Yaşamın güzelliklerinden konuşup, paylaşmak, anda kalmak, neşelenip gülümsemek.. İşte bunları yapabiliyorsak bence yaşayanlar mezarlığının üyesi olmayız....
Hayatın tadı, tuzu sadece iş, para, maddi şeyler değildir. İş işte kalmalı. Maddiyat yerinde
kalmalı.
Ruhumuzun anda kalması, sevmesi sevilmesi, neşesi birlikte olmanın hazzını tatmak gerekir.
Ruhumuzun beslenmesi önemli ve gereklidir.... Ruhun besinleri; "Her şey yolunda" diyebilmek size gerçekten her şeyin yolunda olduğunu hissettiriyor mu gerçekten?
Ruhumuzu ne kadar hissediyoruz?
Gerçekten yaşıyor muyuz?
Yaşadığımızı hissediyor muyuz?
Yoksa yaşayanlar mezarlığında mıyız?
Yaşayanlar mezarlığının bir üyesi miyiz?
Yaradanın verdiği güç ve potansiyeli ne kadar kullanıyoruz? Kullanabiliyoruz?
Ve bunları hayata ne kadar geçirebiliyoruz?
Ruhumuz nelerden besleniyor?
Ruhumuzun nelere ihtiyacı var?
Bizi engelleyenler neler? Kimler?
Sevgi, muhabbet, ruhumuzun gülümsemesi ne kadar giriyor bedenimize? Bunları yaşamdan
alabiliyor muyuz?
Ruhun muhabbeti, sıcaklığı ve sevgisi bedenimiz için en değerli vitaminler bence...
Ruhun beslenmesi bunlarla açılıyor. Yaşadığımızı anlamak ve canımızın farkında olmak, olabilmek bunlarla oluyor...
Bizi yaşarken mezara sokan sizce neler?
Medya ve telefonların kölesi, hizmetçisi haline getiren şeyler ruhumuzun celladı bence.
En kötüsü buna karşı koyma gücünü de pek gösteremiyoruz maalesef. Bunun için bir şey
yapmıyoruz!!!
Bu nereye kadar gidecek???
Bu soruların cevabını duymak isterim sizlerden...
Dostluk, dostu aramanın zevki, muhabbeti, paylaşımı bize neler getirir? Getiriyor? Canımıza can katan neler var?
Bu kendi içine çeken sistemden uzaklaşmayı nasıl becerebiliriz?
Ciddiyet, asık suratlar, soğuk bakışlar nereye kadar?
Sevmek ve sevilmek, sarılmak, paylaşmak, arkadaşlık, dostluk, yaratıcılık, dokunmak, yürek seslerini ortaya koyamayacaksak bu dünyadan geçmenin ne anlamı var???
Sevgi ve muhabbetlerimizin beslendiği güzelliklerle buluşmamız dileğiyle...
Nedret Baş
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Duyu organlarımızdan kulak, bizim işitmemiz ve dinleyebilmemiz için bize hediye edilmş olan bir organdır. Anne rahmine düşen yumurtanın oluşumunda ilk oluşan organ kulaktır. Sonra diğer organlar oluşurlar. İnsan vefat ettiğinde en son ölen organ da kulaktır. Karşımızdakini dinlemek, dinleyebilmek bir yetenektir bence. İlişkilerin temel kuralı da budur; dinlemek... A...
Yaşamda haller sarıdır, yani bulaşıcıdır.İyi insanlarla birlikte olduğumuzda onlardaki davranışlar, bize bulaşır, biz de iyi davranışları beğeniriz ve onlar gibi yapmayı isteriz. O yüzden iyi insanlarla, güzel dostlarla birlikte olmak, onlarla yaşamda vakit geçirmek bize ve ruhumuza iyi gelir. Bunları çoğaltırsak daha mutlu, huzurlu olabiliriz. Sağlıklı ilişkiler kurup kend...
Kendinize diri zamanlar ayırın, yorgun zamanlar değil. Yalnız kalmasını, bazen sadece kendinle başbaşa kalabilmeyi becer. Kendinize, ruhunuza bakım yapın, ihtimam gösterin. *** İlim , hikmet ve muhabbette cömert olun, saklamayın. Zaten saklanmaz, o sizde parlar, akar, karşıya yansır. El ele, el Hakka.... *** Tevazu sahibi olmalıyız, toprak gibi olmalıyız, Mevlananın dediği gibi &qu...
BİR KIZ ÇOCUĞUNUN HAYATINDA BABA VE YAPTIKLARI NEDEN ÖNEMLİDİR? BABA KIZININ YAŞAMINDA NELERE KATKI VEREBİLİR? VEREBİLMELİDİR? Kİ BİR KIZ ÇOCUĞU YAŞAMINDA DOĞRULARI VE MUTLULUĞU BULABİLSİN? BİR KIZIMIZIN DİLE GETİRDİKLERİ; *GÜVEN, OMUZ, DESTEK *EV, KAPI, GÜVENLİ ALAN *BERABER BİR ŞEY YAPMAK, ÖDEVLERİNE YARDIM ETMEK *ANNEYE SEVGİSİNİ GÖSTERMEK EV V...
Yaşamın güzelliklerinden konuşup, paylaşmak, anda kalmak, neşelenip gülümsemek.. İşte bunları yapabiliyorsak bence yaşayanlar mezarlığının üyesi olmayız.... Hayatın tadı, tuzu sadece iş, para, maddi şeyler değildir. İş işte kalmalı. Maddiyat yerinde kalmalı. Ruhumuzun anda kalması, sevmesi sevilmesi, neşesi birlikte olmanın hazzını tatmak gerekir. Ruhumuzun beslenmesi ö...
İnsan, sözleri kullanmada çok güçlü bir yetiye sahiptir. Sözün gücünü doğru kullanırsak eğer mucizeler yaratılabilir. Özellikle çocuklarımıza karşı kullandığımız sözler, çocuklarımızın yaşamında ve karakter oluşmasında çok etkili olabilir. Eşimizle ve çevremizle de kullandığımız kelimeler ve tonlamalar ...
İnsanın insana yaptıkları aslında insanın kendine yaptıklarıdır. İnsan insana acı çektirdiğinde nefs ve egonun hizmetinde oluyor. Bu sevgisizlik doğuruyor ki bu duygu ego ile birleştiğinde diğer insanlara yapmadığını bırakmıyor. Insanın zehrini insan alır ama bunu sevgi ile birleştirirsek bala çevrilir. Kibrin ve gururun esiri olduğunda da insan Allahın bu sevmediği duygular, yine...
Her ne kadar kendi duygularımız ve yaşantılarımızdan hareket ederek dünyayı anlamlandırmaya çalışsak da bu süreçte diğer aile bireylerinin bilhassa çocukların duygu durumlarını da anlamak gerekiyor. Dört duvar arasında, sınırları belirlenmiş dar alanda kalmak, arkadaşlarıyla birarada olamamak, inatçılıklarını, huysuzluklarını tetikleyebilir ve öfke k...
Bağışıklık sistemi vücudumuzun dışarıdan gelen tüm olumsuz durumlara, hastalık ve virüslere karşı direnç gösterip bizi koruyan savunma mekanizmasıdır. Bağışıklık sistemimizi engelleyen, düşüren noktaları bilip onlardan uzak durursak, güçlü kalabiliriz ve sistemimiz bizi korur. Dengeli ve iyi beslenmenin yanısıra psikolojimizi etkileyen korku...