Dünyanın gözü önünde, 21. Asırda Çocuk, kadın, yaşlı demeden insanlar toplu olarak katlediliyor. Filistin milleti yok ediliyor. Başta Amerika olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri de destek oluyor.
Vicdanı olan yürekler buna dur denmesi için Yine Amerika ve Avrupa devletlerinde bu vahşetin durdurulması için protestolar yapılıyor.
Filistin diplomasi merkezi konuyla ilgili basın bildirisi yayınladı. Veri ve gelişmeleri açıkladı.
Veriler ve Gelişmeler
Hamas’ın, arabulucuların sunduğu kısmi anlaşma planına (60 günlük bir ateşkes karşılığında esir takası) desteğini açıklamasından iki gün geçmesine rağmen, İsrail tarafından henüz resmi bir yanıt verilmemiştir. Güvenlik ve siyaset kabinesinin (kabinettin) bu kritik gelişmeye rağmen hâlâ bir toplantı gerçekleştirmemiş olması dikkat çekicidir.
İsrail’in tutumu, bilinçli bir şekilde kamuoyundan gizli tutularak şekillendirilmektedir. Önümüzdeki günlerde resmi bir açıklamanın yapılması muhtemeldir. Bu bağlamda, son iki gün içinde arabulucularla ön görüşmeler gerçekleştirilmiş; hatta Ron Dermer’in Paris’te Katarlı arabulucularla bir araya geldiği bildirilmiştir.
Öte yandan Başbakan Netanyahu, siyasi belirsizliğini sürdürmekte ve yalnızca kapsamlı bir anlaşmayı tercih ettiğini resmi olarak açıklamış olsa da, kısmi bir anlaşma seçeneğini de tamamen dışlamamıştır.
Aynı zamanda, Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, Gazze’de son saha kontrolünün sağlanması ve savaşın kesin olarak sona erdirilmesi yönündeki takvimlerin hızlandırılması talimatı verdiği ifade edilmiştir.
Bugün Netanyahu’nun, kabine üyeleriyle birlikte Güney’de güvenlik istişareleri yapması ve Gazze’de kara harekâtı için saha planlarını onaylaması beklenmektedir. Ancak bu planların gerçekten hayata geçirilip geçirilmeyeceği, yoksa siyasi baskı aracı olarak mı kullanıldığı hâlâ belirsizliğini korumaktadır.
Öne çıkan siyasi bir açıklamada, Gazze’deki açık tırmanış politikasının müzakere temaslarını durdurmayacağı vurgulanmış, İsrail’in “ateş altında müzakere yürüttüğü” ifade edilmiştir. Bu durum, askeri operasyonların bir müzakere baskı unsuru olarak kullanıldığını göstermektedir.
Son günlerde, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in, Başbakan Netanyahu’nun esir takası konusunda – ister kısmi ister kapsamlı olsun – herhangi bir anlaşmaya varması durumunda hükümetten istifa edeceği yönündeki tehdidi dikkat çekmiştir.
Bu gelişmeler, esir ailelerinin baskılarının başarısızlıkla sonuçlanması ve hükümet içerisinden savaşın esirlerin hayatı pahasına da olsa sonlandırılması çağrılarının cesaret kazanması bağlamında değerlendirilmektedir.
Uluslararası Düzlem
İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri, Gazze’deki İsrail politikalarını eleştiren tüm taraflara karşı kapsamlı medya kampanyaları ve diplomatik tehditler yürütmektedir. Bu çerçevede, ABD yönetimi, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) yargıçlarına yaptırım uygulamış; İsrail hükümeti ise, aşırı sağcı bir bakanın bir ülkeye girişinin engellenmesini sert biçimde eleştirmiştir. Bu gelişmeler, Tel Aviv ve Washington’un, İsrail’in Gazze’deki tutumuna yönelik uluslararası muhalefeti bastırmaya yönelik ortak bir strateji izlediğini göstermektedir.
İç Politikada Durumlar
Likud Partisi içinde, Gideon Sa’ar’ın partiye dönüşü üzerinden ciddi bir gerginlik yaşanmaktadır. Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın desteklediği bu dönüşe, Başbakan Netanyahu’nun eşi Sara Netanyahu güçlü bir şekilde karşı çıkmıştır. Sara Netanyahu’nun bu tutumu, Sa’ar’ın eşiyle yaşanan sosyal ve kişisel anlaşmazlıklara dayanmaktadır ve bu da parti içi hizipler arasında sosyo-kişisel çatışmalara işaret etmektedir.
Yuli Edelstein’ın görevden alınması ise, Haredi partilerin memnuniyetini sağlamak amacıyla atılmış bir adımdır. Edelstein, Likud’un merkez kanadındaki önemli figürlerden biri olarak görülmekteydi; görevden alınması, onun siyasi geleceği açısından zayıflatıcı bir etki yaratabilir.
Aynı zamanda, Bezalel Smotrich’in seçim barajını aşması ve Itamar Ben Gvir ile ittifak kurarak Netanyahu’ya açık biçimde meydan okuması, Likud ile dini-milliyetçi akım arasında seçim odaklı bir gerilim doğurmuştur. Bu durum, medya üzerinden dile getirilen ön koşullar ve siyasi pozisyonlar aracılığıyla kamuoyuna taşınmaktadır.
Öte yandan, koalisyonun en zayıf bileşeni olarak görülen Haredi partileri, hükümetteki rollerini askıya almış olsalar da, herhangi bir somut siyasi kazanım elde edememişlerdir. Netanyahu’nun, koalisyon anlaşmasının maddelerini uygulamaması ve hükümet süresinin sona yaklaşması, bu partilerin etkinliğini ciddi şekilde sınırlandırmıştır. Buna rağmen Netanyahu, Şas Partisi lideri Aryeh Deri ile sahip olduğu özel siyasi ilişkiler aracılığıyla Haredi blok üzerindeki kontrolünü sürdürmektedir.
Saha Durumu
İsrail ordusu, siyasi düzeyin yönlendirmesiyle “Gidyon Arabaları” adlı askeri operasyonun ikinci aşamasının başladığını duyurmuştur. Bu aşama, Gazze şehrinin tamamının kontrol altına alınmasını hedeflemektedir. Operasyon, hazırlık safhalarını ve doğrudan sahra girişiyle Sabra, Tuffah, Zeytun ve Cebaliye gibi çevre mahallelerin kuşatılmasını içermektedir.
Söz konusu plan, Savunma Bakanı tarafından resmen onaylanmış ve 2025 Mayıs–Ağustos döneminde yürütülen birinci aşamanın devamı niteliğinde ilan edilmiştir. Taktiksel bir hamle olarak, yaklaşık 60.000 yedek asker yeniden göreve çağrılmış, ayrıca 20000 askerin hizmet süresi uzatılmıştır. Bu durum, sahadaki stratejik tırmanışın açık bir göstergesidir.
Gazze'nin işgaline yönelik operasyon, geçmiş askeri harekâtlardan farklı olarak yoğun medya propagandası eşliğinde sunulmakta ve önceki süreçlerde yer verilmeyen detaylarla kamuoyuna aktarılmaktadır.
Resmî olarak ilan edilen hedef, “Hamas’ın merkezlerini etkisiz hâle getirmek” olsa da, istihbarat raporları, Hamas’ın yaklaşık 24.000 silahlı mensubuyla savaşın başlangıcındaki gücünü büyük oranda koruduğunu göstermektedir. Bu da, İsrail’in uyguladığı yıpratma stratejisinin başarısız olduğunu ortaya koymaktadır.
Müzakere Durumu
Müzakere sürecine dair karar mekanizması, Başbakan Netanyahu ve Danışmanı Ron Dermer’in kontrolündedir. Ancak bu süreç, dini-milliyetçi akımın siyasi eğilimlerinden ciddi ölçüde etkilenmektedir. Bu bağlamda, ordu ve güvenlik teşkilatının üst düzey yetkilileri ile resmi müzakere heyeti sürecin dışında tutulmaktadır.
Bu kasıtlı dışlama, Netanyahu’ya manevra alanı sağlamaktadır. Kamuoyuna yalnızca “kapsamlı bir anlaşma” arzusunda olduğunu iddia ederken, kısmi bir esir takası anlaşması seçeneğini de perde arkasında açık tutmaktadır.
Asıl hedef, müzakereleri başarıyla sonuçlandırmak değil; iç ve dış baskı unsurlarına karşı siyasi ve askerî zaman kazanmak, aynı zamanda savaşı bir baskı ve denge aracı olarak sürdürmektir.
İç Politikada Durumlar
Son gelişmeler bağlamında, Netanyahu’nun siyasi söyleminde önemli bir değişim gözlemlenmektedir. Önceden aşamalı bir müzakere modelini destekleyen Netanyahu, bugün itibarıyla kısmi anlaşma fikrini tamamen reddetmekte ve yalnızca “kapsamlı bir anlaşmayı” kabul edeceğini ilan etmektedir. Ancak uzmanlar, mevcut sahadaki ve diplomatik koşullarda bu hedefin gerçekçi olmadığını vurgulamakta ve kısmi bir anlaşmanın hâlâ olasılıklar dahilinde olduğunu belirtmektedir.
Aynı zamanda, askeri seçeneğin bir tehdit unsuru olarak masada tutulması, müzakereler üzerindeki baskıyı artırmaya yönelik bir taktik olarak değerlendirilmektedir. Yedek askerlerin göreve çağrılması ve kara harekâtı hazırlıklarının sürdürülmesi, kısmi anlaşma fikrine karşı bir “zorlayıcı alternatif” yaratma çabasının parçasıdır.
Netanyahu’nun izlediği "ilerlemeci aşamalılık" politikası ise, gerçekte bir oyalama ve zaman kazanma stratejisi olarak okunmaktadır. Bu yaklaşım, müzakerelerin sonuçlanmasını geciktirerek hem iç siyasi baskıları kontrol altında tutmayı hem de savaşın sona ermesini ötelemeyi hedeflemektedir. Bu strateji, güvenlik-siyasi kabine tarafından da “ateş altında yürütülen müzakereler” konseptiyle resmîleştirilmiştir.
Ayrıca, Netanyahu’nun, Hamas’ın “yenilgiye uğratıldığı” yönünde kamuoyuna yansıttığı söylemlerle, müzakere sürecini siyasileştirdiği ve kamuoyunu yönlendirmeye çalıştığı yönünde eleştiriler dile getirilmektedir. Sızdırılan bilgiler, genellikle hükümetin çıkarına olacak şekilde medyada yer almakta ve bu da ciddi bir müzakere ilerlemesini engelleyen bir unsur hâline gelmektedir. Bu durum, koalisyonun dini-milliyetçi unsurlarıyla birlikte dağılma riski taşıdığından, hükümet istikrarı açısından da hassas bir konudur.
Son olarak, iç medya organlarının (özellikle Kanal 14 dışındaki yayınların) sürece dair gerçekleri yansıtmadığı, hatta uzun vadeli askerî çözüm arayışlarını teşvik edecek şekilde kamuoyunu yönlendirdiği ifade edilmektedir. Netanyahu’nun medya üzerindeki kontrolü, kamuoyu algısının belirli bir çerçevede tutulmasına hizmet etmekte ve siyasi çözüm yollarına dair farkındalığı sınırlamaktadır.
Muhtemel Senaryolar
1.Yakın Vadede Kısmi Anlaşma:
Eğer arabulucular baskıyı artırır ve Netanyahu, özellikle ABD'nin doğrudan baskısı altında kalırsa, “Witkoff Planı”na benzer bir esir takası anlaşması hayata geçirilebilir. Ancak bu durum, mevcut koalisyonun bütünlüğünü tehdit edebilir ve iç politikada ciddi çatlaklara yol açabilir.
2. Kapsamlı Kara Saldırısı:
Gazze'de topyekûn bir askerî çatışmaya girilmesi durumunda, esirlerin hayatını kaybetmesi yüksek olasılıktır. Gazze’nin tamamen kuşatılması, uzun vadeli askerî varlık ve direniş hareketini zayıflatma stratejisini beraberinde getirir. Bu durum, Gazze halkının güneye veya ülke dışına yönlendirilmesini fiilen teşvik edebilir; bu da Mısır için güvenlik riski oluşturabilir ve uluslararası hukuk ile insani değerler açısından ciddi tartışmalara neden olabilir.
3. Savaşın Sürekliliği ve Belirsizlik:
Savaşın belirli bir sonuca varmadan uzatılması, Netanyahu’ya hem iç politikada hem de uluslararası arenada bağlayıcı herhangi bir taahhütte bulunmadan süreci yönetme fırsatı sunmaktadır. Bu, zaman kazanma ve siyasi baskılardan kaçınma taktiği olarak okunmaktadır.
Genel Değerlendirme (Sonuç):
Netanyahu, siyasi ve askerî krizleri yönetmede belirsizlik ve kontrollü gerilimi temel alan bir strateji izlemektedir. Sahada artan askerî hareketliliğe rağmen, müzakere kanalı tamamen kapanmış değildir; ancak İsrail’in resmi bir yanıt vermekte gecikmesi, sürecin bilinçli olarak askıya alındığını göstermektedir.
Temelde hükümet hem iç politikada hem de uluslararası alanda zaman kazanmaya çalışmakta; bu da siyasi çözümü hem daha gerekli hem de daha kırılgan hâle getirmektedir. Hükümetin sahadaki adımları (askerî yığınak, kara harekâtı tehditleri, kısmi anlaşma teklifine geç yanıt verilmesi), tutarlı bir stratejiden çok, süre kazanmak için uygulanan geçici manevralardır.
"Kapsamlı anlaşma" talebine sıkı sıkıya bağlı kalınması, aslında iç politikadaki kırılganlığı yansıtan bir taktiktir. Bu tutum, savaşın sonlandırılması veya esir meselesinin çözülmesi gibi temel konularda gerçek bir irade eksikliğini örtmeye hizmet etmektedir.
Kaynak: Filistin diplomasi merkezi
Doğan Tufan
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Avrupa Türk’lerinin gür sesi nefesi, kıymetlisi Türk Kültürünün güzel sesi Ozan Nihat Sönmez hocamı yakından tanırım. Kendisi milli kültür davasının savunucusu güzel Türkçemizin nefesi sesi olarak yıllarca Avrupa Türklerine kültür ziyafetleri vermiş, Türk müziğini sevdiren Türkiye sevdasıyla aşıklık geleneğini sevdiren yaşatan ozanlarımızdandır. Avrupa Türklüğüne veda ederek Ülkemiz Türkiye’ye...
Üstat Necip Fazıl Kısakürek bir şiirinde; Çaycı getir ilaç kokulu çaydan Dakika düşelim senelik paydan. Zindan’da dakika farksızdır aydan Karıştır çayını zaman erisin Köpük köpük, duman erisin. Tunusluoğlu vakfı içerisinde bulunan. 50 yıllık Aynalı kahve Yozgatlıların uğradığı, sohbetin eşliğinde çay ve kahvelerin yudumlandığı tarihi Tunusluoğlu mekanındayız. Dire...
7-Ekim-2023 / 8-Ekim-2025 İki Yıllık Sürecin (731 Gün) Değerlendirmesi 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas ve İsrail arasında başlayan savaşta 730 gün sonra ateşkes geldi. Ateşkesi ABD Başkanı Donald Trump duyurdu. Ancak silahlar ve bombalar susana kadar Gazze'de on binlerce insan öldü, yüzbinlerce insan yaralandı ve Gazze'de deyim yerindeyse, taş taş üstünde kalmadı. İsrail bu barış sözüne sadık kal...
Prof. Dr. Recep Şahingöz Yozgat Bozok Üniversitesi (YOBU) Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Recep Şahingöz hocamın misafiri olduk. Bundan 30 yıl önce İngiltere’de mastır öğrenciliği döneminde geldiği Almanya’nın Göppingen şehrinde Yozgatlı Mehmet ve Ramazan Özcan kardeşlerin evinde tanışmıştık. O günden beri dostluğumuz devam ediyor. Prof. Dr. Recep Şahingöz Hoca Vatanseve...
Kara Eylül,12 Eylül 1980 Askeri ihtilal darbesi sonrası Kenan Evren'in, "Bir sağdan bir soldan ipe gönderdik" sözleri hala kulaklarımızda, adaleti yok saydı. Güya doğruluk terazisinden dem vurmuştu. Ülkücü şehit Mustafa'm Sizleri unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız. Ruhunuz şad, mekânınız cennet olsun. 12 Eylül 1980 mağdurları ve çilekeşlerinden Mustafa Pehlivanoğlu’nun Mamak aske...
Proje tabanlı faaliyetler yapmayı seven üniversite öğrencileri için fırsat sunan “Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES)” her geçen gün daha da görünür ve tanınır hale geliyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ÜNİDES, üniversite öğrenci topluluklarının projelerini hayata geçirmelerine kolaylık sağlamakta, yeni işb...
Yozgat’ın saygın iş insanı Bekir Kızılay’ı yakından tanıyalım. Yozgat Merkez Topçu köyümüzden. 1982 yılında dünyaya gözlerini açar. Temel eğitim, orta okuldan sonra Yozgat’ın sevilen Berberi olan ağabeyisinin yanında 1997 yılında mesleğe başlar. On yıla yakın ağabeyisinin yanında meslek eğitimini yapar ve uzun yıllarda mesleği üzerine çalışır bilgisini katlar. Daha sonrasını Bekir Kızılay’da...
Yozgat Millet bahçesi, evimize çok yakın. Sabah akşam eşim ve kızımla yürüyüş yapıyoruz. Burayı Millet bahçesi olarak düşünen ve seçenlere teşekkür ediyorum. Bizimle beraber onlarca vatandaşımızın gezi yollarında yürüyüş yapmaları, sohbet etmeleri, selâmlaşmalar millet bahçesine olan güven sevginin tezahürü. Millet Bahçesi Yozgat Valiliğin bahçesi gibi Yozgat Valiliğine gelen yüzlerce v...
Boğazkale İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün daveti üzerine ilçeye gelen akademisyenler ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde eğitim gören öğrencilerle buluştu. "Boğazkale Bilim ve Kariyer Söyleşileri" adıyla 26 Eylül 2025 Cuma günü gerçekleştirilen programda, Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü’nden Prof. Dr. Mustafa Böyükata, Hitit Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimle...
Geçtiğimiz yıl kurulan Yozgat Çapanoğlu vakfının adresine geldiğimde batısında Çapanoğlu (Büyük) Camii, Alt tarafında Çapanoğlu Taksi durağı. Çapanoğlu olarak biz buradayız. Biz Yozgat’ız dercesine hayatta. Çapanoğlu Vakfı Başkanı Funda Çapan Özdemir Hoca Yozgat Bozok üniversitesinde öğretim üyesi olarak hizmet ediyor. Eğitim öğretimden sonra kalan vaktini Çapanoğlu vakfında geçiriyor. Vakfa ge...
Avrupa Türklerinin önderlerinden Yozgatlı Mehmet Akbul’ün kıymetli eşi Fikriye Akbul yengemiz ve kız kardeşi Zikriye Yıldız, doğup büyüdükleri Yozgat ili Sarıkaya ilçesine bir kütüphane birerde babaları adına çeşme yaptırdılar. Kütüphane ve çeşmelerin açılışına, ilçenin üst seviyede yetkilileri Akbul, Yıldız ailelerin yakınlarıyla birlikte çok sayıda vatandaşımız iştirak ettiler. Kızlık soy ...
Mersin'in Aydıncık ilçesinde yer alan Gilindire Mağarası, doğanın eşsiz güzelliklerini ve milyonlarca yıl öncesine uzanan tarihini ziyaretçilere sunuyor. Yenilenen girişi ve içerisindeki 'Aynalı Göl' ile unutulmaz bir keşif deneyimi yaşamak için şehir dışından gelenlerin uğrak noktası halinde. Akdeniz'e sıfır konumda yer alan Gilindire Mağarası, en az 30 milyon yıl önce oluştuğu düşünülen ...
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Genel merkez yönetim kurulu başkanı Halit Habip Oğlu basın bildirisi yayınladı. Habip Oğlu, paralel raporunda ABTTF, bu yıl kapsamı oldukça daraltılan Yunanistan raporunun içeriğinin taraflı, nesnellikten uzak ve hükümet yanlısı olup ülkede yaşanan insan hakları ihlalleri ve hukukun üstünlüğünün sistematik ihlalini tümüyle göz ardı ettiğine dikkat çekere...
Geçtiğimiz hafta içerisinde Yozgat ili Akdağmadeni ilçesinde 10 Eylül 2025 Çarşamba günü gerçekleştirdiği söyleşide “Asteroitler ve Meteoritler” konulu sohbete gençler ilgi gösterdi. Astronomiye ilgi duyanların Türkiye’nin farklı yerlerinde etkinliklere katıldığı gözlendi. Gençler arasında uzay çalışmalarına yönelik merakın da arttığının görülmesi yarınımızın ümidi olan gençlerimizden öğretmenl...
Geçtiğimiz hafta içerisinde yazılı ve görsel yayın organlarında BBP’tili Mustafa Efe Ünal şimdi İsrail Ordusunda görev yaptığı ile ilgili basın açıklaması yaptı. Genel Başkan Mustafa Destici, “İsmi geçen şahıs hiçbir zaman BBP’li olmamıştır” dedi. Destici, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Son günlerde bazı dijital platformlar ve internet sitelerinde yer alan haber ve biyografi içeriklerind...