Uzun yıllar insanlarımız seçim hakkı alabilmek için çok mücadele verdiler. Seçim hakkı aldık fakat seçilme hakkını bir türlü alamadık.
Avrupa Türkleri kendi adaylarını seçmiş olsalardı, birçok sorunumuz çözüme kavuşmuş olurdu, maalesef siyasi partiler bu konuda çok çekingen kaldılar.
Bizlerin yıllardır dile getirdiğimiz, yurtdışı Türkler bakanlığı kurulmalı yerine YTB kuruldu fakat bu kurum sorunların çözümü konusunda yetersiz kaldığı bir gerçek?
İki Almanya’nın birleşmesi için bakanlık kuran Almanya örnek alınabilirdi.
Avrupa’daki insanlarımızın meseleleri sadece seçim dönemlerinde gündeme geliyor, ne yazık ki bizler sorunlarımızla seçim sonrası baş başa kalıyoruz.
Eğer bir bakanlık kurulsaydı dünyadaki bütün Türkler, bu bakanlık tarafından takip edilirdi, yani iki yüz elli milyonluk Türk dünyası sahipsiz kalmazdı.
Daha öncede yazmıştım millet ittifakı Avrupa’daki Türklerle ilgili tek bir madde ile programlarında yer vermişti, ”Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ve onların oluşturdukları STK’ların Türkiye’nin yumuşak gücü ve kamu diplomasisinin etkin bir aracı olması için gayret göstereceğiz” yazılmıştı, daha fazlası yoktu.
Yine yurt dışındaki Türklerle ilgili Cumhur ittifakı ise birçok vaat veriyor.
Araç: Geçici ithalat kapsamında
Türkiye'ye getirilen araçların 730 günlük kalma süresini tamamladıktan sonra tekrar Türkiye'ye getirebilmesi için, yurt dışında en az 185 gün kalma şartını 30 güne düşüreceğiz.
Mobil cihaz: Yurt dışından getirilen mobil cihazların, Türkiye'de kayıtsız kulanım sürelerini yurt dışında yerleşik vatandaşlarımız için 120 günden, 180 güne çıkaracağız.
Askerlik: Yurt dışında yaşadıkları Ülkelerde askerlik yapanların ikili anlaşmalar çerçevesinde askerliklerinin Türkiye’de tanınmasını sağlayacağız.
Emeklilik: Yurt dışı borçlanması yoluyla emekli olanlara yurt dışında tam zamanlı çalışma hakkı tanıyacağız.
TBMM temsil hakkı: Yurt dışındaki vatandaşlarımıza ait konu ve taleplerin TBMM'de daha güçlü şekilde temsil edilmesine yönelik çalışma ve düzenlemeler yapacağız.
Gibi vaatler var.
Ne yazılı bu vaatlerde: düşüreceğiz, sağlayacağız, başlatacağız, edeceğiz, getireceğiz, oluşturacağız, bu kadar.
Neden bu meseleler çözüme kavuşturulmadı neden?
Her iki ittifakta yurtdışında yaşayan insanlarımızın sorunlarını çözüme kavuşturma noktasında ciddi bir gayret içerisinde değiller.
Seçimde başarılı olabilmek adına, göstermelik çıkışlar yapıyorlar.
Gerek Cumhur ittifakı gerekse Millet ittifakı programlarında bizlerin meseleleri ilgili ana başlıklar altında çözüm sunamıyorlar.
Diğer taraftan bu ittifak içerisindeki partilerin programlarında bizlere yer vermiyorlar.
Türkiye’deki siyasi partilerin şubesi gibi Avrupa’da çalışan kurumlar acaba ne iş yaparlar?
Neden sesiz kalırlar?
UİD, Saadet Avrupa, CHP Almanya, Federasyonlar, Birlikler gibi yan kuruluşlar siyasi çalışmaların içerisinde partilerinin başarılı olabilmesi için mücadele verirken, birazda Avrupa Türkleri için mücadele verselerdi daha farklı olurduk.
Geçmiş dönemde Avrupa’daki Türkleri temsilen üç milletvekili gönderdik ve bu insanlar meselelerin içerisinde kayboldular. Beş seneyi boşuna geçirdiler?
Avrupa’daki Türkler için 2023 seçimlerinde dört milletvekili aday gösterildi, Mustafa Yeneroğlu, Cemal Çetin, Zafer Sırakaya ve Oğuz Üçüncü.
Adaylardan ilk üçü daha önce parlamentoda bulunmuştu, yine tekrar adaylar.
Cumhuriyet Halk Partisi ise maalesef Avrupa Türklerini yok saymıştır, hiçbir aday göstermeyerek hayal kırıklığı yaşatmıştır. Halbuki çok iddialı bir şekilde Almanya’da örgütlenmişti, nasıl oy isteyecek merak ediyorum.
Seçilen milletvekilleri sorunlarımızın çözümü için çaba gösterecekleri yerde, particilik yaparak meselelerimize sahip çıkmadılar.
Bizim particilikten çok sahip çıkılmaya ihtiyacımız var, STK’ları ziyaret ederek sorunlarımıza sahip çıkılamaz?
Biz daha fazlasını istiyoruz…
Kimlik, aidiyet, ırkçılık, çifte vatandaşlık, Türkçe’nin geleceği, Eğitim, Askerlik, İslâm Dini gibi ana başlıklar.
Sıkıntılar, meseleler ortada duruyor çözüm bekliyor.
Bilhassa Türkiye’de bizlere karşı yapılan ırkçılık almış başını gidiyor ve kimse ilgilenmiyor.
Son olarak Avrupa’daki, Türkler arasında seçim çok konuşuluyor ve endişe verecek boyutta angaje olmuş durumdayız.
Kendi sorunlarımızdan çok, Türkiye seçimlerine odaklamış durumdayız ve çok aşırı derecede tepki veriyoruz.
Seçim sonrası yine biz dostlarımızla, komşularımızla, akrabalarımızla beraber yaşayacağız bunu unutmayalım.
Türkiye seçimleri için verdiğimiz mücadeleyi buradaki seçimler içinde vermiş olsaydık çok daha farklı bir yerde olurduk.
Beklentimiz ve temennimiz meclise göndereceğimiz bu kardeşlerimizin bizim meselelerimize gerçek manada sahip çıkmaları ve sesimiz olmaları.
Son beş sene bu üç milletvekili tarafından iyi değerlendirilemedi.
Sonuçları ise ortada, yapacağız ve edeceğiz?
İnşallah beş sonra, bu gibi konuları tekrar konuşmayız.
Ramazan Özdemir
Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!
Email adresiniz gizlenecektir. Zorunlu alanlar (*) ile işaretlenmiştir.
Almanların geçmişten beri bir devlet aklı olduğunu biliyoruz ve çok disiplinli bir millet. Devletin müsaade etmediği herhangi bir şeyi hayata geçirmek mümkün değildir çünkü olayların eksilerini ve artılarını hesap ederek davranırlar. Bütün siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, vakıflar, kiliseler, sendikalar, bürokrasi, spor kulüpleri devletin çizdiği çerçeve içerisinde hareket ederler...
Her şey 1961’de başladı, Sirkeci’den kalkan kara Tren Almanya’ya davul ve zurnayla uğurlanırken, gidenler geri dönmeyi düşünüyorlardı. Çalışıp para kazanıp döneceklerdi… Ancak zaman içerisinde Almanya’da başlayan misafirlik, Türkiye’de misafirliğe dönüştü. Fakat Almanya’ya giden insanlarımız, Almanya’da göçmen, Türkiye’de ise Almancı oldular. Bu insanlar 60 yıldır ortada, kime ve nere...
6 ile 9 Haziran tarihleri arasında Avrupa Parlamentosu seçimleri yapılacak, geçmişte Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılım çok düşük olmuştu ve Avrupa genelinde katılım oranı 2019’da 50.66% olmuştu. Almanya’da seçime katılım oranı ise 61.38% gerçekleşmişti. Almanya’daki Türkler, Avrupa Parlamentosu seçimlerine iki parti ile katılmak istiyorlar. Türklerin ağırlıklı olarak içerisinde ya...
Federal Almanya’da göçmenler bir arayış içerisindeler, göçmenler kendilerinin içerisinde yaşadıkları toplumda bir türlü kabul edilmediklerini inanıyorlar. Kabul görmeme ise açıkça bir gerçek gerek siyasi partilerde gerekse kamuda göçmenlerin nüfusuna baktığımızda ortaya çıkıyor. Kamuda ve siyasi partilerde göçmenler kendilerine yer bulamıyorlar. Göçmen kökenliler hak ettikleri konumda de...
Doğu Almanya’da gizli toplantı düzenleyen AfD partisi, ülkede yaşayan göçmenlerin kitlesel olarak sınır dışı edilmesinin görüşüldüğü anlaşılınca kıyamet koptu. Bomba etkisi yapan bu gelişme, aşırı sağın önde gelen isimlerinin ve üç CDU parti üyesinin de katıldığı belirtiliyor. “Vatandaş olmayanların toplu sürgünü planının” konuşulduğu bu toplantı sonrası kitlesel eylemler yapılıyor. Haberin...
Eğer bir aksilik olmazsa federal mecliste bu ay içerisinde çifte vatandaşlık oylanacak. Vatandaşlık yasası birçok tartışmayı beraberinde getiriyor, öncelikli olarak vatandaşlık verilecek insanlardan birçok şey talep ediliyor. Kadın erkek eşitliğine veya onların evliliğine karşı çıkanlara vatandaşlık verilmesi söz konusu olmayacak veyahut ta İsrail devletine karşı çıkanlar yani Antisemitizm (...
Trafik ışığı koalisyon hükümeti iktidara geldiği günden beri sürekli kan kaybediyor. Siyasi, ekonomik ve sosyal konularda bir türlü takım çalışması yapamayarak halkı çok zor durumda bırakıyor. Gerek Uluslararası ilişkiler gerekse Avrupa birliği içerisinde geçmiş hükümetlerin başarılı olduğu alanlarda çok pasif kalmakta ve bir çözüm üretebilmek için inisiyatif alamamaktadır. Kendi iç sorun...
Federal hükümet Alman vatandaşlık yasasına göreve geldiği ilk günden beri değiştirmek istiyordu ve bunun için vatandaşlık yasasını kamuoyuna açıklayarak tartışılmasını istedi. Birçok görüş dile getirildi gerek siyasi partiler gerekse sivil toplum kuruluşları bu konuda görüşlerini beyan ettiler. Hükümet Almanya’nın modern bir vatandaşlık yasasına ihtiyacı olduğunu, bunun la birlikte nitelikli...
Geçenlerde TRT Türk Aile programına katılarak Avrupa’da Türk Ailelerinin sorunları konuştuk, programda öne çıkan en önemli başlık aile içerisinde iletişimsizlik öne çıktı. Türk aileleri çocukları ile iletişim kurarken onlarla bir arkadaş veya bir dost gibi konuşamadığı ve böyle olunca farklı anlayışlar ortaya çıkıyor. Anlayış farklılığı olunca tabi sorunlarla ve sıkıntılarla baş edilemiyor. ...
Hristiyan Uygarlığı Batı medeniyetinin ufku, mekânı ve vizyonu hızla daralmaktadır aynı zamanda fikir, düşünce ve din özgürlüğü de buna paralel olarak rahatça yerine getirememektedir. Batı uygarlığının dünyamızda bugün insani duyguları daha önce görülmemiş bir şekilde sınıfta kalmıştır, artık evrensel haklar ve fikir hürriyeti kısıtlanmıştır öyle ki insanlık, ekonomik, sınıf savaşı, milliyet...
İki Almanya’nın birleşmesi ile doğu eyaletlerinde kurulan PDS partisi daha sonra Sol parti (die Linke) olarak yoluna devam ederek bugünlere geldi. Sol parti son günlerde kendi içerisinde sorunlar yaşamaya başladı, ilk olarak partinin kurucusu olan Oskar Lafontaine ile sorunlar yaşayan sol parti Oskar Lafontaine’nin partiden ayrılması ile de huzura kavuşamadı. Federal, eyalet ve yerel seçimle...
Dünya Filistin’deki soykırıma sesiz kalıyor ve seyrediyor, ne söylense fayda etmiyor. Soykırıma maruz kalmış bir kavim, kendisi soykırım yapıyor, masum insanları çocuk, bebek demeden katlediyor. Bu nasıl zulüm, bu nasıl bir intikam? Dünya anlamıyor, çünkü anlaması da mümkün değil. Tarih bilmeyen, geçmişi hatırlamayan bir ümmet, batıdan medet bekliyor. Batının ağzına bakarak, orad...
Artık İslam'ın Almanya'da başka bir evi daha var. (Der Islam bekam nun eine weitere Heimat in Deutschland.) Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier (VİKZ) İslam Kültür Merkezleri Derneği’nin 50. kuruluş yıldönümünde böyle konuşuyordu. Cumhurbaşkanın böyle bir ziyareti bizim için çok önemli ve anlamlı. Bilhassa AfD partisinin kamuoyu yoklamalarında ve araştırmalarında çok yüksek oranda...
İstanbul Fatih Belediyesi’nin ev sahipliğinde ve merkezi Almanya'nın Berlin şehrinde olan, Avrupalı Türklerin en geniş tabanlı inisiyatif grubuna sahip, European Tulips Club (ETC) e.V. Türk Düşünce Kuruluşu ve Erasmus destekleri ile İstanbul’da uluslararası göç çalıştayı yapıldı. Çalıştaya Avrupa’dan 20 kişilik uzmanlardan oluşan bir ekip ve Türkiye üniversitelerden 20 kişilik bir ekip katıldı....
Avrupa ve Almanya’nın göç politikasına bakıldığında temel evrensel insan haklarından oldukça uzak görünmektedir. İnsanların sahip oldukları din, kültür değerleri göç politikasının içinde yer almamaktadır. Avrupa ülkeleri 15.yüzyıldan beri ilk önce sömürgecilik yaparak, işgal ettikleri ülkelerdeki insanları köleleştirdiler. Daha sonra ise insan fıtratından uzak muameleye ...