Dünyayı Alman ruhu yeniden iyileştirmeli.
Avrupalılar ve Almanlar artık bağımsız bir dış politikaya hazır olmalılar.
Almanya’da artık böyle şeyler duymak sıradanlaştı.
CDU'nun "savunma uzmanı" Kiesewetter gibi çılgın birisi savaş için can atıyor.
Kiesewetter'in, bilindiği gibi, savaşı Rusya'ya taşımak ve Moskova'daki bakanlıkları yıkmak ve bombalamak istediği biliniyor.
Savaş delisi Yeşilleri söylemeye gerek yok ve Yeşiller bu talebi destekliyor.
Rusya'nın Avrupa'ya saldıracağı masalını sürekli yayan ve Almanya'yı savaşa hazırlamak isteyen Boris Pistorius, gibi birsi Federal Almanya’da savunma bakanı.
Federal Almanya tarihinin en büyük borçlanmasını yaparak savunma harcamalarına yüz milyarlarca harcayacak.
Almanya'nın savunma harcamaları geçen yıl dörtte birden fazla arttı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü'nün (SIPRI) pazartesi günü yayınladığı rapora göre, Almanya 2024'te askeri harcamalarını bir önceki yıla göre yüzde 28 artırdı. Harcama yaklaşık 77,6 milyar avroyu (88,5 milyar dolar) buldu ve Almanya, dünyanın dördüncü büyük savunma bütçesine sahip ülkesi oldu.
Dünya genelinde savunma harcamaları, enflasyona göre ayarlandığında geçen yıl yüzde 9,4 artarak yaklaşık 2,7 trilyon dolara çıktı. Bu, Sipri'nin bugüne kadar kaydettiği en büyük artış oldu. Sipri, 1988'den bu yana küresel askeri harcamalara ilişkin veri topluyor. Verilere göre, 2024'te savunma harcamaları en azından Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana en az yüzde 100'den fazla artacak.
Mecburi askerlik, yeni savaş uçakları, yeni konsept yani Almanya yeniden tarih sahnesinde yer almaya doğru gidiyor.
Amerikan’ın Avrupa’yı artık savunmak istememesi ile Almanya bir yol ayrımında bilhassa savunma ve silah sanayinde kendi sistemini oluşturmak için farklı ve güçlü adımlar atmaya çalışıyor.
Fakat çok dikkatli olması gerekiyor çünkü geçmişten gelen sabıkası ile komşularını ürkütmemesi gerekiyor.
Önümüzdeki hafta Federal Başbakan seçilecek olan Friedrich Merz: "Başarabiliriz" diyor ve Almanları yeni bir yola nasıl hazırlamaya hazır olduğunu ve bu planı hayata geçirmek istediğini ifade ediyor.
Her ne olursa olsun gerek Avrupa gerekse Almanya ikinci dünya savaşından sonra çok ciddi bir yol ayrımında, bu yol nereye çıkar bilinmiyor fakat çok sancılı geçmesi büyük bir ihtimal.
Diğer taraftan Almanya’da her geçen gün aşırı sağ partinin yükselmesi ile Avrupa Birliği ve NATO ilişkileri sorgulanıyor özellikle AfD partisinin dillendirdiği, AB ve onu destekleyen elitler ile ilgili, başlangıçtaki Avrupa Topluluğu fikrinden uzaklaşmışlardır denilmektedir. Güçlü bir Almanya ve diğer egemen uluslar yerine, üye devletlerin egemenlikleri giderek zayıflatılıyor argümanı daha çok konuşuluyor. Birçok seçkinci kesimin ilan ettiği hedef, AB süper devleti kurmak isteniyordu; ancak böyle bir devletin ne belirgin bir kültürel kimliği ne de birleşik bir ulusal nüfusu var.
Bütün kamuoyu araştırmalarında birinci parti olarak çıkan AfD partisi gelecekte Almanya’nın geleceği ile ilgili daha çok ağırlığını koyacak gibi.
Ekonomik sıkıntılar, Göçmenler sorunu, Irkçılık, Avrupa Birliği ilişkileri, Savunma Sanayi, Ukrayna Savaşı ve Rusya ile ilişkiler gibi devasa sorunlar Almanya’nın önünde duruyor ve çözümlenmesi gerekiyor.
Güçlü bir liderlik ve güçlü bir hükümet Almanya’nın ihtiyacı, fakat yeni kurulacak Merz hükümeti bunların üstesinden gelebilir mi ne yazık ki soru işaretleri çok?
Almanya'nın güçlü bir ordu oluşturmaya çalışıyor ve kendini güçlü bir şekilde konumlandırması gerektiğini halka anlatıyor fakat bu yolun nereye çıkacağını kimse kestiremiyor.
Almanya birinci ve ikinci dünya savaşından ders çıkarır mı? bilmiyorum fakat savunma sanayi ve gelecekte olabilecek bir savaş için bütün imkanlarını kullanmaya başlamış durumda.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Yurt dışında yaşayan Türklerin sayısı 7,5 milyon, bunun yaklaşık 6,5 milyonu Avrupa’da yaşıyor. Almanya’da ise Türk kökenli vatandaşlarının sayısı 3 milyon civarında. Avrupa’da yaşayan insanlarımızın çok çeşitli sorunları bulunmaktadır, bu sorunların çözümü için gerek Almanya tarafından ve gerekse Türkiye tarafından çözülmeyi bekliyor. Yine Avrupa’da Türkler tarafından kurulmuş sivil to...
Tarihçiler tarafından Hz. Ömer tarihteki en güçlü ve en etkili Müslüman liderlerden biri olarak görülür. Türklerin İslam ile tanışmasından sonra Hz. Ömer gibi adalet timsali olma yolunda lider arayışları hep ola gelmiştir. Türklerin tarihine baktığımızda dünyayı etkileyen en etkili liderleri İslam ile şereflen insanlar arasından çıkmıştır. Sultan Baybars, Sultan Alparslan, Timur, Osman B...
Peki bir Almanın hayali nasıl olacak? Alman devletinin ideolojisi vatandaşlarının tam bir itaat ile kendine bağlı olması ve talep edildiğinde buna uyması olarak görülmektedir. Devletler ve İktidardakiler toplumu kendi düşünce ve görüşlerine göre şekillendirmek isterler ve başka hiçbir düşünceye kolay, kolay izin vermezler. Alman toplumunun ideolojik olarak iyi yıkandığını düşünüyorum, öz...
Dünyayı Alman ruhu yeniden iyileştirmeli. Avrupalılar ve Almanlar artık bağımsız bir dış politikaya hazır olmalılar. Almanya’da artık böyle şeyler duymak sıradanlaştı. CDU'nun "savunma uzmanı" Kiesewetter gibi çılgın birisi savaş için can atıyor. Kiesewetter'in, bilindiği gibi, savaşı Rusya'ya taşımak ve Moskova'daki bakanlıkları yıkmak ve bombalamak istediği biliniyor. Savaş delisi...
9 ve 10 Kasım 1938'de Almanya’da Nasyonal Sosyalistler Yahudi nüfusuna karşı bir dizi saldırılar başlattılar. Bu olaylarda, Yahudi dükkanları, sinagogları ve evlerinin tahrip edilmesi sonucu sokaklara saçılan kırık camlardan dolayı "Kristallnacht" (Kırık Cam Gecesi) adı verildi. “Kristalnacht” sırasında yaklaşık 30.000 Yahudi erkek toplanarak toplama kamplarına götürüldü. Daha sonra Alman...
Hani bir söz vardır ya, “Devir Değişir, Ülkücünün Kaderi Değişmez”. Ne kadar acı değil mi? Ülkücünün yalnızlığı, ülkücünün sahipsizliği, ülkücünün kaderi mi? Anadolu’nun yağız evladı, sahipsiz mi bırakılacak!!! Avrupa’da Ülkücü hareket içerisinde olanlar, bölünmüşlüğün, ayrımlaşmanın acısını yüreklerinde hissediyorlar. Neden bu ayrılık, tabandaki ülkücüler bu soruyu soruyorlar, nede...
Geçen Hafta Avrupa’daki Ülkücü kuruluşların birleşmesi ile ilgili yazmıştım ve çok olumlu dönüşler oldu. Ülkücü camianın tabanında çok büyük bir beklenti olduğu görüldü ve birleşme için, birilerinin harekete geçme beklentisi oldukça yüksek. Eğer, bu beklenti karşılanmazsa tarihi bir fırsat kaçırılmış olur. Ülkücülük tarifinde bir eksiklik ve yanlışlık yok, öyleyse neden bu ayrılık? Müşt...
Davasının daha ileriye gitmesi ve daha başarılı olması için nefsini öteleyerek, davasını öne çıkaranlar Hakkın rızasına talip olan kişilerdir. Tabi ki bu da fedakârlık ile olur. Fedakârlık ise bir amaç uğruna gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey veya amaç için kendi istek ve ihtiyaçlarından, çıkarlarından vazgeçmek demektir. Avrupa’da birçok “Ülkücü” kökenli teşkilatlar bulunuyor...
Federal Seçimlerden sonra hükümet kurulma çalışmaları sürüyor fakat ekonomi için bir türlü çözüm bulunamıyor, CDU/CSU ve SPD tarafından planlanan devasa mali paket endişelere sebep oluyor. Sadece alt yapıları yenilemek için 500 milyar Euro’ya ihtiyaç var. Federal ordunun modernize için yine milyarlarca bütçe ayrılması gerekiyor. Ekonominin ayağa kaldırılması ve kalkınma hızı için yine ço...
Bütün İslam dünyasında mübarek Ramazan bu sene Gazze’deki katliam sebebiyle buruk karşılandı. Binlerce şehidimiz var, kardeşlerimizin ne kalacakları bir yerleri var ne de sağlıklı yaşam sürecekleri besinleri var, insani olmayan şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Yardımları bu sene Gazzeli kardeşlerimize gönderelim. Almanya’da ise mübarek Ramazan coşkusu camilerimiz etrafında ş...
Pazar günü yapılan seçimin sonuçları itibari ile tarihi bir kırılmaya işaret ediyor, çünkü parlamenter demokrasi kriz dönemlerinde krizden çıkmanın yolunu ve yeteneğini gösterebilecek sınavını verebilecek mi? Parlamenter demokrasinin işlevselliğine duyulan güvenin yeniden kazanılması için istikrarlı hükümete ihtiyaç var, fakat istikrar bulmak için gidilen seçimde istikrar sağlanması çok zor gör...
Hafta sonu Almanya’nın Münih kentinde Güvenlik Konferansı düzenlendi, geleneksel hale gelen Münih Güvenlik Konferansının ana gündemi, Ukrayna savaşının durumu ile ilgiliydi. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın Rusya ile Ukrayna savaşını Avrupalılar olmadan doğrudan müzakerelere başlama kararı, Avrupa devletleri arasında şaşkınlıkla karşılandı. Zavallı Avrupalılar Ukrayna sav...
Bazı insanlar vardır görmeden sevilir, ben Mustafa Yoldaş kardeşimi şahsen görmedim, onunla sosyal medyadan ve “WhatsApp” gurubumuzdan tanışıyoruz. Ben insanlar hakkında öyle övücü yazılarda yazmam. Şimdiye kadar 2 kişi hakkında yazdım, onlarda çok hayırlı hizmetler yapmışlardı, sağlam kişilikleri vardı. Hocam hayırlı hizmetler konusunda mücadele etmek için yola çıkmış ve bu yolda mücadeley...
23.02.2025 tarihinde “Federal Almanya’da” tarihi bir seçim yapılacak. Bu seçim sonuçları Avrupa’da bir kırılmamı meydana getirir veyahut da seçim Avrupa’nın ve Almanya’nın sonun başlangıcımı olur bilinmiyor fakat içerisinde çok şey barındırıyor. Kamuoyu yoklamalarında merkez partileri güven vermiyor ve küçük marjinal partiler daha avantajlı görünüyor, özellikle AfD partisi bu seçimin kaderi...
ABD devleti son 15 gündür fincan katırları gibi önüne geleni devirmeye çalışıyor. ABD’e Devletini filmlerdeki kovboylar gibi yönetiyorlar, ülkeleri tehdit ederek itaate zorluyorlar. Panama kanalını talep ediyor. Meksika’ya sınırından geçişlerden dolayı caza vermek istiyor. Kolombiya’ya sığınmacıları insani ve hukuki olmayan bir şekilde geri göndererek aşağılıyor. Danimarka’dan Grönl...