Karbonmonoksit zehirlenmesine, yanma dumanlarının çok fazla solunması neden olur. Soluduğunuz havada çok fazla karbonmonoksit olduğunda, vücuttaki kırmızı kan hücreleri karbonmonoksit ile yer değiştirir. Bu oksijenin dokularınıza ve organlarınıza ulaşmasını engeller.
Yakıt yakan cihazlar ve motorlar, karbonmonoksit üretir. Bu üretilen karbonmonoksit miktarı, genellikle endişe kaynağı değildir. Ancak kapalı ya da kısmen kapalı bir havada kullanıldığı takdirde karbonmonoksit seviyesi tehlikeli noktalara ilerleyebilir. Yangın sırasında dumanın solunması da karbonmonoksit zehirlenmesine sebebiyet verebilir.
Karbonmonoksit Zehirlenmesi Risk Faktörleri Nelerdir?
Doğmamış bebekler: Fetal kan hücreleri, yetişkin kan hücrelerine kıyasla karbonmonoksiti daha kolay alır. Bu da doğmamış bebekleri, karbonmonoksit zehirlenmesine karşı daha duyarlı hale getirebilir.
Çocuklar: Küçük çocuklar yetişkinlere kıyasla daha sık nefes aldığından bu onları karbonmonoksit zehirlenmesine karşı daha duyarlı hale getirebilir.
Yaşlılar: Karbonmonoksit zehirlenmesi yaşayan insanların beyin hasarı geliştirme olasılığı daha yüksek olabilir.
Kronik kalp hastalığı olan kişiler: Anemi geçmişi ya da nefes alma sorunları olan kişilerin de karbonmonoksite maruz kalma sebebiyle hastalanma olasılığı daha yüksek seyreder.
Karbonmonoksit zehirlenmesinin bilinç kaybına yol açtığı kişiler: Bilinç kaybı, maruz kalmanın daha şiddetli bir hal aldığını belirtir.
Karbonmonoksit Zehirlenmesi Önlemleri Nelerdir?
Basit önlemler, karbonmonoksit zehirlenmesini önlemeye yardımcı olabilmektedir.
• Ev ve iş yerlerinde doğal gaz ile kullanılan cihazların her yıl bakımlarını yaptırarak iyi durumda oldukları kontrol edilmeli.
• Arabanızı çalıştırmadan önce garaj kapısını açın. Arabanızı asla garajınızda çalışır durumda bırakmayın.
• Doğalgaz cihazlarına yeterli oksijen sağlanmalıdır. Pencerelerden içeriye oksijen girecek açıklıkların olması önemlidir. Bunlar hiçbir zaman kapatılmamalıdır. Cihazın içerisine hava girişi sağlayan kısmın bloke edilmemesi gereklidir. Soba yakılan odalar sık sık havalandırılmalıdır.
• Bacalar dışarıya kaçak olmayacak şekilde bağlanmalıdır. Dışarıya kadar metal bir boruyla kaçak olmayacak şekilde bağlanmalıdır. Bacaların ve boruların temiz ve açık olması garanti altına alınmalıdır.
• Şofbenler standartlara uygun olmalı, oksijen yetersizliği olduğunda kendiliğinden sönen tipte olanlar seçilmelidir. En iyisi havadar mekanlara yerleştirilmesidir.
• Yakıtla çalışan alan ısıtıcılarını, yalnızca biri uyanıkken ve cam, pencere açıkken kullanmaya özen gösterilmelidir.
Karbonmonoksit zehirlenmesi, özellikle uyuyanlar ve sarhoş kişiler için tehlikeli bir hal alabilir. Trafik polisleri, itfaiye çalışanları, kapalı garajlarda çalışan kişiler, çelik endüstrisinde çalışanlar, boya temizleme işlerinde faaliyet gösterenler, kalorifer kazanı dairesinde çalışanlar, otomobil tamircileri risk altında olan kişilerdir.
Karbonmonoksit zehirlenmeleri hamileler, 2 yaştan küçük çocuklar, yaşlılar, kansızlık, solunum sistemi ve kalp hastalığı olan kişiler için daha büyük risk içermektedir. Kişiler, geri döndürülemez beyin hasarları edinebilir ve kimse bir sorun olduğunu fark etmeden ölebilir. Karbonmonoksit zehirlenmesinin uyarı işaretleri belirsiz olabilir. Ancak durum, yaşamı tehdit eden tıbbi bir acil durumdur.
Karbonmonoksit Zehirlenmesi Tedavisi Nasıl Yapılır?
Zehirlenme semptomlarını azaltmak adına ilk adım, hemen temiz havaya çıkmaktır. Baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, nefes darlığı, halsizlik, kafa karışıklığı gibi belirtiler sizde ya da çevrenizdeki bir kişide mevcutsa derhal temiz havaya çıkmak önemlidir.
Hastaneye gittiğinizde tedavi şunları içerebilir:
Saf oksijen solumak: Acil serviste burnunuza ve ağzınıza yerleştirilen maske ile saf oksijen solumanız desteklenebilir. Bu destek, oksijenin organlara ve dokulara ulaşmasını sağlar. Kendi başınıza oksijen alamadığınız durumlarda bir makine yardımıyla size oksijen desteği sağlanabilir.
Basınçlı oksijen odasında vakit geçirmek:Çoğu durumda hiperbarik oksijen tedavisi önerilir. Bu terapi, hava basıncının normalden iki ya da üç kat daha yüksek olduğu bir odada saf oksijen solumayı kapsar. Bu işlem de karbonmonoksitin kandaki oksijenle yer değiştirme olayını hızlandırır.
Şiddetli karbonmonoksit zehirlenme vakalarında hiperbarik oksijen tedavisi kullanılabilir. Karbonmonoksit zehirlenmesinden kaynaklanan yaralanmalara karşı özellikle savunmasız olan kalp ve beyin dokusunu korumaya yardımcı olur. Hamile kadınlar için hiperbarik oksijen tedavisi önerilebilmektedir çünkü doğmamış bebekler karbonmonoksit zehirlenmesine karşı daha hassastırlar.
Sağlıklı iyi günler dilerim…
Dr. Gülçin Akpınar
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Hipertansiyon veya yüksek tansiyon, arteriyel kan basıncının normalden yüksek olması durumudur. Genellikle belirti vermeden ilerleyebileceği için "sessiz katil" olarak da bilinir. Ancak bazı kişilerde baş ağrısı, baş dönmesi, burun kanaması, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve görme bozuklukları gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Yüksek tansiyon (hipertansiyon) genellikle belirti vermeden ilerler anc...
Karbonmonoksit zehirlenmesine, yanma dumanlarının çok fazla solunması neden olur. Soluduğunuz havada çok fazla karbonmonoksit olduğunda, vücuttaki kırmızı kan hücreleri karbonmonoksit ile yer değiştirir. Bu oksijenin dokularınıza ve organlarınıza ulaşmasını engeller. Yakıt yakan cihazlar ve motorlar, karbonmonoksit üretir. Bu üretilen karbonmonoksit miktarı, genellikle endişe kaynağı değildir. ...
Dünya Sağlık Örgütü virüsün değişikliklerini yakından takip edip, aşı içeriği için yıllık önerilerde bulunur. Her yıl aşı içeriği Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyeleri dikkate alınarak hazırlanır. Grip Aşısını Her Yıl Yaptırmalı mıyım? Her yıl mevsimsel gribe neden olan grip virüsü değişebilmektedir ve grip aşısının içeriği Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir yıl önce salgın yapan virüs tipleri...
Kan ve oksijenin beyne ulaşmasını sağlayan ana kan damarları olan karotis arterlerin ateroskleroz adı verilen plak birikmesiyle daralması ya da bloke olması, şah damar tıkanıklığı ya da karotis arter stenozu olarak adlandırılır. Bu tıkanıklık, beyne iletilen oksijen miktarının azalmasına neden olur. Karotis arterlerin daralmasının çok şiddetli olması veya damarları tıkayan plaklardan bir parçanın ...
Halen özellikle ileri yaştaki kişiler için ciddi bir sorun teşkil etmeye devam eden Parkinson tedavisinde doğru hastaya doğru tedavi seçimi elde edilecek sonucun başarısını etkiliyor. Beyinde hücreler arasındaki iletişim birtakım maddeler tarafından sağlanıyor. Hareketlerimizin kontrolü ve uyumundan da sorumlu olan dopamin üretimini sağlayan hücrelerin bozulması sonucunda Parkinson gelişiyor. ...
Bronşit Nedir? Bronşit, akciğerlerinize hava taşıyan kanalın (bronş tüpleri) iltihaplanıp şişmesi durumudur. Hırıltılı öksürük ve aşırı mukus üretiminin olması sonuçlarındandır. Bronşit Neden Ortaya Çıkar? Akut bronşit genellikle viral bir enfeksiyondan kaynaklanır, ancak bazı durumlarda bakteriyel enfeksiyonlardan da kaynaklanabilir. Soğuk algınlığı ve grip, viral enfeksiyonlara ...
Güneş çarpması, ısının en yüksek olduğu ve güneşin dünyaya dik açıyla geldiği öğle vaktinde kişinin bu ısıya maruz kalması durumunda görülen sıcak çarpmasıdır. Güneş çarpması nedenleri şöyle sıralanabilir: • Yüksek sıcaklığa maruz kalmak • Yüksek nem oranı olan ortamda bulunmak • Gün içerisinde yetersiz sıvı alımı • Sıcak havada yoğun fiziksel aktivite yapmak • Giysilerin ko...
Yaz aylarında havaların ısınmasıyla birlikte çocuklarda gastrointestinal enfeksiyonlarına ve dolayısı ile ishale sık rastlanır. Yazın kapalı alanlardan çok açık yerlerde vakit geçiren çocuklar özellikle gastrointestinal sistem enfeksiyonlarına yakalanır. İshal, kusma ve bulantı ile giden, mide ve bağırsak sisteminin enfeksiyonu olarak tanımlanabilecek bu rahatsızlıklar bulaşıcı özellik taşıdığı...
Sıcak havanın tadını çıkarırken, bahar alerjisi semptomlarıyla karşılaşmak hoş karşılanmıyor. Ancak polen gibi rahatsız edici bahar alerjilerinin kaynaklarını bilmek, maruziyetinizi azaltmanıza yardımcı olabilir. Baharın gelmesi pek çok insan için hoş karşılansa da mevsimsel alerjilerden mustarip olanlar için bu durum oldukça rahatsız edici olabiliyor. Bunun nedeni baharla birlikte ağaçlardan, ...
Yaz aylarında çocuklar veya erişkinler için asıl tehlikeli olan durumun ishal ve kusmaların olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Akpınar, ishal ile birlikte kusma, vücutta ciddi oranda sıvı kaybına yol açtığını belirterek şu ifadelere yer verdi: Dahiliye/İç Hastalıkları Uzm. Dr. Gülçin Akpınar, yaz aylarında çocuklarda ve erişkinlerde en sık görülen ishal ve kusmalara karşı uyardı. “Sıvı kaybına önlem ...
Osteoporoz (Kemik erimesi) ileri yaşlarda görülebildiği gibi yetersiz ve dengesiz beslenme, emilim bozuklukları, D vitamini eksikliği gibi nedenlere bağlı olarak genç yaşlarda da görülebilmektedir. Peki kemik sağlığını bozan ve yaşam kalitesini düşüren bu rahatsızlığı önlemek, bundan korunmak mümkün müdür? Söz konusu osteoporoz ...
Safra kesesi nedir? Safra kesesi, karnın sağ üst bölgesinde karaciğerin hemen altında bulunan armut şeklindeki bir organdır. Bağırsaklara salgıladığı sarı-yeşil renkteki safra ile vücudun sindirim işlevlerine önemli katkıda bulunur. Safra kesesi taşı nedir? Safra kesesinde taş oluşumu, genellikle gelişmiş ülkelerde ortaya çıkan ancak dünyanın her kesiminde...
Ayakkabı veya giysiler vücudu sıkıyorsa sebebi fil hastalığı olabilir! Fil hastalığı olarak da bilinen lenfödem, lenfatik sistemdeki dolaşım bozukluğu nedeniyle dokularda sıvı birikmesi sonucu oluşur. Kol ya da bacakta gerginlik, ağırlık, uyuşukluk hissi, takı, giysi ya da ayakkabıların sıkı gelmesi gibi şikayetler lenfödemin erken dönem habercisi olabilir. Lenf sisteminde do...
Hiç durmadan vücudumuza kan pompalayan kalbimizin sesi, sağlığımız ile ilgili çok önemli ipuçları veriyor. Kimi zaman hızlı, kimi zaman ise yavaş atan kalbimizi yılda en az bir kez kontrol ettirerek, sağlığımıza sağlık katmak elimizde! Kalbin ileti sistemi, bir evin elektrik tesisatı gibidir. Bu sistem, elektriksel aktiviteyi oluşturan bir jeneratör...
Kolon kanseri, kalın bağırsak ve bu bağırsağın son 15 cm’lik kısmı olan rektumdan kaynaklanan kanserler olarak tanımlanmaktadır. Kalın bağırsak kanserlerine zemin hazırlayan pek çok risk faktörü bulunmaktadır. Kalın bağırsak ve rektum kanseri farklı yaşlarda da ortaya çıkabilmesine rağmen, 50 yaş sonrasında risk artmaktadır. Hastaların %90’ından fazlası 50 yaşın...