• 26 Nisan 2024
• 584

Otobüs istasyonunda Türk İmbis’i

Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinin en şirin ve sanayi şehri Göppingen’in nüfusu 80 binin üzerinde. 15 bin de Türk nüfusu olduğu biliniyor. 200’e yakında büyüklü küçüklü iş yeri olan iş insanlarımıza sahibiz. İş yerlerinde yüzlerce işçi çalıştırmakta olup, Alman ekonomisine büyük katkı sağlamaktadırlar. 1960 yılından beri bu ülkenin şehir, ilçe ve köylerinde ikamet eden, yaşayan, çalışan vatandaşlarımız bundan böyle kendilerine ‘gurbetçi’ denmeyi istemiyorlar. Kendileri “Biz, Almanya’nın bir parçası olduk. Bize Avrupalı Türkler denmeli” diyorlar.

Almanya’da kalıcı olan Türk vatandaşlarımızdan bir milyona yakın Türk asıllı Alman vatandaşı bulunmaktadır. 2000 yılından beri dünyaya gelen Türk Çocuklarına çifte vatandaşlık tanınıyordu. Bu sene çıkan yeni yasayla Almanya çifte vatandaşlığı Türklere tanıdı. 4. neslimiz yetişmekte. Hatta 5. nesil dünyaya gelmekte. Bu nesil okuyan, işçilikten yöneticiliğe, işletmeciliğe, memurluktan akademisyenliğe doğru yürüyorlar. Bunları görmek biz ikinci nesil Avrupalı Türkleri sevindiriyor. Gurur veriyor. Bugün Almanya’nın bütün şehir ve ilçelerinde devlet kurumlarında çalışan Türk gençlerini görür, gurur duyarsınız. Açlığınız mı var Türk lokantası veya döner İmbis’i görür, ‘Selamünaleyküm’ diyerek içeri girer, Türkçe konuşur, döneri veya köfte ekmeği afiyetle yersiniz. Kısacası bu ülkelerde bayraklaşan bu işyerleriyle onur ve gurur duyarsınız.

Gurur duydum

Göppingen şehrimizin Otobüs garındayım. Otobüslerin biri geliyor, diğeri gidiyor. İnsanlar koşar adım yürüyorlar. Garın girişin sağında Türkçe “Baba köfte” yazıyor. Geldim karşımda genç pırıl, pırıl bir Türk genci.

Selam verdim. “İş yeriniz hayırlı uğurlu olsun. Sizi yakından tanıyabilir miyim”!

“Efendim, ben Esslingen doğumluyum. Babam Çankırı ilinden, Annem Esslingenli, yani Benim Annem Alman, babam Türk. İsmim Onur Emirhüseyinoğlu. Ben burada doğdum, okudum yetiştim. Otomobil teknikeri olarak eğitim aldım.  Ama Türkiye’mizin zengin mutfağı var. Babam bize köfte yapardı, bizde zevkle yerdik. Babamdan öğrendiğim bu köftemiz ve dönerimizi burada marka oldu. Bu değerimizi korumak ve ikram etmek için bu işletmeyi açtık.  Baba Köftemizi ve dönerimizi helâl olarak tatmaya, yemeye davet ediyorum.” 

Genç işletmeci Onur Emirhüseyinoğlu bana bakarak büyük usta Neşet Ertaş bir türküsünde dediği gibi, “Aşkına koşan yorulmaz, Aşk ile koşan yorulmaz”.

Rahmetli Ozan Ertaş, “Aşkınan çalışan yorulmaz”.

“Biz de aşk ile çalıştığımız, aşk ile hizmet ettiğimiz için yorulmuyor çalışıyor ekmeğimiz için koşuyoruz.”

İşletmenin yeri çok canlı. Her gün öğrencilerin ve işçilerin onlarca otobüslerle yolcu olarak indiği ve tekrar yolcu olarak evlerine gittiği şehrin en işlek yerinde.

Kutluyor, başarılar.

Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!

• 1
• 2