Sigorta, Faktoring ve Banka Limitleri Daralıyor, Neler Yapılmalı?
Avrupa’daki Türk gıda sektörü, son dönemde finansal sistemden gelen ciddi bir baskı altında.
Özellikle kredi sigorta şirketleri, factoring kurumları ve bankalar, gıda sektörüne tanınan limitleri hızla daraltıyor.
Bu kısıtlamanın temel nedenleri arasında:
• Avrupa genelinde artan risk primi ve sektörel tahsilat sorunları,
• Türk işletmelerin bilançolarındaki şeffaflık eksikliği,
• Gıda fiyatlarındaki oynaklık ve düşük kar marjları,
• Firmalarda ve Marketlerde vade disiplinsizliği ve oranlarındaki artış yer alıyor.
Para Akışındaki Daralma: Görünmeyen Zincir Reaksiyon
Bu finansal kısıtlamalar, zaten zayıflamış olan nakit akışını daha da zorlaştırıyor.
Tahsilat gecikmeleri, tüm zincileri etkiliyor market, toptancı, üretici ödeme kabiliyetlerini zayıflıyor.
Sonuçta zincirin her halkasında bir likidite erozyonu baş göstermekte.
Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Sektör oyuncularının bu dönemi atlatabilmeleri için, panik yerine sistematik bir yeniden yapılanma yaklaşımına geçmeleri gerekiyor:
1. Finansal Şeffaflık ve Güven İnşası
• Bilançolar, nakit akış tabloları ve borç yapıları profesyonelce hazırlanmalı.
• Sigorta şirketleri ve bankalara düzenli bilgi paylaşımı yapılmalı.
• “Gizlilik” değil, “şeffaf güven” dönemi başlamalı.
2. Kısa Vadeli Vade Disiplini
• 21gün üzeri vadeler minimize edilmeli.
• Tahsilat ve ödeme sistemleri dijital platformlara taşınmalı.
• Vade disiplini, ticari itibarın en önemli unsuru haline getirilmeli.
3. Kolektif Dayanışma ve Ortak Risk Yönetimi
• Aynı pazarda faaliyet gösteren firmalar, rekabeti bırakıp kredi sigortası ve factoring masraflarını ortak sistemlerde optimize etmeli.
• “Türk Gıda Güven Ağı” benzeri bir konsorsiyum oluşturularak, finansal bilgi paylaşımı ve risk izleme yapılabilir.
4. Kurumsal Yapılanma ve Sermaye Güçlendirmesi
• Aile işletmelerinden profesyonel yapıya geçiş hızlandırılmalı.
• Sermaye artırımı ve stratejik ortaklık modelleri gündeme alınmalı.
• Gerektiğinde zayıf firmalar birleşmeli veya güç merkezlerine entegre olmalı.
5. Sigorta ve Finansal Kurumlarla Diyalog
• Mevcut risk algısını değiştirmek için sektör temsilcileri, factoring ve sigorta şirketleriyle doğrudan masaya oturmalı.
• “Gıda sektörü iflas ediyor” algısı yerine, “yeniden yapılanıyor” mesajı verilmelidir.
Sonuç:
Avrupa Türk gıda sektörü, sadece ticari değil, sistemsel bir kırılma eşiğinde.
Bu kırılmayı önlemenin yolu, bireysel çözümlerden değil, ortak strateji ve koordineli dönüşümden geçiyor.
Kısa vadede dikkat edilmezse, 2026’ya gelmeden birçok firma ciddi şekilde erozyona uğrayabilir.
Ancak doğru adımlar atılırsa, bu kriz daha kurumsal, güvenilir ve sürdürülebilir bir sektörün başlangıcı da olabilir.
Frankfurt
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Sigorta, Faktoring ve Banka Limitleri Daralıyor, Neler Yapılmalı? Avrupa’daki Türk gıda sektörü, son dönemde finansal sistemden gelen ciddi bir baskı altında. Özellikle kredi sigorta şirketleri, factoring kurumları ve bankalar, gıda sektörüne tanınan limitleri hızla daraltıyor. Bu kısıtlamanın temel nedenleri arasında: • Avrupa genelinde artan risk primi ve sektörel tahsilat soru...
Bu sürecin ilk hedeflerinden biri de sivil toplum örgütleri. Sivil toplum örgütleri, erken uyarı mekanizmasıdır. Eğitimde yanlış bir karar alındığında öğretmen dernekleri ve sendikaların, Sağlıkta bir sorun çıktığında tabip odalarının, Tarımda üretici sıkıntıya düştüğünde birliklerin ve kooperatiflerin, Ticarette haksızlık yaşandığında odaların ve birliklerin, Ekonomide kriz kapı...
Katma Değerli Üretim, Markalaşma ve Zenginleşme! Ekonomik güçlü ülkeler ile Türkiye Karşılaştırması Bugün dünya ekonomisinin rotasını çizen ülkelerin ortak bir aklı ve köklü bir zihniyet altyapısı vardır. İtalya, İspanya, Almanya ve diğer ekonomik açıdan güçlü ülkeler, zenginleşmenin ve sürdürülebilir kalkınmanın temelini katma değerli üretim ve markalaşma anlayışı üzerine inşa etmişlerdir. ...
Yapay zekâ programları kullanılmaya başladığından beri oldukça ilginç sorular ve cevaplarla karşılaşıyoruz. Bu sorulardan biri de şu: Eğer şeytan olsaydın, insanlara nasıl hükmederdin?" Verilen cevaplar, günümüz dünyasında siyaset, politika ve güç odaklarının insanları yönlendirme biçimiyle şaşırtıcı derecede benzerlik gösteriyor. Hatta bazı ülke yasalarının bile bu düşünceler doğrultusunda şek...
MÜSİAD Avrupa Türk Gıda Zirvesi, gıda sektörü profesyonellerini ve ilgililerini bir araya getiren önemli bir platform olarak 8 Şubat 2025 tarihinde Almanya’nın Hanau şehrinde gerçekleşecek. Zirve, sektörün mevcut sorunlarını tartışmakla kalmayıp, geleceğe yönelik sürdürülebilir çözümler geliştirmeyi hedefliyor. Bu etkinlik, Avrupa’daki Türk gıda sektörünün etkinliğini artıracak stratejiler oluştur...
Katma değerli ihracat olabilmesi için ilk önce katma değerli üretim düşüncesi ve vizyonu olmalıdır. Başarısız çünkü bütünsel düşünce kurumlar arası olması gereken alt yapı ve iş birliği çalışmaları yanında hedef ülkelerde tamamlayıcı kurumlar ve pazarlama satış çalışmaları eksik. Bütünsel yaklaşım başarı için çok önemlidir. Zaten Türk İhracatını iyi analiz ettiğimizde tek kanatlı ve tek gözl...
Volkan Aydın Değerli Esnaflarımız İş Adamlarımız İş Adamları Derneklerimiz! Bulunduğumuz ülkede ticaret odalarına ve meslek odalarına üyeyiz. (IHK, HANDELSKAMMER) Bu kurumlara mail yazarak Türkiye’deki deprem için ne yapılabilir? Veya birlikte ne yapabiliriz? Sorarak desteklerini almamız gerekli diye düşünüyorum. Ne kadar çok iletişimde olunursa mail atılırsa o kadar çok etki...
Volkan Aydın Avrupa Türk Gıdacılar Platformu Kurucusu Türkiye kökenli gıda markaları Avrupa gıda pazarındaki eksikliğin farkında mı? Avrupa Türk gıda sektörü içinde olan toptancıların sattıkları ürünler dünyanın her yerinden geliyor ve birçok markayı birlikte satıyorlar. Bazı toptancılar belki de 50-100-150-200 markanın satışından sorumlu bazılarının bayiliğini bazılarının ise sadece alım...
Normların, yasaların, çalışma sistemlerin, alış veriş davranışlarının, sosyal yaşamın ve bir çok alışıla gelmişin değişeceği zaman diliminden geçiyoruz. Covid-19 diye başlayan sonra farklı isimlerle devam eden gözle göremediğimiz bir virus hayatımızın ve tüm dünya insanının içine aniden pat diye düştü. Nereden geldi, nasıl geldi tartışmala...
Ansızın hayatımızın içine düşen gözle göremediğimiz bir virus nerdeyse tüm ülke insanlarının hayatının alt üst olmasına neden oldu ve öyle gözüküyor ki dünya artık eski dünya olmayacak. Dünyanın hızlı gitmesine sanki birileri hop bu hızlılıkla nereye gitiyorsun diyerek dur dedi. Hayatımıza yasalar ve korku salarak daha &cce...
Biz Türklere ne oldu dünyanın neresinde olursa olalım birbirimizle uğraşıp duruyoruz? Kötü niyetin zirve yaptığı zamanlardayız, sanki dünyada sadece kötülük varmış gibi kötü düşünmek, kötü davranmak, sürekli kötülükleri örnek vererek günlerimizi yaşıyoruz. Kötü düşünerek iyi yaş...
Avrupa´da toplumu ilgilendiren sorunlar yaşandığında, faklı kararlar çıkarıldığında her zaman devlet yetkililerinin kendi aralarında çözmeye çalışmasını mı beklememiz, seyretmemiz gerekiyor? veya sorun ya da farklı kararlar çıkana kadar sorunlarımız hakkında lobicilik adına hiç bir çalışma yapmayan, çıktıktan sonra bir basın açıkla...
Nefsimizi besleyerek nefesemizden geçtiğimizi bir görünmeyen olan Coronavirus dolayısıyla gelmiş olmamız büyük bir ihtimal. Nefse hizmet etmek insanların nefesini alır. Aslında söylemek istediğim nefse dayalı bir maddeci yaşam yani son yüzyılın sanayileşme, kapital odaklı sistemleri ve insanlığı nereye götüreceği bilinmeyen ‘‘modern d&uum...