Ramazan ÖZDEMİR
Türkiye’de Kahramanmaraş merkezli asrın felaketi deprem 40 binin üzerinde insanımızın canına mal oldu.
Deprem üzerine çok şey yazıldı ve konuşuldu, ülkemizin insanının nasıl bir dayanışma ruhu ile hareket ettiğini gördük, yaşadık ve yaşıyoruz.
Yardımlaşma öylesine yüksekti ki, deprem bölgesine giden yardım konvoyu arabalar uzun kuyruklar oluşturdular.
Anadolu insanının ruhunun ölmediğini dünyaya bu vesile ile tekrar göstermiş olduk.
Bütün dünya kurtarma ve yardım ekiplerini ülkemize göndererek, acılarımızı bizimle paylaştılar.
Türk insanın sadece Anadolu’da değil, Avrupa’da da yardımseverlik ruhunun canlı olduğunu bütün dünyaya gösterdi.
İnsanlarımızın yardımlaşma duygusu ve kültürü dünyaya örnek olmuştur ve milletimiz adına ne kadar gurur duysak azdır.
Öyle bir yardımlaşma kampanyası yapıldı ve yapılıyor ki, bunları anlatmaya bazen kelimeler, kıyafetsiz kalıyor.
Avrupa’nın en küçük köyünden, en büyük şehrine veya dar gelirli insanından, en zengin insanına kadar herkes seferber oldu.
İşyerini kapatıp giden insanlarımız, iş yerinden izin alıp deprem bölgesine gidenlere kadar, bu necip milletin insanları, mesele ülkemiz Türkiye olunca bütün güçleriyle yardıma koştular.
Avrupa’da Adeta Bir Çanakkale Destanı Yazıldı
Arabasına binip yardıma gidenlerden tutunda, TIR’ına yardım yükleyip bende varım diyen Nine Hatunun torunları da vardı.
Spor kulüpleri futbol turnuvaları düzenliyordu. Kadınlarımız derneklerde ve camilerde lahmacunlar yaparak saatlerce alın teri dökerek yardım kampanyasına katılıyorlardı.
Gençler guruplar halinde deprem bölgesine giderek örnek bir dayanışma içerisinde yardımlar yapıyorlardı.
Doktorlar muayenehanesini kapatıyordu. Yani Fıtrat değişir sanma; Bu ruh yine aynı ruhtur diyorlardı.
Günlerce Ana Gündemimiz Ülkemizde Yaşanan Deprem Felaketiydi
İnsanlarımızın aklı, ruhu ve kalbi yani her şeyi ile Türkiye’nin yanındaydı. Kalbîmiz, gönlümüz, ruhumuzla sanki depremi biz yaşamışız gibi üzüntülüydük.
Nasıl anlatılır bilmiyorum fakat başka milletlerde böylesi bir yardımlaşma ruhu var mı?
Avrupa’daki insanlarımız için asimile oluyorlar, bunların ruhu ölmüş, kimlikleri ve kültürleri yok oluyor deniliyordu.
Fakat Türk insanının küllenmiş ruhu tekrar canlanıyor ve yardımlaşma ile geri dönüyordu.
Ve Türk insanının ruhu tekrar canlanıyor adeta şahlanıyordu.
Avrupa’daki Türk İnsanı Her Türlü Övgüyü Hak Ediyordu
Avrupa’dan tahmini olarak bir milyar Euroluk yardım yapıldığı bildiriliyor.
Deprem üzerinden yirmi gün geçmiş durumda ve eksik yanlarımızı da konuşmalıyız ve söylemeliyiz.
Böylesi güçlü bir yardımseverlik ruhuna sahip insanımızın yaptığı yardımları ne yazık ki iyi organize ile yönetemedik?
Her bir kurum ve kuruluş kafasına göre hareket ederek, acil ihtiyaçları tespit etmeden, kendine göre yardım kampanyaları organize yaptı.
Deprem bölgesine giden kuruluşlar ne yapacağını bilemeden, yardımları ulaştırmaya çalıştılar.
Halbuki ortak bir platform oluşturabilirdik ve acil yardımları tespit ederek daha sağlıklı yardımlar yapabilirdik.
Bazı kurumlar ve kuruluşlar AFAD ve KIZILAY ile diyaloga geçmeyerek ihtiyaç sahibi ve muhtaçlara yardımlarda gereksiz zaman harcadılar.
Avrupa’daki Türk insanı deprem vesilesi ile ruhunun ölmediğini göstermiş oldu.
Bu ruh öyle bir ruh ki, eğer iyi yönetilirse ve iyi işlenirse insanlık için bir kurtuluş vesilesi olabilir.
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Hani bir söz vardır ya, “Devir Değişir, Ülkücünün Kaderi Değişmez”. Ne kadar acı değil mi? Ülkücünün yalnızlığı, ülkücünün sahipsizliği, ülkücünün kaderi mi? Anadolu’nun yağız evladı, sahipsiz mi bırakılacak!!! Avrupa’da Ülkücü hareket içerisinde olanlar, bölünmüşlüğün, ayrımlaşmanın acısını yüreklerinde hissediyorlar. Neden bu ayrılık, tabandaki ülkücüler bu soruyu soruyorlar, nede...
Geçen Hafta Avrupa’daki Ülkücü kuruluşların birleşmesi ile ilgili yazmıştım ve çok olumlu dönüşler oldu. Ülkücü camianın tabanında çok büyük bir beklenti olduğu görüldü ve birleşme için, birilerinin harekete geçme beklentisi oldukça yüksek. Eğer, bu beklenti karşılanmazsa tarihi bir fırsat kaçırılmış olur. Ülkücülük tarifinde bir eksiklik ve yanlışlık yok, öyleyse neden bu ayrılık? Müşt...
Davasının daha ileriye gitmesi ve daha başarılı olması için nefsini öteleyerek, davasını öne çıkaranlar Hakkın rızasına talip olan kişilerdir. Tabi ki bu da fedakârlık ile olur. Fedakârlık ise bir amaç uğruna gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey veya amaç için kendi istek ve ihtiyaçlarından, çıkarlarından vazgeçmek demektir. Avrupa’da birçok “Ülkücü” kökenli teşkilatlar bulunuyor...
Federal Seçimlerden sonra hükümet kurulma çalışmaları sürüyor fakat ekonomi için bir türlü çözüm bulunamıyor, CDU/CSU ve SPD tarafından planlanan devasa mali paket endişelere sebep oluyor. Sadece alt yapıları yenilemek için 500 milyar Euro’ya ihtiyaç var. Federal ordunun modernize için yine milyarlarca bütçe ayrılması gerekiyor. Ekonominin ayağa kaldırılması ve kalkınma hızı için yine ço...
Bütün İslam dünyasında mübarek Ramazan bu sene Gazze’deki katliam sebebiyle buruk karşılandı. Binlerce şehidimiz var, kardeşlerimizin ne kalacakları bir yerleri var ne de sağlıklı yaşam sürecekleri besinleri var, insani olmayan şartlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Yardımları bu sene Gazzeli kardeşlerimize gönderelim. Almanya’da ise mübarek Ramazan coşkusu camilerimiz etrafında ş...
Pazar günü yapılan seçimin sonuçları itibari ile tarihi bir kırılmaya işaret ediyor, çünkü parlamenter demokrasi kriz dönemlerinde krizden çıkmanın yolunu ve yeteneğini gösterebilecek sınavını verebilecek mi? Parlamenter demokrasinin işlevselliğine duyulan güvenin yeniden kazanılması için istikrarlı hükümete ihtiyaç var, fakat istikrar bulmak için gidilen seçimde istikrar sağlanması çok zor gör...
Hafta sonu Almanya’nın Münih kentinde Güvenlik Konferansı düzenlendi, geleneksel hale gelen Münih Güvenlik Konferansının ana gündemi, Ukrayna savaşının durumu ile ilgiliydi. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın Rusya ile Ukrayna savaşını Avrupalılar olmadan doğrudan müzakerelere başlama kararı, Avrupa devletleri arasında şaşkınlıkla karşılandı. Zavallı Avrupalılar Ukrayna sav...
Bazı insanlar vardır görmeden sevilir, ben Mustafa Yoldaş kardeşimi şahsen görmedim, onunla sosyal medyadan ve “WhatsApp” gurubumuzdan tanışıyoruz. Ben insanlar hakkında öyle övücü yazılarda yazmam. Şimdiye kadar 2 kişi hakkında yazdım, onlarda çok hayırlı hizmetler yapmışlardı, sağlam kişilikleri vardı. Hocam hayırlı hizmetler konusunda mücadele etmek için yola çıkmış ve bu yolda mücadeley...
23.02.2025 tarihinde “Federal Almanya’da” tarihi bir seçim yapılacak. Bu seçim sonuçları Avrupa’da bir kırılmamı meydana getirir veyahut da seçim Avrupa’nın ve Almanya’nın sonun başlangıcımı olur bilinmiyor fakat içerisinde çok şey barındırıyor. Kamuoyu yoklamalarında merkez partileri güven vermiyor ve küçük marjinal partiler daha avantajlı görünüyor, özellikle AfD partisi bu seçimin kaderi...
ABD devleti son 15 gündür fincan katırları gibi önüne geleni devirmeye çalışıyor. ABD’e Devletini filmlerdeki kovboylar gibi yönetiyorlar, ülkeleri tehdit ederek itaate zorluyorlar. Panama kanalını talep ediyor. Meksika’ya sınırından geçişlerden dolayı caza vermek istiyor. Kolombiya’ya sığınmacıları insani ve hukuki olmayan bir şekilde geri göndererek aşağılıyor. Danimarka’dan Grönl...
Federal mecliste ikinci dünya savaşında, Nazilerin devrilmesinden bu yana oluşan tabu yıkıldı. CDU/CSU partilerinin 29.01.2025 tarihinde meclise sunduğu 5 maddelik göçmenler planı, aşırı sağ parti AfD’nin desteği ile Federal meclisten geçti. Bu beş maddelik planda ne var: 1.CDU/CSU, partileri sığınmacıların Almanya sınırlarında kapsamlı bir şekilde reddedilmesini ve geri çevrilmesin...
NRW Eyaleti’nin Ruhr bölgesi Avrupa'nın en büyük metropol alanlarından biridir. Burada 53 şehirde 5,1 milyondan fazla insan yaşıyor. Kuzeyde Haltern'den güneyde Breckerfeld'e, batıda Xanten'den doğuda Hamm'a kadar olan bölge Alman sanayisinin kalbi. Ruhr bölgesinin özel kılan şeyler başında sanayisi gelmektedir, özellikle Maden Ocakları ve Demir Çelik sektörü öne çıkmaktadır. Fakat Ruh bölg...
Bugün Avrupa ve Almanya'daki Türk toplumu bütün kesimleri ile toplumsal hayatın farklı alanlarında görünür hale gelmeye başlamıştır. Siyasi kültürel dini tercihleri nedeniyle sürekli aşağılanan, ötekileştirilen negatif tartışmaların gündemi haline getirilen Türkler, gelecek için daha ne kadar temsilcisiz yaşayacaklar. Almanya'daki siyasi partilerin Türklere karşı tutumları ve onların sorunla...
Yurt dışında yaşayan 6,5 milyonu aşkın vatandaşımızın yaklaşık 5,5 milyonu Batı Avrupa ülkelerinde yerleşik olarak yaşamaktadır. Yine Türkiye’ye kesin dönüş yapmış olan 3 milyon kadar insanımızla birlikte düşünüldüğünde yaklaşık 9,5 milyonluk bir kitleyi ilgilendiren, geniş kapsamlı bir yurt dışı olgusunun varlığı ortaya çıkmaktadır. İnsanlarımızın çok çeşitli sorunları bulunmaktadır, bunlar...
Federal Almanya ikinci dünya savaşından sonraki en kritik seçime gidiyor. 3’lü koalisyonun dağılması ile seçimler 23.02.2025 tarihinde yapılacak. Bu seçim Almanya’nın ekonomik, sosyal ve siyasal istikrarsızlıklarına çözüm bulabilir mi yoksa dahada derinleştirir mi? bilinmiyor fakat, tarihi bir seçim olacağı kesin. Bu seçimin tarihi olmasının yanında, dış müdahalelerinde olması, bu seçimi...