırakıyor. Gerek Uluslararası ilişkiler gerekse Avrupa birliği içerisinde geçmiş hükümetlerin başarılı olduğu alanlarda çok pasif kalmakta ve bir çözüm üretebilmek için inisiyatif alamamaktadır. Kendi iç sorun...
Federal hükümet Alman vatandaşlık yasasına göreve geldiği ilk günden beri değiştirmek istiyordu ve bunun için vatandaşlık yasasını kamuoyuna açıklayarak tartışılmasını istedi. Birçok görüş dile getirildi gerek siyasi partiler gerekse sivil toplum kuruluşları bu konuda görüşlerini beyan ettiler. Hükümet Almanya’nın modern bir vatandaşlık yasasına ihtiyacı olduğunu, bunun la birlikte nitelikli...
Geçenlerde TRT Türk Aile programına katılarak Avrupa’da Türk Ailelerinin sorunları konuştuk, programda öne çıkan en önemli başlık aile içerisinde iletişimsizlik öne çıktı. Türk aileleri çocukları ile iletişim kurarken onlarla bir arkadaş veya bir dost gibi konuşamadığı ve böyle olunca farklı anlayışlar ortaya çıkıyor. Anlayış farklılığı olunca tabi sorunlarla ve sıkıntılarla baş edilemiyor. ...
Hristiyan Uygarlığı Batı medeniyetinin ufku, mekânı ve vizyonu hızla daralmaktadır aynı zamanda fikir, düşünce ve din özgürlüğü de buna paralel olarak rahatça yerine getirememektedir. Batı uygarlığının dünyamızda bugün insani duyguları daha önce görülmemiş bir şekilde sınıfta kalmıştır, artık evrensel haklar ve fikir hürriyeti kısıtlanmıştır öyle ki insanlık, ekonomik, sınıf savaşı, milliyet...
İki Almanya’nın birleşmesi ile doğu eyaletlerinde kurulan PDS partisi daha sonra Sol parti (die Linke) olarak yoluna devam ederek bugünlere geldi. Sol parti son günlerde kendi içerisinde sorunlar yaşamaya başladı, ilk olarak partinin kurucusu olan Oskar Lafontaine ile sorunlar yaşayan sol parti Oskar Lafontaine’nin partiden ayrılması ile de huzura kavuşamadı. Federal, eyalet ve yerel seçimle...