• 27 Ağustos 2024
• 694

Almanya’da Ülkücü Eğitimci Hamza Eravşar Unutulmadı

Almanya ve Avrupa ülkeleri dahil başta Türk Federasyon’u olmak üzere Avrupa Türk İslam Birliği ATİB teşkilatlarında yıllar boyu gençlere milli kültür ve Türk tarihi dersleri veren yüzlerce genci milli, İslami ve tarih şuuru ile yetişmelerine vesile olan Eğitimci Hamza Eravşar unutulmadı. Öğrencileri hocalarını rahmetle andılar.

Foto: Neşe Karaduman Öner

Almanya’nın Göppingen şehrine geldiğimde henüz 18 yaşına girmemiştim. Babamla alışveriş için Türk marketine gittik, Marketin önünde bildiri dağıtan Türk gençlerini gördüm. Bize de bildiriden verdiler. Göz gezdirdim. 12 Eylül Askeri ihtilali kınanıyordu. Bir an kendimi Türkiye’de zannettim.

Haftalar sonra Waiblingen Türk Milli Kültür Cemiyeti’ne ziyarete gittim. Orada Rahmetli Eğitimci Hamza Eravşar hocamı, Baden Württemberg eyaleti Bölge Başkanı Şükrü Kol, Waiblingen Türk Milli Kültür Derneği Başkanı Yusuf Şimşek başkanlarla tanıştım. Bu tanışma sonrası Göppingen şehrimize dernek kurma görevini Hamza Eravşar, Türk Federasyon Bölge Başkanı olan Şükrü Kol beni ziyaret ederek bu görevi bana tevdi ettiler.

Bende İlyas Çimen, Mehmet, Ramazan Özcan kardeşler Cemil Yavuz, Mehmet Özyurt kardeşlerimle istişareler ve çalışmalar yaptık, İlyas Çimen'in başkanlığında dernek tüzüğünü hazırlamaya başladık. Hamza Hocama durumu bildirdim. Bana, "Biz seni tanıyoruz, İlyas beyi tanımıyoruz" dedi. Bende, "İlyas beye güvene biliriz" dedim. Derneğimizin tüzüğünü Adanalı Mehmet Ali Ekizoğlu beyin hanımı Alman Gönül yengemize yazdırdık, uzun uğraşlar sonrası derneğimizi Türk Federasyon Genel Başkanı Dr. Ali Batman başkanın teşrifleriyle Karlstr.’de eski bir bina da hizmet vermek için kiraladığımız teşkilatımızın açılışını gerçekleştirdik. Burada Rahmeti Rahmana kavuşan, Hamza Eravşar, Şükrü Kol, Osman Soylu başkanlarımın büyük emekleri var. Allah c.c. kendilerinden binlerce razı olsun ALLAH rahmet eylesin. Mekânları cennet olsun.

Açılışımızdan sonra Ulm şehri Ülkü Sitesinde hizmet veren Türkmen Onur, Frankfurt’tan Dr. Ramiz Ongun, Hamza Eravşar teşkilatımızda konferanslar verdiler.

Hamza Eravşar, iyi bir tarih bilgisine vakıftı, konuşmalarında tarihten misaller verirdi. Kendisi 1980 öncesi Kayseri Ülkü Bir'in başkanlığını yapmış, milli eğitim bakanlığı tarafından öğretmen olarak Almanya’nın Schondorf şehrine Türk Kültür Dersleri Öğretmeni olarak atanmıştı (Görevlendirilmişti). Eğitimci Öğretmen Hamza Eravşar, Konverzheim Plochingen Türk Alman Eğitim Kültür Cemiyeti’nde de gençlere Tarih, milli kültür dersleri verdi. Türk Federasyon ve ATİB'de eğitimci olarak çok gayretler etti. Şimdi hocanın yerini dolduran, katkı veren bir eğitimci yok, var da ben mi bilmiyorum? Bilenler varsa beni bilgilendirsinler.

Milli Kültür ve Türk Ocağı, Ülkü Ocağı derneklerimiz bir duraklama devri yaşıyorlar. Gençlere imkân verilmiyor, onların önü açılmıyor. Hamza Eravşar Hoca dersleriyle birlikte seminerler verirdi. "Yumak" isminde dergi yayınladı, Avrupa’da yayınlanan Tercüman gazetesinde eğitim üzerine makaleler yazdı. Binlerce gencimize Türk kimliği kazanmalarına vesile oldu.

Bu öğrencilerinden Neşe Öner Karaduman Hanım kızımız ATİB Güney Almanya kız kolları başkanlığını da yaptı. Bölge başkanı, dernek başkanlarımız oldu. Rahmeti rahmana göçen Ülkücülerin Tarihçi hocası Hamza Eravşar'ı unutmadık unutmayacağız diyen çok sayıda talebesi var. Onlardan biri olan Neşe hanımın öğretmenine yazdığı mektubunu okuyalım;

2006 veya 2007 yılıydı.

“Saygıdeğer Hamza hocamın derslerine ilk katıldığım zamanlarda cehaletin ve Almanya’da yetişmenin getirdiği dezavantajlardan dolayı hocamla çok zıtlaşırdım. Öyle ki bir gün dersten sonra bana “Sen buraya öğrenmek için gelmiyorsun, sen buraya itiraz etmeye geliyorsun” demişti.

Belki de benim dönüm noktam tamda buradaydı. Zümer Sûresi 9. ayetinde der ki, “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Olmaz, olmadı. Hocam öğretti ben öğrendim. O bıkmadan usanmadan anlattıkça ben anladım, bildim ve kabullendim.

2016 yılında çıkardığı son kitabında “öz evladım gibi sevdim” dediği talebelerinin arasında ismimin yazması benim değil, tamamen onun eseridir.

Ömrünü büyük fedakarlıklarla bizleri birer Müslüman-Türk evladı olarak yetiştirmek için harcadı. Boşa harcamadığını kanıtlamayı bir borç biliriz. Bize kimliğimizi öğreten, dilimizi, dinimizi, tarihimizi ve töremizi öğreten büyük bir Dava Adamı’nı kaybettik bugün.

Hocamız mütevaziliğinden dolayı üzerimizde bir hak iddia etmese de biz onun hakkını asla ödeyemeyeceğimizi biliyoruz.

Talebesi olmaktan her daim büyük gurur duyacağım ...

Başımız sağ olsun! Mekânı cennet olsun… Allah rahmet etsin…

Taleben

Neşe Karaduman Öner”

Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmamış. Şimdi ilk yorumu siz yapın!

• 1
• 2