Bilindiği üzere özellikle son 20 yılda mesleki rehberlik programları ve danışmanlık hizmetleri eğitim ve meslek hayatının, dolayısıyla, iş piyasasının olmazsa olmazı haline geldiler Her alanda olduğu gibi bu alanda da uzmanlaşma ve profesyonelleşme adeta bir tür zorunluluk oldu.
Rehberlik ve danışmanlık hizmetleriyle uzun süreli işsizlere, çeşitli sebeplerle meslek eğitimini tamamlayamamış gençlere, göçmenlere, engellilere, çalışma hayatına katılmak isteyen kadınlara ve mültecilere mesleki danışmanlık, rehberlik ve sertifika kazandırma hizmeti veriliyor. Bu özel kurumlar verdikleri sertifika programlarıyla Almanya`nın hemen her şehrinde iş piyasasının canlanmasına, işgücünün nitelikli hamlelerle doğru mesleki alanlara yönlendirilmesine ve işgücü kaybının en aza indirilmesine destek oluyorlar.
Bu kurumlardan bir tanesi de Starthaus GmbH. ve Rhein-Main bölgesinin Offenbach şehrinde faaliyet gösteriyor. Daha çok verdikleri integrasyon kurslarıyla ve sertifika programlarıyla göçmenlere, uzun yada kısa süreli işsizlik geçmişi olan bireylere, iş hayatına başlamak yada dönmek isteyen kadınlara, Almanya`da kalmak isteyen mültecilere mesleki alanlarda iş bulma kurumunun ve Alman iş piyasasının talep ettiği diploma, derece ve sertifikaları veriyor.
İŞBULMA KURUMU, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, AVRUPA BİRLİĞİ FONLARI DESTEKLİYOR
Faaliyet alanları hakkında bilgi almak üzere röportaj yaptığımız sosyal danışman Erdem Özbek kısaca kurumun hizmet verdiği alanlar ve danışanların genel olarak başvurma şartları hakkında bilgi verdi. Özbek, daha çok İçişleri Bakanlığının yanısıra, „Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı“, „Sığınmacı ve Mültecileri iş piyasasına hazırlama ve istihdam Projesi kapsamında“ (İvAF) ve „Federal Göçmenlik ve Mültecilik Dairesi“ (BAMF)´ , „Almanya için Avrupa Sosyal fonu“ ve „ Avrupa Birliği Fonları“den aldıkları finansal destek ve projeler doğrultusunda çalıştıklarını anlattı. Mültecilerin yaşam koşullarını iyileştirme adına katkıda bulunmadıkları tek alanın ev arama ve bulma sorunu olduğunu, bu sorun dışındaki nerdeyse günlük tüm sosyal ve bireysel sorunlarının çözümünde destek verdiklerini belirtti. Danışman Özbek JobCenter ile koordineli olarak çalıştıklarını fakat mültecilik statüsü kalkmış olan göçmenlerin iş bulmak konusunda destek alma haklarının Almanya`da kalma statülerinin değişmesiyle son bulduğunu belirtti. 14-74 yaş aralığındaki tüm mültecilere hizmet verdiklerini, kurum olarak yaklaşık 1,5 senedir kadınlar için de pozitif ayrımcılık yapıldığını ve kadınları iş hayatına kazandırmak yada yeniden iş hayatına
döndürmek üzere hizmet sektöründe, temizlik ve ev idaresi, gastronomie, endüstriyel mutfak, depolama gibi alanlarda is imkanlari yaratıldığından bahsetti. Geçerli bir diploması olmayan kadınlar için en azından Hauptschulabschluss adı verilen orta öğretim diploması edindirmeye çalıştıklarını, iş başvurusu ve özgeçmiş hazırlamada, staj yada iş bulmalarında destek verdiklerini anlattı. Özbek, her alanda olduğu gibi iş piyasasında da mültecilerin önlerindeki en büyük sorunun yine dil bariyeri olduğunun altını çizdi.
SURİYELI YADA HABEŞİSTANLI (ERİTREA) OLMAK AVANTAJ
Sosyal danışman Özbek, 2019 yılının 2. yarısında değişen göçmenlik yasası nedeniyle artık Suriye ve Habeşistan`dan gelen mültecilerin avantajlı duruma geçtiğini ve son aylarda diğer ülkelerden gelen mültecilere oranla Alman iş piyasasında daha fazla destek alabildiklerine değindi.
MÜLTECİLİK KOŞULLARINDA HİJYEN KURALLARINA UYMAK ZOR
Pandemiden sonra kamusal alana getirilen genel yasaklar doğrultusunda mülteciler ve danışanlar ile olan kurumiçi yüzyüze bilgilendirme ve görüşmelerin kısıtlandığını, dolayısıyla bu durumun danışanların iş bulma yada eğitim alma süreçlerinin otomatik olarak uzamasına sebep olduğuna değindi, bunun yerini telefonla görüşmelerin yada elektonik posta yoluyla bilgilendirmelerin aldığını vurguladı.
Ayrica, mültecilerin, hijyen koşullarına uymalarının mümkün olmadığı yurtlarda ve binalarda yığınsal olarak yaşadıkları için genel olarak toplumun diğer bireyleri kadar Corona konusunda yeterli koruma ve bilgilendirme alamadıklarını, bunun yanısıra, dil bariyerleri olduğu için şehre ve kamusal alana getirilen genel yada bölgesel Corona yasaklarının ciddiyeti ve önemi konusunda bilgilenmekte eksik kaldıklarını belirtti.
STADT-OFFENBACH DOLU, GELEN MÜLTECİLER KREİS BÖLGESİNE GÖNDERİLİYOR
Sosyal danışman Özbek, Offenbach`ın hem şehir içinde hem de Kreis bölgesinde Almanya`nın geneline oranla çok yüksek sayıda göçmene ve mülteciye evsahipliği yaptığını, dolayısıyla şehir içi için artık mülteci danışan kapasitelerinin dolduğunu, yeni mülteci danışan kabul edemediklerini, gelen mültecileri ise Offenbach -Kreis bölgesine yolladıklarını vurguladı.
YARGILAYICI NEGATİF MEDYA DİLİNDEN VAZGEÇİLMELİ
Danışman Özbek, özellikle mültecilerin topluma ve iş dünyasına kazandırılmalarının kolaylaştırılmasının uyum sorunlarının azalmasına sebep olacağına, bu sebeple toplumsal bir mutabakatla mültecilere karşı varolan önyargıların azaltılması gerektiğini, tam da bu sebeple yerel ve bölgesel medya unsurlarının da kullandıkları haber diline dikkat etmelerinin bu noktada çok
önemli olduğunun altını çizdi. Sonuç olarak; mültecilerin savaştan canlarını kurtarmak için bu ülkelere sığınmacı olduklarının sık sık hatırlanması gereken bir gerçek olduğuna dikkat çekti.
TÜRKİYE DEN DE SIĞINMACI VAR
Sosyal Danışman Erdem Özbek, Suriye, Somali, Sudan, Afganistan, Habesistan (Eritrea) ve diğer Ortadoğu ülkelerinin yanısıra son yıllarda Türkiye`den de mülteci statüsüyle Almanya`ya giriş yapan sığınmacıların sayısının azımsanamayacak kadar olduğunu, çeşitli meslek gruplarından bu insanların sertifika ve diplomalarını tanıtarak Alman iş piyasasına girmeye çalıştıklarını belirtti.
UFUK EVLA BOSTAN-OFFENBACH
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Fiziksel veya zihinsel bir takım marazlarla engelli bir insan olarak yaşamak, hayatını idam ettirmek bugünkü modern ve teknik kolaylıklara rağmen yeterince zor, sıkıntılı, masraflı ve umut kırıcı iken, görme engelli bir insan olarak yaşamak takdir edileceği üzere başedilmesi bundan daha da zor bir engellilik türü, nitekim başka insanlara, kurumlara yada materiyale bağ...
Frankfurt merkezli KUBI ve yöneticisi Arif Arslaner, yıllardır eğitim üzerinden göçmen toplumundaki gerilimlerin giderilmesine yönelik çalışmalar yapıyor. KUBI, Almanya’nın bu alandaki büyük kurumları arasında yer alıyor. Frankfurt’taki KUBI (Verein für Kultur und Bildung e.V.- Kültür ve Eğitim Derneği) Avrupa’daki san...
Türklerin Almanya`da nerdeyse her alanda varlık ve etkilerinden bahsediyoruz ama bazı meslekler var ki, Türk cenahından başarılı örnekler parmakla sayılacak kadar az, tiyatro bunlardan bir tanesi, başarılı tiyatro oyuncusu ve yönetmeni Murat Yeğiner ile Alman ve Türk Tiyatrosunu, ödenekli tiyatroları, azınlık tiyatrosunu, hayatımıza kattıklarını ve elit toplumun tiyat...
Bilindiği üzere özellikle son 20 yılda mesleki rehberlik programları ve danışmanlık hizmetleri eğitim ve meslek hayatının, dolayısıyla, iş piyasasının olmazsa olmazı haline geldiler Her alanda olduğu gibi bu alanda da uzmanlaşma ve profesyonelleşme adeta bir tür zorunluluk oldu. Rehberlik ve danışmanlık hizmetleriyle uzun süreli işsizlere, çeşitli sebeplerle mesle...
Almanya’da 3 milyonu geride bırakan Türkiye kökenli nüfusun “hukuki dertlerinin” de dönüştüğünü hatırlatan Frankfurtlu avukat Fatma Bostan’a göre, artık daha farklı konu ve talepler gündemi belirliyor. Türkiye’den kitlesel işgücü göçünün 60’ıncı yılında, kuşaklar arası ...