Nefsimizi besleyerek nefesemizden geçtiğimizi bir görünmeyen olan Coronavirus dolayısıyla gelmiş olmamız büyük bir ihtimal. Nefse hizmet etmek insanların nefesini alır.
Aslında söylemek istediğim nefse dayalı bir maddeci yaşam yani son yüzyılın sanayileşme, kapital odaklı sistemleri ve insanlığı nereye götüreceği bilinmeyen ‘‘modern dünya yaşamı‘‘ insanları tempelliğe, aklı kullanmamaya, kolaycılığa yönlendiren teknolojiler ve insan bedeni için hiç uygun olmayan ama kapitalin kâr etmesine hizmet eden çalışma sistemleri.
Moda, marka, yaşam stili, sınırı olmayan maddi zenginlik hayalleri, gerçeklerden kopuk sahte yaşam yeni insan şekli yaratma çapaları başarıya ulaşmış, insanlar kapitalist sistemin araçlarına kendini teslim ederek nefsine yenilmiştir.
Dünya oldu olalı değişmeyen bir şeyin farkında olmak lazım!
İnsanlara hayatları boyunca şekil vermek, yani design etmek yaşamlarına yön vererek hayatlarının sonuna kadar güç odaklarına hizmet edilmesini sağlamak. Modern dünyada bunlara toplum mühendisleri veya sistem kurucular diyorlar.
Semavi dinlerde de öyle değil mi verilen mesaj ile nasıl olunacağını söylemiyorlar mı doğumdan ölüme kadar süre içinde neler yapmamız gerektiğini söylemiyorlar mı söylüyorlar. Tüm bunların yanında binlerce yılda insanlığın oluşturtuğu kültür, töre, kimlikleri nereye koyacağız. Kadim kültürler, Semavi dinler iyiliği, insan olmanın erdemini anlatırken biz neye göre karar verdik, ne olduk, ne oluyoruz.
Kapital kültür geldi aklımızı başımızdan aldı.
Nefs ile meşgul olan aklını kullanmaz! Yazılı ve görsel dünyanın bize sundukları sahtelikler arasında insani değerlerin kaybolduğunu farketmedik. Aklımızı ‘modern dünya‘ şeytanlıklarında aklımızı kaybettik şeytana kiraladığımızı anlayamadık, nasıl anlayabilirdik ki nefsimizin peşinde koşarken.
Bizi biz yapan kimliğimizi, tarihi değerleri ve inançlarımızı sattık, evet sattık bir kuruş kapitale kendimize tarihimize ihanet ettik. Hem de hep suçladığımız şeytanın aklına gelmeyecek kurnazlıklarla. İhanet ettik ve bunları hep marifet sandık kendimizi kandırdık. Atalarımızın bize öğütledikleri ile, inançlarımızla dalga geçtik, "Onlar eskilerde kaldı, eski olan her şey kötüdür" dedik ve bizi biz yapan değerleri kendi ellerimizle öldürdük. ‘’Allahın verdiği canı sadece allah alır’’ unuttuk kalplerimizi dinlemedik.
Tüm bunları biz kendimiz, kendi ellerimizle sosyal davranışlarımızla yaptık. Ama hiç üzerimize almadık kendimizi sorgulamadık gerçi hiç bir şeyi sorgulamadık, hep sorumluluklarımızı bize düşeni başkalarına, Allah'a, Devlete, Millete, Topluma, Ona, Şuna buna ve Atalaramıza havale ettik. Her şeyden kendimizi ayrı tuttuk, kendimizi ak sütten çıkmış kaşık zannettik. Ama gerçekde şeytanlaştığımızı hep gözardı ettik, kabul etmek istemedik ve iki yüzlü ahtapot misali 3 kalbi yaşamlar sürmeye başladık.
Coronavirüs musibeti belki de hatalarımızı anlamamıza, kim olduğumuzu ne uğruna yaşamamız gerektiğini hatırlamamıza vesile olur. Gerçek değerlerin değerlerimizin tekrar farkına varmaya kendi hayatımızı yaşamayı kendi sorumluluklarımızın bilinçinde ayrıştırmadan birlik olmanın dirlik getireceğinin farkında olmayı sağlar.
Sorgulanmamış sistemler yaşanmaya değer mi?
Aklını kullanmayalar sorgulayamazlar, sorgusu olmayan bir yaşama şeytan, sahtekarlık, fitne, fesatlık, kul hakkı yeme karışmış olabilir mi ? olabilir hem de en planlı şekilde olabilir. Ne demiştik; asıl hedef insanlara şekil vermek, paranın tanrının yerine geçtiği sistemlerde her şey olur ama iyilik adına, insancıl düşünce adına hiç bir şey olmaz.
İnsanlığın şimdiye kadar yaşadığı çıkmaz sokak yaşantısı, aklı kullanmama ve akıl karışıklığından ders alarak şerden hayır çıkarılmalı ve yaşamaya değer insancıl değerler sistemi oluşturarak yaşamalı. Aklının farkına var ve karıştırılmasına müsade etme başkalarının suçuna ortak olma. Kalp temizliğine, güzel ahlaka ve ruh olgunluğuna daha çok zaman ayır. Dünya işlerinde de geride kalma en iyisini yap ama neden geldiğini de unutma. Yarınları inşa etme zamanı, aklını başına topla!
Sağlıklı kal.
Volkan Aydın
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Katma değerli ihracat olabilmesi için ilk önce katma değerli üretim düşüncesi ve vizyonu olmalıdır. Başarısız çünkü bütünsel düşünce kurumlar arası olması gereken alt yapı ve iş birliği çalışmaları yanında hedef ülkelerde tamamlayıcı kurumlar ve pazarlama satış çalışmaları eksik. Bütünsel yaklaşım başarı için çok önemlidir. Zaten Türk İhracatını iyi analiz ettiğimizde tek kanatlı ve tek gözl...
Volkan Aydın Değerli Esnaflarımız İş Adamlarımız İş Adamları Derneklerimiz! Bulunduğumuz ülkede ticaret odalarına ve meslek odalarına üyeyiz. (IHK, HANDELSKAMMER) Bu kurumlara mail yazarak Türkiye’deki deprem için ne yapılabilir? Veya birlikte ne yapabiliriz? Sorarak desteklerini almamız gerekli diye düşünüyorum. Ne kadar çok iletişimde olunursa mail atılırsa o kadar çok etki...
Volkan Aydın Avrupa Türk Gıdacılar Platformu Kurucusu Türkiye kökenli gıda markaları Avrupa gıda pazarındaki eksikliğin farkında mı? Avrupa Türk gıda sektörü içinde olan toptancıların sattıkları ürünler dünyanın her yerinden geliyor ve birçok markayı birlikte satıyorlar. Bazı toptancılar belki de 50-100-150-200 markanın satışından sorumlu bazılarının bayiliğini bazılarının ise sadece alım...
Normların, yasaların, çalışma sistemlerin, alış veriş davranışlarının, sosyal yaşamın ve bir çok alışıla gelmişin değişeceği zaman diliminden geçiyoruz. Covid-19 diye başlayan sonra farklı isimlerle devam eden gözle göremediğimiz bir virus hayatımızın ve tüm dünya insanının içine aniden pat diye düştü. Nereden geldi, nasıl geldi tartışmala...
Ansızın hayatımızın içine düşen gözle göremediğimiz bir virus nerdeyse tüm ülke insanlarının hayatının alt üst olmasına neden oldu ve öyle gözüküyor ki dünya artık eski dünya olmayacak. Dünyanın hızlı gitmesine sanki birileri hop bu hızlılıkla nereye gitiyorsun diyerek dur dedi. Hayatımıza yasalar ve korku salarak daha &cce...
Biz Türklere ne oldu dünyanın neresinde olursa olalım birbirimizle uğraşıp duruyoruz? Kötü niyetin zirve yaptığı zamanlardayız, sanki dünyada sadece kötülük varmış gibi kötü düşünmek, kötü davranmak, sürekli kötülükleri örnek vererek günlerimizi yaşıyoruz. Kötü düşünerek iyi yaş...
Avrupa´da toplumu ilgilendiren sorunlar yaşandığında, faklı kararlar çıkarıldığında her zaman devlet yetkililerinin kendi aralarında çözmeye çalışmasını mı beklememiz, seyretmemiz gerekiyor? veya sorun ya da farklı kararlar çıkana kadar sorunlarımız hakkında lobicilik adına hiç bir çalışma yapmayan, çıktıktan sonra bir basın açıkla...
Nefsimizi besleyerek nefesemizden geçtiğimizi bir görünmeyen olan Coronavirus dolayısıyla gelmiş olmamız büyük bir ihtimal. Nefse hizmet etmek insanların nefesini alır. Aslında söylemek istediğim nefse dayalı bir maddeci yaşam yani son yüzyılın sanayileşme, kapital odaklı sistemleri ve insanlığı nereye götüreceği bilinmeyen ‘‘modern d&uum...